Gazete Vatan Logo

‘Kürtaj karşıtlığı feminist propagandası’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kürtaj konusunda bir kez daha konuştu

Diyarbakır’da halka hitap eden Erdoğan, “Son zamanlardaki başlık, kürtaj ve sezaryen olayı. Burada iki yaklaşım tarzı var. Diyorlar ki, bu vücut benimdir, tercih hakkımı kullanırım. Bunu daha çok feminist kesim propagandasını yapıyor. Bunun yanında yaşam hakkı var. Biz yaşam hakkından hareket ediyoruz. Bir vücutta cenin öldürüldüğünde ha yaşam halinde öldürülen ha orada. Bizim için aynıdır. Bunu öldürme hakkına kimse sahip değil. Bu tür olaylar insan sağlığını tehdit eden yollardır, bu oyunu da bozacağız. Niye kadın demiyorsunuz da anne diyorsunuz? Bu kesimin mantığı bu. Evet biz anne diyoruz. Annenin ayaklarının altı öpülür. Gerekli adımı atacağız. Sezaryen olayı bu ülkede nüfusu dondurmaya yönelik bir adımdır. Sezaryenla doğum yaptık, bir-iki çocuk olabiliyor. Böyle bir yaklaşım tarzı. Dert başka, dert money. Daha rahat doğum yapıyormuş, hayır. Oralarda daha iyi para götürüyorlar bundan” dedi.

CHP bir kurultay daha yapıp, BDP’yle birleşsin

Diyarbakır’da partisinin il kongresine katılan Başbakan Erdoğan, konuşmasında BDP ve CHP’yi eleştirdi, 2005 yılında verdiği sözün arkasında olduğunu söyledi: “Ben ne kadar Rizeliysem o kadar Batmanlı, Diyarbakırlı, Siirtli, Şırnaklıyım. Ben 2001’de neredeysem bugünde aynı yerdeyim. 2005’te Diyarbakır’da ne dediysek bire bir arkasındayız”


BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, dün, Diyarbakır’daydı... AK Parti Diyarbakır 4. İl Kongresi’ne katılan Erdoğan, yaptığı konuşmada BDP’ye ve CHP’ye yüklendi. Başbakan Erdoğan, özetle şöyle dedi:

BİZİ YALNIZ BIRAKMADINIZ: Diyarbakır bizim önümüze kırmızı çizgiler koydu. Etnik milliyetçilik, dinsel milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik yapmayacaksın dedi. Diyarbakır bizim önümüze kardeşlik hukukunu yüceltmeyi bir ve beraber olmayı önümüze koydu. Diyarbakır önümüze ileri demokrasiyi hukukun üstünlüğünü koydu. Diyarbakır önümüze adaleti, kalkınmayı koydu. Onun için Adalet ve Kalkınma Partisi olduk. Diyarbakır bizi yalnız bırakmadı, mahcup etmedi.

MAFYA, DARBECİLER: Türlü oyunlarla saf dışı bırakmaya çalıştılar. Terör örgütleri mafya, darbeciler sadece AK Parti’yi değil milletin iradesini Türkiye’nin birliğini kardeşliğini hedef aldılar. Türlü türlü oyunlar saldırılar düzenlediler. Diyarbakır teşkilatı zor şartlar altında çalıştı. 4 gün önce il başkanlığımızın önünde ses bombaları patlattılar. 13 Mayıs’ta Kulp ilçe başkanımız Veysel Çelik, terör örgütü tarafından kaçırıldı. Bu teşkilat tehditlerin hiçbirine boyun eğemeyecek.

