'İktidar partisi sözcülüğünü bırak'
CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, "Bir Anayasa Mahkemesi Başkanı, Anamuhalefet Partisi Başkanına ’dava açmayın’ çağrısında bulunuyorsa, kendisine sormak gerekir; ’Anayasa Mahkemesinin işi nedir?’ Anayasa Mahkemesi, iktidar partisi sözcülüğünü bir kenara bırakıp,
gerçekten Anayasa Mahkemesinin işlerine yoğunlaşsa daha iyi olur" dedi.
CHP Tuzla İlçe Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Hamzaçebi, İstanbul’daki seçim çalışmaları kapsamında bugün Tuzla’daki organize sanayi bölgelerinde çalışmalar yapacağını anlattı.
Tuzla’nın organize sanayi merkezi denilebilecek bir ilçe olduğuna dikkati çeken Hamzaçebi, bu nedenle Türkiye’ye örnek olabilecek modelleri bünyesinde barındırdığını, aynı zamanda çeşitli sorunlarının bulunduğunu kaydetti.
Hamzaçebi, son krizin KOBİ’lere önemli avantajlar sağladığını, Avrupa’nın talebini Uzakdoğu ülkelerinden Türkiye’ye yönelttiğini belirtti.
Türkiye’de KOBİ’lerin 3 temel sorunu bulunduğunu aktaran Hamzaçebi, bunları "enerji maliyetleri", "istihdam üzerindeki vergilerin yüksekliği" ve "kredi olanaklarının yetersizliği" olarak sıraladı.
Hamzaçebi, CHP’nin iktidara gelmesi halinde uygulayacağı projeleri anlatarak, sanayide kullanılan enerjinin ucuzlatılacağını, istihdam üzerindeki vergi yükünün hafifletileceğini ve KOBİ’lere finans imkanının artırılacağını bildirdi.
ALES
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, ALES’te yaşananlara dikkati çekerek, ÖSYM’nin bugüne kadar Türkiye’nin en güvenilir kurumu olduğunu vurguladı. AK Parti’nin ÖSYM’yi fethedilecek bir kurum olarak gördüğünü savunan Hamzaçebi,
iktidarın bunu başarmasının ardından ÖSYM’de birbiri ardına skandalların ortaya çıktığını savundu.
Önce KPSS, ardından YGS ve son olarak pazar günü yapılan ALES’in "skandal" kelimesi ile ifade edilebilecek yanlış ve hatalarla dolu olduğunu, bunu iyi niyetle açıklamanın mümkün olmadığını savunan Hamzaçebi, konuşmasına
şöyle devam etti:
"Hem bu kadar hata yapacaksınız, hem bunları acemilik, eksiklik, işgüzarlık olarak niteleyeceksiniz hem ’sehven’ diyeceksiniz hem de hala yerinizde oturacaksınız. ÖSYM Başkanının yapması gereken öğrencilere, onların velilerine mektup göndermek değil, bir an önce bu kurumun başındaki görevinden ayrılmaktır, istifa etmektir. ÖSYM Başkanı sanıyorum mektupla öğretim döneminde kalma bir alışkanlıkla velilere öğrencilere sürekli mektup yazıyor. Mektuplarla
bu sorumluluğun başkalarına aktarılması, atılması mümkün değildir. O nedenle ÖSYM başkanı mektup yazmayı bırakıp görevini bıraksa çok daha uygun olacaktır."
ANAYASA MAHKEMESİNİN KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümüne ilişkin törenlere, CHP Genel Başkanını, Anamuhalefet Partisi Başkanı sıfatıyla davet etmeye ihtiyaç duymadığını ifade eden Hamzaçebi, şöyle devam etti:
"Bu konuda kendisine sorulan sorulara tatmin edici bir cevap verememiş, hatta bir gazeteye yaptığı açıklamada, ’Davet etmedik, yasada yeri yok çünkü’ demiş. Bugüne kadar, Anamuhalefet Partisi Genel Başkanları, Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümü törenlerine katılmaktaydı. Şimdi ne değişti? Değişen bir şey yok. Değişen sadece bir şey var. Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu değişti. Anayasa Mahkemesinin sayın Başkanının istediği bütün değişiklikler, çok büyük ölçüde Anayasa Mahkemesi Teşkilat Kanunu’nda gerçekleştirildi. Şimdi Sayın
Anayasa Mahkemesi Başkanı, bu yasa değişikliğinden de aldığı güçle, Anamuhalefet Partisine, CHP’ye bir çağrıda bulunuyor. ’Bize gelip dava açmayın, Meclis’te uzlaşın. Bir hukuk devletinde, yargı bütün vatandaşların bütün kurumların
güvencesidir. Hukuk devleti, idarenin bütün eylem ve işlemlerinin yargı tarafından denetlenebildiği devlettir. Bir Anayasa Mahkemesi Başkanı, Anamuhalefet Partisi Başkanına ’dava açmayın’ çağrısında bulunuyorsa, kendisine
sormak gerekir; Anayasa Mahkemesinin işi nedir? Anayasa Mahkemesi, İktidar Partisi sözcülüğünü bir kenara bırakıp gerçekten Anayasa Mahkemesinin işlerine yoğunlaşsa daha iyi olur. Bizim 2007 seçimlerinden bu yana açmış olduğumuz 61
davanın henüz 16’sı sonuçlanmıştır, 45’i hala Anayasa Mahkemesinde beklemektedir. Bu davalara yoğunlaşsa, bunları biran önce sonuçlandırsa çok daha uygun olacaktır."
