‘2 milyon kişiyle TOEFL yapılmaz’

ÖSYM’nin üst düzey bir yetkilisine göre, TOEFL benzeri bir sınav sistemini Türkiye’de uygulamak çok zor. Ayrı ayrı 100 bin kişiye bilgisayar ayarlamak neredeyse imkansız.

MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yılda bir kez yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS) toplumda büyük bir baskı oluşturduğunu, bu nedenle de sınavın TOEFL şeklinde yılda birkaç kez yapılacağını söyledi. Dinçer, “TOEFL’da olduğu gibi çocuk kendini hazır hissettiğinde yılda birden çok kez yapılan sınavlar için randevu alarak giriş yapacak. Hangisinde daha başarılıysa onu kullanabilecek. Sınav soruları da kamuoyuyla artık paylaşılmayacak. Sistemi 2014’te uygulamaya başlayacağız. Ulusal düzeyde bir bilişim altyapısına ihtiyacımız var” dedi. Tamamen bilgisayar ortamında yapılacak yeni sistemle kodlamaya dayalı optik form kalkıyor. Onun yerine ise bilgisayar ortamında cevap seçeneklerinin işaretlendiği bir sistem geliyor. Peki TOEFL benzeri yeni sistem, her yıl yaklaşık 2 milyon adayın girdiği sınav için uygun mu? Uzmanlara sorduk.

Güvenlik nedeniyle sistemi öneremediler

VATAN’ın ÖSYM’de çalışan üst düzey bir yetkiliden aldığı bilgilere göre, TOEFL benzeri sistem için bazı engeller var. ÖSYM, geçmiş yılarda ABD, Hollanda, Fransa ve Almanya’da da uygulanan sistem ile ilgili incelemeler yapsa da, güvenlik endişesi nedeniyle sistemi bir türlü öneremedi. Bu kadar büyük sayıda adayın girdiği sınavda güvenliğin son derece zor olabileceğini kaydeden ÖSYM’nin üst düzey görevlisi şunları söyledi: “Yaklaşık 2 milyon kişiye böyle bir sınavın yapılması çok zor. Daha önce de düşünüldü ama aday sayısı çok fazla olduğu için yapılamadı. Ayrı ayrı yapsalar dahi, 100 bin kişiye bilgisayar ayarlamak kolay değil. Daha önce bu sistemin uygulandığı Hollanda’ya gidilip incelemeler yapıldı. Ama orada nüfus az, bu nedenle rahatça kullanılabildiği görüldü. Ayrıca orada herkes sınava da girmiyor. Sadece belli üniversiteler sınavla öğrenci alıyor. Uygulandığı ülkelerde sınavsız girilen yerler var. Bizde aynı anda 100 bin kişiye bu sınavın yapılması biraz zor. Biraz uçuk bir düşünce. Sınıf güvenliği ve ağ güvenliği olmalı. Ağ üzerinden başka birinin sisteme girmesi de mümkün. Uzaktaki bir kişi de ağa erişip bilgileri değiştirebilir. Bu sistemi bizde kursalar 50 kişilik bir bilgisayar sınıfında görünmeyen kör noktalar da olacak. Gözetmen güvenliği nasıl sağlayacak? Her yeri göremez. Bunun yanı sıra eşdeğerlik de önemli. Herkese farklı soru soruyorsunuz. Bir aday sorular bana kolay geldi, diğeri zor geldi diyebilir.”

“Sanal dershaneler ortaya çıkacak”

- İstanbul Kültür Üniversitesi Ar-Ge Merkezi Yöneticisi Burak Kılanç: “TOEFL benzeri üniversite sınavı bilgisayara endeksli bir sistem. Bu gibi değişiklikleri, hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı fırsat eşitliğini sağlamak için yapıyor. Ancak ilk başta ekonomik anlamda daha iyi durumda olan, bilgisayarla haşır neşir olan adaylarlar daha avantajlı olacak. Ancak Türkiye’nin ücra köşelerinde henüz bilgisayar kullanmayı bilmeyen adaylar bile var. Bu nedenle fırsat eşitliğini kısa vadede sağlamak mümkün olmayacak. Bunun yanı sıra sistem çok rahat olacak. Yepyeni bir dünya bu. Dershaneler de kapatılırsa, sanal dershaneler ortaya çıkacak.”

“Hesap makinesi bile kullanılabilir”

- Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay Polat: “Bu sınav yılda 6-7 kere yapılabilecek çok kolay bir sistem. Sınava daha az kişi girecek ve stresi daha az olacak. Adaylar üzerindeki baskı azalacak. Elektronik bir sınav. Sorular bilgisayar başında çözülecek. Ekranda boşluk doldurma, çoktan seçmeli sorular çözülecek. Matematik daha basit olacak. ABD’de de aynı sistem var. Orada adaylar bilgisayardaki hesap makinesini bile kullanabiliyor. Biz de izin verirler mi, bilemiyorum. Bunun yanında müsvedde kağıtta sorular çözülüp şıklar işaretlenip, ileri tuşuna basılacak. Ayrıca optik kağıt okuma olayı sona erecek. Sınav sonucu en geç bir haftada açıklanacak. Bu sistem ABD’de, İngiltere’de ve Almanya’da da uygulanıyor.”

“Adaya psikolojik baskı azalacak”

- Kültür Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Salim Ünsal: “Bence TOEFL gibi bir sınav da olsa, şu ana kadar sürdürülen sınavların devamı niteliğinde olacak. Sınavların sayısı arttırılacak. Öğrencilerin bu sınavı algılayışı birden üçe çıktı şeklinde olacak. Psikolojik kaygıları bir miktar dağıtılacak. Baskı azalacak. Ancak bence bu sistemi sıralama sınavı kapsamından çıkartıp genel değerlendirme şeklinde yaparsak öğrenci daha rahat olabilir.”