'Özgürlük mücadelesi sünnettir'
DİYARBAKIR’da BDP’nin desteğiyle Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) oluşturduğu İnanç Komisyonu’nun düzenlediği Kutlu Doğum Haftası kutlamasında Kürtçe mevlit okundu. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, özgürlük mücadelesinin sünnet olduğunu ve Kuran-ı Kerim’in yolunda olduğunu söyledi.
Kutlu Doğum Haftası nedeniyle düzenlenen etkinlik merkez Bağlar İlçesi’ndeki Nevruz Parkı’nda gerçekleştirildi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Başkan Yardımcısı Fırat Anlı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile çeşitli kentlerden gelen Kürt din adamlarının da aralarında bulunduğu büyük bir kalabalık katıldı. Alandaki Platforma Türkçe ve Kürtçe, ’İslamiyet adalettir, İslamiyet barıştır, İslamiyet hoşgörüdür, İslamiyet kardeşliktir’, ’Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır’, ’Zulme karşı mazlumun yanında yerinizi alınız’, ’Hz. Muhammed Mekke’de direniş, Medine’de adalet, Hudeybiye’de barıştır’, ’Hz. Muhammed’in doğuşu kutlu olsun’ yazılı pankartlar asıldı.
ÖCALAN POSTERİ AÇILDI
Kadınlar ve erkeklerin ayrı bölümlerde yer aldığı alanda bazı kadınlar aşırı sıcaklardan dolayı sarı, kırmızı yeşil flamaların bulunduğu şemsiyeler açtı. Kutlamada bazı kadınlar Abdullah Öcalan posteri açtı.
Kutlamaya katılan bazı aileler piknik yaptı ve kadınların açık alanda namaz kıldı. Yaklaşık 2 saat süren Kürtçe mevlit okunmasından sonra toplu halde dua edildi. Kürtçe yapılan duada, "Allah’ım bizim de bir isteğimiz var. Bizi zordan, zulümlerden, katliamlardan kurtar. Bilmezlikten, hoş olmayan şeylerden bizi uzak tut. Özgürlük, başarı, birlik, beraberlik bize ver. Kürt halkını kendi arasında kardeş savaşı vermekten uzak tut. İmha, dil inkarı, zorbalık ve zulüm varsa bunu kaldır" ifadeleri de yer aldı.
AHMET TÜRK: ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SÜNNETTİR
DTK Genel Başkanı ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Hz. Muhammed’in doğumunu bütün halklara kutlu ettiklerini belirterek, şöyle dedi:
"Çok iyi biliyoruz ki, bütün din, inançlar insanlar için çok önemlidir. Bütün dinler rehberlik yapmıştır. Ancak İslamiyet, birlik, eşitlik, adaleti getirmiştir. Kuran’da zulme karşı, güzel ahlak için çok şey vardır. Kuran-ı Kerim de en başta Habil ve Kabil’den bahsetmiş, kardeşlerin birbirini öldürmesini eleştirmiştir. Hz. Musa halkının özgürlüğü için büyük bir deriş sergilemiştir. Bugün görüyoruz İslamiyette kardeşlik ve doğruluk vardır. Hz. Muhammed, Mekke’den Medine’ye gittiğinde ezanlar okuyan Bilal-i Habeş siyah, zencidir. İslam adına bütün İslam halkını namaza davet emiştir. Bu çok önemli bir örnek ve mesajdır. ’Siyah ve beyaz aynıdır’ demiştir."
Ahmet Türk, Kuran-ı Kerim’deki bir ayette Allah’ın bütün insanları ulus, diller, kabile, aşiret halinde yarattığını böyle kendilerini, haklarını tanıyıp birbirlerine destek vermesini istediğini ifade ederken, şöyle devam etti:
"Yine Resulullah Medine anlaşması için bunu dile getirmiştir; Herkes eğer inancında, dilinde, yaşamında hürdür. Herkes birbirine önem vermelidir. Biz bunları görüyoruz. Resulullah’ın ne kadar insanlara kıymet verdiğini biliyoruz. Resulullah hiçbir zaman ’Sadece Müslümanlar’ dememiş, ’Ey insanlar’ demiştir. Hz. Muhammed, ’Zulme karşı sessiz kalmayın’ diyor. Bir gün bir mümin sormuş, ’Ya Resulullah; biri malımı elimden almak istiyor.’ Hz Muhammed, ’Diren, buna karşı çık, izin verme’ demiştir. Biz ulusumuza, halkımıza, geleceğimize sahip çıkmalıyız. Biz sahip çıkmasak dindar değiliz ve Resulullah’ın demek ki yolundan gitmiyoruz. İslam’daki bir sünnette zulme karşı çıkmaktır. Bugünde Kürt halkı İslamiyeti yaşamında büyütüyor. Bizim inancımız herkesten fazladır. Kendilerine Müslüman diyen ve din yolundan gidenler Kürtleri inkar ediyorlar ve Kürt haklarını tanımıyorlar. Bu Resulullah’ın yoluna karşı bir şeydir. Çok iyi bilmeliyiz ki, özgürlük mücadelesi sünnettir. Özgürlük mücadelesi Kuran-ı Kerim’in yolundadır. Kuran-ı Kerim de bize bunu emretmiştir. Adalet ve haksızlığa karşı inanç sahipleri durmalıdır diyor. Hz. Muhammed’in doğumunu kutluyoruz. Bütün Kürdistan, 4 parça Kürdistan ve bütün İslam alemine ’kutlu olsun’ diyoruz."
REKTÖR YARDIMCISI: HALKIM İÇİN KOLTUĞUM GİTSİN
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım da konuşmasında, "Bazıları bana dedi ki; ’Hoca bu kutlamaya katılma koltuğun elinden gidecek.’ Halkım için gidecek koltuk çabuk gitsin" dedi.
Said-i Nursi’nin iki kategoriye ayırdığını belirten Prof. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birinin adı tabii Kürtlük, diğerinin adını da Sunilik yani yapay Kürtlük adını koyuyor. Tabi Kürtlüğün 3 esası olduğunu söylüyor; Cesaret, sadakat ve diyanet. Yani din. Sizin cesaretinizi test etmeye hiç kimsenin hak, yetkisi zaten yok. Sadakatinizin testini yapmaya hiç kimse had ve yetkisi zaten yok. Ama sizin diyanetinizi sorgulamaya başladılar. ’Kürtler, Kürt siyaseti dinden, İslam’dan uzaklaşmış’ dediler. ’Niye adayları içinde başörtülü aday yok?’ dediler. ’Niye kutlu doğum gününü kutlamıyor?’ dediler ve ’Niye İslam adına kongreler düzenlemiyorlar’ diye eleştirdiler. Şimdi de ’Bu kutlu doğum nerden çıktı?’, ’İslam Kongresi nereden çıktı?’ diye eleştiriyorlar. ’Başörtülü belediye başkan adayları nereden çıktı?’ diye eleştiriyorlardı. Niye eleştiriyorlar biliyor musunuz? Tekeline almış oldukları ve her fırsatta Kürtlerin aleyhinde kullandıkları o din, o yanlış dini anlayış altlarından kayıyor diye eleştiriyorlar bunu. Müslüman Kürt halkının aleyhinde kullanacak başka bir şey bulamayacaklar diye korkuyor ve endişeleniyorlar ve bugünkü manzara o korkuyu o eleştiriyi o endişeyi haklı çıkarıyor. Ama siz haklı çıkarmaya devam edin."