Seçim anketleriyle ilgili flaş açıklama! Birinci parti...

Çeşitli temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere Denizli'ye gelen AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ilk olarak, Çamlık Mesire Alanı'nda partililerle bir araya geldi. Programa AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, AK Parti Denizli milletvekilleri Şahin Tin, Ahmet Yıldız, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör ve ilçe belediye başkanları da katıldı.

Burada basın mensuplarına açıklama yapan Kurtulmuş, Türkiye'nin uzun süredir pandemi şartları altında hayatını sürdürmeye devam ettiğini ve 1 Temmuz'dan itibaren yeni normalleşmeye girildiğini belirtti. Yine tüm tedbirlerin alınarak salgını tamamen ortadan kaldırarak milletin üzerindeki kara bulutların kaldırılması için verilen mücadeleye destek olacaklarını söyleyen Kurtulmuş, salgın sürecinde ekonomik gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve Türkiye'nin 51 milyon doz üzerinde aşıyı yaparak dünyada aşılama yapan ülkelerin başında geldiğini belirtti.

Türkiye'nin pandemi şartlarının en ağır şekilde ilerleği dönemde bile Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerini korumak için her türlü tedbirleri aldığını vurgulayan Kurtulmuş, "Türkiye Akdeniz'deki tavrını yapılanlara karşı korumuştur. Yine bu süre içerisinde Kuzey Irak ve Suriye'nin kuzeyin gerçekleştirilen teröre karşı mücadelelerde terör örgütlerini göz açtırılmamıştır. Ve orada yapılan sınır ötesi operasyonlarla Türkiye'nin güvenlik meselesi bakımından hiçbir taviz vermeyeceği tüm aleme gösterilmiştir" dedi.

'HALKIN İHTİYAÇ VE TALEPLERİ NEYSE O ADIMLARI ATMAK ZORUNDASINIZ'

AK Parti'nin en temel özelliklerinden birisinin reformcu ve demokrat bir parti olması olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Bu özellikleri bakımından da aradan iktidardan 19 yıl geçmiş olmasına rağmen AK Parti bu anlamda reform adımlarına devam ediyor. Bazen muhalefetten diyorlar ya '19 yıldır iktidarsanız ne reformu yapıyorsunuz.' Bu arkadaşlar, devlet ve millet yönetmek ne demek bilmedikleri için reformu kitaplarda yazan bir şey zannediyorlar. Reform, günlük hayatın içinde var olan, halkın talep ve isteklerini, arzularını, ihtiyaçlarını siyaseten karşılama programlarıdır. Dolayısıyla ne kadar geçerse geçsin iktidarın üzerinden, o günün şartları neyi gerektiriyorsa, halkın ihtiyaç ve talepleri neyse o adımları atmak zorundasınız. Zaten bu adımları atmıyorsanız o eski CHP'nin olduğu gibi statükocu bir parti olursunuz" diye konuştu.

'BU BİR REFORM PAKETİDİR'

Kurtulmuş, CHP'nin hala bu statükoculuğunu üzerinden atamadığı için bu reform adımlarını da anlayamadığını belirtip, "Örnek olarak bu hafta TBMM'ye gelecek olan 4'üncü yargı paketi. Bu bir reform paketidir. Gerçekten çok önemlidir. Laf olsun diye gündeme gelmiş değildir. 1'inci, 2'nci ve 3'üncü yargı paketleri 2019 yılı mayıs ayında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifleriyle başlayan bir süreçti. Adil süratli ve hakkaniyetli bir yargı sisteminin oluşması için nerelerde eksiğimiz var, bunlar için atılan adımlardı. Şimdi 4'üncüsünü atıyoruz. Bir ihtiyaç olduğu için bu gündeme geldi" diye konuştu.

'KADINA ŞİDDET UYGULAYAN, HİÇBİR MAZERETİN ARKASINA SIĞINAMAZ'

Kadına şiddetin önlenmesine yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerine değinen Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Ankara'da açıklamış olduğu, kadına karşı şiddeti önlemede 4'üncü Ulusal Eylem Paketi bu anlamda önemli bir reform iradesinin ortaya konulmasıdır. Kadına karşı şiddet, cinsel istismar ya da çocuğa karşı şiddet sıradan bir suç değil, insanlık suçudur. Kadına karşı şiddet uygulayan, hiçbir mazeretin arkasına sığınamaz. Toplumsal olarak da herhangi bir mazeretin arkasına sığınılmasına müsaade etmeyiz. Bizim toplumumuzda kadına saygılı olmak, ona karşı hürmetkar olmak genetiğimizin önemli özelliğinden birisidir. Ne yazık ki her gün gördüğümüz duyduğumuz şiddet ve istismar olaylarının önlenebilmesi için onlarca eylem yapılmış çok önemli mesafeler alınmıştır. Bir tek kadınımıza dahi bundan sonra kimsenin elinin kalkmayacağı bir Türkiye'yi oluşturmak boynumuzun borcudur. Bunun için 4'üncü Eylem Paketi önemli bir reform paketi olarak Türkiye'nin gündemine gelmiştir" dedi.