SEN KİMSİN YA: Birileri çıkmış ’Diyarbakır’dan başbakanın beklentisi yoktur’ diyor. Amed’e gitmesin. Kürtler sokağa çıkmasın diyor. Sen kimsin, ne demek ya. Kim oluyorsun. Ben buraya kardeşlerimle kucaklaşmaya geldim. Ben simsarlarla değil, aracısız kardeşlerimle konuşmaya geldim. Dün çıkmış diyor ki bir tanesi adeta tehdit edercesine ’Ak Partinin kongresine kimse gitmesin.’ Siz burada yapılacak olan demokratik bir kongreden neden bu kadar çok korkuyorsunuz? Dikkat edin bunlar şu anda hedef olarak sadece Ak Parti’yi görüyorlar. Çünkü Ak Parti çözüyor. Çözüm üretiyor. Ak Parti çözüm ürettiği için saldırıyorlar. Gönül diliyle konuştuğum için bunlar milletin Başbakanla kucaklaşmasını önlemeye çalışıyor. Biz sizlerle her fırsatta konuşuyoruz. Konuşmaya devam ediyoruz. Biz birbirimize inanacağız. Kulaklarımızdan gözlerimizden de öte birbirimizle yürekle kalple gönülle iletişim kuracağız.

HANGİ ADIMI ATTINIZ?: Bu meselenin içinde kandan siyaset devşirenler var. Bu meselenin içinde Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olan ülkeler var. Biz çözüm, onlar çözümsüzlük için o kadar mücadele veriyor. Yeter ki siz bugün olduğu gibi yanımızda olun. Onları boşa çıkaracağız. Etnik milliyetçilik çizgisinde yürüyenler hiçbir zaman benim Kürt kökenli kardeşlerimizi temsil edemezler. Türkiye’de terör sorunu var. PKK sorunu var. Kürt kökenli kardeşlerimin nezdinde birinci parti Ak Parti’dir. Çünkü biz kardeşlerimizi seviyoruz. Çözüm için yüreğimizi kalbimizi koyduk. Hep kösteklendik. Engellendik. Biz vesayetçilerle çetelerle uğraşırken avuçlarını oğuşturdular. Biz statükoyu yıkarken, inkarcı anlayışı yıkarken onlar dönüp bize düşmanlık yaptılar. Hani siz Kürtleri düşünüyordunuz. Bugün ne yaptınız. Hangi adımları attınız. Türkiye’nin sorunları var. Türk, Kürt, Boşnak, Laz’ın hepsinin kendine göre sorunları var. Hepsini biliyor bunları tek tek çözüyoruz. Asla bu sorunları inkar etmedik. Güneydoğu ve doğuya eski rakamla 25 katrilyon (milyar) yatırım yapıldı. Bu terör örgütü yatırımlarımızı yaparken müteahhit firmaların iş makinalarını yaktılar. Biz yenilerini getirdik. Onlar tahrip ettiler. Hastaneye, okula karşı çıktı biz daha fazlasını yaptık. Yolları kapattılar, kestiler, biz yollar inşa ettik” diye konuştu.

BDP, BÖLGENİN CHP’Sİ: Terör örgütü ve uzantısı maalesef malum parti BDP, bu coğrafyanın CHP’si olmak için ellerinden geleni yaptılar. BDP ve CHP bu ülkeye ve bölgeye hiçbir şey kazandırma niyetinde değil. CHP bir kurultay daha yapıp BDP ile birleşsin. İkisi de özlerine dönsün. Şimdi CHP 10 maddeyle meseleyi çözeceğini söylüyor. Arkadaşlarıma randevuyu verin dedim. Gelsinler görüşelim. Siz daha önce neredeydiniz? CHP Genel Başkanı önce Güneydoğu illerini öğrensin. Haritaya baksın, Mersin’in nerede olduğunu öğrensin. İmam Hz. Ali yerine büyük İslam düşünürü diyenle hangi yola çıkılır?

İSTİSMARCI: Diyarbakır’da dershane önünde bomba pattılar, İstanbul’da, Ankara’da, çocuklarımızı kaybettik. Batman’da hamile Mizgin Torun’u katlettiler. Kendi içlerinde infazlar yaptılar. Mahsum Korkmaz başta olmak üzere kendi yöneticilerini acımasızca katlettiler. Sonra da utanmadan onların adlarını bir yere verdiler. Bu mudur hak ve özgürlük mücadelesi. Terör acıdan başka ne verdi? CHP, Kürt meselesinin kaynağı, BDP ise istismarcısıdır. BDP bu coğrafyanın CHP’si olmak için uğraşıyor. Gelin şu meseleyi hep birlikte çözelim dediğimizde neredeydiniz?