Hamzaçebi, seçime CHP olarak projeleriyle hazırlandıklarını ve vatandaşların ayağına gitmek suretiyle bunları anlattıklarını vurgulayarak, iktidar partisinin alternatif proje üretmek yerine, CHP projelerini aslı olmayan şekilde kötülediğini söyledi.
Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan’ın "İstanbul’a 2 kent" dediğini kaydederek, İstanbul’a 2 kent projesinin kentin nüfusunu 13,5 milyondan çok daha yukarı taşımak, yeni sorunlar yaratmak ve kentin kalan orman ve yeşil alanlarını, su
kaynaklarını ve tarımsal alanlarını yok etmek anlamına geleceğini savundu.
"Gelin bunun yerine İstanbul’un dışında iki kent" diyen Hamzaçebi, bunun İstanbul’a olan göçü emeceğini belli faaliyetlerin oraya gitmesi nedeniyle tersine göçü sağlayarak İstanbul’u rahatlatabilecek bir öneri olduğunu söyledi.
Hamzaçebi, "Gelin bunu İstanbullar’a soralım. İstanbul içinde iki kent mi istiyorsunuz, yoksa İstanbul’un dışında mı? Vatandaş ne diyorsa onu yapalım. İstanbul’u 25-30 milyonluk megapole dönüştürmeye kimsenin hakkı yoktur" şeklinde konuştu.
ÇILGIN PROJE
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, "Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın açıklaması beklenen ’Çılgın Projesi’ konusunda bir tahmininiz var mı?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
"Devlet yönetiminde çılgınlık diye bir kavramı kabul etmiyorum. Projeler ortaya konur gerçekleşir. Çılgın proje ile neyi kastettiğini bilmiyorum. Belki bir emlak, bir yatırım projesi olabilir, belki Karadeniz’i Marmara’ya
bağlayabilir. Gerçeklere dönmek gerekir. İstanbul’un sorunlarını nasıl çözeceksiniz, ülkenin sorunlarını nasıl çözeceksiniz? Buna bakmak gerekir, gerçeklere dönmek gerekir. Bana göre çılgın proje şu olmalıdır; Sayın Başbakan
çıkıp ’Ben işsizliği yüzde 12’den yüzde 2’ye indireceğim’ derse, bakın bu bir çılgın projedir. Gelip bunu vaat etsin Başbakan, insanlar bunu bekliyor. Üniversiteyi bitiren gençler iş bulamıyor, gençler ÖSYM’nin yapmayı beceremediği
sınav nedeniyle üniversiteye giremiyor. Çılgın projeleri Başbakan bıraksın, gerçeklerle yüzleşsin ben bunu öneriyorum."
"CHP’de eski yönetimle yeni yönetim arasındaki fark nedir?" sorusu üzerine de Hamzaçebi, CHP’nin bu seçime projeleri ile hazırlandığını, önceden de projeleri olduğunu ancak bu seçim döneminde projeleri çok daha açık ve net şekilde kamuoyuna açıkladıklarını anlattı.
Hamzaçebi, partide eski-yeni yönetim şeklinde bir ayrımı fikirsel anlamda doğru bulmadığına işaret ederek, CHP’nin temel değerleri bulunduğunu ve partinin değerler üzerine yükseltildiğini aktardı.
Basın toplantısının ardından CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Tuzla’daki Mermerciler Organize Sanayi Bölgesi, Kimyacılar Organize Sanayi Bölgesi, Boya Vernik Organize Sanayi Bölgesi ve Dericiler Organize Sanayi Bölgesini ziyaret ederek, bölgelerin yönetim kurulu üyeleriyle görüştü.