13 yaşındaki kuzenine defalarca tecavüz etti!
Eskişehir’de üç ayrı tecavüz vukuatı bulunan sanık, 13 yaşındaki kuzenine defalarca tecavüz ettiği iddiasıyla yargılandığı davadan, tecavüzle ilgili üç rapora rağmen ‘hemen şikâyetçi olunmadığı’ gerekçesiyle kurtuldu. 1994 doğumlu mağdure, kendisine ilk kez 13 yaşındayken tecavüz eden ve daha sonra da defalarca tecavüzlerine devam eden teyzesinin oğlu S.B.’yi 2013’te Eskişehir savcılığına giderek şikâyet etti.
Mağdur kız, 6 yıl önce Eskişehir’deki teyzesine gittiğini belirterek, gece uyurken teyzesinin oğlu S.B.’nin, “Herkese senin beni yanına çağırdığını söylerim” diyerek tecavüz ettiğini söyledi. Sabah kan gördüğünü anlatan çocuk, ailesi ile Eskişehir’e taşınınca S.B.’nin iki kez arabayla götürdüğü boş arazide ve evde çeşitli defalar tecavüz ettiğini söyledi. Mağdur kız, sanığın kız kardeşinin düğününde tecavüz ettiğini, kalabalıktan çekindiği için bağıramadığını anlattı.
Kuzeninin şikâyetçi olduğunu öğrenen S.B. “Benim anlattıklarımı söyleyeceksin, sonra da kardeşim olarak kalacaksın. Konuyu beraber kapatacağız” yazılı tehdit mesajları gönderdi.
Davada dinlenilen kadın tanık Y.G. de, “uzaktan akrabası S.B.’nin kendisine sarkıntılık ettiğini” söyledi. Sanık S.B. ise iddiaları reddederek, “Ben eşimin bilgisi ile (mağdur çocuğa) mesaj gönderdim, eşim de göndermiş olabilir” dedi. Tecavüz davası sürerken S.B. hakkında, gönderdiği mesajlar nedeniyle Eskişehir Asliye Ceza Mahkemesi “şantaj ve hakaret” suçlarından mahkûmiyet verdi. S.B. ise yargılama sürerken mağdurun evine porno CD gönderdi. Bununla ilgili İstanbul’da, “cinsel taciz” davası açıldı. Dava dosyasına konulan sabıka kaydında da sanığın eşi D.B.’ye karşı işlemiş olduğu suçlarla ilgili birçok kayıt yer aldı. Dosyada D.B.’nin uğradığı darplar sonrasında kadına yönelik şiddeti önleme kanunu kapsamında sanıktan koruması için karar alındığı bilgisi yer aldı.
Madem ki evlendi...
Duruşmada dinlenilen sanığın annesi, “araba meselesi yüzünden iki aile arasında husumet olduğunu” ileri sürdü. Sanığın eşi ise boşanma dilekçesindeki ifadelerinden vazgeçerek, ‘bize şahit ol, tazminat davası açacağız kazanırsak 50 bin TL’sini sana vereceğiz dediğini’ ileri sürdü. Sanığın kız kardeşi ise, mağdurun tecavüze uğradığını iddia ettiği düğün gecesine dair görüntüleri delil göstererek “şangır şangır oynadı, hiç oturmadı” dedi. Sanığın avukatı ise mağdur kızın evlendiğine dair kayıtları “delil” olarak sundu.
Raporlar hiçe sayıldı
Sanığın beraatine karar veren mahkeme, “İlk cinsel saldırı olayının 2006’da olduğunun iddia edildiği, sonrakilerin ise 2012 ve 2013’te olduğunun iddia edildiği, bu seneler zarfında mağdurenin hiçbir şekilde güvenlik güçlerine başvurmadığı gibi sanıktan şikayetçi olmadığı, çok sonra şikâyetini dile getirdiği, cinsel saldırı eylemlerinin zamanı, meydana geldiği ortam göz önüne alındığında sanığın müsnet suçları işlediğine dair mağdurun soyut iddiasından öteye delil bulunmadığından beraatine karar vermek gerekmiştir” denildi.
Tecavüze ilişkin üç rapor
Dava sırasında Adli Tıp’tan alınan raporda mağdurun bakire olmadığı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin raporunda da, “cinsel saldırı suçuna bağlı belirgin ruhsal etkilenmeyi gösterir nitelikte belirti ve bulgulara rastlandığı” belirtildi. Adli Tıp İhtisas Kurulu da, “mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna” ilişkin rapor verdi.
Sanık, eşine de tecavüz etmiş
Davada mağdure, S.B.’nin eşi D.B.’nin, mesajları gördükten sonra kendisini aradığını ve, “S. bana da tecavüz etti. Boşanma davası açtım. Sana tecavüz ettiyse eşim de olsa cezasını çeksin” dediğini anlattı. Sanığın eşi D.B.’nin açtığı boşanma davasının dilekçesinde de sanığın evlenmeden önce kendisine tecavüz ettiği, bu yüzden evlenmek zorunda kaldığı ileri sürüldü. (Kemal Göktaş/ Milliyet)