'TEHDİT SİYASETİNE DE BAŞLAMIŞ DURUMDALAR'

AK Parti'nin iç ve dış politikada tutarlı adımlar attığını, muhalefet partilerinin ise sürekli erken seçim çağrıları yaptığını kaydeden Kurtulmuş, "Erken seçim çağrıları ile ilgili maalesef Türkiye siyasetinde daha önce hiç görmediğimiz bir şekilde yalan siyaseti daha fazla artıyor. Hatta tehdit siyasetine de başlamış durumdalar. Türkiye'de kamu görevi yapan, millet adına milletin verdiği yetkiyi kullanarak kamuya hizmet eden bürokratları, iş adamlarını tehdit ederek, siyasete onların gözünü yıldıracaklarını, hükumetin bu anlamda elini zayıflatacak bir tutum içerisinde olacaklarını zannediyorlar. Bütün bunların hepsi boşunadır. Erken seçim meselesi hakkında bir kez daha ifade etmek isterim ki Türkiye'nin seçim tarihi Haziran 2023'tür. İnşallah 1 yıl sonra da 2024'te de Türkiye yerel seçimlerini yapacaktır" diye konuştu.

'BÜTÜN KAMUOYU ANKETLERİNDE AK PARTİ AÇIK ARA BİRİNCİ PARTİDİR'

Yapılan son seçim anketlerini değerlendiren Kurtulmuş, "AK Parti ile ilgili 'AK Parti küçülüyor' falan diyenlere de şunu bir kez daha hatırlatmak isterim. Hangi kamuoyu anketini getirirseniz getirin, bütün kamuoyu anketlerinde AK Parti açık ara birinci partidir. Bu anlamda da kendisini iktidara namzet görenlerin bu anketlerin geride nal topladıkları, çok daha geriden geldikleri açıktır, ortadadır. İstiyorlarsa kendi anketlerini de kendileri açıklasınlar. Dolayısıyla bizim milletle olan irtibatımızı arttırarak bu süreçte devam edeceğiz. Sürekli halkın içindeyiz. Halkın talep ve beklentilerini çok iyi değerlendirmek zorundayız. Bu anlamda siyasetteki temel meselemiz gönülleri kazanmaktır. Gönülleri kazanmayınca siyasette başarılı olamıyorsunuz. İşte muhalefet partilerinin bazılarının sittin senedir niye iktidara gelemediklerinin temel mesele de budur. Niye CHP sittin senedir milletin oyuyla iktidara gelmez? Gönülleri kazanmak lazımdır. Bizim için çıta biraz daha yukarıdadır. Sadece gönülleri kazanmak değil, bizim hedefimiz gönüllerden düşmemektir. İnsanların gönlündeki yerimizi hep birlikte bütün milletimizle beraber o yeri daha da sağlamlaştıracağız ve gönüllerden düşmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

MUHALEFETE ELEŞTİRİ

Kurtulmuş, muhalefetin teknik ve yalan siyasetine devam ettiklerini belirtip, şunları söyledi:

"Sadece geçtiğimiz hafta 2 önemli yalan. Siyasette böyle bir polemik üslubunu asla benimsemem ama bunu söylemeyi de bir vazife telakki ediyorum. Tam da milyonlarca öğrencimizin üniversite sınavına girmesinden 1 gün evvel Katarlı öğrencilere tıp fakülteleri açıktır. 'Katarlı öğrenciler ellerini kollarını sallayarak gelip tıp fakültesine gireceklerdir' yalanını söyleyen bir ana muhalefet partisi genel başkanı var. Bu bizim siyasetteki büyük zaafımız, karşımızdaki rakibimizin halidir."

'ÖZÜR DİLEMEK BU KADAR MI ZOR BİR İŞTİR'

Muhalefetin, AK Parti'nin vizyonuyla, halkla bütünlemiş olan tarzıyla mücadele etmek yerine, durduk yere yalan üzerinden bir algı oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Kurtulmuş, "Eğer Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bunu bilmeyerek söylediyse, Allah aşkına özür dilemek bu kadar mı zor bir iştir. Üzerinden bir hafta geçmiştir. Efendim, ey millet kusura bakmayın, bu askeri tıp alanında bir iş birliği protokolüymüş, sadece Katar'da değil onlarca ülkede yapılmış daha evvel yapılmış anlaşmaymış. Bana yanlış bilgi verdiler. Özür dilerim ey millet dese. Vallahi söyleyecek sözümüz yok. Çok mu zordur özür dilemek. Özür dilemek gerçekten bu anlamda bir beklentidir. Ama maalesef o günleri hatırlayın. Haber sitesi özür diliyor, biz yanlış haber verdik diyor. Haber kaynağı yalanlamasına rağmen, aynı yalanı söylemeye devam ediyor. Türkiye siyasetinin en acı tablolarından birisi budur" diye konuştu.

'KİMSE KENDİNİ SAVCI YA DA HAKİM YERİNE KOYMAMALIDIR'

Elmalı davasına ilişkin de yöneltilen soruya yanıt veren Kurtulmuş, "Kadına karşı şiddet, çocuğa karşı cinsel istismar son derece hassas olunması gereken bir konudur. Bu iki konu yalnızca siyasetin değil bütün milletin konusudur. Bu insanlık meselesidir. Hiç kimse burada aksini savunmamalıdır. Bunların üzerinden de kimsenin siyaset yapmamasını salık veririz. Bunu yaparken de kimse kendini savcı ya da hakim yerine koymamalıdır. Ben de Elmalı davası yeniden gündeme geldiğinde ilk sosyal medyadan tepkiyi gösterenlerdenim. Bu vatandaş olarak göstereceğim bir tepkidir. Ama ben kendimi savcı yerine koyarsam o zaman adalet sistemi nerede kaldı? Ben kendimi hakim yerine koyarsam adalet sistemi nasıl işleyecek? Toplumsal duyarlılığı arttırmakla kendini savcı ya da hakim yerine koymak başka bir şeydir" ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasının ardından Kurtulmuş, sırasıyla Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti.