MHP lideri Bahçeli: Tarihimize ideolojik gayelerle saldıranlara müsaade etmeyiz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince düzenlenen "2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net" temalı açık hava toplantıları kapsamında Kayseri’de Cumhuriyet Meydanı'nda konuşuyor. MHP lideri Bahçeli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in sözlerine tepki gösterirken "Biz tarihimizi ideolojik gayelerle saldıranlara müsaade etmeyiz. Türk tarihi onların tarihi değildir" ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 6'lı masayı eleştirerek, "Onların adayı şu olmuş, bu olmuş, artık bir önemi yoktur. Çünkü tavşan yamacı aşmış, atı alan Üsküdarı çoktan geçmiştir. Kaldı ki, henüz talimat gelmedi, henüz izin ve icazet alamadılar. Birbirinin açığını arayan kokuşmuş bir ittifakın hangi yaraya merhem olması düşünülecektir? Bu terazi bu sıkleti çekmez, zillet ittifakından hiçbir halt olmaz, olamaz. Bunların istikameti şaşmış, iradeleri sakatlanmış, itibarları sıfırlanmış" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, miting yapmak için Kayseri'ye geldi. Cumhuriyet Meydanında mitingde konuşan Bahçeli, "Yürekten inanmaktayım ki, bugünkü açık hava toplantımız, millet hayatımızda ve milli tarihimizde, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyetinin 2023 umutlarının müjdesi olarak anılacaktır. Türkiye üzerinde melanet kurgusu olanların Kayserinin ihtişamına bakarak kendi hisselerine düşen gerekli dersleri çıkarmalarını tavsiye ediyorum. Buradan yükselen ses, Türkiyenin milli onurunu, milli haysiyetini kıyamete kadar koruma ve kollama iradesinin bir meydan okumasıdır. Türkiye, geçmişinden kaçan, kendine güveni olmayan, gelecek ümidi kararmış ülke durumuna düşürülmek istenmektedir. Bunun adı da zillettir. Türkiye içeride ihanet, dışarıda husumet sarmalındadır" diye konuştu.
'HAK, HUKUK, ADALET KAVRAMLARININ İÇİNİ BOŞALTIYORLAR'
Sözlerini sürdüren Bahçeli, "Sevrde aklı kalmış, Lozanda hevesleri budanmış küresel cinayet şebekesinin, yeni taktiklerle, devşirdikleri tanıdık işbirlikçiler eliyle, adım adım, yavaş yavaş, kademe kademe ruhumuzu teslim almalarına yönelik sinsi bir tertip devrededir. Bin yıllık vatan toprağımız üzerinde, asırların kardeşlik bağlarını çözmeye yönelik makus ve menfur bir senaryo devamlı canlı tutulmaktadır. Bu yüzden, tarihimizi yargılıyorlar. Milletimizi sorguluyorlar. Milli birlik ve dayanışma azmimizi kurcalıyorlar. Bunları yaparken demokrasiyi istismar ediyorlar; hak, hukuk, adalet ve özgürlük kavramlarının içini boşaltıyorlar" ifadelerini kullandı.
'BİZİM YERİMİZ DOLANDIRICLARIN ANKETLERİ DEĞİL'
Kalabalığa seslenen Bahçeli, "İşte görsünler heybeti, işte anlasınlar haşmeti, varsın çılgına dönsünler, yeter ki kalın kafalarına soksunlar şu görkemli Kayseri gerçeğini, tanık olsunlar Milliyetçi Hareket Partisi kuvvetini. Bizi arayan anketlerde değil; dilde, duada, camide, cemevinde, bağda, bahçede, bostanda, fabrikada, tezgahta, tarlada, suskun ve vakur milyonların kalbinde arasın. Bizim yerimiz dolandırıcıların anketleri değil, kalemi satılmış gazetecilerin küf tutmuş köşeleri değil, Türk milletinin şaşmaz, sarsılmaz, asla tartışılmaz hükmü şahsiyetindedir, ancak hamiyet sahipleri bu hakikatin idrakine varabilecektir. Elbette ve her zaman varlığımız Türk varlığına bin defa armağan olacaktır. Cumhuriyetin yüzüncü yıl dönümü olan 2023te hem Cumhurbaşkanı seçeceğiz, hem de 28inci Dönem Milletvekili Genel Seçimini yapacağız. Vakit yaklaştıkça zillet ittifakının ve bu ittifakın yanında yöresinde tetikçilik yapan çıkarcıların korkuya kapıldığı, uykularının kaçtığı görülmektedir" dedi.
