Hatırı yok mu o katırın?
İçişleri Bakanı İdris Nami Şahim sordu...
TBMM İçişleri Komisyonu’nda, 13 ili büyükşehir
kapsamına alan yasa tasarısının geneli üzerinde görüşmeler tamamlanarak,
maddelerine geçilmesi kabul edildi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, tasarının geneli üzerinde yaptığı
konuşmada, hükümetin ne yapmak istediğinin düzenlemede açık olduğunu ifade
ederek, 29 ilde büyükşehir belediye yapısı içinde en ücra yerde yaşayan insanlara
hizmet sunabilmeyi ve buna yönelik idari, hukuki, mali imkanları sağlamak
amacıyla düzenleme yapıldığını kaydetti.
Tasarının aceleye getirildiği eleştirilerine karşılık Şahin, ”Bunun
yapılacağını hepimiz biliyorduk. Büyükşehir belediyesinin il sınırları olarak
belirlenmesi konusu, partimizin kuruluşuyla birlikte ortaya koyduğu programında
açık şekilde yerini almıştır. CHP’nin programında tüm coğrafyanın belediyeye
dönüşmesi var. Ama ’kırsal belediyecilik’ meselesini çok anlayamadım. Bu kavram
çok oturmamış bana göre” diye konuştu.
Şahin, tasarının hazırlanmasında siyasi bakış ve kaygının bulunmadığını
belirterek, büyükşehir sınırlarının esas alınmasında ülke gerçeklerinin yer
aldığını vurguladı. Türkiye’nin ulaşım, haberleşme, erişim açısından eski Türkiye
olmadığını belirten Şahin, ”Belediye yöneticisi artık 100 kilometre öteden
faaliyetleri odasında izleyebilir konuma gelmiştir” dedi.
Milletvekillerinin mahalle ölçeğinden büyükşehire atladığını ancak arada
ilçe belediyelerinin olduğunu hatırlatan Şahin, ”499 ilçe ünitesinin bir işe
yarayabileceğini akıl edemedik. Her yeniliğin yadırganması ve başlangıçta
eksikleri olabilir. Büyükşehir uygulamasında da sıkıntılar yaşandı. 10-20 yıl
sonra oturdu sistem. Önümüzde 16 büyükşehir örneği var. Türkiye bu sistemle ilk
kez tanışmayacak. Yeni ilave olacak büyükşehirler de daha az eksiklikler ve
sıkıntılarla halka belediye hizmeti verir duruma gelecektir” diye konuştu.
-”Köyün karşısında değiliz”-
Şahin, köye karşı olmadıklarını belirterek, şöyle konuştu:
”Köy muhakkak doğal, tarihi yerleşim yerimizdir ama köyü kendi statüsü
ve imkansızlıklarıyla yaşatmayı, savunmayı doğru bulmuyorum. Köy bir yere
taşınmayacak, mahalleye dönüşecek, aynı yerde hayat yine devam edecek. Hayat daha
farklı, medeni ve çağdaş statüyle orada hizmetler devam edecek. Söz alan bazı
milletvekilleri, ’şehirlerde rant bitti sıra köye geldi’ dedi. Bu değerlendirme
kendi içinde çelişki taşıyor. Rant kırsala gidiyorsa bugünkü yapıda daha kolay
gider. Gitmişse zaten gitmiştir. Düzenlemeyle getirilmek istenen plan disiplini,
şehir bütünlüğü içinde fonksiyonları dağıtmak, doğanın tahribatını önlemek, çevre
temizliği ve düzenini sağlamak, arazinin ve doğanın planlı kullanımıdır. Dünyanın
ileri ülkelerine benzer temiz, düzenli kırsal altyapı alanlarını oluşturmaktır.
Köyü kendi içinde kalkınmış, güzelleşmiş, düzenli hale getirmektir.”
Tasarıyla ”köylüye yüzde 300 yük getirildiği” değerlendirmesine de
işaret eden Şahin, ”Yok böyle bir şey. 5 yıl muafiyeti söylemeniz lazım. 5 yıl
sonra Türkiye şartlarında gerekirse erteleme yapılabilir, o zaman yeniden
değerlendiririz yasayı. Su, atık su parası konusunda da gerçekle bağdaşmayan
değerlendirmeler yapılıyor. En düşük tarifenin yüzde 25’ini geçmeyecek düzenleme
söz konusu. Yüzde 1 de yüzde 5 de yüzde 25’i geçmeyecek şekilde de olabilir.
Sıfır ücretle bir düzeni götürme sihirbazlığını yapacak yapı var mı? Onu
söyleseniz daha yararlı olurdu. Bizim memleketimizde il kültürü var. Hiçbirimiz
köy veya ilçenin değil ilin milletvekiliyiz” dedi.
-”Hatırı yok mu o katırın?”-
Şahin, CHP’li Mehmet Kesimoğlu’nun sözlerine atfen, ”Bu şeyi herkes
anladı, anlayamamış olmanızı sizin adınıza üzüntüyle karşılıyorum. Bu ülkede
terör örgütü tarafından Hakkari yolunda Zap Vadisi’nde sırtına 25 kilometre C-4
patlayıcı yüklenerek boş vaziyette Defin Karakolu’na doğru yola çıkarılan
katırın, istihbarata dayalı olarak üzerindeki patlayıcı dolayasıyla polis ekibi
kullandığı silahla onu öldürmek durumunda kalmışsa, bir bakan da ’Bu ülkede terör
örgütü ve terör adına yapılan her hainliğin hesabını sormamız lazım, soracağız.
