MHP lideri Bahçeli'den İzlanda'ya sert tepki
MHP Genel Başkanı Bahçeli,"İzlanda'yı kınıyorum, bu ülkeye verilen notayı da çok yerinde ve isabetli değerlendiriyorum" dedi.
Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, başarının limitlerinin inanca bağlı olduğunu belirtti.
Hedefi olan, bu hedeflere uygun stratejiler geliştiren, hepsinden de mühimi inanan ve inandığı gibi mücadele eden insanların, takımların, hatta toplumun ve milletlerin, başarıyı her zaman hak ettiğini ifade eden Bahçeli, başarının bir son değil, bir süreç olduğunu vurguladı.
A Milli Futbol Takımı'nın Konya'da muazzam bir başarı elde ettiğini ve Türk milletini sevince boğduğunu anımsatan Devlet Bahçeli, "2020 Avrupa Şampiyonası Elemeleri H Grubu 3. maçında Dünya Şampiyonu Fransa'yı 2-0 gibi çok net bir skorla yenmeyi başarmış, övünç madalyamız olmuştur." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş başta olmak üzere, teknik kadroyu, federasyon yönetimini, Fransa'ya sahayı dar eden fazilet sahibi fedakar futbolcuları yürekten tebrik ettiğini, futbolcuların hepsiyle gurur duyduğunu ifade etti.
A Milli Futbol Takımı'nın alın teriyle, emeğiyle, mücadelesiyle tarih yazdığının altını çizen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Ancak bunu hazmedemeyen, bundan rahatsız olanlar da ortaya çıkmaya başlamışlardır. İzlanda'da yaşanan rezaletler, sporun centilmenliğine, hoşgörü ruhuna aykırı kötü muameleler tek kelimeyle skandal ötesidir. İzlanda'nın tahammülsüzlüğü ve saygısızlığı elbette not edilmiştir. A Milli Futbol Takımı'mızın bu ülkeye girişi esnasında uzun süre pasaport kontrol kuyruğunda bekletilmesi, eşyalarının teferruatlı aranması, futbolcularımıza yönelik saldırgan tavırlar tam bir kabalık ve komplodur. Hele hele mikrofon yerine fırça uzatan ahlaksızların futbolcularımızı taciz ve tahrik etmesi, sabırları zorlaması, iyi niyet kurallarını ihlal etmesi ayıptır, provokatörlüktür. İzlanda'yı kınıyorum, bu ülkeye verilen notayı da çok yerinde ve isabetli değerlendiriyorum."
Devlet Bahçeli, İzlanda'nın yenilmekten, başını öne eğmekten, insanlığın ve uluslararası spor camiasının vicdanında mahkum olmaktan kurtulamayacağını vurgulayarak, "Sporu husumete dönüştürenler kaybedecek ve haset içinde kıvranan, haya eksikliği yaşayan kendini bilmezler olarak anılacaklardır." değerlendirmesinde bulundu.
"Kıbrıs Türklüğü yalnız değildir"
Açıklamasında, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yürüttüğü yer altı kaynağı aramalarına yönelik olumsuz girişimlere de değinen Bahçeli, "Doğu Akdeniz'de açıkça Türkiye'ye tuzak kurulmakta, kuyusu kazılmakta, egemenlik haklarına kastedilmektedir." ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:
"Rum Yönetimi'nin, Fatih sondaj gemimizin çalışanları ve TPAO ile iş birliği yapan yabancı şirketlerin yöneticileri hakkında tutuklama kararı çıkarması hukuksuzdur, kepazeliktir. Kıbrıs Türklerini yok saymak, tarihsel haklarını gasba teşebbüs ve tevessül etmek uluslararası hukuku çiğnemek, Türkiye'ye meydan okumaktır. Ülkemiz bu barbarca ve barış karşıtı hamleleri göğüsleyecek güç ve yeterliliktedir. Kıbrıs Türklüğü yalnız değildir, Doğu Akdeniz asla peşkeş çekilmeyecektir."
