Kurtulmuş'tan anayasa açıklaması
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, darbelerin mevcut sistemin yapısından kaynaklandığını belirtip, 16 Nisan'daki referandumda oylanacak anayasa teklifinin darbesavar bir anayasa olacağını söyledi.
Darbecilerin adının hatırlanmayacağını kaydeden Kurtulmuş, " İnanın ki o Gülen denilen herif var ya, bu herifin soyadını söyleseniz ismini söyleyen çıkmayacak, ismini söyleseniz soyadını hatırlayan çıkmayacak. Tarihin çöplüğünde çöp tenekesine atılacak" dedi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş eşi Sevgi Kurtulmuş'un konuşmacı olduğu Manisa'daki "28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Darbeler ve FETÖ İhaneti' konulu panele katıldı. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'u Kültür Merkezi'nin önünde karşılayanlar arasında geçen yıl evlerine konuk olduğunu gösteren fotoğrafı sosyal medyada paylaştığı için Manisa Su ve Kanalizasyon İşleri'ndeki (MASKİ) görevine son verilen Remziye Kavukçu ile eşi Ercan Kavukçu da yer aldı. Kavukçu çifti, işten çıkartıldıktan sonra kendilerine yardımcı olan Kurtulmuş'a çiçek vererek teşekkür etti. Kavukçu Çifti ile sohbet eden Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, mehteran takımının gösterisini izledikten sonra salona geçti. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği ve Enpolitik'in sitesi tarafından Kültür Merkezi Lale Salonu'nda düzenlenen Sevgi kurtulmuş'un yanı sıra Hasan Celal Güzel, Salim Uslu, Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen, Erkan Tan, Mehmet Doğan, Leyla Şahin Usta, Ekrem Kızıltaş ve Kerime Yıldız'ın konuşmacı olduğu paneli Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Murat Baybatur, Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli ve çok sayıda Manisalı izledi. Panelin açılışında ilk konuşmayı yapan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, 28 Şubat sürecinden itibaren 15 Temmuz'a kadar yaşananları anlattı.
"BİR AVUÇ AZINLIK MİLLETE ROL KESMEK İSTER"
Panelde öncesinde konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da Osmanlı'nın son dönemlerinden itibaren ülkenin darbelerle karşı karşıya olduğunu söyledi. Darbelerin milletin önünü kesmek için bir zümre tarafından yapıldığını ileri süren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Bir takım ayak oyunları ile kökü dışarıda olan darbelere karşı karşıya kaldık. Milletin önüne çıkan bu darbelerin ortak özelliği milletin yolunu kesmek istiyor. Türkiye'de bir avuç azınlık millete rol kesmek ister, milleti bir kalıp içine oturtmak ister. Aslında millete güvenmez. 'Milleti tek başına bırakırsan ya davulcuya ya da zurnacıya kaçar' diye endişe eder ve onun için milleti hep belli bir kalıbın içine dökmek ister. Bu darbecilerin hepsinin ortak özelliği batıcı ve batının karşısında bizim mağlubiyetimizi kabul etmeleri, batıya benzemezse adam olmayacağına inanmalarıdır. Bu milletin değerlerini, yol alma kabiliyetine asla inanmazlar. Bu milleti adam etmek lazım. Nasıl adam edeceğiz? 'Milletin konuştuğu dile karışacağız, milletin okuduğu okulların mahiyetine karışacağız' diye milleti adam etmek isterler. Darbelerin altında yatan neden budur. 'Millet, sandıkta başka bir irade ortaya koyuyorsa silahlarımızla darbelerimizle düzeltmemiz lazım' derler. Türkiye'nin bütün darbelerinden önceki dönemlerinde silkinme, kendisiyle barışma dönemlerine denk gelir.
28 Şubat'ta milletin çocuklarına haddini bildirme operasyonuydu. Türkiye, milleti kökünden koparmaya çalışan zihniyetin etkisinde kalarak bir sürü darbe ile karşı karşıya kaldı" diye konuştu.
