'Trump gereğini yaptı'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. İstanbul Swiss Otel’de 1.5 saati aşan görüşmede CHP lideri, ABD’nin Esad rejimine düzenlediği ‘sınırlı’ saldırıdan ‘sandık güvenliğine’ kadar görüşlerini dile getirdi. CHP liderinin açıklamaları özetle şöyle:

‘Ağırlığımız kayboldu’

“Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur. Dolayısıyla tüm dünyanın tepki vermesi kadar doğal bir şey olamaz. Bu saldırının asıl faillerinin ortaya çıkarılması ve yargılanması hepimizin ortak görevi olmalıdır. Burada asıl faiilerin, bağımsız otoriterler tarafından, BM tarafından belirlenmesi gerek. Suriye’deki kimyasal saldırının ardından Trump’ın açıklaması oldu. Daha sonra da gereğini yaptılar. Bizim ise Ortadoğu’da ağırlığımız büyük ölçüde kayboldu. Eğer Türkiye ortaya çıkıp barışın sağlanması için, tarafları bir araya getirip aktif bir rol üstlenebilseydi ağırlığı farklı olacaktı.”

‘Nedir üzerimize düşen?’

(Cumhurbaşkanı) ‘Üzerimize düşeni yaparız’ diyor. Nedir üzerimize düşen? Bir yerden talimat aldıktan sonra mı hareket edecek? Yani Türkiye Cumhuriyeti bir yerden talimat aldıktan sonra mı bir iş yapacak. Doğru bir ifade değil bu. Ayrıca biz Türkiye’nin savaşta bir tarafta olmasını istemeyiz. Bölgede barışı inşa etmek için aktif rol üstlenmesi lazım. Türkiye’nin şansızlığı şu: Türkiye’yi yönetenler çok şey söylüyorlar ama söylediklerini gerçekleştirecek fırsatları olmuyor. Örneğin, Münbiç’e gireceğiz dediler. Girdiler mi? Hayır. Neden hayır, çünkü izin verilmedi. Rakka’ya gireceklerdi giremediler. Söyleyen kim ülkeyi yöneten. Girebildiler mi giremediler, izin verdiler mi vermediler.”

SSK dönemi için yanıt

“Mitinglerde Kemal Kılıçdaroğlu SSK’da iken şu kadar açık vardı diye konuşuyorlar. Açın bakın, emekli olduğum tarihte (1990) 2 milyar 341 milyon TL açık var. 2016’da açık 20 milyar 655 milyon 603 bin TL. Biz buna rağmen çıkıp ‘Asıl batıran sensin’ demiyoruz. Bir şeyi istismar etmeye gerek yok. Açık her ülkede var, emekliye maaş ödeniyor, ödenmesin mi? Üstelik benim dönemimde emekli yaşı kadınlarda 34, erkeklerde 40’tı, şimdi 65’e çıktı... Ama vatandaş bunu görecek, yiyecek mi yemeyecek.

‘Katılım yükselirse hayır yüzde 60 çıkar’

“Bu kadar baskı altında insanlar anketlerde nasıl hayır diyecek? Gerçekçi olmak lazım. Korkuyorlar. Zaten eşit koşullarda bir referandum süreci yaşamıyoruz. Devletin televizyonları, araçları, uçakları, her şeyi kullanılıyor. Ama ben bu ülkenin insanlarının sağduyusuna güveniyorum. Hayır’ın yüzde 60’larda çıkacağını ifade eden çok sayıda kişi var. Kamuoyu araştırması yapan şirketlerin ifade ettiği; katılım oranı yüksek olursa evet ve hayır arasındaki çıta hayır yönünde yükselir.”

“G.Doğu’da yerlerinden edilen ya da büyük kentlerdeki akrabalarının yanına gitmek zorunda kalanlar nasıl gidip oy kullanacak? Seçmen kütüklerini taşıdılar mı, taşımadılar mı bilmiyoruz. Ayrıca Türkiye’nin genelinde gördüğümüz baskının biraz daha yoğunlaşmış halinin Güneydoğu’da olduğunu görüyoruz. Orada da insanlar büyük ölçüde suskun.”

“Özellikle kırsal kesimde kamu görevlilerinin vatandaşlar üzerinde evet baskısı yaptığını biliyoruz. Parti devleti anlayışıyla, valisiyle, kaymakamıyla baskı kuruluyor vatandaşın üzerinde. Ama bütün bunlara rağmen tersi çıkacak. CHP olarak 3 oy aldığımız köye gittik. Hepsi hayır kararı almış. Nedeni ‘Bir insana bu kadar yetki verilemez.’”

‘Yeterince anlatamadık’

“Bu anayasa değişikliğinin Türkiye için hangi felaketleri getireceğini yeteri kadar anlatmış değiliz. Çünkü anlatabileceğimiz mecralar son derece sınırlı. Bakın şöyle bir cümle var: “Münhasıran (özellikle) TBMM’nin yetkileri dışındaki bütün kuralları kararnameyle cumhurbaşkanı düzenleyebilir...” Oradaki münhasıran sözcüğü TBMM’nin görev alanını sınırlıyor.”

“İktidar neden evet denilmesi gerektiğini anlatmıyor. Her mitingin ana teması Kemal Kılıçdaroğlu. O kadar zor durumdalar ki, rahmetli Savaş Ay’ın yıllarca önce yaptığı bir televizyon programını gerekçe göstererek vatandaştan evet oyu kullanmaları isteniyor. Ne alaksı var anayasa değişikliğiyle bunun. Emin olun ben bile utanıyorum.”

‘AKP kesenin ağzını açtı’

“Referandum sürecinde evet almak için kesenin ağzı sonuna kadar açıldı. Oysa ki AKP geçmiş seçim dönemlerinde mali disipline uyardı. Bu referandumda hayır çıkacağını bildikleri için, acaba parayla evet oyu alabilir miyiz diyor. Bütün çaba bunun için. Arkadaşlar gayet saygılı ekilde dükkanlarda, alışveriş merkezlerinde insanlara neden hayır denilmesi gerektiğini anlatıyor. Bunu parti kimliğiyle yapmıyorlar, ona rağmen saldırıya uğruyorlar. Daha önceki seçimlerde yüzde yüz kazanacaklarına inandıkları için saldırmıyorlardı. Bütün sandıklara sahip çıkacağız. Referandum öncesi sandık çevresi sorumlusu uygulaması başlattık. Bu görevliler bütün sandıklara sahip çıkacak. Genç avukatlar, stk’lar sahip çıkacak. Yeter ki sandığa git, oy kullan, güvenliği bize ait.”