Sen kimsin ya?
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TÜSİAD’ın hazırladığı yeni anayasa taslağına tepki göstererek, "Oturmuşlar orada ısmarlama anayasa yapıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bu anayasanın Erdoğan’ın hazırladığı Anayasa’dan ne farkı var?" dedi.
MHP Grup Başkan Vekili, İzmir Milletvekili Oktay Vural, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında milletvekilliği için yeniden aday adayı olduğunu açıkladı.
"SEN KİMSİN YA!"
Bir basın mensubunun TÜSİAD’ın hazırladığı yeni anayasa taslağını nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya Vural, şu yanıtı verdi:
"Oturmuşlar orada ısmarlama anayasa yapıyorlar. Böyle birşey olabilir mi? Bu anayasanın Erdoğan’ın hazırladığı anayasadan ne farkı var? Ergun Özbudun başrollerde. Ne sıkıntıları varsa değişmez maddeler! Neymiş? Bu ülkenin birlik ve bütünlüğü, bölünmezliği. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliğinin değişmezliği. Efendim bunlar değiştirilebilirmiş. İstiklal Marşı değiştirilebilirmiş, başkent Ankara değiştirilebilirmiş. TÜSİAD’a tavsiyem İzmir Marşı’nı iyi okusunlar. Mücevher taşa yazıldı bunlar. Ondan sonra bir de kalkıyor diğer Boyner (Cem), ‘Türkiye’nin, ülkenin bölünmesinden önce insan daha önemlidir, bölünebiliyor’ diyor. Sen kimsin ya. Yüzde 40 alacağım diye çıktın yüzde 1 alıp tepe üstü düştün. Ne biçim senaryolarla karşı karşıyayız. Çağdışı, gerçek dışı bir zihniyet, adam kalkmış bunu söylüyor. ‘Türkiye’nin, devletin bölünmesinden önce bireyin mutluluğu daha önemlidir’ diyor. Keyfiniz için bu milletten devletten vazgeçeceğiz. Dünya vatandaşı mı olacağız? Herkes haddini bilmelidir. Bu millet bedel verdi. Bu ülkenin birliği ve bütünlüğü, devleti için. Büyük Türk milleti ailesini bölelim gitsin.’ Kim oluyorsun ya! Bu milletin teneffüs ettiği havasına saygı duy. Emeğini kullanıyorsun emeğine saygı duy. Toprağına saygı duy. Bu nasıl bir zihniyettir."
BAŞBAKAN’I ALKIŞLAYAN SANAYİCİYE "KUL MUSUNUZ"
Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu temellerin sarsıldığını, milli kimliğin ayrıştırıldığını, insanların yoksullaştırıldığını ileri süren Oktay Vural, bu gidişata ‘dur’ demenin zamanı geldiğini, Türkiye’nin bu zihniyetten kurtulacağını savundu.
İzmir’in hem merkezi, hem de yerel yönetimden nasibini alamadığını öne süren Vural, hükümetin kente ‘şaşı’ baktığını, İzmir’in 2002 yılında toplam yatırımlardan yüzde 2.8 pay alırken bu oranın şu anda 1.4’e düştüğünü söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Mart’ta geldiği İzmir’de sanayicilere yönelik yaptığı konuşmayı eleştiren Vural, kentin hak ettiğini alamadığı yönündeki konuşmaların doğru olmadığını savunmasına rağmen hiçbir sanayicinin de bunu eleştirmediğine dikkat çekerek, "Kul musunuz? Nasıl alkışlarsınız? Şaşı bakan merkezi anlayış İzmir’e hizmet etmiyor. 2002’de 100 olan kamu yatırımı bugün 55’e düşmüştür. Yerel yönetim açısından da kent hak ettiğini alamamıştır. İzmirliler maalesef burayı kendi kalesi zannedenlere oyunu vermiş ama hak ettiğini alamamıştır. İzmir nasıl Sevr paçavrasını yırtıp burada atmışsa, bu açılım paçavralarını da yırtıp atacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu temelinde 2023 yılında yükselen ülke Türkiye’yi hazırlayacak kadroyu göreve getirecektir" dedi.
TOKAT CEVABI
Bir partilinin BDP milletvekili Sebahat Tuncel’in bir başkomiseri tokatlamasını içine sindiremediğini söylemesi üzerine Vural, "Ben de içime sindiremedim. Bu elleri cesaretlendirenler, bunları şımartanlar kimlerdir bunları görmek lazım. Açılım safsatası altında bu milletin birlik bütünlüğünü bozmak isteyerek polis karakollarını kurşunlanmasına, polislerimizin linç edilmesine alenen herkesin önünde polisimize el uzatılmasına yol açan doğrudan doğruya hükümetin ve AKP’nin politikaları olmuştur. Bu milletin birlik ve bütünlüğüne karşı uzanan ellerin kırılacağı günler yakındır. Hadleri bildirilecektir. Bunun hazmedilmesi mümkün değil" diye konuştu.
"SENARYO AYNI, ARTİSTLERİN BİRİ YERLİ BİRİ YABANCI"
Bir başka gazetecinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Libya konusunda bilgilendirme yapacağı yönündeki soru üzerine Vural, Libya politikası konusunda CHP ile AK Parti arasında bir benzeşme olduğunu, MHP olarak Libya’ya müdahaleyi doğru bulmadıklarını kaydetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Başbakan Erdoğan’la ne konuştuğunu soran Vural şöyle devam etti:
"Ey Erdoğan, Sarkozy ile hangi konularda mutabakata vardın. 1 Mart’ta Libya’da NATO’nun ne işi var diyor. Fransa’nın elini güçlendiriyor. Acaba kim onay verdi? Olmert geldi Başbakan’la görüştü iki gün sonra Gazze işgal edildi. Sarkozy geldi Fransa jetleri bombaladı. Libya konusunda hükümetin özellikle Erdoğan’ın zikzak çizdiği görünüyor. Perşembe günü parlamentoda Dışişleri Bakanı kapalı oturumda Libya’daki gelişmeler hakkında bilgi verecekler.
Başbakan ’İkinci Irak olmasın’ diyor. NATO’ya bir takım şartlar ileri sürüyor. Biz bu şartları çok gördük. Füze savunma sistemi konusunda ’Komuta bizde olmalı’ dedi. Tıpış tıpış sonra ‘NATO’da olmalı’ dedi. Sarkozy ’rol paylaşımımız var’ diyor. Senaryo aynı, artistleri bir yerli bir yabancı artist var. Rolleri paylaşmışlar. Türkiye Cumhuriyeti başbakanı diyor ki ’Biz yardım götüren tarafta olacağız’ Ölüm götüren tarafta başkaları olacak. Sen ortak olmuyor musun o zaman?"