Özbekistan ve Güney Kore’yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seul’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan temaslarını şöyle değerlendirdi:
Özbekistan’da Şavkat Mirziyoyev’le yaptığımız görüşmelerde 24 anlaşma imzaladık. Özbekistan Ali Meclis’ine hitap etme fırsatım oldu, ilgi ve alaka çok çok büyüktü. Özbekistan-Türkiye İş Forumu’na 200 işadamı katıldı. İş forumuna Sayın Mirziyoyev ile birlikte hitap ettik, bu işadamlarına da heyecan verdi. Aile yemeğinde Mirziyoyev ile ailece hanımlar çocuklar bir araya geldik. O da çok anlamlıydı, samimi bir havada gerçekleşti. Ertesi gün Buhara’ya geçtik. Buhara tarihimizde çok anlamlı ve farklı bir yer. Geçmişte bir ziyaretim olmuştu, merhum Turgut Bey’in oraları ziyaretinden sonra benim de gönlümde ukde idi. O dönemden beri arzu ettiğim bu ziyareti nihayet gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyim. Buralar bizim ana yurt olarak iyi değerlendirmemiz gereken yerler. Şavkat kardeşimle onu konuştuk, yoğun şekilde Özbekistan-Türkiye veya diğer ana yurtlarımızla kültür turizmi paketlerini gerçekleştirerek ciddi hareketlilik meydana getirebiliriz. Orta Asya’yı kapsayacak şekilde paket turizm ile anlam kazandırabiliriz. Kültür turizmi Türkiye’nin yeniden sıçrama yaptığı alanlardan. Beklentimiz bu yıl 40 milyon turist.
Özbekler’le yeni sayfa
Özbekistan’da özellikle Buhara’da hizmet sektörü arzu edilen düzeyde değil. Hizmet sektöründe bir sıçrama olursa Özbekistan’da ciddi çekim alanı oluşacaktır. Bizim sektörün içerisindeki girişimcileri buraya sevk edebilirsek hem kazanırlar, hem kazandırırlar. Dönünce bunu sektörün içindeki temsilcilerle, Türsab ile ele alıp bu yatırımları teşvik edeceğiz. Özbekistan ile ikili ilişkilerimizde bu yeni sayfayı açıyoruz. Bizi çok iyi ağırladılar. Yüksek düzeyli stratejik konsey mekanizmasını kurduk. Ticaret, turizm, diplomasi, enerjik, madencilik, eğitim, din hizmetleri ve diğer alanlarda anlaşmalarımızı imzaladık. Türk vatandaşları 30 güne kadar vizesiz seyahat edebilecek. Savunma işbirliğini artırıyoruz. İş adamlarımızın sorunları çözülecek. Bu iradeyi ilan ettik. TİKA, Özbekistan’da 25 milyon dolar proje gerçekleştirdi, 65 milyon dolara kadar çıkaracak. 1.5 milyar dolar ticaret hacmi var. Hedef 5 milyar dolar.
Kanal İstanbul’a ilgi var
THY uçuş sayısını artıracak. Dini, kültürel tarihi turizmde ciddi bir potansiyel var. Bu konuda iki ülke çalışacağız. Bahaüddin Şah-ı Nakşibend hazretlerinin külliyesi çok çok farklıydı. Belli yatırımlar yapılıyor. Tarihimizden bu yana nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından önemli. O yapıyı da iyi koruyabildiklerine inanıyorum. Ark Kalesi, Poi Kalon Külliyesi beni duygulandırdı. Buhara Çarşısı da çok güzeldi. Sadece islam dünyasının değil, islam dünyası dışından da turist akımı olduğunu gördük. Burada inanç turizmini yaygınlaştırmamız lazım. Özbekistan’a çok daha fazla imkan sağlayacaktır. Kalenin tam karşısında büyükçe bir yer vardı, o alanı büyük bir otel olarak yapmayı planladığını söyledi. 2016’da Semerkant’ı ziyaret etmiştim. Bu iki şehir İslam ve Türk medeniyetinin önemli iki merkezi. Bu iki şehri herkes ziyaret etmeli, tarihimizin medeniyetimizin zenginliğini yaşamalı, görmeli.