Hata Defin Karakolu’na C-4 yüklenerek gönderilen katırın da hesabını soracağız’
demişse, siz bunun neresinde hata, hafiflik, eksiklik buluyorsunuz? Çürük
domatesler kadar hatırı yok mu katırın?” dedi
Kesimoğlu’nun, ”Siz terörle mücadele değil müzakere ederken keşke aynı
hassasiyeti gösterebilseydiniz” demesine Şahin, ”Her olay , her söz kendi
sınırları içinde değerlendirilir. Sıkışınca başka noktaya geçmeyin. Her şeyin
cevabını veririz” karşılığını verdi.
MHP’li milletvekillerinin ”Siz herkesi dinliyorsunuz” sözlerine Şahin,
”Yok dinlemiyoruz, takip ediyoruz. Sadece katırın hesabında değiliz, bütün
haksızlıkların, mafyanın, çetelerin, bütün bölücü ve yıkıcı örgütlerin,
kanunsuzluğa karşı her türlü kişi ve işin peşindeyiz” ifadesini kullandı.
Kesimoğlu, Şahin’e, ”Keşke biber gazıyla hayatını kaybedenleri de takip
etseydiniz” dedi.
-”Kafasında ne olduğunu biz biliyoruz”-
Şahin, düzenlemeyle güvenlik açısından herhangi bir aksaklık olmayacağını
bildirerek, şu anki yapının çok az değişiklikle güvenlik açısından devam
edeceğini söyledi.
BDP’li milletvekillerinin sözlerinin baştan aşağı tutarsızlıklarla dolu
olduğunu ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
”BDP’li Sırrı Süreyya Önder’in bir cümlesi her şeyi ifade ediyor,
”Hayatımı cümle kurarak kazanan adamım” onun ve arkadaşlarının tarzını ifade
ediyor. Herkesin bagajında ne olduğunu bilen bu milletvekilinin kafasında ne
olduğunu da biz biliyoruz. Teröristlerin, teröre yardım ve yataklık edenlerin
bagajında patlayıcı maddelerin, bombaların, silahların, mermilerin olduğunu
bilmenin ötesinde tespitle her gün görüyoruz, yakalıyoruz. Ama anlaşılan kendi
akıl bagajında da bir şeyler var o aleme yönelik. Beklerdim ki böyle bölgelerde
okulları kapalı tutmak, kapatamadıklarında yakmak, bombalamak, öğretmeni tehdit,
taciz ve kaçırmak eylemeleri, yaşadığımız gerçekler. Onlardan buna yönelik tek
kelime duymak mümkün değil. ’Anadil, anadil’ diyorlar ama kimlerin hangi özel
üniversitelerde ve kolejlerde çocuk okuttuklarını öğrendik, öğreniyoruz. Burada
bir yanlış var. Eşitlik temelinde buluşmak teranesiyle Türkiye meşgul ediliyor.
Bizim tabi olduğumu özel bir kanun yok.”
MHP’li bazı milletvekillerinin ”Kürt sorunu var diyor” demesi üzerine
Şahin, ”Başbakan ’Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır’ diyor” karşılığını
verdi.
-”Köy ihdasına nüfus kriteri”-
Yeni ilçe kurulmasında 50 bin nüfusu dikkate aldıklarını anlatan Şahin,
büyükşehir belediye ilçesinin en az 50 bin nüfusa sahip olmasının yasada yer
aldığını kaydetti.
Şahin, ”Yeni mahalle kurulması için 500 nüfus kriterini teklif ettik. 5
bin nüfus kriteri geldikten sonra yeni belediye kurulmamıştır. Türkiye’nin
yönetim yapısının önemli sorunlarından biri ölçektir. 50, 100, 250 nüfuslu
köylerin yönetiminde hizmetlerin götürülmesinde karşılaşılan sıkıntılar ve
gerekli olan yüksek maliyetleri biliyoruz. Buna yönelik düzenlemeyi, yanlışı
devam ettirmemek için getirmek gerektiğini düşünüyoruz. Yeni mahalle ihdasında
500 kriterini uygun görmekteyiz” diye konuştu.
Köy Kanunu çalışmalarının sürdüğünü belirten Şahin, bazı
milletvekillerinin ”Köy kalmadı ki” demesine, ”Köyleri gözden çıkardınız
herhalde. 18 bin köyü, yok mu sayıyorsunuz” karşılığını verdi.
Şahin, tasarıyla, köy korcularını da içine alacak şekilde düzenlemenin
geleceğini, yeni köy ihdasına yönelik bir nüfus kriterini düşündüklerini ifade
ederek, ancak mevcut köylerin ve mahallelerin kapatılmasına yönelik bir
tasarrufları olmadığını söyledi.
Tasarının geneli üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçilmesi
kabul edildi. Tasarının maddeleri öğleden sonra toplanacak komisyonda ele
alınacak.