'BUNLARIN İSTİKAMETİ ŞAŞMIŞ'
Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayını açıklayamadığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu: "2023 yılına hazır mısınız? Sandığa gidecek misiniz? Cumhurun onurunu, Cumhuriyetin emanetlerini korumaya var mısınız? Türkiye düşmanlarının eline düşen zillet partilerine hesap soracak mısınız? Ne diyor Kayserili kardeşlerim, doğru söze hacı emmi ne desin? Kılıçdaroğlu bu evetleri duyunca sanıyorum kaçacak, saklanacak, başını sokacak bir ağaç kovuğu arayacaktır. Ama nafile, Türk milletinin demokratik cezasından asla kurtulamayacak. Zilletin diğer failleri birbirlerine daha da düşecek, alayının yüzü turşu satacak, sığınacak hiçbir bahane bulamayacaklar. Onların adayı şu olmuş, bu olmuş, artık bir önemi yoktur. Çünkü tavşan yamacı aşmış, atı alan Üsküdarı çoktan geçmiştir. Kaldı ki, henüz talimat gelmedi, henüz izin ve icazet alamadılar. Bir isim üzerinde uzlaşamayan bir ittifakın Türkiyenin milli hedeflerinde uzlaşması akıl karı mıdır? Birbirlerine güvenmeyen bir ittifakın Türk milletine güven vermesi mantık iş midir? Birbirinin açığını arayan kokuşmuş bir ittifakın hangi yaraya merhem olması düşünülecektir? Bu terazi bu sıkleti çekmez, zillet ittifakından hiçbir halt olmaz, olamaz. Bunların istikameti şaşmış, iradeleri sakatlanmış, itibarları sıfırlanmış. Vücuttaki safra neyse zillet ittifakı odur. Daldaki çürük meyve neyse zillet ittifakı aynısıdır. Onlar varsın aday falı açsınlar, o mu olsun, bu mu olsun diye masaları aşındırsınlar."
'ADAYIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR'
Kendilerinin Cumhurbaşkanı adayının net olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: "Adayımızdan da, kararımızdan da geri dönersek gök girsin kızıl çıksın. Ne demişsek odur, sözümüz senet, özümüz kefildir. Türkiyenin sonu meçhul bir maceraya atılmaya hali yoktur. Türkiyenin çıkmaz sokaklarda zaman kaybetmeye takati yoktur. Türk milletinin oyalanmaya, milletler mücadelesinde geri düşmeye tahammülü yoktur. 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğandır. Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ikinci döneminde de Cumhurbaşkanı olmalıdır. Arzumuz budur, arayışımız budur, amacımız budur, mücadelemiz bu hedefe ulaşmak maksadıyla icra ve ifa edilmektedir."
'TARİHİMİZİ SUÇLAMA YARIŞINA GİRENLERE MÜSAADE ETMEYİZ'
Son dönemde Osmanlı Devleti ile ilgili eleştirilerin olduğunu kaydeden Bahçeli, "Son günlerde tarihimizi tartışmaya açma girişimleri, ecdadımız üzerinde kuşku uyandırma densizlikleri vahim bir insafsızlık, vandal bir ilkesizlik düzeyine ulaşmıştır. Bu tabloyu müteessir bir duyguyla takip ediyor olmak çok hazindir. Dünyanın hiçbir yerinde atasına ve milli anılarına ülkemizdeki bir güruh kadar yaralayıcı, hakaretamiz ve yıkıcı konuşan yoktur. Dünyanın hiçbir yerinde milli kimliğe ve tarihi köklere bu denli saldırgan, bu denli tahammülsüz hain ve haşarat yığını görülmemiştir. Osmanlı İmparatorluğunun son Padişahı Sultan Vahdettin hain miydi, değil miydi? Revaçtaki münakaşa budur. Gazi Mustafa Kemal Paşanın Samsuna gönderilmesindeki asıl mana ve maksat üzerinde fikir ve görüş ayrılıkları, sürekli ikmal edilen nifak adımları çok tehlikeli boyutlar kazanmaktadır. Kadir kıymet bilmeyen Türk ve Türkiye muhalifi kaymak bir tabaka bayağı ezberlerini sıralarken bizi biz yapan değer hükümlerini açıkça ve alçakça hedef almaktadır. Tarihte gerçekte ne olup bittiğinin araştırması, analizi ve açıklaması tarihçilerimizin işidir. Bize düşen buna saygı duymaktır. Ancak biz tarihimizi ve ecdadımızı ideolojik gayelerle suçlama yarışına giren köksüzlere müsaade etmeyiz, hepsinin birden alnını santim santim karışlarız" diye konuştu.
