Gazete Vatan Logo

'Türkçe ezan okunması zulmüyle...'

Kurtulmuş'tan çarpıcı açıklama!

Numan Kurtulmuş, Suriçi Grubu Derneği’nin Topkapı’daki bir otelde düzenlediği ”İstanbul Toplantıları” konulu programda, Türkiye’de Osmanlı’nın çözülüşüyle birlikte ”gönlü, zihni, ufku batıya dönük olanlar, mutlak manada batıcılığı Osmanlı’nın kurtuluşu olarak görenler” ile ”medeniyeti yeniden ihya ve inşa etmek isteyenler” arasında siyasi mücadele olduğunu kaydetti.

”Tarihler, aktörler, partiler değişir ama sonuç itibarıyla bu siyasi mücadelenin 200 yıldır bu topraklarda özeti budur” diyen Kurtulmuş, bir ülkenin kendi müziğini, edebiyatını, sanatını, mimarisinin ortaya çıkarabildiği ölçüde ileriye gidebileceğini söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye’de uzun yıllar ”şekil” üzerinden siyasi mücadele sürdüğünü belirterek, şöyle konuştu:

”28 Şubat sürecinde üniversiteli başörtülü gençlerden hınç alınmasının sebebi, sadece o gençleri içeri sokmamak değil. Onun sebebi, bizim adam olmamız için kendi medeniyetimize ait hiçbir simgenin kamusal alanda görünmemesinden kaynaklı bir ihtiyaçtır. Tesadüfen olmuş bir şey değildir. 28 Şubat’taki zulümle, 18 yıl ezanın Türkçe okunması zulmü arasında hiçbir fark yoktur mantık olarak.”

Türkiye’de ”mutlak modernleşmenin, batılışmanın, cebri modernleşmenin öncüsü, tepeden inmeci, millete kültür, değer uyduran anlayışın temsilcisi olarak görülen askeri vesayete” karşı duranlara milletin oy verdiğini kaydeden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

”Türkiye’de çok partili siyasi hayatın bir özeti, bu perspektiften baktığımızda millet, vesayetçi sistemin ana unsuru olarak gördüğü askeri vesayetin karşısında kim varsa ona oy veriyor. Bu vesayetin sivil uzantısı olarak gördüğü, bunun kültür, sanat, edebiyat, siyaset alanındaki kodu olarak gördüğü Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetinin karşısında kim varsa ona oy veriyor. Ben siyasi kimliğimi bir tarafa koyarak, Yeni CHP lafına en çok kanmış, bu lafın gerçekten sahi olması için dua etmiş birisi olarak söylüyorum. Keşke CHP yeni CHP olsa, keşke CHP tek parti döneminde yapılan zulümleri gündeme getirip bunun hesabını soran parti olsa, keşke CHP askeri vesayetten medet umar alışkanlıklarını bir tarafa bıraksa, keşke CHP milletin değerleriyle, inançlarıyla çelişir görüntüsünü bir tarafa koysa. Bütün bunları yapıp yeni bir CHP olsa, Türkiye siyaseti de başka bir noktaya doğru gidecek.”

”Türkiye’de su yatağını bulmuştur”

Kurtulmuş, ”Bugünkü verilerle konuşulduğunda Türkiye siyasetinde, iki asırdır süren siyasi, fikri mücadelede her türlü zorluklara rağmen bu millet kendi yolunu bulmuştur, su yatağını bulmuştur. İnşallah her alanda sahne alan milletin çocukları asla bu sahneden aşağı inmeyeceklerdir” diye konuştu.

Önemli mesafeler alındığını ancak daha atılması gereken adımlar olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin önündeki 4 temel meseleyi ”yeni Anayasa”, ”ekonomik sistemdeki değişikliklerin kalıcı hale gelmesi”, ”toplumsal barışın sağlanması” ve ”dış politika” olarak sıraladı.

Numan Kurtulmuş, ”Bu 4 temel meselenin çözülmesiyle birlikte yeni Türkiye’nin inşa edilmesinin mümkün olacağına inanıyorum” dedi.

Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı olduğuna işaret eden Kurtulmuş, Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, Meclis İç Tüzüğü’nün değişmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye ekonomisinin son yıllarda dünyanın en büyük performansla gelişen ekonomilerinden biri olduğunu kaydeden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

”Türkiye’nin bundan sonra ekonomik sistemindeki makro düzeyde yapmış olduğu değişiklikleri kalıcı, üretime dayanan, istihdamı artıran, ihracat yapan ekonomiye dönüştürmesi lazım. Bunun için de Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıldaki en temel meselelerinden birisi, özellikle gelir dağılımı adaletini, yeni orta sınıfların oluşturulmasını sağlayacak ekonomik programında revizyonlara giderek, bu atılımları yapması gerekir.”

Kurtulmuş, Türkiye’de ”iktisadi elitle” başa çıkmanın yolunun, iktisadi hayattaki gücü topluma yaymak olduğunu belirterek, ”Rahmetli Özal’ı iktidara taşıyan yeni orta sınıfları hareketlendirmesidir.Rahmetli Erbakan’ı iktidara taşıyan Odalar Birliği’nden beri yaptığı yeni orta sınıfları hareketlendirme mücadelesidir. Adalet ve Kalkınma Partisi’ni iktidara taşıyan yeni orta sınıfların iktidar arayışı ve toplumda güçlenme talepleridir” dedi.

Terör ile ”Kürt meselesinin” ayırt edilmesi gerektiğini, Türkiye’deki terörün uluslararası terör siyaseti olduğunu bildiren Kurtulmuş, ”Bizim medeniyetimizin temel değerleri, her türlü terör siyasetinin silahını kıracak kadar güçlüdür. Yeter ki biz bu dili kullanabilelim ve bu dilin üzerinden çözümlerimizi ortaya koyabilelim. Bunun da en somut yolu, Hakkari Yüksekova’daki çoban kardeşimizle, Ankara Çankaya’daki Cumhurbaşkanımızın gerçekten eşit olduğu bir Türkiye kurmaktır” diye konuştu.

Dış politikada yapılması gerekenlere ilişkin olarak da Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

”Türkiye sadece bu coğrafyada değil, dünyanın bir çok yerinde çok etkin bir ülke haline geldi. Ama maalesef Suriye olayları, arkasından Irak’taki gelişmeler dolayısıyla ne yazık ki Türkiye’nin etrafına yeniden demir perdeler örülmeye çalışılıyor. Türkiye’nin önümüzdeki süreç içerisinde yapması gereken, bu bölgeyi yeniden esenlik yurdu haline getirmek, bu bölgenin bütün insanlarının, Türkler’in, Araplar’ın, Kürtler’in, İranlılar’ın ve diğer bütün unsurların aynı coğrafyanın dost, kardeş, müttefik insanlar olduğunu, aynı medeniyetin birer mensubu olduğunu ortaya koyacak çalışmaları gerçekleştirmektir. Bu bölgede esenlik sağlanmadan, bölge halklarının birliği, bütünlüğü sağlanmadan ne Ortadoğu dirlik içerisinde olur ne de dünya barışı tesis edilebilir.”

Öte yandan, konuşması öncesinde Suriçi Grubu Derneğince, Numan Kurtulmuş’a ilkokul diploması hediye edildi.

Haberin Devamı