İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Biz sömüren bir devlet olmadık!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suriye'de düzenlenen harekatlarla terörden arındırılan bölgelerin huzurlu bir ortama kavuşturulduğunu dile getirerek, "Amerika, Almanya, İngiltere bunu yapamaz. Yıllarca Afrika'yı Asya'yı sömürdüler. Oraları neredeyse boş bir çuval gibi bıraktılar. Biz bir yeri sömüren bir devlet olmadık hiçbir zaman. Allah'tan korkar, medeniyetimizden çekiniriz" dedi.
Gaziantep'in Nizip ilçesinde Güneydoğu Entegre Antep Fıstıkçılık Fabrikası'nın açılışı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün katıldığı törenle gerçekleştirildi. Açılışa Gaziantep Valisi Davut Gül, Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve milletvekilleri ile vatandaşlar katıldı.
Açılış öncesi konuşan Bakan Soylu, Şili'den Irak'a, Venezuella'dan Afganistan ve Pakistan'a kadar dünyanın her noktasında bir karmaşa olduğunu söyledi. Bakan Soylu, dünyadaki toplumsal, ekonomik ve sosyal olayların, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyaya taşınmak istendiğini ifade ederek şunları dedi:
"Yıllardan beri ekonomik saldırılar, 15 Temmuz, aramızdaki zenginlikleri aramızdaki sorunlara dönüştürmek isteyenler var. Ama tüm bunların yanında o kadar güzel şeyler de var ki. Burada sadece bir fabrikanın açılışına ev sahipliği yapıyor değiliz, aslında bir hikâyeye şahitlik yapıyoruz. Aynı zamanda Türkiye'nin büyük dönüşümüne şahitlik ediyoruz. Bunu en iyi hisseden insanlar sizlersiniz. Geçmişte, Suriye istikrar içindeyken durumu en iyi hisseden de sizlerdiniz, bugün istikrarsızlık içerisinde olduğunu da en iyi hisseden sizlersiniz. Allah'ını seven söylesin, Gaziantep ile Halep- Şam arasında ne var? Aynı kardeşlerin, aynı ticaret aklının olduğu, aynı komşuluk, kültürün birlikte yüzlerce yıl bir arada yaşandığı ve bunun sürdürülebilir olduğunu herkesin gördüğü bir coğrafyadayız. Bizi hangi sınır birbirimizden ayırır? Ne yapmalıydık? Yıllardır ticaret, komşuluk yaptığımız, birbirimize kız alıp verdiğimiz insanlara sırtımızı mı dönecektik? Müslümanlığımız, insanlığımız ve kardeşliğimiz tartışılmaz mıydı? Yüzlerce yıl önce gelen Musevilere mi sırtımızı dönecektik? Bulgaristan'dan gelenlere mi sırtımızı döndük? Allah'ınızı severseniz kime sırtımızı döndük? Geçmişi düşünün, önceden daha mı zengindik de insanlara kucak açtık? Bugünkü gibi 10 bin dolar kişi başına düşen gelir seviyemiz mi vardı? Ayaklarımızın mecali bugünkü gibi güçlü müydü? Bugün olduğu gibi dünyanın en çok yardım yapan ülkelerinden biri miydik, hayır. Rahmetli Menderes, Yugoslavya'dan, Bulgaristan'dan 10 binlerce insana Türkiye'de ev verdi. Biz bugün nasıl büyük bir milletiz. Nasıl Amerika üzerimize oynuyor da, yıkamıyor? Nasıl Avrupa üzerimize oynuyor da bizi yıkamıyor? Etrafımızdaki coğrafyada her türlü fitne ortaya dökülüyor da bizi yıkamıyorlar. Neden? Çünkü biz bütün coğrafyaların, sıkıntıya düşenlerin, hangi anlayışta kökende olursa olsun kucaklamaya çalıştığımız için. Biz Allah'ın emrettiğini yapıyoruz. Üç kuruş para kazandığımız için insanlığımızı unutmadık. Önemli olan Allah'ın gönlünü yapmaktır. Biz bugün buna talibiz. Çünkü belalardan ve musibetlerden bizi kendi gücümüz koruyacaktır. Yaratılmışların en şereflisi olarak Cenabı Allah'a olan hürmetimiz bizi koruyacaktır. Biz millet olarak bu hürmeti gösterdiğimiz sürece ayaklarımızın üzerinde duracağız. İddiamız bu. Başka bir iddia sahibi değiliz. Bugün bu yaptıklarımızın tamamı, dünyada kalma imtihanımızı başarıyla geçmektir."