‘2005 yılında söylediğim sözlerin arkasındayım’

Başbakan, 2005 yılında Diyarbakr’daki konuşmasını hatırlatarak dün Diyarbakır’da şöyle dedi:

“Diyarbakır’da Ben-u Sen neyse İstanbul’da Kasımpaşa’nın o. Ben ne kadar Kasımpaşa’nın evladıysam o kadar Ben-u Sen’in evladıyım. Ben ne kadar İstanbullu, ne kadar Rizeliysem, o kadar Diyarbakırlıyım, Batmanlıyım, o kadar Siirtliyim, Şırnaklıyım. Ben 14 Ağustos 2001’de neredeysem, 2005’te neredeysem, 2009’da neredeysem tam bir yıl önce geldiğim 1 Haziran 2011’de Diyarbakır’da neredeysem, Allah’a hamdolsun ki bugün de aynı yerdeyim. 2005’te Diyarbakır’da söylediklerinin bire bir arkasındayım. 9,5 yıldır Kürt meselesini, Güneydoğu meselesini, terör meselesini çözmek için hangi adımı attıysak çok ama çok büyük engellerle karşılaştık. Bu engellerin bir kısmını sizler zaten bizzat gördünüz, bizzat şahit oldunuz.

İşkencede zaman aşımı kalkacak

Başbakan Erdoğan, dördüncü Adalet Paketini’nin Meclis’e sevk ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Basın yayın özgürlüğünü daha da güçlendiriyoruz. Özel hayatın gizliliği noktasında hassasiyeti artırıyoruz. Ben burada asıl müjdeyi vermek istiyorum. Dördüncü bir paketin çalışmalarına başladık. Bunu da ilk Bakanlar Kurulu’nda görüşeceğiz. Türkiye’nin AİHM’de ne tür eleştirilere maruz kaldığını tespit ettik. Yeni paketle bu ihlalleri ortadan kaldıracak adım atıyoruz. İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi için daha etkin mücadele başlatacağız. İşkencede zamanaşımını kaldıracağız. Özel hayatın daha güçlü şekilde kurulması için adımlar atıyoruz. İfade ve basın özgürlüğünü çok daha ileri standartlara kavuşturuyoruz. Bunlar dördüncü paketten başlıklar” dedi.

Kürtçe pankartlarla karşılandı

Diyarbakır’da partisinin il kongresi ve açılışlara katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kente gelişi öncesi AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten tarafından Kürtçe ve Zazaca, ’Hoş geldiniz’ pankartları asıldı.

TERÖR ZİRVESİ ÇARŞAMBA GÜNÜ SAAT 15.00’TE

Arkadaşlarıma ‘Verin randevuyu gelsinler’ dedim

Başbakan Erdoğan, CHP’nin 10 madde ile terör sorunun çözeceğini iddia ettiğini ve kendisinden de randevu talebinde bulunduklarını kaydederek, ”Arkadaşlarıma ’verin randevuyu gelsinler, görüşelim’ dedim. Siz daha önce neredeydiniz? Biz sizin kapınızı çaldığımızda, arkadaşlarım ziyarete geldiğinde neredeydiniz? Gelin şu meseleyi hep birlikte çözelim dediğimizde neredeydiniz. Biz bugün de bu meselenin çözümü için ortak hareket etmekten kaçınmayız. Ama CHP’nin genel başkanı önce gitsin, güneydoğu illerinin hangileri olduğunu öğrensin” dedi.

Başbakan, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile 6 Haziran Çarşamba günü saat 15.00’te bir araya gelecek.

Haberin Devamı