İktidar 330 eşiğinin altına düşebilir mi?
Hürriyet Gazetesi'nden Sedat Ergin yazdı...
ADALET ve Kalkınma Partisi seçimde mutlak bir üstünlük sağlayıp, hatta 2007 seçimindeki aldığı yüzde 46.58 oranını aynen yakalasa bile, aynı seçimde TBMM’de elde etmiş olduğu 341 sandalye sayısının altına düşebilir mi?
MHP’nin baraj engeline takılmadığı senaryolarda iktidar partisi açısından bu ihtimalin dışlanmaması gerekiyor.
AK Parti’nin anayasa değişikliğini referanduma götürebilmesi için TBMM’de en az 330 sandalyeye sahip olması gerekiyor. Bu ihtiyaç ışığında iktidar partisinin seçimde 330 eşiğinin altına düşme ihtimalini analiz edelim.
BDP VE CHP’DE ARTIŞ BEKLENTİSİ
Böyle bir analizin dayanacağı bir “sabit” faktör, BDP’nin başını çektiği Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun özellikle Güneydoğu’da 2007’ye kıyasla muhtemelen daha başarılı bir sonuç elde edecek olmasıdır.
Benzer bir ittifak 2007’de Meclis’e 22 milletvekili sokabilmişti. Bu kez BDP’nin içinde bulunduğu ittifakın milletvekili sayısını 28-30’a kadar çıkarabileceği yolunda genel bir beklenti var.
Bu beklenti gerçekleşirse, BDP bu milletvekilliklerinin çoğunluğunu CHP’den değil iktidar partisinden alacaktır. Teorik düzeyde -BDP dışında- her şeyin 2007’deki gibi çıktığı bir senaryoda bile, salt BDP faktörü tek başına iktidar partisini 341’den 330 sınırına getirmeye yetiyor.
Kaldı ki, bir başka düzlemde de CHP’nin 2007’de 20.87 olan oy oranını anlamlı bir şekilde artıracak olması muhtemeldir. CHP’nin 5-6 puanlık bir artışla yüzde 27-28 bandına çıkması, iktidar partisinin 330 eşiğinin altına çekecek ek bir faktör olabilir.
YENİ DAĞILIM AK PARTİ’YE YARAMIYOR
AK Parti’yi 330 sayısının altına itebilecek bir diğer etmen, TBMM’de 28 ilden toplam 33 sandalyenin yer değiştirecek olmasıdır. Göç verdiği için milletvekilliği kaybeden iller çoğunlukla Ağrı, Malatya, Konya, Sivas, Erzincan gibi Doğu ve Orta Anadolu illeridir.
Buna karşılık, bu bölgelerin kaybettiği sandalyeler çoğunlukla ülkenin batısındaki illere gidecektir. Örneğin, 33 milletvekilinin 15’ini, yani yarıya yakınını tek başına İstanbul alacaktır. Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep ve Kocaeli gibi illerin milletvekili sayısı da 2 artıyor.
Genel bir değerlendirme yaptığımızda, sandalye kaybeden 28 ilin büyük çoğunluğunun 2007 seçiminde -Mersin, Edirne ve Aydın istisnaları dışında- AK Parti’nin mutlak üstünlük sağladığı seçim bölgeleri olduğunu söyleyebiliriz. Örneklersek, AK Parti, Ağrı’da 5-0, Bayburt’ta 2-0, Karabük’te 3-0 kazanmış, CHP ve MHP gibi rakiplerine Malatya’da 6-1, Erzurum’da 6-1, Yozgat’ta 5-1 gibi büyük farklar atmıştır.
Buna karşılık sandalye sayısı artan illerin bazılarında AK Parti’nin üstünlüğü olsa da (Gaziantep, Bursa gibi) bunların önemli bir bölümü (İstanbul, Ankara, İzmir gibi) CHP’nin de varlık gösterebildiği, bir başka deyişle siyasi temsilin daha dengeli dağıldığı merkezlerdir.
Bu şekilde bir projeksiyon yaptığımızda, milletvekili kaybeden illerdeki sandalyelerinin Batı’da mutlaka iktidara gitmeyeceğini, en azından bir bölümünün ihtimal
olarak CHP’ye, belki MHP’ye de yönelebileceğini varsaymamız gerekiyor
Ancak burada muhakkak bir ihtiyat payı da bırakmalıyız. Bu 28 ilin bir bölümünde sandalye kaybı sınırlı ölçüde CHP ve MHP aleyhine de işleyebilir. Yani sandalye düşüşü muhakkak iktidar partisinden bir azalmaya işaret etmeyebilir. Ancak, yine de yeni düzenlemenin çoğunluk itibarıyla AK Parti’nin aleyhine işlemesi yabana atılmaması gereken bir olasılıktır.
BÜTÜN YOLLAR MHP’YE ÇIKIYOR
Bu üç ihtimal yan yana geldiğinde, AK Parti’yi 330 eşiğinin altına çekmek yönünde bir baskı yaratabilir.
Burada iktidar partisinin 330 eşiğini aşıp aşmayacağını belirleyecek olan en önemli faktör MHP olacaktır. MHP’nin barajı çok küçük bir farkla geçmesi 330 düğümünde ibreyi AK Parti lehine çevirebilir. MHP’nin barajın üstünde 2007’deki performansına (yüzde 14.27) yaklaştığı oranda iktidar partisi de 330 eşiğinin altına düşebilir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı açıklamalarında partisinin çıkarabileceği milletvekili sayısı için “Sayı 315 de olabilir, 335 de olabilir” derken, muhtemelen kafasının gerisinde bütün bu hesaplar yatıyor.
Tabii, iktidarın sandıkta yüzde 50’yi aştığı bir sonuç bütün bu hesapları tersyüz edecektir.