Gazete Vatan Logo

İki miting arasındaki fark

AKP ve CHP'nin Çorum mitinglerinin karşılaştırmasını Vatan için Çorum yerel basınından gazeteci Ahmet Kaya yaptı...

Baykal, Çorum’dan Erdoğan’a çağrısını yeniledi: Derdimiz işsizliğin yenilmesi. Bu önerilerimizi hayata geçirmek istiyorsa, bize haber versin derhal biz uzmanlarımızı, arkadaşlarımızı görevlendirelim, birlikte çalışsınlar

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Çorum mitinginde katıldı. Konuşmasında Başbakan Erdoğan’a yüklenen Baykal, “Birileri bana meydana gel, meydana gel diyor. İşte geldim, işte meydan” dedi. Baykal, özetle şöyle konuştu:

YARDIMA HAZIRIZ: Başbakan Erdoğan’ın meydanlarda ’İşsizlikten bahsediyor, çıksın da çaresini söylesin. Eğer söylediklerini yapmazsak siyasi hayatımı bitireceğim’ diyor. Biz onun siyasi hayatını bitirmesini istemiyoruz. Onun hükmünü millet verir. Biz onun milletin derdine çare bulmasını istiyoruz. Bana işsizlikten şikayet ediyorsun. ‘Nasıl bu yenilir. Senin kafanda ne çözüm var söyle uygulayacağım. Uygulamazsam bırakırım dedin’ Ben de dün çıktım kendisine işsizliği yenmek için yapılması gereker 7 tane teklif söyledim. Bunların hepsi iyi düşünülmüş, ciddi iyi, biz iktidarda olsak uygulayacağımız, hazırlığını yaptığımız politikalardır. Başbakan çıksın desin ki, bunlar çare değildir. Tartışalım, öyle midir, değil midir? Ya da öyleyse uygulasın. Eğer onları uygulamak için bir yardıma ihtiyacı varsa biz hazırız. Bizim derdimiz işsizliğin yenilmesi. Bu önerilerimizi hayata geçirmek istiyorsa, bize haber versin derhal biz uzmanlarımızı, arkadaşlarımızı görevlendirelim. Bir araya gelsinler hükümetin adamlarıyla birlikte çalışsınlar, tedbirleri kararlaştırsınlar, ilan etsinler, kanun çıkacaksa birlikte çıkaralım. .

ÇARE BULURUZ: Eğer ciddiyse, bütün dünyada o uygulanan tedbirlere benzeyen bu önerileri müzakere etmeye başlar. Birlikte çalışır ve bir çare buluruz. O tabii öyle bize çağrı yaparken bir çare aradığı için değil de, aklınca muhalefete meydan okuyacağı, bunlar konuşuyor çareleri yok demek için öyle konuştu. Ama çaremiz var, politikamız var, hazırlığımız var. Niyetinde samimiyse gelsin bunu birlikte uygulayalım.

DAMADININ ŞİRKETİ: Gübre atamayan çiftçiye yardımcı olması gereken Ziraat Bankası, Başbakan’ın damadının şirketine Sabah Gazetesi ile atv televizyonunu satın alsın diye 750 milyon dolar Halk Bankası ile birlikte kredi verdi. Hangi Halk Bankası. Kime gazete alsın medya alsın diye. Böyle bir şey olabilir mi? Bu konular soruşturulması gereker konular değil mi?

BASIN YAZACAK: Yolsuzlukları anlatıyoruz. Yolsuzlukları vatandaşa kim ulaştırıyor; televizyonlar gazeteler, yazacak tabii. Vatandaş merak ediyor. Biz de söylüyoruz doğru, belgeler ortada, dosya ortada. Yazdığın zaman Başbakan sinirleniyor. Şimdi bunları susturmak için akla havsalaya sığmaz şekiller uygulamaya başladı. Önce gazetelerini almayın diye kampanya yaptı. O yetmedi, şimdi mali kuşatma altına alıp, mali baskı altına alıp çökertmeye çalışıyor. Başbakan ile benim aramda bir tartışma var. O bana avukat der, ben de ona savcı derim. Avukatlık yapıyor derler, elbette avukatlık yapıyorum. Avukatlık yapmaktan da onur duyuyorum. Ben milletin avukatıyım, milletin. Hakkı yenenlerin avukatıyım. Mağdur edilenlerin avukatıyım. Yanlışlığa maruz kalanların avukatıyım. 70 milyonun köşesinde kim haksızlığa uğruyorsa ben onun sahibi olmak zorundayım. İşim bu benim, mesleğim bu benim. CHP’nin genel başkanıyım. Vicdan sahibi bir siyasetçiyim. Sen adamı alacaksın, 13 ay içeride tutacaksın. Niye tuttuğunu söylemeyeceksin. Adam niye tutuklandığını bile bilmeyecek. Ondan sonra delil yetersizliğinden bırakıvereceksin. Buna vicdan sığar mı?

Vergi kaçakçısı bakan oldu

MalİyecİlİĞe başladı, maliye zabıta oldu. Vergi kaçağı arıyor. Deli Dumrul’un hikayesini biliyorsunuz. Köprünün başına geçmiş Deli Dumrul, köprüden geçenden 1 akçe, geçmeyenden 5 akçe alırmış. Şimdi bizimki de defterdarlığa kalkıştı. Vergi rekortmeninden vergi kaçakçısı çıkarıyor. Vergi kaçakçısından da bakan çıkarıyor. Her şey allak bullak oldu artık. Böyle bir tablonun içindeyiz. Bu böyle gitmez değerli arkadaşlarım. Bu sürekli böyle devam etmez. İnşallah en yakın zamanda, en kısa vade de her şey değişmeye başlayacaktır. Türkiye’nin ufku önü açılacaktır. Kader değişecektir. Milletin de yüzü gülmeye başlayacaktır.

AKP-CHP Çorum düellosu başa baş

Erdoğan, 17’nci mitingini Salı günü Çorum’da yaptı. Mitingte polis kayıtlarına göre 8 bin kişi vardı. Gözlemcilere göre ise bu sayı 10 binin biraz üzerindeydi. Baykal da aynı alanda dün miting yaptı. İki mitingin karşılaştırmasını Vatan için Çorum yerel basınından gazeteci Ahmet Kaya yaptı. Kent Haber Gazetesi’nin Yayın Müdürü Kaya, iki mitingi fotoğraf arasındaki farkı ve nedenlerini analiz etti. “İki fotoğraf aynı nokta ve aynı açıdan çekilmiştir. Aradaki fark en fazla AKP lehine bin kişi kadardır. Her iki mitingin katılımcı sayısı10 binin üzerinde.”



22 TEMMUZ’DA DURUM NEYDİ?


AKP:

% 57.4

CHP:

% 22.2


Haberin Devamı