"DARBELER SİSTEMİN YAPISINDAN KAYNAKLANIYOR"
Darbeleri dış destekli olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'deki darbelerin sistemin yapısından kaynaklandığını söyledi. Kurtulmuş, "Sistem vesayetçi bir sistemdir. 1980 darbesinden sonra ortaya koyulan 1982 Anayasası da vesayetçidir. Bugünkü sistemdeki anayasa da budur. Türkiye'deki geçmiş dönemlerde cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasındaki tartışmaların ağır faturalar ödettiğini gördük. 1960'dan bu yana 68 siyasi parti kapatıldı. Türkiye'de siyasi yasaklı liderler oldu. Cumhurbaşkanlığı mekanizması sistemi kontrol eden bir mekanizma haline dönüştürüldü.Geçmiş dönemlerde de çift başlı yönetim modelinin ne bedeller ödettiğini de gördük. Türkiye'de siyasetin bir takım mekanizmalarla kontrolü olmasaydı birçok darbenin de altyapısı hazırlanmış olmayacaktı.Sistemin tıkanması, iradesizlik ortaya koyması birilerinin kafasını çıkarmasına neden oldu" dedi.
Türkiye'deki vesayet odaklarının istemediklerini iktidara getirmemek için büyük gayret sarf ettiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "FETÖ darbe teşebbüsü ve FETÖ'nün hareketi bu toprakların gördüğü en büyük ihanet hareketedir. Her şerden bir hayır doğar. 15 Temmuz'da o kanlar boşuna dökülmedi. 15 temmuz'daki büyük mücadelesi sonucu olarak bu hainler deşifre oldu. Şimdi temizleniyorlar, onlara yaptıklarının hesabını soracağız.Bunları devletten arındıracağız. Hem ihanet edeceksiniz hem devletin imkanları ile büyüyeceksiniz, böyle yağma yok. Bu FETÖ'cüler darbe girişiminde bulunmasaydı sinsi sinsi her şeyi işgal etmeye devem edeceklerdi. Bunlar her yerde varlıklarını artıracaklardı. Böyle bir darbe teşebbüsü olmasa ne FETÖ devletin içinden temizlenebilir ne de darbenin altyapısın oluşturan asker sivil ilişkilerindeki çarpıklık düzeltilebilir. Bu anlamda silahlı kuvvetlerin içinden bu adamları temizlenmesi TSK'nın daha kabiliyetli hale gelmesine vesile oldu. Başarı ile tamamlanan El Bab'daki operasyon FETÖ'cü hainler ordunun içinde olsaydı Allah bilir gerçekleşmeyebilirdi" diye konuştu.
"O HERİF'İN ADINI HATIRLAYAN OLMAYACAK"
Türkiye'de milletin darbelere hep karşı durduğunu kaydeden Kurtulmuş, darbecilerin hiçbirinin isminin hatırlanmayacağını söyledi. Kurtulmuş şöyle devam etti:
"Tarihin çöplüğüne gittiler hepsi. O pisliklerinin arasında kaybolup gittiler. İnanın ki O Gülen denilen herif var ya soyadını söyleseniz ismini söyleyen çıkmayacak. İsmini söyleseniz soyadını hatırlayan çıkmayacak. Tarihin çöplüğünde çöp tenekesine atılacak. Aynı şekilde PKK'nın adamları da, DAEŞ'ın adamları hatırlanmayacak. Bu millet kendisine ihanet edenleri tarihin çöplüğüne fırlatır."
DARBESAVAR ANAYASA TEKLİFİ
16 Nisan'daki Anayasa referandumuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, mevcut sistemin dört temel hastalığını olduğunu dile getirdi. Sistemin vesayetçi olduğunu, çift başlılığı getirdiğini, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik istikrarsızlık doğurduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Bu sistemin hastalıklarından kurtulacağız. Bu sistem siyasi krizleri kaosları doğuran bir sistemdir. Bu kaoslar Türkiye'yi darbelere sürüklemiştir. 16 Nisan'da evet diyerek onaylanacak anayasa teklifi aynı zamanda darbesavar bir anayasa teklifidir. Yani siyasi krizler ve kaoslar olmayacak" diye konuştu.
CHP'yi de eleştiren Kurtulmuş, "Zannediyorlar ki bir sabah kalkacaklar Cumhurbaşkanı kafası bozulacak, 'Hadi parlamentoyu fesh edeyim' diyecek. Yok öyle bir şey. Hiçbir siyasi sorumlu böyle davranmaz. Bu anayasa değişiklik teklifi ile sıkıyönetim zihniyeti tamamen kaldırılacak. Birileri kenarda durup zihinlerinden bir darbe düşünerek müdahale etmeyi düşünseler de bunun imkanı olmadığını görecekler. Türkiye kendisine yeni bir yol açıyor. Türkiye'de darbelerin zeminini ortadan kaldıran bir anayasa ile yola devam edilecek" dedi.