Özbekistan’dan Güney Kore’ye geçtik. Dostumuz kardeşimiz olan Güney Kore’ye tarihin yeniden yazıldığı dönemde önemli bir ziyaret gerçekleştirdik. Güney ve Kuzey Kore arasındaki yakınlaşmayı, barışı ve nükleer silahsızlanma sürecini desteklediğimizi daha ilk gün açıklamıştım. Kutlamamı yapmıştım. Görüşme yapılırken sosyal medya üzerinden yayınladığım Korece mesaj burada çok olumlu ve önemli karşılandı. Güney Kore ile ticaretimiz 7.5 milyar dolar. Bunun 10-15 milyar dolar olmaması için neden yok. 4 anlaşma imzaladık. Hundai, LG, Hanwha , Daelim, SK firmalarının üst düzey yetkililerini kabul ettim. Hepsi de özelllikle Kanal istanbul, inşaat sektörü, elektrik elektronik , güneş panelleri alanlarıyla ilgililer. Gerek Avrasya tüneli gerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osman Gazi Köprüsü’nde Koreliler yer aldı.
Manifesto pazar günü
Çanakkale başladı, önemli yerleri var. 2021-2022’de Çanakkale Köprüsü’nü bitirmeyi hedefliyorlar. Kanal İstanbul’a çok ciddi bir önem verdiklerini gördük. Hepsi inşaat sektörünün içinde, bu işe girmeyi arzuluyorlar. Kore firmalarının Türkiye de yatırımları var, Türk mallarınında, Kore’ye daha fazla girmesini istiyoruz. Savunma sanayi alanında ortak projeleri hayata geçirdik, geçireceğiz, çoğaltacağız. Fırtına obüsleri, Altay füzeler müşterek yaptığımız projeler. Güney Kore’de FETÖ’ye ait yapılanmaların sona erdirilmesi konusunu da gündeme getirdik. FETÖ ile mücadelemiz küresel ölçekte aynı kararlılıkla devam edecek.
Son olarak seçim süreci ile ilgili manifestomuz hazır. Pazar günü İstanbul’da açıklayacağım. Seçim demokratik bir yarıştır, kendine güvenen herkes bu yarışta yer alabilir. Milletimize güvenimiz tam, milletimizin bize teveccühü ortada, burada da bir sıkıntı yok. 24 haziran Türkiye için yeni bir dönem, yeni bir kırılma noktası olacak. Diğer adayların hedefini bilmiyorum. Ama bizim hedefimiz çok büyük. Daha güçlü, daha mürefeh ve daha özgür bir Türkiye’ye yürümekte kararlıyız. Bunları net ortaya koyacağız.
İmar barışıyla 14 milyon dava düşecek
Başbakanın açıkladığı paketteki konulardan biri imar barışı... Kentsel dönüşüm başarılı şekilde yürürken imar barışına neden ihtiyaç duyuldu?
Erdoğan: İmar barışı bana göre çok çok önemli. 14 milyon kadar dava düşecek. Onun bir de getirisi var. Devlete yaklaşık 40 milyarlık bir getirisi olacak. Ülke ekonomisine katkısı olacak. Daha da önemli olan boyut, vatandaşın benim akıbetim ne olacak, imar barışı ile birlikte ben evimi konutumu rahatlıkla yapabilecek miyim sorunu çözülmüş olacak. İstanbul’da konuşma yaptım, dedim ki: ‘Konutlarınızı artık dikey yapamayacaksınız, gerek Kiptaş ile yapın, gerekirse TOKİ ile yapın ama yatay mimari ile yapın’. Halkımızın yatay mimari ile güzel eserler ortaya koymasını istiyoruz. TOKİ ile Kiptaş ile onlara yardımcı olma gayretinde olacağız. Konu ile ilgili hukuki bazı sorunlar var. Büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, vatandaşların seçecekleri avukatlar bir araya gelsin diyoruz; böylece imar barışını gerçekleştirelim istiyoruz. Vatandaşlarımızın kentsel dönüşümde işlerini müteahhitlere kaptırmak yerine, dönüşümü Kiptaş veya TOKİ ile gerçekleştirmelerinin, daha sağlıklı, daha süratli olabileceğini düşünüyorum.
BOSNA’DA 10 BİN KİŞİLİK MİTİNG
Türkiye’nin seçim atmosferine girdiği şu dönemde, Batı basınında Erdoğan aleyhtarı çağrılarda ve yazılarda artış gözleniyor. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Erdoğan: Bu yeni değil. Önceki seçimlerde de, 7 Haziran’da da, Kasım’da da gördük. Önemsemedik. Bazı Avrupa ülkelerinin, siyasetçilerimiz, vatandaşlarımız aleyhinde tavırlar sergilemesi demokratik bir tutum değildir. Kampanyalara herkes saygı göstermeli. Nitekim biz Avrupa’da seçim yapılan ülkelerdeki liderleri arayıp kendilerini tebrik etmekten çekinmedik. Çünkü biz yeni bir sayfa açılsın, ilişkiler iyi olsun istiyoruz.
