Gazete Vatan Logo

Teklifi efsane DGM savcısı hazırlayacak

Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonunun ardından iktidar ile yargı arasındaki krizin derinleşmesi üzerine yeniden yargılamalar gündeme gelirken CHP, yeniden yargılamaya ilişkin teklifinini bugün ya da yarın sunacak.

Teklifi efsane DGM savcısı hazırlayacak

CHP'de yeniden yargılamaya ilişkin teklifin hazırlanması görevi de "Yolsuzlukla mücadele" ödülü de alan bir dönemin en ünlü DGM savcılarından Muğla Mlletvekili Ömer Süha Aldan'a verildi.

CHP, "Yeniden yargılama"ya ilişkin kanun teklifini TBMM Başkanlığına bugün ya da yarın sunacak. Kanun teklifine ilişkin bilgi veren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını teklifimizde öngörüyoruz. Yargıtay'da kesinleşmiş dosyalar için ise ki bu Balyoz tutuklularını Engin Alan'ı ilgilendiren bir durum, salt dijital verilere dayalı deliller delil başlangıcı niteliğinde sayılacak ki şimdi delil sayılıyor. Dijital veriler hükme esas alınmayacak ve yeniden yargılanma sebebi sayılacak" dedi.



EFSANE DGM SAVCISI HAZIRLAYACAK

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, teklifin koordinasyonunu ise Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan'a verdi. Aldan, aralarından Denizli Milletvekili İklhan Cihaner, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da olduğu hukukçu milletvekillerinin çalışmalarını ele alıp kanun teklifine son şeklini verecek. 2001 yılında Ankara DGM Savcısı olan Aldan, bu mahkemenin 2004 yılında kapanması üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Bürosunda çalıştı. Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı dönemde; başta sosyal güvenlik alanında yapılan yolsuzluk ve yargı görevlilerine yönelik baskı girişimlerine ilişkin olarak kamuoyunda "NEŞTER 1-2" adlarıyla bilinen soruşturmalarla birlikte, ihaleye fesat karıştırmak, insan ticareti, kara para aklama, kredi kartı sahteciliği, akaryakıt kaçakçılığı gibi suçlara dair günlerce Türkiye'nin gündeminde günlerce konuşulan "Damga", "Manyetik", "Bahar Temizliği" gibi çok sayıda soruşturmayı yürütmüştü. Aldan, PKK, El Kaide ve TİKKO gibi örgütlere dair soruşturmalarda Cumhuriyet Savcısı olarak görev aldı. Aldan 2005 yılında; "Temiz Topluma Katkı Ödülü" ile "Yolsuzlukla Mücadele ve Dürüstlük Ödülü"ne de layık bulundu.

DİJİTAL VERİLER HÜKME ESAS ALINMAYACAK

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da çalışmalara ilişkin şunları söyledi:

ÖYM'LER KALDIRILACAK: TBMM Başkanlığı'na sorunu çözücü, adaleti sağlayıcı yeni bir paketi sunacağız. Bu pakette özetle, Terörle Mücadele Kanununun savunma hakkını sınırlayan bazı düzenlemelerinin iptalini öngörüyoruz. Bu paketle gizli tanık uygulaması ve tanık koruma yasasında kimi düzenlemeleri öngörüyoruz. Şu anda devam eden özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili düzenleme tabi hakimlik ilkesinden aykırılıktan dolayı yine bizim önerimizin içinde yer alacak. Bu mahkemelerdeki dosyaların olağan mahkemelere devredilmesiyle ilgili düzenlemeyi de bu paketin içine koyacağız. Yargıtay'da temyiz incelemesinde bulunan dosyalar tabi hakimlik ilkesinin gereği olarak yasanın yürürlüğe girdiği tarihte bozulacak şekilde bir düzenlemeyi öngörüyoruz. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını teklifimizde öngörüyoruz. Yargıtay'da kesinleşmiş dosyalar için ise ki bu Balyoz tutuklularını Engin Alan'ı ilgilendiren bir durum, salt dijital verilere dayalı deliller delil başlangıcı niteliğinde sayılacak ki şimdi delil sayılıyor. Dijital veriler hükme esas alınmayacak ve yeniden yargılanma sebebi sayılacak.

MEMNUNİYET VERİCİ: Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile eş zamanlı olarak Sayın Başbakan'ın başta Ergenekon ve Balyoz davaları olmak üzere yeniden yargılama sürecine ilişkin Sayın Başbakan'da bir rol ve mod değişikliği gördük. Bu da aslında bir anlamıyla bizi sevindirdi. Başbakan'ın bu davaların savcılığından bu davaların şimdi avukatlığına soyunmuş olması belki de hukuk ve demokrasimiz açısından olumlu, ancak peşinen belirtmek isterim yeniden yargılama süreci Türkiye'nin ana gündemi değildir. AKP'nin birden bire yeniden yargılanma konusuyla ilgili olarak Sayın Başbakan'dan gelen sesler, yorumlar ve Başbakan'ın içine girdiği anlayış bizim için memnuniyet verici. Ancak biz burada samimiyet arıyoruz. Yeniden yargılama konusunu, sorunu çözecek mesele TBMM'nin iki gününü alır. Hükümet hukuken zanlı siyaseten kirli bir hükümettir. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun üstünün örtülmesine CHP olarak sessiz kalmayacağız.

