‘Tüm belediyeler inceleniyor gerekli müdahale yapılır’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı belediyelerin sorunlu olduğuna dair bilgiler geldiğini söyledi ve ”İlgili partiler problemi kendileri çözmek isterlerse zaten gereğini yaparlar” dedi. Erdoğan aksi takdirde İçişleri müfettişlerinin devreye girebileceğini işaret etti
Erdoğan, terör örgütü PYD-YPG’nin Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e inmesine Türkiye’nin izin vermeyeceğini söyledi. ‘Zaten ne biz, ne rejim ne de Rusya yol verir’ dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti sonrası dönüş yolunda, AK Parti’deki gelişmelerden terörle mücadeleye, Suriye ve Irak’taki son durumdan ekonomiye birçok konuda soruları yanıtladı. Erdoğan, AK Parti dışındaki partilerin de sorunlu belediyeleriyle ilgili adım atması gerektiği mesajını verdi.
657’de değişiklik
- Siz AK Parti Genel Başkanı olarak, teşkilattaki metal yorgunluğu gerekçesiyle bazı değişiklikler yaptınız. Bürokrasi konusunda da ciddi şikayetler var, bu noktada da bir takım adımlar atmayı düşünüyor musunuz?
Bürokrasiye dediğiniz türden bir çeki düzen verebilmek, 657 (Devlet Memurları Kanunu) ile bağlantılı bir konudur. Bu 657 var olduğu sürece, siz bürokraside arzu edilen türden köklü düzenlemeler yapamazsınız. Sadece birini bir yerden alır başka bir yere koyabilirsiniz. O da köklü bir düzenleme anlamına gelmez. Gerçek manada bir düzenleme, 657’nin tepeden tırnağa değiştirilmesiyle mümkün olabilir. O da tabii ki anayasa değişikliği yetkisi yapabilecek güçte olmakla mümkündür... Temenni ederim ki parlamentoda anayasa değişikliğini yapacak güce sahip oluruz. O vakit bu yönde gerekli adımları atabiliriz.
‘Uğur beni arayabilirdi’
- Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı istifa ederken, ailesiyle birlikte tehdit aldığını iddia etti. Bu konuda değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Sayın Başkanın tehdit edildiğine yönelik bize ulaşan herhangi bir bilgi yok. Ben o açıklamasından dolayı üzgünüm. Kendisi, siyasette bunca zaman tecrübesi olan, belediye başkanlığı yapan biri olarak, o türden bir tehdit varsa nereyi ya da hangi mercileri araması gerektiğini gayet iyi bilir. Bir tehdit varsa ilgili mercileri, gerekirse bizi pekala arayabilirdi. Araması halinde de pekala olayın üzerine gidilirdi. Bizler ima edildiği türden bir tehdit durumunda herhalde kendisini yalnız bırakacak değiliz. Bırakın Edip Bey’i, kim olursa olsun, birine o tür bir tehdit durumunda gerekli müdahale tabii ki yapılır.
‘Başkanların dokunulmazlığı yok’
- Başka belediye başkanlarının da istifalarının istenilebileceği yönünde iddialar gündeme geliyor. Mesela Antalya ya da başka belediyelerde değişiklik olur mu?