Huylu huyundan vazgeçmiyor...
Erdoğan: Biz, bildiğimiz yoldan kararlı biçimde ilermeye, doğru olanı yapmayla devam edeceğiz. Avrupa’da bazı ülkelerin kampanya için salon veririz vermeyiz tartışmasının yapmakta oldukları bir ortamda, biz de oralardaki vatandaşlarımızla Bosna Hersek’te buluşmayı tercih ettik. Avrupa’dan gelecek vatandaşlanımızda Bosna Hersek’teki bir salonda bir araya geleceğiz. 9-10 bin kişilik bir katılım beklediğimiz o toplantıya inşallah ben de gideceğim.
Kılıçdaroğlu yüzü varsa gelsin görsün
G. Kore ile savunma anlaşması neleri içeriyor? Altay Tankı ve Fırtına obüslerinden bahsederken, bunların motorları ile ilgili Türkiye’yi sıçratacak gelişme var mı ?
Erdoğan: Olmaması için sebep yok. İki tarafın yaklaşımı olumlu. Türkiye’ye gelecekler, adımları atacağız. Korelilerin füze olayında ciddi tecrübeleri var. Dünyadaki gelişmeler doğrultusunda tedbir almalıyız. Afrin’de, Fırat Kalkan’ında bunun önemini gördük. Savunmada yeni bazı üretimlere de gireceğiz.
Münbiç’te son durum nedir ? ABD ile anlaşıldı mı? Münbiç’e Türk ordusunun girmesi planı masada mı ?
Erdoğan: Afrin’deki temizlik yüzde yüz bitmiş değil. El yapımı bombalarla ilgili netice alındı. İdlip ve Tel Rıfat ile ilgili süreç devam ediyor. Dışişleri bakanımızın ABD ziyareti olacak. Pompeo ile Münbiç’i konuşulacak. Münbiç’in YPG’den temizlenmesi için adım bekliyoruz.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron sık sık Türkiye’nin karşısına çıkıyor. ‘Rusya ile Türkiye’nin arasını açtık’ dedi. ‘Balkanlar’ı Türkiye ve Rusya etkisinden çıkarmak için AB’ye almalıyız’ dedi. Macron ne yapmak istiyor?
Erdoğan: Söylemlerinde tutarlılık olduğu söylenemez. Grevler, karışıklar da sıkıntıda olduğunu gösteriyor. Birilerinin arasını açmak gibi ifadeler devlet adamına yakışmıyor. Bizim Batılı ülkelerle olduğu gibi Rusya ile de iyi hukukumuz var. Hiç kimse hiç bir ülkeyle aramızı açamaz. Balkanlar’a gelince çok derin tarihi ve kültürel bağlarımız, soydaşlarımız var. Kimse bunu yok sayamaz. Temennim, Macron’un aktardığınız türden yanlış yaklaşımda bulunmaması.
Netanyahu gizli dosyaları açıkladı. İran ile ilgili açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erdoğan: Durmadan ortaya bir şeyler atılıyor. Bölgedeki gelişmeleri takip ediyoruz.
Başbakan tarafından seçim öncesinde bir paket açıklandı. Emekliye bayram ikramiyesi hususu, ana muhalefetin daha önce gündeme getirdiği bir konuydu. Kılıçdaroğlu ‘Bu bizim önerimizdi’ diyecek olursa, yanıtınız ne olur?
Erdoğan: Kılıçdaroğlu bizim attığımız adımlara hiçbir zaman olumlu yaklaşmamıştır. Bugüne kadar o hangi hayırlı adımı atabilmiş ki bu konunun onunla alakası olsun. SGK’yı batırdı. Onun müdürlüğü sırasında, SGK hastanelerine sağlam giren hasta çıkıyordu. Biz ise köklü reformların ardından şimdi de Türkiye’yi şehir hastaneleriyle tanıştırıyoruz. Beşincisini Kayseri’de açacağım. Yüzü varsa gelsin görsün. Birisinin lafla bir şeyden söz etmiş olmasının bir anlamı yok. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Ramazan ve Kurban bayramlarında emeklilerimize verilecek 1000 liralık destek, bayram harçlığı, mutluluk vesilesi olarak telakki edilmeli.
