''Morg önünde nöbet tutmayı bırakın''
BDP'ye yüklendi...
Başbakan Erdoğan MHP ve BDP’yi şehit ve terörist cenazelerini istismar etmekle suçladı ve çözüm için sürece dahil olmalarını istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kepez Hasan Doğan Stadyumu’nda düzenlenen Antalya il kongresinde, terör sorunu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu ve MHP ile BDP’ye yüklendi:
RİSK ALDIK: Yeter ki millet kazansın, yeter ki ülke kazansın, yeter ki Türkiye kazansın diyerek her türlü riski aldık. Terör meselesinde, Doğu, Güneydoğu meselesinde, bizden öncekiler gibi biz de idare-i maslahata başvurabilirdik. İnanın, hiçbir risk almayabilirdik bizden öncekilerin almadığı gibi. Görmezden gelebilirdik, sırtımızı dönebilirdik, acılara, kana, gözyaşına kayıtsız kalabilirdik. Ama biz, bunu emanete hıyanet olarak biliriz.
HERKESİ DİNLEDİK: Toplumun çok değişik kesimlerinden, sivil toplum örgütlerinden, sanatçılardan, aydınlardan, sporculardan, iş dünyasından bu konuda büyük destek aldık. Bu konuda sözü olan, görüşü olan, önerisi olan herkesi sürece dahil etmek için samimi gayret gösterdik, hepsiyle görüştük ve konuştuk. Siyasi partiler ve medya olmadan bu işin çözülemeyeceğini söyledik.
RANDEVU DAHİ VERMEDİ: Siyasi partilere çağrı yaparak kapılarını çaldık. Zaman zaman bu kapılar yüzümüze kapandı. İşte ben MHP’nin kapısını üç kez çaldım. Beyefendi’den randevu dahi alamadım. Medyaya çağrı yaptık, terör gibi hassas bir meselede, ’milletin hassasiyetlerini lütfen gözetin’ dedik. Patronlarıyla görüştük, genel yayın yönetmenleriyle görüştük. Maalesef yeterli desteği yine bulamadık. Bakın burada şunu açık açık söylemek durumundayım: Terörist başlarıyla, teröristlerin liderleriyle görüşmeyi başarı telakki eden medya mensupları var. Acaba siz bunları yapmak suretiyle benim milletime, benim ülkeme, terörün çözümüne ne kazandırdınız bunu söyler misiniz?
CHP’NİN ÇABASI: Şimdi, Anamuhalefet Partisi, geç de olsa, bu meseleyi gündemine aldı. Biz bundan memnuniyet duyduk. Biz, kapımızı ardına kadar açtık, CHP Genel Başkanı ve heyetini buyur ettik. AK Parti Genel Merkezi’nde, CHP heyetini ağırladık, kendilerini dinledik. İşte bu bizim sözümüzde ne kadar durduğumuzu gösteriyor. Mesele çözüm... Bizim bağcıyla işimiz yok. Diyoruz ki millet üzümü yesin. Konuştuk ve dedik ki: MHP’ye çağrı mı yaptınız, yaptınız. MHP kabul etmiyor mu sizi? Şu anda etmiyor. BDP malum. Bakın, eğer siz bu konuda samimiyseniz, MHP de olmasın, BDP de olmasın önemli değil. Gelin biz ikimiz beraber bu işi birlikte yürütelim dedik. Önerileriniz nelerse bu önerilerinizi sunun, heyetinize talimat verin. Ben de heyetime hemen talimat veriyorum. Birlikte çalışsınlar ve bu önerilerden yapılması gereken neyse, atılması gereken adım neyse bu adımı atmaya biz hazırız dedim. Çünkü bizin derdimiz var. Dertliyiz biz. Dertli olmayan bu işleri çözemez.
LAFA BAK: Biz bütün bunlara rağmen, aynı şekilde MHP’nin ve BDP’nin bu sorunun çözümüne samimiyetle katkı vermesini bekleriz. Çıkıyor Sayın Bahçeli, söylediği lafa bak... ’Bu bir şeytan üçgenidir’ diyor. Ya Sayın Bahçeli beni konuşturtma. Affedersin, Öcalan’ı idamdan kurtaran sensin, sen. Altında senin imzan var, merhum Bülent Ecevit’in, Mesut Yılmaz’ın imzası var. MHP de BDP de artık morg önünde nöbet tutmayı bıraksın, şehitlerimizi, terörist cenazelerini istismar etmeyi bıraksınlar ve çözüm için sürece dahil olsunlar. Türkiye’nin artık buna tahammülü yok. Kürt kardeşimin de Türk kardeşimin de artık buna tahammülü yok.