KİM ÖLDÜRDÜ: Bilal Erdoğan'a yapılan çağrıya Başbakan'ın oğlunun halen icabet etmemesi hukukun ihlalidir. Meclis Başkanı Cemil Çiçek 'Anayasanın 138. maddesi ölmüştür' açıklaması yaptı. Sayın Cemil Çiçek'e soruyorum 138. maddeyi kim öldürdü? Onu öldürecek tek kuvvet üçüncü kuvvettir, yürütmedir. Sayın Cemil Çiçek'ten şunu beklerdim, Sayın Başbakan Anayasa 138'i öldürdünüz yani adresi Başbakan olan bir gerçeği orta yere atıp geri çekilmek TBMM Başkanına da yakışmamıştır.

CHP'NİN FORMÜLÜ: Bu pakette özetle, Terörle Mücadele Kanununun savunma hakkını sınırlayan bazı düzenlemelerinin iptalini öngörüyoruz. Bu paketle gizli tanık uygulaması ve Tanık Koruma Yasasında kimi düzenlemeleri öngörüyoruz. Şu anda devam eden özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili düzenleme tabi hakimlik ilkesine aykırılıktan dolayı gene bizim önerimizin içinde yer alacak. Bu mahkemelerdeki dosyaların olağan mahkemelere devredilmesiyle ilgili de düzenlemeyi bu paketin içine koyacağız. Yargıtay'da temyiz incelemesinde bulunan dosyalar tabi hakimlik ilkesinin gereği olarak yasanın yürürlüğe girdiği tarihte bozulacak şekilde bir düzenlemeyi öngörüyoruz. Yine bu dosyaların olağan mahkemelere gönderilmesini düzenliyoruz. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını teklifimizde öngörüyoruz. Terörle Mücadele Kanununun 10. maddesine göre kurulan mahkemeler için de aynı talebimizi yineliyoruz.

TUTUKLU VEKİLE DE ÇÖZÜM: Yargıtay'da kesinleşmiş dosyalar için ise ki bu Balyoz tutuklularını, Engin Alan'ı çok ilgilendiren bir durum, salt dijital verilere dayalı deliller delil başlangıcı niteliğinde sayılacak ki şimdi delil sayılıyor. Dijital veriler hükme esas alınmayacak ve yeniden yargılanma sebebi sayılacak. İnfaz Yasasında yapılacak bir değişiklikle de hükümlü milletvekillerinin infazının yasama dönemi sonuna bırakılması öngörülerimiz arasında. Teklifi vereceğiz ondan sonra Başbakan'ın samimiyetini test etme olanağı bulacağız. Tutuklu ve hükümlü milletvekili sorununun temelli çözülmesi açısından bir adım attık. Bugün itibarıyla Sayın Engin Alan hariç cezaevinde milletvekili kalmadı. Velev ki Engin Alan çıkmış bile olsa biz bu sorununun kişilerin sorunu değil, sistemin sorunu olduğunu, yasama organının sorunu olduğunu düşündüğümüzden dolayı bu komisyonun çalışmalarına devam etmesinden yanayız. Komisyon çalışacak. Engin Alan Balyoz'un içinde dolayısıyla dijital verilerin delil sayılmaması delil başlangıcı sayılması zaten hükmü ortadan kaldıracak.

ALDAN'DAN BİR ÖNERİ DAHA

Balyoz'a ilişkin olarak bir çözüm yolunun daha olduğuna dikkat çeken Ömer Süha Aldan da şöyle dedi:
"Bildiğiniz gibi Balyoz'da bilirkişi incelemesi talepleri reddedildi. Balyoz hükümlüsü olan kişilerin avukatları tarafından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı kullanıldı. Ben buradan Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Eğer Anayasa Mahkemesi Başkanı bir an önce bunu gündeme alırsa ve bir adil yargılamanın ihlaline yönelik bir karar verirse yine Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Hakkındaki Kanun gereğince Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları yeniden yargılamayı gerektirecek hükümler içermekte. Anayasa Mahkemesinin bir an önce Balyoz'a ilişkin başvuruyu inceleyerek yeniden yargılamaya ilişkin bir karar vermesinin yolu açıktır."

"Sabih Kanadoğlu'nun bir önerisi oldu, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da Aldan, "Çok farklı düşünceler var. Ama bu sorunu bütünüyle çözücü mahiyette görmüyoruz. Ortada bir sorun var. Sorunu çözmenin yolu her şeyden önce tabi hakimlik ilkesine aykırı olan mahkemelerden Türkiye'nin bir an önce kurtulmasıdır. Bunu çözmeyecek bir düzenlemeye çok sıcak bakmıyoruz" yanıtını verdi.

Aldan dijital verilerin hükme esas alınmamasına ilişkin bir soru üzerine de "Bilgisayar ile elektronik bilgi depolama araçların içerikleri delil başlangıcı niteliğinde verilerdir. Bu nedenle hukuka uygun başka bir delille desteklenmedikleri takdirde hükme esas teşkil etmezler yani yapacağımız düzenleme bu" açıklamasını yaptı.

Haberin Devamı