Gazete Vatan Logo

İşbaşaran istifa etti

İşbaşaran ihracı beklemeden “suçlayarak” istifa etti

İşbaşaran istifa etti

ANKARA- Başbakan Erdoğan’ın olağanüstü toplantıya çağırdığı Merkez Yürütme Kurulu (MYK) kararıyla önceki gün ihraç istemiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilen Elazığ Milletvekili Fevzi İşbaşaran, dün partisinden istifa etti. İşbaşaran TBMM’de düzenlediği basın toplantısında açıkladığı istifasına ilişkin dilekçesini mikrofona geçirerek, “Başbakan’a hediyem olsun” dedi. Ardından da Erdoğan’a yönelik şu ağır suçlamada bulundu: “Başıma bir şey gelirse, sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır.” İşbaşaran özetle şöyle dedi:

- Şimdi bir milletvekilinin başkentin göbeğinde malını canını namusunu korumayan bir Başbakan bu ülkeyi nasıl korur? Bunun tek örneği ben değilim. Geçen gün AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç yanıma geldi, ’Abi geçmiş olsun aynı olayı ben yaşadım. Kızılay’da polis yakama yapıştı tartakladı ve bağırdı. ’Basını çağırıp seni rezil edeceğim’ diye. ’Yakamı polisten zor kurtardım’ dedi. Onlar sakladılar ben saklamıyorum.

- Ben devletin ormanında kaçak villa yapmadım. İhaleyle işim olmadı. Damadımın yöneticisi olduğu bir şirkete radyo ve televizyon da almadım. Oğluma gemicik falan da almadım. Saydığım işleri yapan arkadaşlar partide duruyorlar, ben gidiyorum. Allahtan başka kimseden de korkum olmaz.

- Kürt açılımı diye birşey attı ortaya, AKP içinde detayında ne var kimse bilmiyor. Bütün milletvekilleri rahatsız. 25 yıldır PKK’nın beceremediğini Başbakan becerdi.

- Can ve mal güvenliğimin olmadığını biliyorum. Bütün dünyaya, bütün demokratik ülkelere sesleniyorum, susturuluyoruz. Şantaj yapılıyor. Ölümle tehdit ediliyoruz. Ailemin ve benim can güvenliğim kalmadı. Başıma bir şey gelirse, sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır.

Kılıç yanıt verdi

İşbaşaran’ın polisle Kızılay’da benzer bir olay yaşadığını iddia ettiği Suat Kılıç, VATAN’ın soruları üzerine “Hayır benim böyle bir olayım olmadı” dedi. Kılıç, “O sohbet sırasında bu tip olayların herkesin başına gelebileceğini söyledim ve kendisine ’Sizin olayda farklı bir şey mi var? Nedir olay?’ diye sordum. Bunu yanlış anlamış olabilir” dedi.

İşbaşaran Kuran üzerine yemin etti

İşbaşaran, “Bu gördüğünüz Kur’an-ı Kerim; elimi koyup yemin ediyorum ki o gün yanımda bulunan eşim Süreyya İşbaşaran hanımdı. Bunu başka yere çekmek isteyenler belden aşağı vurmak isteyenler eğer Müslümanlarsa, inançları varsa hiçbir şeyden çekinmez” dedi.

İşte İşbaşaran'ın polislerle arasında geçen o diyaloglar:

İşbaşaran: Ben şoförüm.

Polis: Alkol testi yapacağız.

İşbaşaran: Hayır, müdürlüğe gelecek. Buraya gel!

Polis:Müdürlük yok, ben geldim yani.

Polis:Yok, alkollü.

Polis:Nere milletvekili

Polis:Elazığ.

Polis:AKP mi?

İşbaşaran:Bak adamım.... Eşkıyalık yok burada.

İşbaşaran:Senin adın... Amir sen misin?

Polis:Bir kimlik görebilir miyim?

İşbaşaran: Ben senin kimliğini göreyim.

Polis:Ben resmi üniformalıyım zaten.

İşbaşaran:Terbiyesizlik yapıyorsun, çıkar kimliğini kardeşim.

Polis:Bana bu şekilde davranamazsınız. Bakın milletvekili (...) Resmi üniformayla görev yapıyorum.

İşbaşaran:Çıkar kimliğini

İşbaşaran:Bana bak... Seni yakarım burada. Yaz... Kimliğini yaz..

Polis:Bana bu şekilde konuşamazsınız

İşbaşaran: S.... git ya... Üç düğmeli bu..

Polis:Üç düğmeli değil.. Lütfen...

İşbaşaran:Eşkiyalık yapıyor. Kimliğini göster.

Polis:Söylüyorum ya. Resmi üniformalıyım.

İşbaşaran:Sen polis değilsin.

Polis: Bu kadar personelim var, telsizim var.

İşbaşaran:Bana ne telsizinden ya? Kimliği koy ortaya.

Polis: Sivil olsam isteyebilirsiniz. En doğal hakkınız. Resmiyim.

MECLİS’TEKİ SON DURUM

AKP: 337

CHP: 97

MHP: 69

BDP: 20

Bağımsız Milletvekili: 11

DSP: 8

DP: 1

Türkiye Partisi: 1

Boş: 6

Haberin Devamı