Aliekber Akgün cinayetinde sanıklar birbirlerini suçladı

SARIYER’de Aliekber Akgün’ün öldürülmesine ilişkin 4’ü tutuklu 5 şüpheli hakkında açılan davada sanıklar birbirlerini suçladı. Sanıklardan Serhat Bilgin ifade değiştirerek, eski ifadesini Şehmus Muhittinoğlu’nun yönlendirmesiyle verdiğini söyledi. Sanıklardan Şahin Akin de, Akgün’ün öldürülmesini Şehmus Muhittinoğlu’nun azmettirdiğini ileri sürdü.

2’ NCİ DURUŞMA YAPILDI

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. duruşması yapıldı. Duruşmada 4’ü tutuklu 5 sanık ile avukatları hazır bulunurken öldürülen Aliekber Akgün’ün yakınları duruşmaya katılmadı. Sanıklardan "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme" suçundan tutuklu bulunan Serhat Bilgin, savcılıkta verdiği ifadenin doğruyu yansıtmadığını, ifadesini "azmettirme" suçundan tutuklu bulunan Şehmus Muhittinoğlu’nun isteği doğrultusunda verdiğini ileri sürdü.

İFADE DEĞİŞTİRDİ

Cinayet masasından polislerin kendisini aradığını duyunca konuyu Şehmus Muhittinoğlu’na açtığını onun da "Barut, bir vurulma olayına karıştı, senle de yaptığımız telefon görüşmeleri nedeniyle seni de bu işe karıştırabilirler dediğini " söyledi. Daha sonra Barut isimli kişinin kendisini arayarak, ’bizimkine söyle fatura işini hallettim’ dediğini söyleyen sanık, Şehmus Muhittinoğlu’nun kendisine "İfadende bu konuşmayı Barut’un değil Şahin’in yaptığını söyle. ’fatura işinin ne olduğu’ sorulduğunda da ’araba lastiği faturası’ dersin" dediğini söyledi. Bu beyan üzerine iki sanık arasında tartışma çıktı. Sanık Serhat Bilgin, sanık Muhittioğlu’na dönerek, "Hayatımı mahvettin. Şimdi burada gülerek beni tehdit ediyorsun" dedi. Mahkeme başkanı her iki sanığı uyardı. Jandarma da sanıklar arasında önlem aldı.

"ARACIN İZİNİ PLAKALARDAN BULMAMI İSTEDİ"

Serhat Bilgin yeni ifadesinde ise, "2014 Kasım ayında Şehmus bana bir şahıstan 240 bin euro alacağı olduğunu, bu şahsın izini bulmam için 5 adet plaka verdi. Plakaları, trafik muamelesi yapan galerici arkadaşıma whatsapp olarak gönderdim. Gelen cevapta plakalarını sorduğum araçlardan biri Ferari diğerinin Bentley marka bir araç olduğunu hatırlıyorum. Araçlar lüks olduğu için dikkatimi çekmişti" diye konuştu. Sanığın verdiği bu bilgi üzerine mahkeme başkanı, Aliekber Akgün’ün Bentley marka bir araç içinde öldürüldüğünü hatırlatarak, "Yani Aliekber Akgün’ü, Şehmus Muhittinoğlu’nun mu öldürttüğünü söylemek istiyorsun?" diye sordu. Serhat Bilgin de "Onu ben demiyorum, siz değerlendirin" cevabını verdi.

"ALİEKBER AKGÜN’Ü ÖLDÜRTECEK KADAR GÜÇLÜ BİRİ DEĞİLİM"

Daha sonra söz verilen sanık Şehmus Muhittinoğlu da Serhat Bilgin’in beyanlarının doğru olmadığını belirterek, olay günü yaptığı konuşmaların lastik faturasıyla ilgili olduğunu, faturanın da dosyada mevcut olduğunu belirtti. Muhittinoğlu, cinayetin tetikçisi olduğu ileri sürülen Nacip Göneş’le olan telefon görüşmelerinin ise olaydan çok öncesine ait olduğunu söyledi. Muhittinoğlu, "Aliekber Akgün, basından öğrendiğim kadar Hollanda’da uyuşturucu baronuymuş. Birçok cinayette ismi geçiyormuş. Akgün’ün öldürülmesini azmettirmeye yetecek kadar gücüm yok. O kadar güçlü olsam Serhat burada aleyhime ifade veremezdi, duruşmada üzerime yürüyemezdi" diye konuştu. İfadesinde müteahit olduğunu, devlet işleriyle uğraştığını anlatan Muhittinoğlu, olaydan sonra işleri gereği Ankara’da Meclise ve Kültür Bakanlığı’na gittiğini burada şuan ismini zikretmek istemediği bazı milletvekilleriyle görüştüğünü, bu hususun kayıtlardan da çıkartılabileceğini söyledi. Suçsuz olduğunu ve tahliyesini isteyen Muhittinoğlu sağlık sorunları gerekçesiyle İstanbul’da bulunan bir cezaevine nakledilmek istediğini söyledi.

