Ordumuzun ÖSO’nun arkasında ne işi var?
Kılıçdaroğlu, Zeytin Dalı Operasyonu’nun Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte yürütülmesini eleştirdi. “Bizim bir ordumuz var. Peygamber ocağı. Ordu, ÖSO’nun arkasına neden gizlenir, hangi gerekçeyle gizlenir, biz bundan rahatsızız” dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı gazete ve TV’lerin Ankara temsilcileriyle kahvaltıda buluştu. Kılıçdaroğlu gündeme dair şu değerlendirmeleri yaptı:
BURSEYA’YA BAYRAK DİKME: Askerlerimiz kendi varlıklarını kanıtlamak için kendi bayraklarını dikiyorlar. Terör örgütünden temizliyorlar. Zor koşullarda mücadele ediyorlar. Uğruna savaştıkları ülke adına bayrağı dikiyorlar. Bir başka ülkenin toprağını işgal etme niyeti zaten yok. ‘Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız’ diye söylendi.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ: Ege adaları ile ilgili bir tartışma var, diplomatik ilişkilerde görüşmelerin olduğu da hükümetler tarafından ilan ediliyor ama Süleyman Şah türbesinin olduğu topraklar bizim topraklarımız. Türbeyi terör örgütüne bırakan adamlara ne diyeceğiz? Toprağını terör örgütlerine kaçıranlardan milliyetçi mi olur? Oradan bayrağımızı bile kaçırdılar. Bunları söylemekten utanıyorum ama söylemek zorundayım.
CHP’NİN ÖSO ELEŞTİRİLERİ: Bizim bir ordumuz var. Peygamber ocağı, kahraman ordu diyoruz. Zor koşullarda mücadele ediyorlar. Ordumuzun kahramanlığını bir anlamda ÖSO’ya devretmeye çalışıyoruz. Niçin, kimdir ÖSO? Elinde Türk bayrağı. Bizim ordumuz orada, mücadele ediyor, neden ÖSO? Ordu ÖSO’nun arkasına neden gizlenir? Bundan rahatsızız. Ordunun başarısı ÖSO’ya devredilemez. Kahraman ordumuz ile ÖSO’nun birlikte anılmasını içime sindiremiyorum. Benim ağırıma gidiyor. Koskoca Türkiye’nin ordusu ikinci planda, ÖSO birinci planda. Ayrıca siz bölgede operasyon yapıyorsanız, ülkenin birliği bütünlüğü açısından önemliyse bunu kendi silahlı kuvvetlerinizle yaparsınız. Başka bir gücü kendi silahlı kuvvetlerinizin yanına monte etmeye ne ihtiyacınız var? TSK gitmiş mücadele veriyor, hava desteği var, top desteği var. TSK yedek orduymuş gibi açıklama yapıyorsunuz. Ordunun başarısını bir başkasına ipotek edemezsiniz. Ama Türkiye ile eğer Suriye arasında önümüzdeki süreçte bir barış sağlanacaksa, bu başka bir organ olmadan Türkiye ile Suriye’nin bir araya gelmesi ile olacaktır. Suriye’de terör örgütlerinin konuşlanmasını istemiyorsak o zaman biz Suriye ile şu veya bu şekilde ilişki kurmalıyız. Suriye ile ilişkilerin düzelmesi açısından adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz. Sorunu yarat, sorunu büyüt, sorunu çözmek için insanlar hayatlarını feda etsinler, sonra ‘kahramanım’ diye ortalıkta gez. Ne kahramanlığı? Orta Doğu’nun benzinine kibrit çakmışsın.
PYD TARTIŞMASI: Orta Doğu’da PYD’ye meşruiyet kazandıran Erdoğan. Salih Müslim’i kırmızı halılarla Türkiye’ye davet eden kim? PYD’ye dediler ki, ‘bizim yanımızda yer alacaksın, Esad ile çatışacaksın.’ Onlar da ‘çatışmıyorum.’ O zaman ‘Biz seni terör örgütü ilan ediyoruz’ dediler. Bunların yatacak yeri yok. Yahu senin ne işin var orada? Şehitler geliyor, sorumlusu kim? PYD’yi kucaklayan kim? Sen terör örgütü kabul etmezsen, ABD de etmez. PYD’yi başımıza bela eden Erdoğan’dır.
SEÇİM İTTİFAKI:‘Türkiye hep koalisyonlarla yürütülüyor’ diyorlardı şimdi koalisyonsuz olmuyor. ‘Tek başına olmalıyız’ demişlerdi. ‘Yüzde elli artı biri bulamıyoruz o zaman ittifak yapalım’ diyorlar. İttifak yapabilirler. Bir düzenleme yok, o yüzden doğmamış çocuğa don biçmeyi doğru bulmuyorum.’
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ: Ortak aday arayışında ne biz ne de diğer partiler hiç olmadı. Her parti kendi adayını çıkaracak. İkinci turda oturulacak. Geriye kalan iki aday yarışacak.
ŞAM YÖNETİMİ İLE İLİŞKİ:ÖSO’yu Şam yönetimi terör örgütü olarak görüyor. Suriye ile ilişkilerin düzeltilmesi gerekiyor. Eğer Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayacaksanız kiminle görüşeceksiniz, Suriye yönetimiyle görüşeceksiniz. ‘Bütün Suriyeli’leri kendi ülkelerine göndereceğiz’ dedim. Yapmadıkları kalmadı. Şimdi devleti yönetenler aynı şeyi söylüyor. Bizi dinleselerdi şehitler gelmeyecekti.
SURİYE’YE GİDECEK Mİ?Merkezi hükümetle Türkiye arasında bir ilişki kurulmasını önemsiyoruz. Bu kanalın açılmasını istiyoruz.
YÜZDE 10 BARAJI DUVAR
Yüzde 10 barajı demokrasinin önündeki bir duvardır. Yüzde 10 barajı ile sorunumuz yok ama demokrasinin güçlenmesini istiyoruz. Demokrasi giderek zemin kaybediyor. Baraj, makul bir düzeye inebilir; yüzde 3 olur, 5 olur, sıfır olur.