“AK Parti olarak biz, kendimizi 2019 Mart’ına nasıl hazırlanacağımızı planlıyoruz. Attığımız adımlar, bu plan çerçevesinde değerlendirilmeli. Diğer siyasi partiler, onların belediye başkanları, benim sorunum değil. Diğer siyasi partiler bu noktada bir sorun, bir sıkıntı görmüyor; bu şekilde devam etmeyi düşünüyor olabilirler. Ama bu sorunlu belediyelere, hukuki anlamda, yargı anlamında herhangi bir müdahale olmayacağı anlamına da gelmez. Neticede hiçbir belediye başkanı layüsel değildir. Milletvekillerinde dokunulmazlık vardı, bu nedenle de layüsel oldukları havasındaydılar. Ama dokunulmazlık kalkınca ne olmaya başlandı? Hesaplar sorulmaya başlandı. Hesaplar sorulmaya başlayınca da bu defa da niçin demeye başladılar. Oysa dokunulmazlığın kaldırılmasını kendileri istemişti. Parlemento dokunulmazlıkları kaldırdı, süreç de başladı. Belediye başkanları için zaten dokunulmazlık yok. Ben de belediye başkanlığı yaptım, 4 buçuk yıl yaptıktan sonra beni de okuduğum şiirden dolayı içeri aldılar, yargıladılar. Öyle veya böyle, içeri girdik. Şu anda da bazı belediyelerin sorunlu olduğuna dair bir çok şey geliyor kulağımıza. O tür sorunlu belediyelerle ilgili olarak, ilgili partiler problemi kendileri çözmek isterlerse zaten gereğini yaparlar. Aksi takdirde İçişleri Bakanlığımızın mülkiye müfettişleri devreye girmek durumunda kalabilir. Bütün belediyeler zaten inceleniyor, takip ediliyor. İncelemeler yapıldığında herhangi bir şey yakalanırsa, öyle bir durumda gerekli müdahale elbette yapılır.
- İstifası istenecek başka AK Partili belediye başkanları var mı anlamında sormuştum...
AK Parti’nin üzerinde durduğunuz yeter. Biraz da başka yerlere gidin.
‘Hakaretlere genel başkan müdahale etmeli’
- CHP’den size yönelik ağır açıklamalar oldu, bunlarla ilgili soruşturma açıldı. Nasıl değerlendirirsiniz?
Tekirdağ’da bir belediye başkanının bir terbiyesizlik yapmasıyla başlayan süreci kastediyorsunuz muhtemelen. Eh, genel başkanlarından geri kalacak halleri yok. Keşke bizi o tür hakaretlere cevap vermeye mecbur etmeseniz... Normalde, bir Cumhurbaşkanına o tür hakaretler olduğunda, o partinin genel başkanının müdahale etmesi gerekir. Ama bu yapılmayınca, genel başkan da farklı davranmayınca ister istemez konu yargıya intikal ediyor. Avukatlarım da şahsım da, bu tür insanlara, “İstediğiniz hakareti yapmaya devam edin” diyemeyiz. Hukuk çerçevesinde hukuki haklarımı sonuna kadar kullanırım.
PYD Akdeniz’e ulaşamaz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak ve Suriye’deki gelişmelerle ilgili sorulara yanıt verirken, Suriye’nin kuzeyindeki bölgeleri kontrol eden terör örgütü PKK’nın uzantısı PYD/YPG’nin Akdeniz’e ulaşmasına izin verilmeyeceğini vurguladı. Erdoğan’ın bölgedeki gelişmelerle ilgili sorulara zaman zaman haritayı da kullanarak şöyle yanıtlar verdi:
- PKK ile mücadele açısından, Sincar’ın durumu ne olacak? İran, Irak ve Türkiye’nin ortak plan dahilinde hareket edebileceklerinden söz ediliyor. Bunun bir kurumsal yapıya, bir tür Sadabad Paktı’na dönüşmesi gündeme gelebilir mi? PKK’ya karşı ortak operasyon yapılabilir mi?
Irak, İran, Türkiye olarak bu hususlarda üçlü görüşmelerimiz sürüyor. İbadi’nin Türkiye ziyaretinde de konuştuk bu hususları. Görüşmeler ve ziyaret akabinde, Halil İbrahim Sınır Kapısı’nın Peşmerge tarafından Irak merkezi yönetimine teslim işlemleri başlatıldı. Ardından, Fiş Habur Sınır Kapısı da devreye alınabilir. Böylece Peşmerge devreden tamamen çıkmış olacak ve insani yardımlar gönderilmeye başlanacak. İran’ın o bölgeyle 5 sınır kapısı var. Onlar KYB bölgesinde. Halil İbrahim ve Fiş Habur’da sıkıntı olursa, insanı yardımı İran’daki sınır kapılarından da ulaştırabiliriz. İran da, Irak’tan İbadi de, bunun mümkün olabileceğini belirttiler.
