2012'de kıyamet kopacak mı?
2012'ye günler kaldı. Yeni yılda neler olacak? Kıyamet kopacak mı?
Büyük Uyanış'ın yazarı Öner Döşer anlatıyor...
Hande KAZANOVA
Malum 2012’ye çok az bir zaman kaldı. Ben de 2012’de neler olabileceğini anlatan Büyük Uyanış isimli kitabıyla dikkat çeken Öner Döşer’in kapısını çaldım. Bu işin aslı nedir, diye sordum... İşte 2012 yılı ve merak ettikleriniz...
‘ZAMANIN SONU, DÜNYANIN DEĞİL’
Mayaların takvimi 21 Aralık 2012 tarihi bir toplu yokoluşu mu gösteriyor? Kıyamet kopacak mı?
Bu tarih insanlığın toplu yok oluşu veya fiziksel anlamda her şeyin sona ereceği kıyamet vaktini ifade etmiyor. Bu, tek bir gün veya yıl değil insanoğlunun bilincinde ve algısında yaşanacak köklü değişimleri ifade eden bir dönem. Evet, bu döneme bazı etkin doğal afetler de eşlik edecek gibi görünüyor. Bunu da dönüşüm sürecinin bir parçası olarak, insanoğlunu kendini ve çevresiyle ilişkilerini gözden geçirmeye iten bir faktör olarak görebiliriz. Yani kendimizi zamanla sınırladığımız ve içine kıstırdığımız döngü sona eriyor. Zamanı algılayışımız, hissedişimiz değişecek.
Peki kim bu Mayalar? Ve bizi neden uyarmaya çalışıyorlardı?
Orta Amerika’da Yucatan Yarımadası’nda yaşamış Mayalar için bir tür Şaman bilim adamları denebilir. Mayalar zamanın senkronu, idraki ve kaydedilmesi konusunda saplantılıydılar. Bu Ay, Güneş ve gezegen döngülerini esas alan bir zaman cetveliydi. Bu takvimle binlerce yıl sonraki güneş tutulmasını bile doğru tahmin edebilirlerdi. Bu takvim, zamanı döngüler olarak kaydeder ve bizim takvimlerimizden daha isabetli olduğu, insanın yarattığı en mükemmel takvim olduğu söylenir. Belli ki Mayalar takvimleriyle bize bir mesaj vermek istiyorlardı. Verdikleri mesaj geleceğe nasıl adım atacağımıza karar vermemizle ilgili. Bir direnç ya da kabullenme içinde bu döneme geçip geçmeyeceğimiz, bu geçişin büyük felaketlerle mi yoksa artan bir barış ve sükûnetle mi gerçekleşeceğinin işareti olacak.
Maya takvimi ne diyor?
2012’yle ilgili kehanetlerin asıl anlamı, insanlığın evrim sürecinde büyük bir “uyanış” yani “sıçrayış” göstereceğidir. İnsanoğlunun daha yüksek bilinç seviyesine ulaşabileceği, algıların değişeceği ve artacağı bir yükseliş sürecine doğru ilerliyoruz. Bazı gözlemciler 2012’de galaksinin kalbi ile aynı hizaya gelişin dünya üzerindeki kozmik enerji için bir kanal açacağını ve daha üst seviyede titreşimler almaya başlayacağımızı ileri sürüyorlar. Guatemalalı araştırmacı, tarihçi ve antropolog Carlos Barrios, Mayaların 21 Aralık 2012 tarihini bir yeniden doğum tarihi olarak gördüklerini, Solar meridyenin galaktik ekvatoru keseceği ve dünyanın galaksinin merkezi ile aynı hizaya geleceği bu tarihin “5’inci Güneş Çağı”nın başlangıcı olduğunu bildiriyor. Guatemalalı Maya büyüklerine göre Beşinci Güneş Çağı bilgelik, uyum, barış, sevgi, bilinçlilik ve doğal düzenin geri dönüş çağı olacak. Bu, korkulduğu gibi Dünya’nın sonu olmayacak.
Yeni düzende ne yapmalıyız?
Gezegensel döngüler bize bu dönüşüm ve değişim sürecinde ilerlerken, sancılı ve zorlayıcı bir dönemden geçiş yapacağımızı göstermekte. Zorluklar olmadan gelişme olmaz. Bu geçiş döneminde de, yıkıcı doğa olayları yaşanacaktır. Sosyal kaos ve savaşlar da, bu değişim ve geçiş döneminin ortaya çıkaracağı etkenlerdir. Alıştığımız düzenimizde ekonomik ve fiziksel değişimler oluşması şüphesiz bizleri zorlayacaktır. Değişimin tamamlanması için fedakârlıklar yapmamız gerekecektir. Materyalist düzenin değişmesi gerektiği, apaçık ortadadır. Bu değişim gerçekleşirken, dünyamız üzerinde nasıl yaşadığımızı, kaynaklarımızı nasıl kullandığımızı da gerçekçi bir biçimde gözden geçirmemiz, İlahi Düzen’in farkına varmamız, kendimize çeki düzen vermemiz gerekecektir. Aksine davranmamız, kaosu, krizi ve yıkımı da beraberinde getirecektir. Daha barışçıl ve sürdürülebilir bir yaşama kendimizi açmalı; sevgi, saygı, hoşgörü, paylaşma, şükretme ve merhamet gibi kavramların ulviyeti içerisinde bütünleşmeyi başarmalıyız. Mayaların bize ilettiği basit ve açık bir mesajdır. 21 Aralık’ta gireceğimiz periyodu “Bir amaç için bir araya gelme” olarak nitelendirmişlerdir. (Hsnde Kazanova / Habertürk)