Kılıçdaroğlu'ndan sert gönderme!

Güler’in “Türk ulusuyla Kürt milliyetini bir göremezsiniz” çıkışının ardından gözler Kılıçdaroğlu’nun Meclis konuşmasına çevrildi. Güler’e hem destek veren hem de eleştiren CHP lideri medyayı suçladı: ‘A’ dersiniz ‘b’ yaparlar hiç endişeniz olmasın.” Kılıçdaroğlu “medyaya CHP’nin içini karıştırın” talimatı verildiğini de iddia etti.

Kılıçdaroğlu, tartışılan sözleri nedeniyle Birgül Ayman Güler'i kastederek "Bizim sorumluluğumuz çok ağır. Her arkadaşım konuşurken laflarının nereye çekileceğini çok iyi düşünmeli" diyerek sert bir göndermede bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu beklenen konuşmasını dün partisinin grubunda yaptı. Kılıçdaroğlu, Salih Fırat’ın istifasına yol açan Birgül Ayman Güler’in, “Türk Ulusuyla Kürt Milliyetini eş gördüremezsiniz” sözleriyle başlayan krizle ilgili ilk kez konuştu. Kılıçdaroğlu medyaya yüklendiği konuşmasında Güler’in “Bu sözler parti programında var” sözlerine de parti programını okuyarak yanıt verdi.

ÖTEKİLEŞTİRMEDİK: Bundan 90 yıl önce bu cumhuriyeti kurduk; hangi koşularda kurduğumuzu söylemeyeceğim. Bir İmparatorluktan devraldık Cumhuriyeti, imparatorluk mirasından devraldık. Osmanlı İmparatorluğu’nun etnik kimliği yoktur; her etnik kimlikten insanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun çatısı altındaydı ve biz Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken mücadelemizi, kavgamızı ortak verdik; üzüntülerimizi ortak paylaştık, bayrağımızı yücelttik, vatanımızı ortak kurduk, Sevr’i yırtıp attık Lozan’ı bu ülkenin tapusu haline getirdik.



Hiçbir zaman ne etnik kimlik ne inanç bağlamada kimseyi suçlamadık ve ötekileştirmedik. Hiçbir siyasal idamının parlamentodaki oylamasında hiçbir CHP’li milletvekilinin eli kalkmamıştır. Hiçbir zaman ‘Üç Üç’ diye CHP’liler bağırmamıştır.

AŞAĞILADIK: Anadilde savunma diye bir yasa tasarısı geldi, adı yanlış anadilde savunma savunma değil, savunma hakkıdır bu. Almanya’da on binlerce Türk çocuğu okuyor... Türkiye’ye geldikleri zaman, nasıl savunacaklar kendilerini bir konuyla suçlandıkları zaman, Türkçe bilmeyip? Almanca savunacaklar. İngiltere’de olanlar İngilizce savunacaklar... Asla ve asla bunu etnik kimlik bağlamında hak olarak görmek doğru değildir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ne gerekiyorsa öyle baktık biz olaya. Hiçbir zaman etnik kimlik siyaseti, inanç siyaseti yapmadık; yapanları aşağıladık, kötüledik.


SAYGILIYIZ: Doğu ve Güneydoğu için ‘üçüncü yol’ diyoruz; çünkü biz, dini siyasete alet etmiyoruz, herkesin inancına saygılıyız. Çünkü biz etnik kimliği siyaset konusu yapmıyoruz, herkesin etnik kimliği kendi şerefidir diyoruz, herkesin etnik kimliğine saygılıyız.

GAZETELERİN HEDEFİ: Gazetelerin son bir haftadır hedefi CHP. Bizi en ağır şekilde eleştiren o gazetecileri merak ediyorum; bu değerli Türk büyüğü ne demişti seçim meydanlarında? ‘Ey Kılıçdaroğlu önemli olan boy değil soydur soy’ demişti. Ben de demiştim ki ‘Hoş geldin Hitler’. “72 millet birdir” diyen bir felsefeden geliyoruz. Avrupa etnik kimlik siyasetini yasaklamıştır, etnik kimlik üzerinden siyaset milyonlarca insanın yaşamına mal olmuştur. Bu topraklar hepimiz eşitiz, özgürüz, bayrağımız tek; hepimiz bu ülke için çalışıyoruz, hepimiz ülkemizi savunacağız; ortak paydamız bayraktır, İstiklal Marşımızdır. Ama bireyin hak ve özgürlüğüne önem vermek zorundayız. Onlar ayrı şeylerdir onlar önem vereceğiz. Bir yasaklayışı bir dünyadan gelmiyoruz. Özgürlükleri geliştirdiğiniz zaman ülkede barışın olduğunu göreceksiniz, CHP bu felsefeden gelmiştir.



