İspat edersem istifa edecek misin?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Diyor ki ’Ben işçi emeklisiyim, sen memur emeklisisin’. Recep Bey, Allah aşkına bir de ağzından doğru laf çıksın. Ben senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem istifa eder misin?" dedi.
Kılıçdaroğlu, Konya’daki ziyaretlerinin ikinci gününde ilk olarak Çumra ilçesine bağlı İçeriçumra beldesini ziyaret etti.
Otobüsün içinden vatandaşlara hitap etmek isteyen Kılıçdaroğlu, vatandaşların isteği üzerine otobüsün üzerine çıkarak yaptığı konuşmasında, otobüsün kapısı veya üstünün önemli olmadığını, önemli olanın gönül birliği olduğunu söyledi.
AK Parti’nin 8 yıllık iktidarı döneminde işçi, esnaf, köylü ve çiftçinin zor günler geçirdiğini öne süren Kılıçdaroğlu, çiftçilere mazotta ÖTV’yi kaldırma ve mazotun fiyatını yarıya indirme sözü verdi.
Daha sonra Çumra’ya geçen Kılıçdaroğlu, Belediye Başkanı MHP’li Yusuf Erdem’i makamında ziyaret etti.
Ziyaretin ardından vatandaşlara hitap eden Kılıçdaroğlu, Konya’da Mevlana Müzesi’ni ziyaret edip dua ettiğini söyledi.
-"SANA BUNUN HESABINI SORACAĞIZ"-
Yolsuzluklara karşı mücadele edeceklerini ve yetki verildiğinde hesap soracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Biz hesap soracağız derken, Recep Bey diyor ki, ’Efendim siz bizi Yüce Divan’a göndereceksiniz’, Menderes’i anıyor. ’Menderes’e de kefen giydirmişlerdi, biz kefen giymekten korkmayız’ diyor. Önce şunu söyleyeyim. Recep Bey’in tarihten haberi yok. İdam cezaları kalktı. Bil ki birisi sana kefen giydirirse gel bu kardeşini bul, sana kimse kefen giydiremez. Onunla biz mücadele ederiz. Ama kul
hakkı yediysen gideceksin hesabını vereceksin. İkisi ayrı şey. Öyle kul hakkı ye, vatandaşın hakkını ye, yolsuzluk yap, din iman edebiyatı yap, köşeyi dön, han hamam sahibi ol... Sana bunun hesabını sormayacağız öyle mi? Sana bunun hesabını soracağız.
Bakın Menderes’in vasiyetini getirdim. Menderes idamdan önce çocuklarına vasiyet ediyor; ’Bankadan para alınmasına asla tavassut etmeyeceksin. Yani ileride politikacı olur da bir yere gelirsen bankadan para alınmasına asla tavassut etmeyeceksin.’ Şimdi Recep Bey’e soruyorum. Menderes’in arkasına saklanıyorsunuz peki sen Sabah-ATV ihalesinde damadının şirketine iki bankadan 750 milyon dolar kredi aldın mı almadın mı? Eğer sen Menderes’i sahipleniyorsan
vasiyetine de sahip çıkacaksın. Doğru adamsan onun doğrularına da sahip çıkacaksın. İşine gelince onun adını kullanıyorsun. Ama onun dediklerini yapmıyorsun."
Menderes’in vasiyetinde "İnandığın şeyi tahakkuk ettiremiyorsan bir an için mevkinden ayrıl" dediğini de anlatan CHP lideri, şöyle devam etti:
"Yani millete söz verdin, sözünü yerine getirmediysen ayrıl diyor. Recep Bey dokunulmazlıkları kaldırma sözü verdi mi? Meydanlarda, televizyonlarda söz verdi. Yerine getirdi mi? Bir adamın boğazından aşağı haram lokma inmediyse bir adam yolsuzluklardan korkmuyorsa neden dokunulmazlıkları kaldırmaz? Niye kaldırmaz? Demek ki kendisine güvenmiyor. Kendisine güvenmeyen adama milletin de güvenmemesi lazım. Verdiği sözü tutmayan adama milletin dersini vermesi lazım.
Nerede, sandıkta vermesi lazım. Sizden onun sözünü istiyorum. Sizden demokrasiye, kendi haklarınıza sahip çıkmanızı istiyorum. Sizden temiz siyasete sahip
çıkmanızı istiyorum. Kul hakkı yemeyen, halka hizmet etmeyi namuslu görev sayan siyasete sahip çıkmanızı istiyorum."
KARAPINAR MİTİNGİ
Daha sonra Konya’nın Karapınar ilçesine geçen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı’nda halka kitap etti.
Halkın partisi olarak dertleri dinlemeye ve çözümlerini anlatmaya geldiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Diyor ki ’Ben işçi emeklisiyim, sen memur emeklisisin’ diyor. Recep Bey, Allah aşkına bir de ağzından doğru laf çıksın. Ben senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem istifa eder misin? Bir daha söylüyorum. Karapınar
Meydanı’ndan söylüyorum... Recep Bey, ben senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem çıkıp milletten özür diler misin? Bakın söylüyorum, desin ki ’Ben
emekli sandığı emeklisi değilim’. Biz adamın kitabını biliriz. Adamın ruhunu biliriz. Gözüne bakınca onun doğru söyleyip söylemediğini anlarız. Yiğit adam doğru konuşur. Yiğit adam namuslu adamdır. Yiğit adam verdiği sözün arkasında durur. Yiğit adam halkı için çalışır. Halkı için mücadele eder. Yiğit adam siyasette zenginleşmez. Yiğit adam siyasette vatandaşa hizmet eder, vatandaşa hükmetmez zalim olmaz. Vatandaşın ekmeğine göz dikmez. Yiğit adam sapına kadar yiğit olur."