'AMERİKA, ALMANYA, İNGİLTERE BUNU YAPAMAZ'
"Suriye, Irak düzelecek. İran istikrara kavuşacak" diyen Soylu, "Balkanlar, Afganistan, Pakistan'da yarından emin olmayan çocuklar, bombalar altında çocuğunu korumak için üzerine kapanan anneler, tüm bunlar düzelecek. Ama bu süreçte dünya ve Avrupa tarihi yazacak, ki bunda bugünkü Türkiye pay sahibi olacak. Sadece bunların düzelmesinde değil, inşasında ve imarında, devlet olarak ortaya koyduğumuz tecrübede pay sahibi olacağız. O yüzden öğrencilerimizi çok başarılı yapmalıyız. O yüzden mühendislerimiz çok başarılı olmalı. Bugün biz dünyaya çok iyi bir örnek veriyoruz. Hemen yanı başımızda Cerablus, Rai, Çobanbey, Azez, Mare, El Bab, Afrin istikrarsız bir ortamın bir huzur ortamına nasıl getirileceğini ortaya koyduk. Vallahi Amerika, Almanya, İngiltere bunu yapamaz. Afrika'yı Asya'yı sömürdüler. Oraları neredeyse boş bir çuval gibi bıraktılar. Biz bir yeri sömüren bir devlet olmadık hiç bir zaman. Allah'tan korkar, medeniyetimizden çekiniriz” ifadelerini kullandı.
BAKAN GÜL: HAK EDENİN HAK ETTİĞİ CEZAYI ALMASINI İSTİYORUZ
Adalet Bakanı Gül ise programda yaptığı konuşmada, yargı reformları ile ilgili olarak hak edenin hak ettiği cezayı alması gerektiğini söyledi. Bakan Gül, şöyle konuştu:
"Asayişin iyi olması, hırsızlık, mala zarar verme, dolandırıcılık gibi istenmeyen fiillerin olmamasını istiyoruz. Bu işler olduğunda da adil bir şekilde makul bir şekilde yargılama ile hak edenin hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. Yani güçlü bir hukuk sisteminin olması lazım. Yapanın yanına kar kalan bir anlayış, hiçbir ülkede yatırımı getirmez. Yatırım hukuk devleti ne kadar güçlüyse, hukuk, adalet ne kadar güçlüyse orada oluyor. Orada istihdam olur, ekonominin çarkları da daha güvenle döner. Hukuk ne kadar güçlüyse ekonomi de o kadar güçlüdür. Ekonomi ve hukuk iç içe geçmiş kavramlardır. Bu yüzden Türkiye'de bir yargı reformu başlangıcımız var. Her geçen gün bu adımlarla birlikte Türkiye hukuk sistemi daha adil bir hale gelecek. Görmek istemediğimiz bir takım uygulamaların sona erdiği, herkesin hukuka sonuna kadar güvendiği bir ortamı hep birlikte inşa etmeye çalışıyoruz. Eksiklerimizi tamamlayarak yolumuza devam etmeye çalışıyoruz."
'DEVAMI GELECEK'
Bakan Soylu, konuşmanın ardından bir gazetecinin, DEAŞ'lı bombacı Ebu Cihad El Din El Nasır Ubeyde kod adlı terörist Yusuf Huba'nın yakalanmasıyla ilgili sorusuna "Arkadaşlarımız çok güzel bir sorgu ortaya koydular, devamı gelecek inşallah" diye yanıt verdi.
Bakanlar Soylu ve Gül, konuşmaların ardından beraberlerindekilerle açılışı gerçekleştirip, tesisi gezdi.