'CHP ZİHNİYETİNİN YATACAK YERİ YOKTUR'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i eleştiren Bahçeli, "Sultan Vahdettinin eksiği, gediği, kusuru olsa da, asla hain değildir. Mustafa Kemal Paşanın Milli Mücadele yolunu açan, kimliksiz, kişiliksiz, edepsiz İzmir Belediye Başkanının küstahça sövdüğü Osmanlı İmparatorluğu Padişahından başkası değildir. Oğlan babadan görür at oynatmasını, kız anadan görür sofra donatmasını. İzmirin meşrebi ve mensubiyeti ağır yaralı belediye başkanı ne öğrenmişse zalim babasından öğrenmiştir. Bu CHP zihniyetinin yatacak yeri yoktur. Bu CHP zihniyetinin günahları diz boyudur. Bugünkü CHP zihniyeti Kuvayı Milliye iradesiyle geceyle gündüz gibi farklıdır. Kimi dikenini gülünden seçer, herkes ettiğinin mahsulünü bir gün mutlaka biçer. Kılıçdaroğlu tarih bilmez, ecdad bilmez, millet bilmez, erdem bilmez, edep bilmez, bildiği tek şey yalandır, iftiradır, izansızlıktır. Kayserinin meşhur bir sözünü hatırlatmak isterim 'Ahrazın dilinden anası anlarmış' Ne var ki bu Kılıçdaroğlunun dilinden de, dileğinden de, dimağından da anlayan, anlayacak olan yoktur" dedi.
'KILIÇDAROĞLU SAKARYA SAVAŞININ SAKARYA'DA YAPILDIĞINI SANIYORMUŞ'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu Sakarya Savaşı üzerinden eleştiren Bahçeli, "Merhum Peyami Safanın dediği gibi, yalana bırakınız insanı, eşya bile isyan etmelidir. Yalancılık, milli ve manevi değer yağmacılığı, yabancılara yağcılık zillettir, illettir, rezalettir, CHPsinden HDPsine, İPinden Devasına kadar hepsinin yakasına yapışmıştır. Kılıçdaroğlunun tek bir doğru lafını duyanınız oldu mu? CHPnin ve diğerlerinin milletimizin ve devletimizin lehine küçük de olsa olumlu bir görüşüne şahitlik edeniniz çıktı mı? Testide ne varsa dışına sızan odur. Fikirde ne bulunuyorsa fiile yansıyan da odur. İleri düzeyde akıl dağılması yaşayan Kılıçdaroğlu, meğer Sakarya Savaşının Sakarya ilimizde yapıldığını sanıyormuş. Nasıl olsa bozacının şahidi şıracıdır, Sakarya çakılması sırasında kendisini dinleyenlerin alkış tufanı koparması da toplu bir cehalet gösterisine işarettir. Nutuktan değil, Atatürkten değil, küresel çıkar ve ihanet merkezlerinden ilhamını alanların akıbetleri böylesine mefluçtur. Doğrusunu Allah biliyor ya, İstanbuldaki Belgrat ormanlarının Sırbistanda, Arnavutköyün Arnavutlukta, Ankaradaki Tunus Caddesinin de Tunusta olduğunu söylerse hiç şaşırmayacağız" ifadelerini kullandı.
'CUMHURBAŞKANIMIZ VE HEYETİ GÖZ DOLDURMUŞ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı 22. Devlet Başkanları Zirvesine değinen Bahçeli, şöyle konuştu:
"Türkiye her meselede hakem misyonu üstlenen bir ülkedir. Türkiye ne diyeceği, ne yapacağı merak uyandıran bir ülke konumundadır. 16 Eylülde Özbekistanın Semerkant kentinde düzenlenen Şanghay İş birliği Teşkilatının 22. Devlet Başkanları Zirvesine diyalog ortağı Türkiyeyi temsilen katılan Cumhurbaşkanımız ve heyeti göz doldurmuş, ilgi odağı haline gelmişler, yapıcı ve dengeli tutumlarıyla herkesle temas kurmayı, verimli görüşmeler yapmayı başarmışlardır. Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere, ülkemiz bütün kriz ve sorun alanlarına samimiyetle ve diplomatik ustalıkla müdahale etmektedir. İnsanı ve insani değerleri merkezine alan aktif bir diplomasiyle bölgemizde ve küresel zeminde barış kuşağı tesis etmek için mücadele eden itibarlı bir Türkiye fotoğrafı herkesin dikkatini çekmektedir. Bu nedenle zillet partilerinin ayarları bozulmuş, ne diyeceklerini şaşırmışlar, dut yemiş bülbüle dönmüşlerdir."
