‘Kendi oyun planımızı adım adım uyguluyoruz'
Türkiye’nin artık sadece savunma yapmakla kalmadığını, kendi oyun planını uyguladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib operasyonu için “Bir gece ansızın gelebiliriz dedik ve silahlı kuvvetlerimiz İdlib’le ilgili operasyonu başlattı” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin genel merkezindeki il başkanları toplantısında, İdlib harekatını daha önce “Bir gece ansızın gelebiliriz” dediğini hatırlatarak duyurdu. “Her gün yeni bir durumla, saldırıyla, taktik atakla karşılaşıyoruz. Bu saldırıların bir kısmını bizim dikkatimizi ve enerjimizi bölgemizdeki kritik gelişmelerden uzaklaştırmaya yönelik olarak görüyorum” diyen Erdoğan, Türkiye’yi, FETO ve PKK ile köşeye sıkıştıramayanların kendilerinin doğrudan sahaya girmeye başladığını söyledi ve AB’nin Türkiye’yi oyalamasını, ABD’nin vize başvurularını askıya almasını örnek verdi. Erdoğan şöyle devam etti.
‘Beyhude uğraşıyorlar’
“Biz artık sadece direnmek ve savunmakla kalmıyor, kendi oyun planımızı adım adım uyguluyoruz. Türkiye’yi batıdan ve mümkünse bütün dünyadan tecrit etmek için ellerinden geleni yapanlar beyhude yere uğraşıyor. AB serbest dolaşım hakkı vermedi de ne oldu? Dünya başımıza mı yıkıldı? Bizim size ihtiyacımız yok ya. Karşılıklı bir ihtiyaç formülü var orada.”
‘Kimse niye yaptınız diyemez’
“Yaşadığımız bu zor dönemde yanımda olanları unutmayacağımız gibi sürekli ayağımıza çelme takanları da unutmayacağız. Yüz yüze geldiğimizde bize her türlü sözü verenlerin, arkamızdan oynadıkları oyunların çirkinliği artık gizlenemez hale gelmiştir. Artık bu mızrak bu çuvala sığmıyor. Dünyada kendilerine terörle mücadelede en büyük hedef olarak DEAŞ’ı gösterenler, şu anda DEAŞ’a karşı PYD gibi YPG gibi terör örgütleriyle beraber mücadele ediyorlar. Bir Astana süreci başlattık. Rusya, Türkiye ve İran bir karara vardık. Nitekim işte bir gece ansızın gelebiliriz dedik ve bu gece bildiğiniz gibi silahlı kuvvetlerimiz İdlib’le ilgili şu anda operasyonunu başlattı. Kimse bize niye bunu böyle yapıyorsunuz diyemez. Suriye’ye 911 km sınırı olan biziz. Her an taciz ve tehdit altında olan biziz. Kimse bize niye böyle yaptınız diyemez. Şu anda Afrin’de Kürt vatandaşlarımız, Türkmen vatandaşlar bunun yanında da PYG ve YPG var. Bu mücadelenin altında o da var. Bu işleri gidermemiz lazım. O rejimden biz herhangi bir şey bekleyemeyiz. Şu anda bu strateji uygun bir şekilde devam ediyor. Temennim odur ki kısa zamanda bu biter.”
‘Sen ne cahil adamsın ya!’
“Bu ülkede değil, ülkenin dışında da Kılıçdaroğullarının adedi çok fazla. Bir yandan silahlı kuvvetlerimizin sınır ötesine çıkmasına evet diyeceksin, 9 dakika sonra İdlib’de olanların sorumlusu Erdoğan diyeceksin. Ya sen ne cahil adamsın ya. Böyle bir mantık mı olur? Zaten bakıyorsun yanında taşıdığı adamların her biri bir alem. Çanakkale’de bütün o kabristanlıkların olduğu bölgede hepsi... Yahu 24 saat 48 saat sabredin ya. İçmeyin sonra için.”
‘Batıda kilise kıymıyor mu?’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müftülere nikah kıyma yetkisi veren düzenlemeyle ilgili şunları söyledi: “Şu anda nikahları kim kıyıyor? Kamu görevlisi olan belediye başkanı veya nikah memuru. Ta köylerdeki muhtarlara kadar bu nikahları kıyabiliyorlar mı? Hatta tahsili mahsili olmayanlar da var. Peki müftü kim? O da bir devlet memuru. Kahir ekseriyeti üniversite mezunu. İnancımızın mensubu olarak bizim vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti resmi nikah kıyıldığı zaman onunla yetinmiyor. Bir de ne yapıyor? Kayıt dışı gidiyor hocaefendiye bir nikah da orada kıydırıyor. Bu böyledir. Ama Kılıçdaroğlu ne yaptı bilemem. Laikliğe aykırı diyor. Batıda kilise bu işi yapıyor mu? Bizde niye laikliğe aykırı olsun. Laiklik denen kavramı bunlar bilmiyor. Hiçbir zaman kişiler laik olmaz, devlet laiktir. Meydanlara çıkıp bu tür nikah istemiyorlarmış. Tövbe, tövbe. İsteseniz de istemeseniz de bu Meclis’ten geçecek. Asıl kayıtdışılıkları bu kaldıracak. Neymiş? Çocuk yaşta... Bırak, ne alakası var? Bu işte onu tamamıyla ortadan kaldırmaya yönelik bir adımdır. Buradaki rahatsızlığın tek sebebi nikahı kıyacak kişinin din görevlisi olmasıdır. Nikahı müftü değil de, tapu müdürü, mal müdür, orman şefi veya başka bir kamu görevlisi kıyacak olsa bunların hiçbir itirazı olmazdı.”
‘FETÖ’nün şakirti PKK’nın yoldaşı’
“Şimdi gündemde Kerkük var. Kerkük çok ilginç bir şekilde gelişiyor. Orada Türkmenler var, o insanlar yaşam mücadelesi veriyor. ‘Bize ne yahu’ diyemeyiz. Biz Kılıçdaroğlu zihniyeti taşımıyoruz. Onların böyle bir derdi yok. Onlar varsınlar Esed’in yanına gitsinler, dertleşsinler. İdlib’deki her şehidin hesabını benim vereceğimi söyleyecek kadar gafil cahil olan bu insanlarla konuşacak bir şeyimiz yok. Hiçbir terör örgütünün bizi kuşatmasına göz yumamayız. En tutarsız ana muhalefet partisine sahibiz maalesef. Genel başkanlarından milletvekillerine kadar ana muhalefetin tüm kadroları yabancı devletten terör örgütlerine kadar herkesin yanındadır. Başımıza adeta FETO’nun şakirti, PKK’nın yoldaşı, AB’nin beşinci kolu kesildiler.”
Ecevit yanıtı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in Beyaz Saray’daki görüşmesinde dönemin ABD Başkanı Clinton’ın lakayt oturuşuyla ilgili hatırlatmasına CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun tepki göstermesine de değindi. “Cevapsız bırakamam” diyen Erdoğan, “’Ecevit’e sataşma...’ Ben Ecevit’in anlayışına sataşıyorum. Tırabzana oturup kendisinin de el pençe durmasını kabul edemiyorum. Bu milletin genlerinde bu yok. Geleneklerinde bu yok.”