Mahkeme için iki yol önerildi!
Prof. Teziç: Anayasa Mahkemesi’nden HSYK düzenlemesi ile ilgili uygulamanın da durdurulması talep edilmeli. Prof Kaboğlu. Anayasa mahkemesine işlem yok hükmündedir teziyle başvurulmalı...
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısı ve çalışma usullerini düzenleyen yasa teklifinin yarattığı tartışma ortamında, Ana Muhalefet, hukukçularla beyin fırtınası yaptı. Gazetelerin Ankara temsilcilerinin de katıldığı kahvaltıda, Sabih Kanadoğlu, Ömer Faruk Eminağaoğlu, Erdoğan Teziç , İbrahim Kaboğlu, Atilla Özer, Murat Aslan ve Orhangazi Ertekin yer aldı. CHP lideri bu isimlerin tespit ve önerilerini dinleyip, kurmayları ile birlikte notlar aldı.
‘Yurt dışında örnekleri var’
Toplantıda Prof. Erdoğan Teziç, hükümetin HSYK düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu bilmesine rağmen, Yüksek Mahkeme’nin yürütmeyi durdurmasına kadar geçecek sürede istediği düzenlemeleri yapacağını savundu. Teziç “HSYK düzenlemesi ile ilgili yürürlüğün yanı sıra, yurt dışında olduğu şekilde uygulamanın da durdurulması talep edilmeli. Mahkeme idareye ‘bu kanunu uygulama’ diyebilir” diye konuştu.
‘Yargıda kahraman yoktur’
Sabih Kanadoğlu ise öncelikli iki konunun “Seçim güvenliği” ve “Güç birliği” olduğunu söyledi. CHP Genel Başkanı’na “Kavga eden taraflardan birini destekler gibi görünmemekte fayda var” diyen Sabih Kanadoğlu’nun bir diğer dikkat çeken cümlesi de şu oldu: “Yargı mesleğinde kahraman yoktur. Sadece görevini yapan hakim ve savcılar vardır.”
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, hükümetin teklifinin açıkça anayasaya aykırı olduğunu söyleyip, siyaseten de 2010 referandumuyla da çeliştiğini belirtti. Kaboğlu, “HSYK ’nın bu şekilde tasfiyesi, darbe dönemlerinde bile başvurulmayan bir süreç, Anayasa Mahkemesi’ne işlemin yok hükmünde olduğu teziyle başvurulmalı” dedi.
Toplantıda söz alan YARSAV Başkanı Murat Arslan ise 17 Aralık sonrası bir akıl tutulması yaşandığını iddia ederek, “Hukuk literatüründe bu duruma ‘Yasama kabadayılığı’ deniyor. Hitler de her şeyi yasayla çözme anlayışındaydı. Bu teklif ile paralel yargı ile mücadele edilemez, böyle bir düzenleme ancak yeni bir paralel yapının oluşmasına neden olur” dedi. Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin ise söz konusu yasa teklifinin ‘Takriri Sükun’ ile karşılaştırılabileceğini belirtip “ Sıkı yönetimle, OHAL ile karşılaştırmak da mümkün. Bu yapılan, ‘Yargının bağımsızlığını tanımıyorum, şimdi yasayla da yargının bana ait olduğunu ilan ediyorum ’ demektir” de ğerlendirmesinde bulundu. Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise “Sonbahar’da yeni HSYK seçimleri var. Mevcut sistemle seçime gidilmesi istenmiyor. Demek ki sonbahara kadar bir anayasa değişikliği kaçınılmaz şekilde herkesin önüne getirilecek. Bu yargıya operasyondur” dedi.
‘OHAL için çalışma var’’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıda farklı bir konuyu da gündeme getirdi: “Duyumlarımıza göre İçişleri Bakanlığı şu anda bir Olağanüstü Hal çalışması yapıyor. Zaten bir OHAL, devlet krizi yaşıyoruz.”
‘Venezuela başbakanına mı gideyim?’
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, hafta sonu Kapodakya’da stres attı. Ankara Barosu’nun düzenlediği etkinliğe katılarak çanak atölyelerini gezen, balona binen Feyzioğlu, yeniden yargılamayla ilgili girişmlerini eleştirenlere yanıt verdi: “Dediler ki niçin Başbakan’a gidiyorsun? Venezuela başbakanına mı gideyim? Niçin Cumhurbaşkanı’na gidiyorsun? Portekiz cumhurbaşkanının çözüm üretebileceğini sanmıyorum. Nasıl güveniyorsun’ diyorlar. Burada güvenip güvenmeme meselesi yok. Biz kanunen bir öneri götürüyoruz, bu kanuni önerimizi koyuyoruz ortaya. Artısını eksisini tartışıyoruz. Çözüm yolunu açmaya gayret ediyoruz. Hem muhalefet hem iktidar bize cephe alıyorsa, demek ki doğru yoldayız” dedi.