"ADAM ÖLDÜRTÜYORSUN ERKEK GİBİ ARKASINDA DUR"

Daha sonra savunma yapması için söz verilen "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan yargılanan sanık Şahin Akin, cinayetin arkasında Şehmus Muhittinoğlu’nun olduğunu, temin ettiği aracın parasını da yine Muhittinoğlu’nun gönderdiğini ileri sürdü. Bu olaydaki ilgisinin sadece change araç temin etmek olduğunu ve olay sırasında araçta bulunmadığını ileri süren Akin, bu durumu fotoğraflarıyla sonraki celse belgeleyeceğini ifade etti. Akin’in bu beyanına tepki göstermesi üzerine Muhuttinoğlu ile Akin arasında da tartışma çıktı. Akin, Muhİttinoğlu’na "Adam öldürtüyorsun erkek gibi arkasında dur. Neyse suçumuz kabul edeceğiz" dedi. Mahkeme hakimi karşılıklı konuşmamaları için sanıkları uyardı.

"BİZE CHANGE BİR ARAÇ LAZIM"

Son olarak cinayetin tetikçisi olduğu iddia edilen ve "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan tutuklanan Nacip Göneş savunmasını yaparak olay anını anlattı. Önceden tanıdığı Savaş isimli kişinin kendisini telefonla arayarak "bize change bir araç lazım" dediğini kendisinin de paraya ihtiyacı olduğu için bu işi kabul ettiğini ve sanıklardan Şahin Akin’i aradığını Akin’in de kendisine plakası değiştirilmiş araç bulduğunu söyledi.

"HERŞEY 20 SANİYE İÇİNDE OLDU"

Göneş, "Savaş’ın, silah kaçakçılığı yaptığını bildiğim için aracı da bu yüzden istediğini düşünüyordum. Baltalimanı’nda bir kafede bana yabancı bir adama 2-3 milyon TL para kaptırdığını, adamın Türkiye’de yaşadığını ve adamı kaldıracaklarını söyledi" dedi. Olay günü Savaş isimli kişinin yönlendirmesiyle Baltalimanı’nda buluştuğu iki kişiyle birlikte Aliekber Akgün’ün aracını takip ettiklerini anlatan Göneş, "Araç İstinye’de ışıklarda durunca biz de arkasında durduk. Aracı, Teymur isimli kişi kullanıyordu. Teymur’un yanında da ismini bilmediğim bir kişi oturuyordu. Teymur, önde oturan kişiye harekete geçmesi, hızlı olmasını söyledi. Ön koltukta oturan kişi araçtan indi. Bentley marka aracın şoför mahaline yaklaşarak ateş etmeye başladı. Ardından tekrar araca bindi. Hızla olay yerinden ayrıldık. Herşey 20 saniye içinde oldu" dedi. Akgün’ü sadece kaçıracaklarını bildiğini, öldürüleceğini bilmediğini anlatan Göneş, bu konuda arabada bulunanlarla tartıştığını, kendisini Emirgan Karakolu’na çıkan yolun üst kısmında arabadan indirdiklerini söyledi. Bu ifade üzerine hakim, sanığa "Maktüle senin ateş ettiğin yönünde gizli tanık ifadeleri var" diye sordu. Sanık, "Ben silah kullanmadım. Yüzleşebilirim" diye cevap verdi.

FOTOĞRAFLAR İNCELENECEK

Sanık savunmalarının ardından söz alan avukatlar, tahliye taleplerinde bulundu. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tahliye taleplerini reddederek, sanıklardan Şahin Akin’in bu celse verdiği savunma içeriğinin dikkate alınarak getirilecek olan fotoğrafların celse içinde incelenerek, tutuklu sanıklar Serhat Bilgin, Şehmus Muhittinoğlu ve Nacip Göneş’in bu konudaki savunmalarının alınmasına karar verdi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Önder Yaman tarafından hazırlanan iddianamede, 24 Aralık 2014’te Sarıyer İstinye’de Ali Ekber Akgün’ün öldürülmesi üzerine soruşturmanın başlatıldığı belirtilerek, şüphelilerce olayda kullanılıp terk edilen aracın koltuğundan alınan örnekler ve yine araçtaki eldivenler üzerinden alınan kan örneklerinin, 2008’de bir yaralama olayına karışan şüpheli Nacip Göneş’e ait genotip özelliklerle uyumlu olduğunun tespit edildiği kaydedildi. Olayda kullanılan silahın ruhsatsız, kullanıldıktan sonra terk edilen aracın plakasının da sahte olduğunun tespit edildiği belirtildi. Cinayeti gören tanıkların ifadelerine de yer verilen iddianamede, tanıkların, cinayeti işlediği iddia edilen şüphelilerden Nacip Göneş’i teşhis ettikleri vurgulandı. Göneş ve Akın’ın cep telefonlarından elde edilen kayıtların incelenmesinin ardından Şeyhmus Muhittinoğlu ve Serhat Bilgin’in "azmettirme" suçundan tutuklandığı, Naif Aytek’in ise "yardım etme" suçundan adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldığı kaydedildi.

4 KİŞİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ

İddianamede, şüpheliler Nacip Göneş ve Şahin Akin hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan, Naif Aytek ve Şeyhmus Muhittinoğlu hakkında ise ’tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Serhat Bilgin hakkında ise "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bu arada, soruşturma kapsamında 13 kişi hakkında ise "tasarlayarak öldürme ve bu suça iştirak"ten kamu davası açılmasına yeterli, kesin, inandırıcı ve her türlü kuşkudan uzak delil elde edilemediğinden kavuşturmaya yer olmadığına karar verildi.