‘Irak’ta bütünleşme olsun’
Bölücü terörle mücadele açısından Sincar meselesi bizler için elbette önemli. Örgütün ikinci Kandil olarak gördüğü bir yer. Bölgede bizim için önemli bir konu da Telafer’deki Türkmen kardeşlerimizin yerlerine yerleşmelerinin sağlanmasıdır. Irak’ın kuzeyinde Barzani’nin 1 Kasım’da görevi teslim etmesi akabinde nasıl bir sürecin başlayacağını hep birlikte göreceğiz. Orada gerçekten yeni bir süreç başlayacak mı başlamayacak mı, göreceğiz. Temennim odur ki federal yapı ile bir bütünleşme olsun. Biz bu tür bir bütünleşmenin tüm Irak halkının lehine olacağını düşünüyoruz. Görüyorsunuz İspanya’daki gelişmeler ortada. Orada neler olduğunu. Orada o işin başındaki kişi kaçıyor. Gittiği yer neresi? Belçika...
- Sincar’la ilgili bir konuyu da merak ediyoruz. Orada PKK’ya bağlı bir unsur olarak Sincar Direniş Birlikleri (YBŞ) var. Bu unsurlara Irak yönetiminin desteğinden, onlara maaş verdiklerinden söz ediliyor. Beştepe’de İbadi’yi kabulünüzde, bu konu da gündeme geldi mi?
Irak merkezi hükümetinin şu anda PKK’ya karşı bir silahlı girişimi söz konusu değil. Onların şu an öncelikli hedefi DEAŞ. Onlar DEAŞ’ı temizlemeden o türden bir şeye girmek istemiyorlar ama, bölücü terör örgütünün silahtan arındırılması için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtiyorlar. Bizim, elbette illa onların bir şey yapmalarını bekleyecek halimiz yok. Bunu İbadi’ye de söyledim. Ülkemize yönelik olumsuz bir gelişme ya da oralardan bir taciz söz konusu olursa, sınır ötesinde operasyonlara girebiliriz. Bizim buna mecbur edilmememiz için neler yapılması gerektiğini İbadi’ye anlattım.
Afrin’den tehdit var
- Kuzey Irak’taki gelişmeler farklı duruma yol açar mı? Yani PKK’nın Kuzey Suriye’de yaptığı atraksiyonları Barzani’den sonra Kuzey Irak’ta yapacağına, bunun da Amerikan desteği ile olacağına dair endişeler var. Düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Muhtemel senaryoları bir yana bırakarak, konunun Suriye boyutunu değerlendireyim. Suriye’nin kuzeyinde bölücü terör örgütüne, onun oradaki uzantıları PYD/YPG’ye ABD’nin nereye kadar ya da daha ne kadar destek vereceği hususlarında, biz ABD’li muhataplarımıza a’dan z’ye söylemiş durumdayız. Gelişmelere göre biz de kendi değerlendirmemizi yaparız elbette. Biz Cerablus’ta niye adım attık? Çünkü Cerablus konusunda bize verdikleri sözü tutmadılar. Sözlerini tutmadıkları için de biz oraya girdik. Hakeza Rai’de de verdikleri sözü tutamadılar. Bu defa da Rai’ye girdik, oradan Bab’a indik. Sonra da 2000 km karelik alanı tamamen kontrolümüze aldık. Şimdi İdlip olayı var. İdlip’te şu gördüğünüz sınırların içi bizim tarafımızdan kontrol ediliyor, dışı da Rusya tarafından kontrol ediliyor. İdlib konusunda Rusya ile şu anda bir dayanışma içindeyiz. Bu, Afrin’i de kapsayacak. Çünkü Afrin bizim için her an bir tehdit oluşturabilir. Nerede oluşturuyor? Bir tarafta Oğulpınar öbür taraf Hatay, Antakya. Şu anda buralardan kendi topraklarımıza tehdit var. Bölücü terör örgütü mensupları, neymiş, kuzeyden Akdeniz’e ineceklermiş. Buna Afrin üzerinden ilerleyerek, İdlib’i işgal ederek yeltenebilirler. Biz terör örgütü mensuplarının bu tür bir girişimine tabii ki izin vermeyiz. Şurada, Lazkiye’de, malumunuz Rusya’nın üssü var, Tarsus’ta deniz üssü var. Rusya’nın buralarda toplam 5 üssü var. ABD’nin de 5 üssü var hava, sekiz tane de diğer üssü var. Bu şekilde buralara yerleşmişler. Bizim, Suriye devleti tarafından davet edilmemiş olmamıza rağmen neden oralarda olduğumuzu soranlara, her zaman söylüyorum: Buralarda bizi taciz eden terör örgütleri var, bu örgütlere karşı biz her an sınır ötesi operasyonlar yapabiliriz.
