İzmir Büyükşehir operasyonunun ‘siyasi şifreleri’
Milliyet'ten Hamdi Türkmen İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonun 'siyasi yönlerine' dikkat çekti. İşte o yazı:
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 2 Mayıs’ta ilk, 21 Kasım’da da ikinci operasyon yapıldı... İlkinde de ikincisinde de operasyona neden olan olaylardan çok siyaset ve siyasetçilerin söylemleri tartışıldı.
Özellikle “ikinci dalga” yani son operasyon siyaseten daha ön plana çıktı. Bunda da gözaltılar ve sonrasındaki adli süreçte yaşananlar etkin oldu. Özetlersek:
Son operasyonda 44 kişi gözaltına alındı. Operasyonun yargı sürecindeki ilk 48 saat, dosyaya bakan özel yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi İsmail Şahin’di.
Savcılıktan gönderilen belediye bürokratları ve sendikacıların çoğu özel yetkili savcıların istemi doğrultusunda Hâkim Şahin tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sonrasında... İsmail Şahin, süreç devam ederken aniden “rapor” aldı.
Ve polis sorgulaması sonrası adliyeye sevk edilen 15 Büyükşehir bürokratı, daha öncesinde olduğu gibi, savcının tutuklama istemine rağmen, Şahin’in yerine aynı dosyaya bakan başka bir nösetçi hâkim tarafından serbest bırakıldılar.
Cihaner baskını yapan hâkim
CHP İzmir Milletvekilleri, bunun üzerine, tutuklamaları yapan Hâkim İsmail Şahin’i topa tuttular. İddiaları şöyle:
İsmail Şahin, Erzincan’daki Ergenekon soruşturmasının hâkimi. Bugün CHP Denizli Milletvekili olan, o dönemin Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner’in makamının ve evinin aranması emri ve tutuklama kararını veren hâkim.
İzmir’deki operasyon sonrası Anadolu Ajansı’na yazılı açıklama yapan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, “Habur Savcısı” olarak bilinen eski Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı.
Bu İddiaların sahibi kim? CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu...Kısacası; İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon, CHP’lilere göre siyaseten sahneye konular ve oynanan bir oyun. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’da aynı görüşte. Nitekim Paris’ten dönüşünde ayağının tozuyla Konak Meydanı’nda yaptığı konuşmada şu sözleri, bunu doğruluyor:“İzmir üzerine birileri oyun oynuyor. Bu işin nereye varacağını ben bile bilmiyorum. Sonucu sadece bu oyunu yazan, oynayan ve oynattıran kişi biliyor(!)”
Ak Parti ne diyor?
CHP’liler Aziz Bey’in büyükşehirine düzenlenen iki operasyonu siyaseten böyle değerlendiriyor da, Ak Parti nasıl yorumluyor? İlk operasyon 12 Haziran genel seçimlerden 40 gün önce yapılmıştı. CHP seçim öncesi mağdurdu. Bunun CHP’ye yarayacağı, oylarını artıracağı görüşü hakimdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay; o gün olayı şöyle yorumlamıştı:
“Ben bunu bize karşı (Ak Parti’ye) tehlikeli bir oyun olarak görüyorum. Türkiye’de son birkaç yıl içinde bizimle ilgili her kritik dönemeçte, yargı büyük operasyonlar yapıyor. Gündem birden kayıyor. Bizim projelerimiz güme gidiyor.”
İkinci operasyon, Ak Parti oylarının tırmandığının konuşulduğu günlere rastladı. Ak Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık, bu operasyonun CHP’nin ekmeğine yağ süreceğini söyledi. Yani, Ak Parti’ye göre İzmir’de hâkimler ve savcılar CHP’ye çalışmışlardı.
Bir de İzmir’in duruşu var
Sonuç: İzmir’de altı ay süreyle düzenlenen operasyonlara siyasetin bakışı ve değerlendirmeleri böyle. Bir de İzmir’in duruşu var.
Genel kanı, baskınların, gözaltıların, tutuklama ve cezaevine konmaların, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “dürüst Başkan” imajını yıpratmaya yönelik olduğu doğrultusunda.
‘Çete nitelemesini kaldıramıyorum’
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik ne kadar suçlama dosyası var?
İddilara ait dosyalara ulaşamıyoruz ki. 80’e yakın dosyanın olduğu söyleniyor ama büyük kısmını bilemiyoruz. Net olarak söylenen 254 konu, 40 eylem, 85 ihale mercek altında. 65 bilirkişi raporu var. Ama olumsuz olan 21’i hakkında avukatlarımızın bilgisi var. Bilirkişi raporları tam olarak belli değil.
O zaman sizi de içeri alabilirler?
Alabilirler tabii bunun için engel yok.
Peki niye almadılar?
Bilemiyorum nedeni onlara sorulmalı.
Siz ikinci operasyonun yapılmasını bekliyor muydunuz?
Bulanık bir süreç vardı, hala da var. 22 Kasım’da operasyon yapılıyor, aynı gün bilirkişi raporları avukat arkadaşlarımıza dağıtılıyor.
Ortaya atılan iddaların parasal açıdan bedeli nedir?
Onu biz bilmiyoruz. 44 milyon TL civarında olduğu söyleniyor.
