İkinci Önder Sav resti
Güneş Gazetesi'nden Talat Atilla'nın sorularına cevap veren CHP lideri ikinci restini çekti..
Güneş Gazetesi'nden Talat Atilla'nın sorularına cevap veren CHP lideri ikinci restini çekti..
Tekin'in istifa sonrasında ilk röportajını veren CHP lideri Kılıçdaroğlu parti içi muhalefete ikinci büyük restini çekti. CHP lideri, 'Gerekirse tereddüt etmeden yaparım. CHP, milletin umut kapısı, Türkiye'nin ana muhalefet partisidir. Hiçbir CHP'linin bu milletin enerjisini, umudunu yıpratmaya hakkı yoktur.' diye konuştu.
İşte o röportaj
BİR yandan sürpriz değil. Çünkü CHP tarihi bir anlamda parti içi kavgaların ve çekişmelerin tarihi. Ama diğer yandan sürpriz de. Çünkü Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir belediye Başkanlığı adaylığından itibaren yakın yol arkadaşı olan Gürsel Tekin şok bir kararla partideki tüm görevlerinden istifa etti. Hemen senaryolar devreye girdi tabii. Güneş yazarı Talat Atilla, Kılıçdaroğlu'na CHP ile alakalı spekülatif haberleri ve senaryoları sordu. Net ve çarpıcı cevaplar aldı.
- Talat Atilla: Sizden sonra yeni CHP'de neler değişti?
KILIÇDAROĞLU: Çok şey yaptık ama ilk akla gelen birkaç tanesini sayarsam; Parti içi demokrasiyi düzenledik, düzenliyoruz. 12 Eylül darbe döneminin kalıntılarının kalkması için yasal ve toplumsal hareket başlattık. İnsan haklarının iyileştirilmesi sürecine yeni CHP lokomotiflik yaptı.
- Toplumsal dönüşümü, toplumun zihin haritasını değiştirecek ölçüde bir değişiklik anlamında da soruyorum.
KILIÇDAROĞLU: Elbette oldu. Tüm bu çalışmalarımız sonucunda statükonun bekçisinin CHP değil, AKP olduğunu yeni CHP ile ortaya çıkardık. Bizden önceki toplumsal algıda, 'CHP statükocudur' ön ezberi vardı. Biz bu ezberi darmadağın ettik.
- Başbakan Erdoğan'ı en çok zorlayan siyasetçi sizsiniz ama CHP'deki iç çekişme görüntüsü, iktidara karşı elinizi zayıflatmıyor mu?
KILIÇDAROĞLU: Uzlaşı arayışı iç çekişme gibi algılanıyor.
AJAN DEDİKLERİ ŞOFÖR ESKİDEN BİZİM YANIMIZDAYDI!
- Ama bu uzlaşı arayışı gürültülü olunca medya kayıtsız kalamıyor..
KILIÇDAROĞLU: Öyle değil. Medya, iktidarın baskısı altında. Bir kısmının sırtı sıvazlanıyor. Haber yapmanın, gazete sayfalarını doldurmanın en kolay, en risksiz yolu CHP'ye saldırmak. Gazetecilik, muhalefete muhalefet etmek değil, iktidara muhalif olmayı göze alanların mesleğidir.
- Spor Bakanı Suat Kılıç'ın şoförünü makam şoförünüz yapınca, Habertürk gazetesi, 'CHP'de casus şoför paniği' başlığı attı. Çıplak gözle baktığımızda bu durum çok normal görünmüyor sanki..
KILIÇDAROĞLU: (Gülüyor) Çıplak gözle değil, objektif bakın ama. Anormal olan ne var?
- En azından normal görünmüyor.
KILIÇDAROĞLU: Normal olmayan şey anormaldir. Neresi anormal sizce Talat bey?
- Hakkında gensoru verilen bir bakanın şoförünün AKP'ye ajanlık yapabileceğini iddia etmek pratik olarak değilse de, en azından teorik olarak akla yatkın gibi görünüyor ama..
KILIÇDAROĞLU: Bu bakış açısı ancak yüzeysel bilgiden oluşabilir. Ya işin gerçeği başka ise?