- El Cezire’de bir uzmanın değerlendirmesi ilginçti. Haritaya bakarsak Rakka operasyonu neredeyse iki hafta durdu, ABD kuvvetleri, ellerindeki PKK/PYD unsurlarını Deyrizor’a indirdi. PYD, Deyrizor’u adeta törenle teslim aldı. El Cezire’deki uzman, DEAŞ’ın elindeki toprakları devretmesi halinde PYD’nin Akdeniz’e ulaşacağını savunuyor. Ne dersiniz?
Deyrizor’dan Akdeniz’e ulaşabilmeleri için kuzeyi kullanmaları lazım. Kuzeyi kullanmaları da bizim onlara yol vermemiz halinde olabilir ki, bu da mümkün değil.
- Güneyden ilerleyerek Akdeniz’e ulaşabilirler deniliyor...
Güneyde karşıda rejim ve de Rusya var. Onlara ne rejim yol verir, ne Rusya yol verir. Şu anda rejim ABD ile uyum içinde değil ki. DEAŞ’ın oradaki yerleri, Deyrizor’un olduğu yerler, petrolün en fazla olduğu yerler. Oralar kolay kolay kaptırılmak istenmez.
Schröder’le Büyükada görüşülmedi
- Büyükada tahliyeleri konusunda (Eski Almanya Başbakanı) Schröderin arabulucu olduğu iddiası var, doğru mu?
Schröder, ta şansölye olduğu dönemden beri benim gayet iyi görüştüğüm, dayanışma içinde olduğum bir dostumdur. Zaten görüştüğüm biridir. Ama görüştüğümüzde, iddianın aksine o tür bir meseleyi görüşmedik. Biz Türkiye-Almanya ilişkilerini, iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl daha uyumlu bir sürece gireceğini, bunun için nasıl ne şekilde mesafe alınabileceğini görüştük. Ama birkaç köşe yazarının, tutup o görüşmeyi, yargıyla alakalı bir süreci etkilemeye yönelik bir teşebbüs gibi sunması hiç yakışık almamıştır. Bunlar herhalde gaipten haber alıyorlar. Eski dostumla yaptığım bir görüşme hakkında yalan yanlış şeyler ileri sürülmesi çok çirkindir. Türkiye bir hukuk devletidir.”
AKM müjdesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün 3. Turizm Şurası’nda, boşaltılmış halde bulunan Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binasıyla ilgili şunları söyledi: “Bir müjde vermek istiyorum. Burası malum yarı opera binası diyebileceğimiz bir kongre merkezimiz. Şimdi İstanbul’da AKM’nin olduğu yeri yıkıyoruz ve oraya daha büyüğünü, çok çok farklı, çok çok modern bir mimari ile inşallah pazartesi günü İstanbul’da lansmanını yapacağım. Ve bu suretle 2019’un sonuna kadar orada bir opera binasını İstanbul’a kazandırmış olacağız. Gerçekten proje çok güzel. Muhteva itibarıyla bugünkü projeyle mukayese edilemeyecek kadar zengin. Birçok ihtiyaca cevap verecek çok amaçlı... Belki de 2019 seçiminden önceye yetiştireceğiz. İstanbul’a şimdiden hayırlı olsun diyoruz.”