'Hayır oyu Kandil'e gider, çukura gider'
Cumhurbaşkanı Erdoğan referandum için, “Ben hayır dersem, oyumun gideceği yer Kandil'dir. Hayır dersem bu ülkede gideceğimiz yer istikrarsızlıktır. Hayır demek, eşittir çukur...” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan ziyaretinden dönerken gündemle ilgili çarpıcı mesajlar verdi. “Referandum çalışması sürecinde ben üzerime düşeni yapıyorum, yapacağım” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meydanlar giderek hareketleniyor. Demek ki halkımız bir şeyler almaya başlamış durumda” diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti:
‘Kararsız kesim var’
“Anketler yapılıyor. Ciddi sayılabilecek kararsız bir kesim var. Henüz meseleyi tam kavramamış bir kesim. O da netleşecek, vatandaşlarımız istikametlerini belirleyecektir. Cumhurbaşkanı seçildiğim 10 Ağustos’ta 14 parti birleşti, bir aday çıkardılar. Bu birleşme ne getirdi malum, yüzde 36. O kadar. Biz de yüzde 52 aldık.”
‘Oyun oraya gidiyor’
“Mesela Kandil, ‘Oylarımız hayır’dır, hayır verin’ diyor. Bunu bir kenara koyamayız. Bir defa şunu bileceğiz: Kişi sevdikleriyle beraberdir. Böyle bir örgüt bu halkoylamasında eğer ‘hayır’ diyorsa, o zaman bizim de vatandaşlarımızı bilgilendirmemiz lazım. Buna kimler hayır diyor, kimler evet diyor, vatandaşımız bilmeli. Nitekim ben vatandaşımıza, ‘Böyle bir yanlışa düşmeyin’ diyorum. Ben hayır dersem, oyumun gideceği yer Kandil’dir. Hayır dersem bu ülkede gideceğimiz yer istikrarsızlıktır. Hayır dersem, benim oyumun gideceği yer, güven ortamının ortadan kaybolmasıdır. ‘Hayır’ demek, eşittir çukur; ‘Hayır’ demek eşittir, o çukurların altında açılan şehirler demektir. Son Mardin operasyonlarında güvenlik teşkilatımızın girdiği evlerin altında açılmış tüneller ve şehirler bulundu; 1500 kişi orada barınabilir diyorlar. ‘Hayır’ dersen oyun oraya gidiyor.”
‘Nice Erdoğan’lar çıkar’
“Eğer sistemleri fanilere bağlarsak, o ülkenin bekası zaten söz konusu değildir. Devletin geleceği, iyi oturtulmuş bir sistem üzerinden konuşulmalıdır. Bizler faniyiz, bugün varız yarın yokuz. Temeli sağlam bir sistem kurar, bunu oturtursak, bu sayede nice Tayyip Erdoğan’lar, nice başarılı yöneticiler çıkar.”
‘Bundan doğal ne olabilir?’
Soruşturmaya konu olan Hürriyet gazetesinin ‘7 Eleştiri 7 Cevap’ başlıklı haberinde yer alanları da “anlamanın mümkün olmadığını” ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, haberdeki iddialarla ilgili de şunları sıraladı:
- Diyorlar ki Genelkurmay Başkanı benimle nasıl yurtdışına gelir? Bundan daha doğal ne olabilir. Başbakan bile istediği anda yanına alır seyahatlere gider.
- Kardak’a gidişini turistik ziyarete benzetiyorlar. Bence bu benzetmeyi yapanlara, Genelkurmay Başkanımızın da kuvvet komutanlarıyla birlikte dava açması gerekir. Bir genelkurmay başkanını bir turist olarak gösteremezsin.
- Mesela başörtüsü (TSK’da serbest bırakılması) meselesi var. Batı ülkelerinde var. Halkının yüzde 99’u Müslüman olan ülkede niye olmasın? O devir kapandı artık. Vatandaşlık tanımından her kardeşim istifade eder.
- Mesela (Hasan Karakaya hakkındaki) taziye mesajı konusu. Velev ki taziyede bulundu, herhangi bir köşe yazarı için yapınca rahatsız olmuyorsun da, Karakaya için taziyeden niye rahatsız oluyorsun? Ben Cumhurbaşkanı olarak taziyede bulunduğum gibi, onun cenazesine katıldım. Bu makamda olmak beni ondan koparmaz ki.
- Mesela, madalya alma konusu. Madalyayı veren onu kendiliğinden vermiyor ki, makamı adına veriyor. Genelkurmay Başkanımız almaya hak kazanmış, onlar da vermişler. Bunu sağa sola çekmenin anlamı yok.
- Arsa (Orgeneral Hulusi Akar ile Mehmet Dişli’nin ortak arsa aldığı) meselesi, zaten yalanlanmış bir konu...
‘Batı FETÖ’ye sahip çıkıyor’
“(Gülen, Kanada’ya gidecek iddiası) Bu tür haberleri bizler de duyuyoruz. Kanada o tür bir başvuruya olumlu cevap verir mi bilmiyorum. Neticede Kanada bizim Pensilvanya ile ilgili düşüncelerimizi biliyor. Bizler gerekli olan bilgileri aktardık. Şu an itibarıyla bu iddiayla ilgili ciddi bir duyum yok. Olursa, kendileriyle de üst düzey görüşürüz. Batı FETÖ’ye sahip çıkıyor. Ne zamandan beri tanıdılar da sahip çıkıyorlar? Normal bir sahiplenme mi bu? ‘Üst akıl’ ifadesini, ilk kez burada uçakta kullanmıştım. O üst akıl süreci irade ediyor. ‘KHK’larla ilgili bu sayılar çok değil mi, kararname çok çıkıyor, açığa alınma çok değil mi’ diyorlar. Size ne? Gidin Fransa’yla uğraşın? Niye uğraşmıyorsunuz? Oralarda da bazı terör olaylarının ardından OHAL’i aynı şekilde uzatıyorlar. Bunun sayısını onlar belirleyemez.”
‘28 Şubat iktidarı değiliz’
“(7 Eleştiri 7 Cevap manşeti ile ilgili olarak) Ben bunu hiç 28 Şubat’a benzetmek istemiyorum. Çünkü biz bir 28 şubat iktidarı değiliz. 28 Şubat’ın siyasi iradesi farklıydı. Bizim siyasi irademiz farklı. Hükümet olarak da Beştepe olarak da farklı. Biz bu yola kefenimizi giydik öyle çıktık. Manşetlerle şunlarla bunlarla kimse bizi bir yere yönlendiremez. O haberin, hele hele iç sayfada kullanılan ‘Karargah rahatsız’ ifadesinin edepsizce, ahlaksızca bir başlık olduğunu zaten söyledim.”