- Tabii o zaman değişebilir. Gerçeği nedir peki?
KILIÇDAROĞLU: Neyse.. Gazeteciler, gariban bir şoför üzerinden senaryo üretmek yerine iktidarının somut hatalarını yazsalar daha güzel olmaz mı?
- Tamam ama elde edebildiği bilgi oysa ne yapsın? Şayet kamuoyu şimdi doğruyu öğrenirse o gazete de, o gazeteden alıntı yapan yayın organları da yanlışını düzeltebilirler.
ŞOFÖR ARKADAŞIMIZ ÖNCE BİZİM YANIMIZDA ÇALIŞTI
KILIÇDAROĞLU: Bu şoför arkadaşımız eskiden bizim yanımızda çalıştı. Daha sonra Bakan'ın yanına gitti. Yani, Bakan'ın yanından bize gelmedi, bizden Bakan beye gitti. Sizce kim korkmalı?
- O zaman iktidar partisi korkmalı!
KILIÇDAROĞLU: (Gülüyor) Bilemem! Gariban, temiz bir şoför.
- Bu yeni bilgiden sonra Fatih Altaylı haberini düzelterek, 'Meğer Kılıçdaroğlu AKP'ye ajan göndermiş' başlığını atabilir. Çünkü manşete taşıdığı haberin eksik boyutları şimdi tamamlanıyor. Asıl haber şimdi başlıyor!..
KILIÇDAROĞLU: (Gülüyor) Kimseyi bir yere ajanlık için göndermedim ama illa birileri tedirgin olacaksa biz değil, AKP'liler olsun. Şoför arkadaşımız eskiden bizim yanımızda çalııyordu.
KAMUOYUNA AÇIKLADIĞI İÇİN İSTİFAYI KABUL ETTİM
- Gürsel Tekin'in istifası size rağmen önlenemez bir süreç miydi? Yoksa istifasını siz mi istediniz?
KILIÇDAROĞLU: İstifayı kendisi istedi. Gürsel Bey bu kararını kamuoyu ile paylaştığı için kabul ettim.
- Gürsel Tekin CHP'nin halka bakan önemli isimlerinden birisiydi. Bir formül bulunamaz mıydı?
KILIÇDAROĞLU: Gürsel Bey CHP için de benim için de kıymetli bir isim. Benim başından bu yana inandığım bir bakış açım var. CHP kişiye endeksli politika yapmayacak.
SARIGÜL'LE ANLAŞMADIM, TEKİN PARTİ KURMUYOR!
- Bir yandan Gürsel Tekin'le Sarıgül'in parti kuracağı, diğer yandan da Mustafa Sarıgül'le sizin İstanbul Belediye Başkanlığı için anlaştığınız söyleniyor.
KILIÇDAROĞLU: Bunların hiç biri doğru değil. Ne Gürsel Tekin Sarıgül'le bir parti kuruyor, ne de Sarıgül'le İstanbul Belediye başkanlığı için anlaşmamız var.
- Sizi fazla uysal, munis görenler Önder Sav'a çektiğiniz restten sonra yanıldıklarını anladılar. Tabiri caiz ise, 'Sakin atın çiftesi sert olur' derler. Parti içi muhaliflere ikinci bir Önder Sav resti çekme ihtimaliniz var mı?
İKİNCİ ÖNDER SAV RESTİ
KILIÇDAROĞLU: Gerekirse tereddüt etmeden yaparım. CHP, milletin umut kapısı, Türkiye'nin ana muhalefet partisidir. Hiçbir CHP'linin bu milletin enerjisini, umudunu yıpratmaya hakkı yoktur.
- Bu sözlerin muhatabı kimler?
KILIÇDAROĞLU: Parti içindeki düzeni bozan herkes bu sözlerime muhataptır.
(CHP Lideri Kılıçdaroğlu açıkça söylemedi ama bu sözleriyle istifaları gündeme gelen kendisine en yakın isimlerin yanında, kısa zaman önce istifa eden Gürsel Tekin dahil CHP'yi kamuoyunda zor duruma düşüren herkes için Önder Sav örneğinde olduğu gibi masaya yumruğunu vuracağını, hatta masayı devireceği izlenimini aldım.)