"İstanbul'un her yerindeyiz"
Bahçeli, 23 Haziran İstanbul Büyükşehir seçimlerine az bir süre kaldığını da anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Cumhur İttifakı'nın başarılı olması konusunda samimiyiz, heyecanlıyız, İstanbul'a mitili atmış bulunuyoruz. Menfi propagandalarla itibar cellatlığına soyunanların yalanları, çarpıtmaları, çırpınışları sonuç vermeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi nerede diye ucuz ve uçuk soru soranlara diyorum ki İstanbul'un her yerindeyiz. Gözleri olup görmeyenler, kulakları olup duymayanlar, ağızları olup konuşamayanlar, üstelik kalplerinde mühür bulunanlar isteseler de bizi göremezler, hakkımızı teslim edemezler. İşi gücü bırakıp şahsım ve partimizle ilgili spekülasyon yapan müfteri korosuna en iyi cevap 23 Haziran'da sandıkta verilecektir. Bunların, yaşarmayan gözleriyle, kızarmayan yüzleriyle mağlubiyet yaşayacakları günler çok yakındır. El mi yaman İstanbul mu yaman anlayacaklardır."
"Küçükkaya'nın moderatörlüğü kesinleşirse, izlemeyeceğim"
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun bir televizyon programında bir araya geleceklerini hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının katılacakları televizyon programı, bu programı kiminle yapacakları, yani moderatörün kim olacağı uzunca bir süredir tartışma ve polemik konusu haline gelmiştir. Bize göre iki adayın katılacağı televizyon programının en uygun moderatörü sakin, sabırlı, anlayışlı ve tarafsız yönleriyle temayüz etmiş Sayın Didem Arslan Yılmaz'dır. Tartışmaları ustalıkla yöneten, birikim ve tecrübesiyle öne çıkan Sayın Yılmaz'ın seçilmesi kanaatimce doğru olurdu.
Sayın Binali Yıldırım ile Sayın Ekrem İmamoğlu'nun 16 Haziran Pazar günü saat 21.00'de televizyonda karşı karşıya gelecekleri, moderatörün de sözde gazeteci İsmail Küçükkaya'nın olacağı bugün belli olmuştur. Hayret etmemek mümkün değildir. İsmail Küçükkaya'nın hangi vasıflarından dolayı böylesi önemli bir program için tercih edildiğini anlayabilmiş değilim. Bu şahsın Cumhur İttifakı ve MHP'ye husumet besleyen tavrı açıktır, bilinmektedir. Tarafsız değildir, samimi değildir, yeterli hiç değildir. Kaldı ki FOX TV'nin yayın çizgisi de bulanık ve sorunludur. Şayet İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğü kesinleşirse bilinsin ki 16 Haziran'da 21.00'den itibaren televizyon izlemeyeceğim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının tartışmasını takip etmeyeceğim."
"Milliyetçi Hareket Partisi milli bekanın amansız savunucusudur"
MHP'nin hakkın, haklının, halkın ve haysiyetin tarafında olduğunu aktaran Bahçeli, "Özellikle ifade etmek istediğim bir başka konu ise şudur; Milliyetçi Hareket Partisi milli bekanın amansız savunucusudur, ilkelerimizden tavizimiz düşünülmeyecektir, ülkülerimizden kopmamız akla bile getirilemeyecektir. Duruşumuz sağlam, mayamız temiz, fikriyatımız köklü ve güçlüdür." değerlendirmesini yaptı.
Devlet Bahçeli, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Türkiye'de 'Kürdistan' ve 'Lazistan' yoktur, bundan sonra da olamayacaktır. Olması yönünde heveslenenler varsa karşılarında daima milliyetçi-ülkücü hareketi bulacaklardır. Sözümüzden dönmedik, sevdamızdan ödün vermedik, özümüzün öğütülmesine müsaade etmedik. Dünden bugüne duruşumuz aynıdır. Milliyetçi Hareket Partisini mesnetsiz yere eleştirenler, suskunluğumuzu yanlışa yoranlar, olgunluğumuzu ve sağduyumuzu tersten okuyanlar köksüzlüğe, kimliksizliğe, kozmopolit emellere hizmet eden kripto bedhahlardır. Bunlarla mücadelemiz ise sonuna kadar devam edecektir."