MEDYA’YA TALİMAT: Koro halinde bizi eleştiren o medya mensuplarına şunu söylemek isterim, hiçbir zaman medya mensuplarını çok ağır dille eleştirmedim. Kullandığım en ağır ifade ‘yalaka medya’ olmuştur. Ama o değerli Türk büyüğü, ‘Sizin boyunlarınızda tasmalar vardı, o tasmaları ben çıkardım’ demişti. Neden eleştirmediniz? Hala boynumuzda tasma olduğuna mı inanıyorsunuz! Eğer demokrasi sağlıklı çalışan, medyası özgür bir ülkede olsaydık, bu lafı bir başbakan edemezdi, etseydi de o koltukta oturamazdı. Biz medyaya verilen talimatı biliyoruz, ‘CHP’nin iç işini karıştırın’ diyenleri de biliyoruz, bunu görev olarak adledenleri de biliyoruz. O nedenle bizim sorumluğumuz çok daha ağır, her arkadaşım konuşurken laflarının nereye çekilebileceğini iyi düşünmeli. Konuşmalarımıza dikkat edeceğiz; önümüzde sağlık çalışan, kafa yoran bir medya yok; ‘acaba CHP’de karışıklığı nasıl çıkarırız’, böyle bir medya var. ‘Boynunuzda tasma var’ dediği zaman sessiz kalıp, ‘yalaka medya’ dediğimiz zaman da ayağa kalkan bir medya var.

DİKKATLİ KONUŞUN: Başbakan’ın kullandığı üslubu en sert eleştiri yapan gazeteci arkadaşlarımız da va onları da yürekten selamlıyorum. Parlamento kürsüsünden konuşurken bir üniversiteye konuşmuyoruz, ders vermiyoruz; kullandığımız sözlerin, cümlelerin nerelere çekiştirileceğine dikkat etmemiz gerekiyor. Onun için söylüyorum, dikkatli ve özenli bir üslup kullanacağız; ‘A’ dersiniz ‘B’ yapalar, ondan hiç endişeniz olmasın. Başbakan her şeyi söyleme özgürlüğüne sahip, çünkü onun medyası var. Emin olun Kapıkule’den kar yağışı bekleniyor, soğuk hava gelecek diye TV’de program yapılsın bununla ilgili olarak söz dönüp dolaşıp yine CHP’ye gelecek. Her CHP’linin son derece dikkatli olması lazım.

Revizyonu yalanladı

Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’e gelişinde MYK’da revizyon yapılacağına ilişkin iddialarının sorulması üzerine, “Yok efendim. Nereden çıkıyor. Tamamen hayal ürünü” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, PM’nin daha erken bir tarihte yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine ise, “Zamanı gelince hepsi toplanır” dedi.

Milliyetçilik programımızda var!

Kılıçdaroğlu, parti programının milliyetçilik ile ilgili bölümünü okudu ve “Biz aynı zamanda milliyetçiyiz, ülkemizi seviyoruz. Gelelim ulusalcılığa; ulusalcı olmayan mı var? 6 okumuzdan birisi bu. Türkiye hiçbir zaman ırk, kan ve kafa tasına göre yönetilen bir devlet olmamıştır ve olmayacaktır” dedi. CHP Programındaki “Milliyetçilik” başlığında şu ifadelere yer veriliyor:

CHP Atatürk milliyetçiliğini benimsemektedir: Türkiye Cumhuriyeti din, dil, ırk ve etnik köken temelleri üzerinde değil, siyasal bilinç ve ideal beraberliği zemininde kurulmuştur. Milliyetçilik, ırk, köken, din, mezhep, bölgecilik, kavimcilik anlayışlarının, ulusal düzeyde aşılmasıdır. Türkiye hiçbir zaman ırk, kan ve kafatası esasına göre yönetilen bir devlet olmamıştır, olmayacaktır. Ülkenin sorunlarının çözümüne ırk temelinde değil yurttaş temelinde yaklaşmaktayız. Bizim Milliyetçiliğimiz; Çoğulculuk anlayışını benimser, tüm etnik ve kültürel kimliklere saygılıdır.”