Muhalefet seçim ittifakını 4 parti olarak açıklıyor. Tek bir cumhurbaşkanı adayı olmadan bu ittifak nasıl şekillenir? Parlamentoda çoğunluğu elde etme umuduyla bir araya geliyorlar gibi görüntü var. Bu ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erdoğan: Şu anda bunların niyeti böyle. Bunlar ülkeye bir şey kazandırma gayreti içinde değiller. Cumhurbaşkanı adayını dahi bunca zamandır belirleyememiş olmaları bunların ne denli başarısız olduklarını gösteriyor. Benim milletim kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Milletimiz, bunların oyununa gelmeyecektir. Bahçeli ile Cumhur İttifakı olarak samimi bir şekilde çıktığımız yolda yürümeye devam ediyoruz. Onların parlamentoda da umdukları sonucu alabileceklerine inanmıyorum. Mevcut kamuoyu araştırmaları, bunu net gösteriyor. Araştırmalara göre Cumhur İttifakı, açık ara önde. 24 Haziran’da milletimizin bize gerekli desteği vereceğinden eminim.
Abdullah Gül aday olmayacağını açıkladı. Bu süreçte dikkatimizi çeken, sizin açıklamalarınız hep özenli olmasıydı. Acaba gelinen noktada, kendisiyle ilgili bir hayalkırıklığı yaşıyor musunuz? Bir de aday olmayacağını söylerken ‘İçeride korku, kutuplaşma ve kaygı ortamı var’ dedi. Bu muhalefetin söylemi. Ne diyorsunuz?
Erdoğan: Beni bu konuda hiç konuşturtmayın. Herhangi bir açıklama yapmama gerek yok. Neyin ne olduğunu herkes gayet iyi biliyor.
Son günlerde FETÖ mensupları yurt dışında yakalanıp getiriliyor. Beyin takımından Adil Öksüz, Zekeriya Öz gibi isimler getirilebilecek mi?
Erdoğan: En son 83 oldu. Yakaladıkça alıp geleceğiz.
Hyundai’nin Türkiye de üretmeyi planladığı Suv modeli konusunda, gelişme var mı?
Erdoğan: Hedefleri var, arzuları var. Ama şu an niyet aşamasında. Beş şirketimiz Türkiye’de adım attı. O adım da atılırsa bize kesinlikle güç katar.
(Erdoğan Ayla filminin gerçek kahramanı Eunja Kim ile (73) bir süre sohbet etti.)
S&P SEÇİMDEN SONRA GERİ ADIM ATACAK
Standard&Poor’s tarafından Türkiye’nin yabancı para cinsinden kredi notunun “BB”den “BB-”ye düşürülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erdoğan: S&P’nin Türkiye’nin notunu düşürme hadisesi yeni değil. Bunlara alıştık. Bunların kararları her zaman siyasi, politik. Seçim öncesi yine böyle bir adım attılar. Seçimden sonra bu yanlış kararı geri almak, yine geri adım atmak zorunda kalacaklar. Türkiye şu kararlı şekilde yoluna devam ediyor. Ekonomik alanda ve ihracatta artış devam ediyor. Onlar puan indiriyor, öbür tarafta ihracat çıkıyor. Turizmde 40 milyon turiste gidiyoruz, 28-29 milyar dolar gelir bekliyoruz. Savunmada güzel adımlar atılıyor. Tüm göstergelerin iyi olduğu ortamda birilerinin not düşürmesinin anlamı yok. 13-15 Mayıs’ta Tatlı Dil forumu için İngiltere’de olacağız. Kraliçe ile, ayrıca May ile görüşmelerimiz olacak. İngiltere ile ilişkilerimizi daha da geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Sözün özü, S&P’nin not düşürmesi Türkiye
için bir şey ifade etmiyor.
Yerli derecelendirme kuruluşunun çalışmasını yapıyorduruz, gelişme var mı?
Erdoğan: Evet, BDDK nın çalışması var. Bunu yapmamız lazım. Bunu başarmak, başka kuruluşların zaman zaman politik karar almalarına da engel olacak. Hakeza, belirli ülkelerle milli para birimleri ile ticarete de önem veriyoruz. İran ve Rusya’nın yanı sıra Çin ile de bu yönde adımlarımız olacak. Enerji bakanımız biliyorsunuz Özbekistan’dan Çin’e geçti. Orada görüşmeleri olacak...