MHP'den CHP'ye sert sözler

Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, ABD'nin PKK'nın Suriye'deki kolu PYD'ye zırhlı araçlar vermesi ve bu durumu gizleme gereği duymayarak, resmi açıklamalarla doğrulamasının Türkiye için sürpriz olmadığını belirtti.

NATO müttefiklerinin, Türkiye'nin güney sınırlarında bir PKK devleti kurulması için uzun süredir her türlü desteği esirgemeden verdiğini aktaran Çetin, PKK ve PYD'nin NATO silahlarıyla sayısız asker ve polisi şehit ettiğini bildirdi.

Müttefiklerin IŞİD ile mücadele bahanesiyle Suriye ve Irak'taki terörü bütün bölgeye ve bilhassa Türkiye'ye karşı bir tehdit olarak kullanmaya çalıştığını vurgulayan Çetin, aynı yaklaşımın, Türkiye'nin müttefik olmaya çalıştığı Rusya'nın PKK-PYD politikalarındaki iki yüzlülüğünde de kendini gösterdiğini iddia etti.

Çetin, "Astana görüşmelerinin arkasından Suriye'yi parçalayacak bir anayasa taslağının çıkması, akıllara Rusya ve ABD'nin Suriye'yi paylaşmak üzere anlaştığı ikinci bir Yalta sürecinin hortladığını getirmektedir." ifadesini kullandı.

Bölgede "Yeni paylaşım savaşında" ABD ve Rusya'nın gittikçe yakınlaşan politikalarının, sadece Suriye'yi değil, Türkiye ve İran'ı da tehdit ettiğine dikkati çeken Çetin, bölgeyi yeniden dizayn etmeyi amaçlayan Büyük Ortadoğu Projesi için ABD'nin faaliyetleri devam ettiği sürece Türkiye'nin huzura kavuşamayacağının açık olduğunu kaydetti.

Anayasa değişikliği

Çetin, Türkiye'de MHP'nin öncülüğünde devlet organizasyonunun yaşadığı tıkanıklıktan kurtulmasını sağlayacak, sorunlara ve tehditlere karşı daha aktif hale getirecek düzenlemeler yapıldığını savunarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Önceki anayasa girişimleri ya da 'Çözüm süreci' gibi bütünüyle yanlış ve zararlı politikalardan ders alınarak, bölücülüğe ve federatif başkanlık sistemine tamamen kapıları kapatan bir anayasa değişikliği yapılmaktadır. Böyle bir değişikliğe Türkiye'nin ihtiyacı vardır. Çünkü mevcut sistem tıkanmıştır. Bizzat devletin en tepesindeki cumhurbaşkanının uygulamaları sistemin meşruiyetini sorgulatmaktadır. Kenan Evren'den daha fazla yetkiye sahip cumhurbaşkanının bugünkü uygulamalarını engelleyecek ya da denetleyecek hiçbir mekanizma sistemimizde mevcut değildir. Yeni düzenlemelerle sınırsız yetkiler veriliyor iddiasıyla kampanya yürüten 'Hayır cephesi'ne, zaten şu anda sınırsız yetkiler kullanıldığını üstelik hiçbir sorumluluk taşınmadığını hatırlatmak gerekir. MHP'nin anayasa değişikliği ile ilgili bugün ortaya koyduğu tavır, dün savunduklarıyla örtüşmektedir. Partimize yönelik bilhassa CHP üzerinden yürütülen kampanyanın aksine, MHP’nin bugüne kadar söyledikleri arasında hiçbir tezat yoktur."

Çetin, değişiklikle sınırsız yetki ve sıfır sorumluluğa sahip cumhurbaşkanı yerine, hem yargı ve Meclis tarafından sorgulanabilecek hem de milletin karşısına yapılan işin sahibi olarak çıkarak, hesap verecek bir cumhurbaşkanı getirildiğini vurguladı.

Açıklamasında düzenlemenin içeriğine ilişkin bilgi veren Çetin, şu ifadeleri kullandı:

"Yürütmenin başı olacak cumhurbaşkanı, milletin en az yüzde 50'sinin oyunu almak zorunda olacak, bu durum millet egemenliğini pekiştireceği gibi millete rağmen politikalar yürütülemeyecektir. Atatürk'ün mirasını yemekten başka bir maharet gösteremeyen CHP'nin hırçınlığı, milletten uzak HDP'ye yakın mevcut yapısıyla devlet idaresinde olamayacağını gayet iyi bilmesindendir. Temenni ettikleri gibi yeni sistemde yok olacak olan MHP değil, bizatihi kendi köksüz ve çürümüş ideolojileri ve ittifaklarıdır. Yapılmamış seçimlerden peşinen korkmak CHP adetidir. Çünkü milletin kendilerine vereceği cevap bellidir. MHP ise hiçbir zaman seçimden korkmamış, milletinden kaçmamıştır. Türkiye'nin milliyetçi, mukaddesatçı ekseriyetini temsil kabiliyetine sahip partimizin, sistem ne olursa olsun Türkiye'yi yönetme iddiası hep olacaktır. Yeni sistemde CHP cumhurbaşkanı çıkaramayacağını düşünse bile MHP çıkarabilecektir." "Dün çözüm ortaklığına ve HDP ile yapılan bölücü anayasaya 'Hayır' diyorduk, bugün MHP’nin imzası bulunan milli üniter yapının korunduğu anayasaya 'Evet' diyoruz." açıklamasında bulunan Çetin, şu görüşlerini paylaştı:

" Meseleyi bir kişinin cumhurbaşkanlığının oylamasına dönüştürmeye gayret edenlerin oyunlarına hiçbir ülkücü alet olacak kadar bilinçsiz değildir. CHP-HDP bloğunda milli menfaat aramak, ülkücülüğün sadece sıfatını almış ama şuurundan yeterince nasiplenmemişlerden beklenebilir. Hayır cephesini oluşturan CHP-HDP ikilisinin kendilerini gizleyerek kampanyalarını milletin aklıyla alay edercesine milliyetçi bir söyleme oturtmaları gülünçtür. Bu CHP yönetimi 7 Haziran’da HDP’li hükümet ortaklığına ikna edebilmek için MHP'ye başbakanlık rüşveti veren partidir. Okyanus ötesi senaryoda MHP'yi oynatamayanlar, şimdi MHP'den koparmaya çalıştığı ülkücüler üzerinden vazifelerini devam ettirmektedir."

"MHP'nin yapmak istediği açık ve net"

Anayasa değişikliği ile MHP'nin yapmak istediğinin çok açık ve net olduğunu belirten Çetin, şunları kaydetti:

"Zaten sınırsız yetkiler kullanan cumhurbaşkanının tek adam yapılacağı gibi ucuz bir suçlamayla asıl yapılmak istenenin perdelenmesine ülkücü hareket müsaade etmeyecektir. Türkiye'yi bölme projesine MHP'yi parçalayarak hizmet etmeye çalışanlar bilsinler ki, ülkücü hareketin yiğit evlatları, liderimizin etrafında ve kutlu davalarının emrinde bir kale gibi dimdik durmaktadır. Bu davaya gönül veren, ömrünü adayan her ülküdaşımız şunu gayet iyi bilmektedir ki ülkücü hareket yıkılmadıkça Türkiye güvendedir."