Flaş Muharrem İnce iddiası: Yerel seçimlere kadar...

Milliyet Gazetesi yazarı Güneri Cıvaoğlu, seçim sonrası CHP'de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi...

Avrupa demokrasilerinde seçim kaybeden lider ertesi sabah istifa eder.

Bu bir gelenektir.

Bir İngiliz siyasetçiye bunun nedenini sormuştum.

Şöyle cevap vermişti.

İstifa edenin yerine gelen yenisi daha iyi, daha yetenekli olduğu için değil.

Seçimi kaybeden partide bir moral bozukluğu, yılgınlık oluşur.

Seçimi kaybeden liderin de özgüveninde aşınma olduğunu düşünürüz.

Yeni bir liderle partiye taze heyecan gelir.

Kadrolarda yenilenmelerle kan değişimi sağlanır.

Yani...

“Eski liderden yeni gelen daha iyidir” diye bir şey yok.

Psikolojik operasyondur.

.....................

24 Haziran’da cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce CHP’den yüzde 8.2 daha yüksek oy aldı.

CHP, normalde geleneksel oy oranı yüzde 25’in 3 puana yakın altına düştü.

Bunda özellikle büyükşehirlerde CHP’li seçmenin -sırf barajı geçsin, Cumhur İttifakı Meclis’te azınlığa düşsün- düşüncesiyle HDP’ye oy vermiş olması dikkate alınmalıdır.

Ve...

CHP’nin kaybettiği oy oranıyla cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın HDP arasındaki oy farkının örtüşmesi de bunun kanıtıdır.

Ama...

Öyle bile olsa gene de İnce yüzde 25’lik CHP oy duvarını yüzde 5.6 aşmış oluyor.

Yani...

İnce bir heyecan rüzgârı yaratmış.

O nedenle, “Kılıçdaroğlu istifa etmeli ve İnce’nin elini havaya kaldırarak onu yeni CHP Genel Başkanı adayı olarak açıklamalıdır” beklentisi vardı.

.......................

Kılıçdaroğlu’nun dün bunu yapacağı yolunda söylentiler dolaşımdaydı.

Ancak...

MYK toplantısından sonra Kılıçdaroğlu düzenlediği basın toplantısında “her şeyin aynen devam edeceğini” kesinlikle vurgulayan bir konuşma yaptı.

........................

Önce...

Kılıçdaroğlu’na “Haksızlık yapılmamalı” görüşümü dile getireyim.

“Adalet Yürüyüşü” ile depara kalkmıştı.

“Cumhur İttifakı”na karşı “Millet İttifakı”nı kurabilmiş olması... Seçim kampanyası boyunca HDP’nin barajı aşması gereğine -CHP’li seçmenden bu nedenle oy kaymaları olacağını bile bile- işaret etmesi, böylece barajı sıfırlaması, CHP’ye Millet Meclisi’nde artı sandalyeler kazandırması... Ve de kurultayda karşısına başkan adayı olarak çıkmış bulunan Muharrem İnce’yi CHP’nin başkan adayı göstermesi siyaset ustalığıydı.

Tabii İnce’nin adaylığını sağlayan sadece Kılıçdaroğlu’nun tercihi değildi.

“Çatı aday Abdullah Gül” projesini bir yandan ittifaktaki İYİ Parti lideri Meral Akşener’in “Çatı adaylığını kabul etmem, ben de cumhurbaşkanı adayıyım” çıkışı ve CHP içindeki bazı etkili ve dişli isimlerin de “çatı aday Gül” formülüne karşı çıkarak “İçimizden bir aday olmalı” dayatması da bozmuştur.

Fakat...

Her şeye rağmen “İnce’nin adaylığını” engelleyebilirdi.

Elbette “Kılıçdaroğlu, kaybedeceğini bilerek, İnce’yi harcamak için onu aday gösterdi” görüşleri de dolaşımda.

.......................

Uzatmayayım...

“İnce’yi önümüzdeki yerel seçimlere kadar CHP Genel Başkanı olarak göremeyeceğimiz” belli olmuştur. Ancak...

Daha sonrası için -hiç de az olmayan ihtimalle- yerel seçimler sonrası İnce’nin yolunun açılacağını görmek için siyaset medyumu olmaya gerek yok.

İnce artık CHP’nin alternatif ve potansiyel genel başkan adayı olarak algılanmakta.

Yerel seçimlerin sonucuna ve sonrasına dönük bir “zamanlama” söz konusu.

Zaten...

Yakın çevresinden alınan izlenim de “İnce’nin bu kadar kısa süre kala genel başkan olmayı ve sorumluluğu mevsimsiz sırtlanmayı doğru bulmadığı” yolunda.

Ayrıca...

24 Haziran’dan önce daha adaylığı açıklandığı günlerde “Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu bir kurultayda onun karşısına çıkmayacağım” söylemi de hatırlarda.

Kılıçdaroğlu dün çekilip, “Genel başkan adayım İnce’dir” deseydi, her şey -belki değişebilirdi.

Son söz:

“İnce’nin dün ‘Kampanyada gidemediğim illerden başlayarak 81 ili dolaşacağım’ açıklaması çizdiği rotanın -ona dönük beklentileri karşılayan- işaretidir.”