'ALEVİSİ DE BİZİM SÜNNİSİ DE BİZİM'
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Bahçeli, "Kılıçdaroğlu eğer aday olmazsa, Alevi olduğu için reddedildi algısı yerleşirmiş. Bunu toplum ve demokrasi hazmedemezmiş. Üstelik altılı masa da dağılırmış. Masa dağılacağı kadar zaten dağıldı, ancak CHP yönetiminin diğer uçuk kaçık ve karanlık söylemlerinin ahlaki ve makul hiçbir yanının bulunmadığı da ortadadır. Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimizi tahrik eden dil bölücü, ayırıcı, kutuplaştırıcı ve nefret saçan bir dildir. Bu bühtanı ağzına alanlar Türk milletinin varlığından, birliğinden, kardeşliğinden, yükseliş ve diriliş gayesinden çok rahatsız olan namertlerdir. Alevisi de bizim, Sünnisi de bizim, Caferisi de bizimdir. Türkü de biziz, Kürdü de biziz, biz Türk milletiyiz. CHPnin bu melun iddiası milli güvenliğimize tehdittir. Benden sonrası tufan anlayışına saplanıp kalan bir siyaset kofluğundan Türkiyeye gelecek yalnızca hüsrandır. Türk milleti bu tip bir azgın fitneye geçit vermeyecektir. İPin başkanına Kılıçdaroğlunun adaylığı sorulunca, 'bu seçimi tehlikeye atamayız' cevabını vermesi kurnaz ve kumpasçı bir üsluptur, aynı zamanda baştan ayağa ikircikli ve iki yüzlü bir anlayışın dışavurumudur. Kayserinin halk arasında meşhur bir deyişi vardır 'Dört diyon, dokuz diyon, topluyon otuz diyon' Peki bu nasıl bir iştir? Bu nasıl bir toplamadır? Zillet ittifakının hali pür melali tamı tamamına da budur. Bu ittifakın alayını toplasanız bir etmez, altısını ister ayrı ayrı ister aynı ata bindirseniz bir adım gidemez, buna takatleri yetmez, yetemez" dedi.
'MİÇOTAKİS'İ KORUMAYA İŞBİRLİKÇİ ÇEVRELERİN GÜCÜ YETMEZ'
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Türkiye ile ilgili sözlerine değinen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Yunanistan Başbakanı, Türkiyeye 'gece gelme gündüz gel' diyormuş. Geliriz gelmesine, ama gündüzünüzü gece gibi örtmeye, tacizlerinizin bedelini misliyle ödetmeye seve seve, koşa koşa, kanımızla, canımızla geliriz. Geldiğimizde Miçotakisi korumaya ne efendilerinin ne de güvendiği işbirlikçi çevrelerin gücü de yetmez. Hedef Türk milletidir, silah çekenler ise küresel emperyalizmin cinayet devriyesine çıkarttığı vatansızlardır."
'KILIÇDAROĞLU'NDAN SOLCU DA OLMAZ'
Kılıçdaroğlu'nu solculuk üzerinden eleştiren Bahçeli, "Kılıçdaroğlunun ben de milliyetçiyim, ben de ülkücüyüm gürültüsünü çıkarması boşunadır. Terörist Demirtaşın göğsüne madalya asmayı düşünen bir şahısla milliyetçilik aynı sinede, aynı vicdanda, aynı fikirde barınamaz, yaşayamaz. Bir bedende hem şeytan hem de melek olmaz, helal aşa haram katarak karın doymaz, Kılıçdaroğlundan da solcu dahi olamaz. Zillet ittifakı Türkiyenin karşısında, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı Türkiyenin tarafındadır. Zillet ittifakı İmralı canisinin, teröristbaşı Gülenin, PKKnın, Firavunun, müstevlilerin, sömürgecilerin yanındadır, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı Kayserinin, Nevşehirin, Niğdenin, Aksarayın, Kahramanmaraşın, mazlumların, gariplerin, ülkemizi büyütme, geliştirme ve zenginleştirme mücadelesi veren iş adamlarımızın arkasındadır. Biz, bağımsız ve güçlü Türkiyeden tarafız. Biz, feda edilecek tek bir insanımız yok, birlikte Türkiyeyiz diyen tarafız. Biz, zalime yavuz, mazluma yunus olan tarafız. Biz, küresel oyunlara karşı milli duruştan tarafız. Çağrımız, önce ülkem ve milletim diyen herkesedir. Çağrımız, bu millet, bu vatan, bu bayrak benim diyen herkesedir. Paylaşılacak vatanım, vazgeçilecek insanım yok diyen her vatan evladıyla yolumuz birdir. Biz birlikte Türkiyeyiz diyen herkes bu milletin öz be öz evladıdır" ifadelerini kullandı.