Sizce sorun daha çok, Kamu İhale Yasası’ndan mı kaynaklanıyor?
2866 ihale yasası yeni 4734 sayılı ihale yasasıyla farklı yönleri var. Farklı açılardan bakınca farklı sonuçlar çıkıyor. Tabii tüm belediyelere müfettiş geliyor. Ben müfettişlerin gelmesine karşı değilim. Gelsinler çekinecek hiçbir şeyimiz yok. Ancak ‘çete’ nitelemesini kaldıramıyorum, içim kabul etmiyor. Çete suçuna bağlamasalar suç işleyen “Memurin Muhakematı Kanunu”na göre yargılanabilir. O zaman Sayıştay’ın karına göre zimmet suçu sabitleninceye kadar görevlerine devam ederler.
Peki sizce asıl neden nedir?
İzmir’de belediyelere yönelik çok operasyon yapıldı, iki yıl tutuklu kalan başkan da oldu, sonra suçsuz oldukları ortaya çıktı. Bizi bir şekilde bulaştırmak istedikleri kesin. Düşünebiliyor musunuz özel kalem müdürümü içeri alıyorlar. Özel Kalem müdürünün hiçbir imza yetkisi yok ve ona ‘Genel Sekreter Pervin Şenel’den kapalı zarfla gelen evrağı neden Başkan’a verdin’ diye soruyorlar.
Henüz soruşturma dosyalarının büyük kısmı bilinmiyor, peki bunun sonu nereye gider?
Bilemem. Bunun aslını ve sonucunu oyunu kuran biliyor. Sanırım İzmir’de, geçmişte İstanbul’da yaratılan İSKİ Skandalı’na benzer bir skandal havası yaratılmak isteniyor. Ancak ortaya atılan iddialar basit ve komik. Biliyorsunuz İSKİ skandalından sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Refah Partisi’ne geçmişti..
Hiç moraliim bozulmuyor aksine beni kamçılıyor. Eğer kendinizden eminseniz moraliniz de güçleniyor. Ama beni en çok üzen ‘Operasyonun zamanlamasının yanlış’ denilmesi, sanki operasyon doğru da zamanlaması yanlışmış gibi.
7 İDDİA 7 YANIT
Kocaoğlu bazı iddiaları şöyle yanıtladı:
MANDALİNA VE SÜT
“Bir ara İzmir’de mandalina fazlalığı olmuştu. Her belediye bir miktar alarak okullara dağıttı. Biz de 100 bin liralık mandalina alarak okullara dağıtttık. Yine ilköğretim okullarına süt dağıtımı yaptık.”
6 BİN LİRALIK KÖFTE
“23 Nisan’da çocuklara sandviç dağıtıldı, bu sandiviçlerin benim seçim bürolarıma gidip gitmediği sorgulanıyor. Zaten tüm şehirde 3 seçim bürom vardı.”
TANITIM FİLMİ
“İzmir’i 80 km. uzunluğunda hızlı ulaşım sistemi hizmeti veren İZBAN’ın açılış günü için bir tanıtım filmi hazırlamıştık. 800 bin liraya arkadaşlar ihale etmişler. Teklifler incelenmiş, bunların ortalaması alınarak ‘400 bin liralık bir maliyet vardı, 400 bin lira kamu zararı yarattınız’ diyorlar.
DURAK İHALESİ
“ESHOT’la ilgili konu duraklarda yapılan ilanlarla ilgili. ‘Neden her duraktan farklı fiyatlar istiyorsunuz’ diye. Arkadaşlar en sonunda hakime size teknik ekibi getirelim o anlatsın dediler. Teknik ekip konuyu anlatınca hemen serbest bıraktılar.
ŞEVVAL SAM KONSERİNDE TEK TEKLİF?
“Şevval Sam konseri için neden tek teklif aldınız diye soruluyor. Ne yani başka hangi Şevval Sam’lardan teklif alsaydık.”
OTOPARKI İZELMAN’A NEDEN VERDİN?
“İZELMAN devreye girmeden önce İzmir’in dört yanında değnekçiler vardı. Başkan seçilmeden önce eşimle Karşıyaka’ya opera dinlemeye gitmiştik değnekçi geldi, öyle kaba para istiyor ki vermezsen arabaya zarar verecek, verdik, dönüşte başka değnekçi, pis konuşuyor, yine verdik. Bunu yaşadığım için otopark işini belediye ile yürütüyorum.
DANIŞMAN ARAZİSİ
“Danışmanım Bilgin Erünal’ın 10’da birlik payı olan bir konut arazisine neden ticari imar izni verdiğim soruluyor. Planlama Büyükşehir Belediyesi’nin omurgasıdır. Ekip arkadaşlarımla birlikte gece yarılarına kadar bunun için çalışırız. Bu kimin dosyası diye bakmayız. O bölgede böyle bir merkeze ihtiyaç vardı. İnanın gazeteye çıkıncaya kadar Bilgin Bey’in arsa sahibi olduğundan haberim yoktu. Ancak ben siyasetle memuriyetle uğraşan kişilerin bu işlere girmesini doğru bulmuyorum. Başkan olduktan sonra ticari hayatta tek çivi çakmadım.