'Obama ile aynı mezhepten misin?'
Muharrem İnce, Erdoğan'a sordu...
CHP Yalova Milletvekili ve Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken, "Esad’ın canı cehenneme. Esad’a destek olan falan yok. Esad, diktatördür. Sünni olsa ne yazar, Alevi olsa ne yazar. Diktatör; diktatördür. Hıristiyan olsa ne yazar, Müslüman olsa ne yazar. Genel Başkanımızı kast ederek ’Acaba aynı mezheptensiniz o yüzden mi?’ diyorsun. Peki, ben sana sorayım; Sen Obama ile aynı mezhepten misin de Obama ile aynı politikayı izliyorsun" dedi.
CHP Yalova İl Örgütü’nün Yürütme Kurulu Toplantısı’na katılan Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Başbakan Erdoğan’ı ’Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en yalancı Başbakanı’ olarak nitelendiren İnce, şöyle konuştu:
"Başbakan’a şunu soruyorum: senin 5 grup başkanvekilin, onlar senin yanın mı? Ben, Kılıçdaroğlu’nun yol arkadaşıyım, kardeşiyim ve onun meclisteki başkanvekiliyim. Sen yanındaki grup başkanvekillerine yanın gözüyle mi bakıyorsun? Bu ne üslup, bu ne seviyesizlik? Bu ne terbiye sınırlarını aşan konuşma. Başbakan ile benim aramda bir fark var tabii. Ben onları Meclis’te yüzüne söylüyorum. Gözlerinin içine baka baka. Kendisinde o yürek, cesaret, bilgi yok. Bana, İstanbul’dan cevap veriyor. Yüreğin, bilgin, gücün, cesaretin varsa gel o meclis kürsüsüne hesaplaşalım. Ben sana elle mi sökülür, belle mi sökülür göstereyim. Biz çiğ yemedik karnımız ağırsın. Haram yemedik ağzımız koksun. Sana söyleyecek cevabım her zaman vardır."
"ZORU GÖRDÜMÜ ARAZİ OLMASINI BİLİYOR"
Türkiye’de, mezhep üzerinden politika yürütüldüğünü söyleyen İnce, olası savaş halinde bu milletin fakir- fukara çocuklarının öleceğini, bunun olmamasını istediğini anlatırken, şöyle konuştu:
"Bu olmasın istiyorum. Onlar ise, kafayı mezhebe takmışlar. Onların derdi Ortadoğu politikasını mezhep üzerinden okumak. Bu yanlış. Esad da diktatördür, Saddam da diktatördür. Biri Sünni, biri Alevi diktatördür. Canı cehenneme diktatörlerin, ne olursa olsun. Biz mezhep üzerinden okumayız. Biz Türkiye’nin geleceğine bakarız. Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu olmasına, dik durmasına bakarız. Diyor ki Başbakan dün İstanbul’da; ’Biz şu anda arazideyiz. Nereye gitmek gerekiyorsa başta şahsım olmak üzere oraya kadar gideceğiz.’ Arazideymiş. Valla Başbakan zoru gördü mü arazi olmasını bilir. 1500 koruma olmadan bırakın araziye gitmesini kapının önüne bile çıkamaz. Etrafında etten duvarla geziyorsun sen. Nerde sende o yürek. Bak ben Yalova’nın sokaklarında dolaşıyorum. 81 vilayette de bu şekilde dolaşırım. Kimse yok yanımda, tek başıma giderim. Ama sen 1500 koruma olmadan kapının önüne çıkamazsın. Ben, fakir bu milletin yoksul çocuklarının yaşamının peşindeyim. Oğlunun birine çürük raporu alacaksın, öbürüne valinin koruması eşliğinde, eskort eşliğinde 21 gün bedelli askerlik yaptıracaksın. Sonra savaş meydanlarından konuşacaksın. Biz arazideyiz diyeceksin. Bunu yemezler."
Başbakan Erdoğan’ın Metrsis Cezaevi’nde işkence gördüğü iddialarının yalan olduğunu söyleyen İnce, "Senin Cibilliyetinde bir gazeteye verdiğin röportajda, ‘12 Eylül 1980’den önce Metris Cezaevi’nde işkence gördüm. Her yer su içindeydi. O sandalyeden o sandalyeye geçiyoruz’ deyip yalan söylemek var. 12 Eylül 1980’den önce Başbakan Metris cezaevinde işkence gördüğünü söylüyor. Oysa Metris Cezaevi 17 Nisan 1981’de açıldı. Ayrıca dedesinin şehit olduğunu söyledi, dedesinin bile şehit olmadığı ortaya çıktı" dedi.
İnce tezkererin anayasaya ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu olası bir savaşta Türkiye’nin sıkıntıya gireceğini yalnız kalacağını ekledi.
GAZETE KUPÜRLERİNİ GÖSTERDİ
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Yalova’da CHP il örgütünde yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan’ın bir dönem Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la Türkiye’de çekilen fotoğraflarının yer aldığı gazete kupürlerini objektiflere göstererek şunları söyledi:
"Ben dedim ki ey Başbakan sen Esad’la bir zamanlar kankaydın. Esad’la bodrumda tatil yaptın. Şengen değil, Şamgen dedin. Sen dostum, canım, ciğerim diyordun, şimdi onunla savaşa girmeye çalışıyorsun. ’Yalan bunların ciğerine işlemiş ben tatil yapmadım’ dedin. Bakın ben size gazete kupürlerini gösteriyorum. ‘Bodrum tatilinde Ortadoğu zirvesi’, ‘Bodrum’da hem tatil, hem diplomasi’, ‘Esad çiftine sıcak karşılama’, ‘Ortadoğu barışı için Bodrum’da buluştular’. Kankası da var işin içinde Cumhurbaşkanı ile boğaz turu. Kaptan köşkündeler beraber. Bunları bu millet bilecek. Boğaz turu yapıyorsunuz. Tatil yapıyorsunuz."
Gazete kupürlerini göstermeyi sürdüren Muharrem İnce, Hürriyet’te 2 Ağustos 2012 tarihinde çıkan haber üzerine de şöyle dedi:
"2 Ağustos 2012 tarihinde yer alan Emine Erdoğan’ın açıklamasını Hürriyet Gazetesi’nde sayın Emine Erdoğan’ın açıklamasını okuyorum; ‘Biz dosttuk. Çok samimiydik. Protokol yoktu aramızda. Bu işler başlamadan önce Esma, annesi, babası, çocukları, kardeşi, gelini hep birlikte bize geldiler. Biz onları tatilde ağırladık. Basının haberi bile olmadı. Ben siyasetin içerisine eşleri, çocukları karıştırmayı sevmem. Hiç de hoşuma gitmez. Ama Başbakan ‘yalancı’ dediği için mecbur kaldım. Emine hanımefendiye saygılarımı sunuyor ellerinden öpüyorum. Kusura bakmasın bu açıklamayı yaptığım için. Emine hanım doğruyu söylemiş ama Başbakan yalan söylüyor. Yine 12 Ağustos 2012 Sabah Gazetesi, kızı Sümeyye hanım diyor ki; ‘Senede en az 3 defa ailece görüşürdük. Hatta ben arkadaşlarımla Şam’a gittim. Orada da Esma hanım bizi ağırladı."