Millet İttifakı'nda gayrıresmi önseçim! Peş peşe hamleler! Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Millet İttifakı'nda adaylık krizi yaşanıyor. Adaylıkla ilgili peş peşe hamleler yapılıyor. İşte Millet İttifakı'nda cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili son durum...
Akşam gazetesinden Melik Yiğitel'in yazısına göre Millet İttifakı'nda gayrıresmi önseçim başladı. İçeriden aldığı bilgileri paylaşan Yiğitel çarpıcı ifadeler kullandı.
İşte Yiğitel'in ilgili yazısı:
CHP yönetimi iki dönemdir aday olamayan Kılıçdaroğlu'nun “son şansını” kullanması görüşünde. Buna karşı İyi Parti'nin ‘İstanbul formülü'nü arkasına alan İmamoğlu Anadolu turuna çıktı bile...
Millet İttifakı içinde cumhurbaşkanı adayı tartışması, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'adaylık gezileri'ni başlatması üzerine yeni bir aşamaya geçmiş.
Bunu, kulak kabarttığım ittifak partilerinin çok önemli isimlerinden dinledim.
Biri, hem özellikle İstanbul'u çok yakından bilen hem de partinin tepesinde sorumluluklar almış bir CHP'li isim...
Diğeri, İyi Parti'nin milliyetçi omurgasına hakim ve parti politikalarında etkili deneyimli bir siyasetçi.
'KEMAL BEY' DİYEN 4 İSİM
CHP'li kaynağım dedi ki; "CHP yönetiminde önemli bir kadro, iki dönemdir cumhurbaşkanlığına aday olamayan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'son şansını' kullanması görüşünde. Bunun için Kılıçdaroğlu üzerinde yoğun bir baskı var."
Kaynağım, başka kaynaklardan da teyit ettiğim Kılıçdaroğlu'na adaylık baskısı yapan isimleri özellikle saydı: Erdoğan Toprak, Tuncay Özkan, Bülent Kuşoğlu ve Bülent Tezcan...
Kaynağıma göre, bu dört isim Kılıçdaroğlu'nu adaylık konusunda ikna etti.
Hatırlayacaksınız, Bülent Kuşoğlu, bunu Çankaya Belediyesi'nin bir etkinliğinde açıkça ilan etmişti. Ancak Kılıçdaroğlu, bir yandan "Adayımızı millet ittifakı olarak belirleyeceğiz" diyerek müttefiklerini yatıştırmış hem de "Belediye başkanlarımız görevlerinde kalmalı" diyerek İmamoğlu'nun önünü kesmişti.
Buna rağmen İmamoğlu adaylık gezilerine başlayınca, tartışma da canlandı.
YA ADAYLIK YA CHP
CHP'li kaynağım, "İmamoğlu'nun alternatifli iki stratejik planı var" dedi.
Şöyle anlattı: "Öncelikle, 'ittifak Kılıçdaroğlu isminde uzlaşamazsa benim kapımı çalar' beklentisine yatırım yapıyor. Alternatifi ise 'Kılıçdaroğlu aday olursa, kazansa da kaybetse de CHP Genel Başkanlığı boşalır, ben gelirim' düşüncesi..."
Kaynağım, İmamoğlu'nun gezilerine Gümüşhane, Bayburt ve Erzurum'dan başlamasına dikkat çekerek, "Buralar milliyetçi seçmen ağırlıklı, CHP'nin milletvekili yok, oyumuz da yüzde 7'lerde. Genel Merkez'e 'partinin olmadığı yerde ben varım' mesajı vererek adaylığını zorluyor. Sonra da HDP oyları için Diyarbakır'a gidiyor, 'milliyetçi oyları da HDP oylarını da alırım' diyor" değerlendirmesini yaptı.
Kaynağım, İmamoğlu'nun CHP'nin üzerinde bir 'İmamoğlu markası' yaratma peşinde olduğunu da söyledi. Kanıt olarak Rus Kommersant gazetesine verdiği demeci gösterdi: "İstanbul'a nasıl aday olduğumu hatırlıyor musunuz? Bana teklif ettiler, ben de kabul ettim. İttifakın bu konu üzerinde çalışacağını ve en iyi adayı öne çıkaracağını düşünüyorum."
İYİ PARTİ: İMAMOĞLU OLMALI
Millet İttifakı'nın diğer ortağı İyi Parti'de ise hava Kılıçdaroğlu'dan yana değil.
İyi Partili kaynağım, net olarak "Kılıçdaroğlu ile seçime gidersek kaybederiz. Bu onun şahsıyla ilgili değil matematikle ilgili" dedi.
Ve şöyle bir hesap yaptı: "CHP'nin yüzde 25, HDP'nin yüzde 10 oyunu alır, ancak bizim yüzde 14'ün yarısını alabilir. Azami yüzde 42 yetmez..."
Kaynağım, 'kazanabilecek aday' olarak İmamoğlu'nu gördüklerini belirtti ve buna 'İstanbul formülü' dedi.
Ona göre, İmamoğlu'nun İstanbul'da hem CHP ve HDP hem de İyi Parti oyunu alabilir, üzerine de muhafazakar seçmenden ekleme yapabilir.
İzlenimim, CHP içinde İyi Parti'nin de dahil olduğu bir 'Kılıçdaroğlu-İmamoğlu' önseçim süreci yürüyor.
MACRON FORMÜLÜ OLUR MU?
Ama Kılıçdaroğlu ve ekibi İyi Parti'yi ikna ederse, İmamoğlu -CHP'li kaynağımın dediği gibi- sadece 'Genel Başkanlık' pazarlığına mı girer, yoksa 'partilerüstü aday' kimliğiyle yeni bir rol mü alır?
Bu 'Macron formülü'nü konuşmak için henüz erken.
Orada 'sermaye'nin tavrını da görmek gerekir.
Takip edeceğim...