Anayasa değişiklik paketine de değinen Kılıçdaroğlu, "12 Eylülde efendim bu demokrasiyi getiriyormuş. Hangi demokrasiyi... Siz Allah aşkına telefonlarınız dinleniyor diye korkmuyor musunuz? Bu nasıl demokrasi? Böyle demokrasi olur mu?" diye konuştu.
Kendi iktidarları döneminde uzaktan kumandalı hükümet olmayacakları sözünü veren Kılıçdaroğlu, "Tek komutanlarının halk olacağını" ifade etti.
EMEKLİ POLEMİĞİ
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’de yaptığı mitingde sözlerine cevap verdi. Konya’nın Karapınar İlçesi’de Başbakan Erdoğan’a seslenen Kılıçdaroğlu, “Recep bey, ‘rahmetli baban, sen doğru dur, eğri belasını bulur’ diye, niye sözünde durmuyorsun şeklinde laflar etmiş. Önce memur Kemal efendi, demişti. Hem efendiliği kabul ediyorum, hem memurluğu, hem işçiliği, hem çifçiliği, hem hamallığı, hem esnaflığı, hepsini kabul ediyorum” dedi.
Kılıçdaroğlu, çiftçinin ürününün tarlada kaldığını, işsizlik ve yoksulluğun siyasetin konusu olduğunu, yatağa aç giren insanların olduğunun ve bunun da siyasetin konusu olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan için ise “Çünkü onun tuzu kuru. Çünkü o etrafı çift duvarlarla örülü havuzlu villalarda oturuyor” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın Rize’deki konuşmasındaki emekli polemiğine de değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Ben işçi, sen memur emeklisisin diyor. Recep bey, Allah aşkına bir de ağzından doğru laf çıksın. Peki ben senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem, istifa eder misin? Bir daha söylüyorum. Karapınar meydanından söylüyorum Recep bey, ben senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem, çıkıp milletten özür diler misin? Ben Emekli Sandığı emeklisi değilim. Biz adamın kitabını biliriz. Adamı doğru biliriz. Adamın gözüne baktığında doğruyu söyleyip, söylemediğini biliriz. Yiğit adam, doğru konuşur. Yiğit adam verdiği sözün arkasında durur. Yiğit adam halkı için çalışır ve halkı için mücadele eder. Yiğit adam siyasette zenginleşmez. Yiğit adam, siyasetle vatandaşa hizmet eder. Vatandaşa hükmetmez. Zalim olmaz. Vatandaşın ekmeğine göz dikmez. Yiğit adam, sapına kadar yiğit adamdır.”
Anayasa Değişiklik Paketi’nin demokrasi getirdiğinin söylendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, insanların telefonlarının dinlenmesinden şikayetçi olduğunu söyledi. kılıçdaroğlu, “Bu nasıl demokrasi. Böyle demokrasi mi olur. Baskı kuruyorlar. Esnaf korkudan konuşamıyor. Sanayi odası başkanı konuşamıyor. Acaba başımıza birşey gelir mi diye. Korku imparatorluğu yaratıyorlar. Size söz, bizi eleştirenlere bile özgürlüğü biz vereceğiz” dedi.
Başbakan'a, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz ile 7 bakanı Yüce Divan'a gönderdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Biz seni göndereceğiz deyince korkuyor, panik içinde ta 1960’lara gidiyor, Menderes’in arkasına saklanıyor. Recep bey, nereye kaçarsan kaç, kul hakkı yemeyeceksin. Bu kardeşin sana bunun hesabını soracaktır. Çünkü biz millet için çalışıyoruz. Cebimizi değil. Milleti düşünüyoruz. Önce halk zenginleşecek diyoruz, Recep bey” diye konuştu.
Mitigin alanıdaki ‘Açıldıkça analarımız daha çok ağlıyor’ pankartını okuyan Kemal Kılıçdaroğlu, “Buraya gelirse, helal süt emmiş bir kardeşim çıkıp desin, bu açılımdan neyi kastediyorsun, bize söyle biz de anlayalım diye. Ben açılımın ne olduğunu anlayamadım. Başbaşa görüştüm, anlatmadı. Meclis'te kapalı oturum yaptı, orada anlatmadı. Nedir bu acılım soracağız. Önce 12 Eylül’de soracağız. Anayasa değişikliği çiftçinin,emeklinin, esnafın sorununu çözüyormu hayır. Recep beyin divan sorunun çözüyor. Halkı alet ediyorlar. Halk buna izin vermeyecek. Yetim hakkı, kul hakkı yiyenden hesap soracaksan, Anayasa değişikliğini al götür sen hesap vereceksin diyeceğiz. Hayır oyu kullanacağız. Neden çünkü çok basit kul hakkı yiyen hesah verecek. Bu kadar basit. Nereye kaçarsan kaç, Amerika’ya da kaçsan hesap ver” dedi.