Haliç Kongre Merkezi'nde partisinin aday tanıtım programında konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Seçim maratonumuz 24 Hazirna akşamı zaferle neticelenecektir. İstanbul her seçimde olduğu gibi 24 Haziran'da olduğu gibi seçimlerin belirleyici şehir olacaktır. 600 milletvekilinin 98'ine tek başına karar verecektir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de hedefimize ulaşabilmenin yolu İstanbul'da başarıyı yakalamaktan geçiyor. Bizim siyaset tarzımızda çok çalışmadan, terlemeden netice almak diye bir şey söz konusu değil."
"6 Mayıs'ta erdem, irade ve cesaretle Türkiye Şahlanıyor diyerek seçim manifetomuzu açıkladık. Ardından 24 Mayıs'ta tüm adaylarımızın tanıtım toplantımızda seçim beyannamemizi Ankara'da paylaştık. Sabah erken saatlerden sahura kadar milletimize yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyoruz. Erzurum'dan başladığımız miting maratonumuzu seçime kadar sürdüreceğiz. Sizlerin de 24 Haziran'da zaferimizi ilan ettiğimiz ana kadar durmadan çalışacağınıza inanıyorum."
"Bugün sıradan bir gün değil. Bugün İstanbul Fethinin 565'inci yıl dönümü. Bugünün anlamı bizim için daha farklı. İstanbul'a ve tüm milletimize bir söz veriyorum. Fatih'in fethettiği bu şehre namahrem eli değmesine izin vermeyeceğim."
"Bu mübarek şehrin üzerinde yayılan ezanların dinmesine asla izin vermeyeceğiz, bayrağımızın yere düşmesine asla izin vermeyeceğiz. İstanbul'un her bir tepesinde, her bir hanesinde fetih ışığını söndürmek isteyenlere meydanları bırakmayacağız. İstanbul'u boynu bükük bırakmayacağız."
"Türkiye 24 Haziran'dan sonra rabiasına daha sıkı sarılacaktır. Biz birbirimizi sadece yaratandan ötürü seveceğiz. Ülkemiz büyüdükçe, birliğimiz ve bağımsızlığımız perçinlendi. Milli gelirimizi 3,5 kat arttırdığımızda, enflasyonu tek haneye düşürdüğümüzde ülkemizin kalkınmasına hizmet etmiş olduk. ama bunu kavramayanlar oldu. Milli olmak faize giden parayı yatırımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Şu 16 yıllık iktidarımız döneminde devlet-millet kaynaşması gerçekleşti."
"Geride bıraktığımız 16 yıllık diriliş döneminde hayal edilmesi imkansız şeyleri birlikte başardık. Yerli ve milli olanı modern demokratik siyasetin gerekleriyle harmanladık. Bunları yaparken tecrübe kazandık, güçlendik. Milletimizle kurduğumuz ilişkiyi yeni dönemde de sürdüreceğiz. Biz muhalefet gibi ikiyüzlü davranmadık. Bizim ağzımızdan bir söz çıkarsa onu yapmak bizim boynumuzun borcu. Ne söz verdiysek yaptık, bundan sonra da yapacağız."
"Seçim beyannamemizde İstanbul'a verdiğimiz çok söz var. Anamuhalefetin adayı, ona kalsa, böyle dev bir havalimanını istemez. Kanal İstanbul, hayır. Tutturmuş bir şey, 3. Köprüyü Erdoğan yaptıysa 4. Köprüyü Muharrem İnce yaptırır. Senin hafsalan bunu almaz. Biz denizin altından Marmarayı geçirdik, Avrasya Tüneli'ni geçirdik, Osman Gazi Köprüsü'nü yaptık haberin var mı? Bunların kafası basmaz. Yeni havalimanımız hizmete giriyor. Şimdi bak, Sayın İnce. Atatürk Havalimanı boşalınca burayı millet bahçesi haline getireceğiz. Sen buna da karşı çıkarsın ama milletim zaten sana gereğini gösterir. Biz Türk'e, Türk milletine, Türkiye'ye yakışanı yapacağız."
"Sayın İnce onu da öğren, ilk etapta buraya inen yolcu sayısı 90 milyon/yıl kapasiteli bir havalimanı. Ey İnce, sen bunlardan anlamazsın. Diğerlerini konuşmaya gerek yok zaten. Geçmişte havalimanı yapılmıyor muydu, siz onların önlerini kestiniz. AK Parti geldiğinden beri devamlı arayış, yeni adımlar atma gayreti içinde."
"Çok ilginç yalan üstüne yalan. Ben AK Parti'nin Pensilvanya ile görüşerek temelini atmışım. Pensilvanya'dan bunun görüşmesini yaparak, AK Parti kurma çalışması yaptığımı kanıtlamakla sen mükellefsin dedim. Benim hayatımda belediye başkanlığı dönemimde, 2 veya 3 kere görüşmem olmuştur. Partinin kuruluşuyla asla. O kim ki soracağım. Cezaevinden sonra biz halkımıza gittik."
"81 vilayette dev bir kamuoyu araştırması yaptık. 42 bin donörle görüştük. Amblemimize varıncaya kadar partimizin kurulma gereğini milletimizden aldığımız icazetle yaptık. Biz milletimizden aldığımız talimatla bu adımı attık. Partiyi kurduk 16 ay sonra bu aziz millet bizi iktidara getirdi. Millet kararını verdi. Şimdi ispat edeceksin. Ben Pensilvanya'ya gittiysem kimle gittim, ispat et. İspat etmezsen namertsin. Türkiye'nin ve İstanbul'un yalancı siyasetçilere değil, dürüst siyasetçilere ihtiyacı var."
"Çıkmış Kanal İstanbul'a karşıymış, sen kimsin? Eğer Boğaz'da yeni tanker faciaları yaşamak istemiyorsan, yalı faciaları yaşamak istemiyorsan, Kanal İstanbul'un niçin yapılması gerektiğini hatırlatıyorum. Biz çevre katliamlarına karşı Kanal İstanbul'u yapıyoruz. Ey İnce bunu milli bütçeden değil, kamu-özel sistemiyle yapacağız. Otomobili milli bütçeden yapmayacağız. 5 dev bir araya geldi, ben de haydi dedim. 2020-2021 gibi yerli otomobilimizi üreteceğiz. Bana diyor ki 20 yıl geride kalmış. Biz bu otomobilde en ileri teknolojiyi kullanacağız. Bundan kısa bir süre önce Tesla'nın sahibi ziyarete geldi, Elon'la konuştum. En ileri teknoloji neyse onu yapacağız."
"Sayın İnce Osman Gazi Köprüsü'yle Yalova'ya gidip geliyor. Bunu biz yaptık. Cebimizdeki parayla değil, kamu-özel ortaklığıyla yaptık. Haliç var ya, kokusundan geçilmiyordu. Şu Haliç'ten çıkan çamuru Alibeyköy'deki taşocağına naklettik. Pompalayarak gönderdik. 2,5 milyon metreküp çamur naklettik. O yeri şimdi park yaptık. Vialand var ya o çamurun nakledilip oluşturulan yerdir. Biz eserlerimizle konuşuyoruz, sen neyle konuşacaksın. Ki bunlar benim çıraklık dönemim eserlerimdir. Şimdi büyük ustalık dönemine hazırlanalım diyorum."
"Bugüne arzu ettiğimiz hızda ilerlemeyen bu projeyi hayata geçireceğiz. Bu stratejik bir projedir. Bunu uygulamaya koyamazsak İstanbul'un geleceğini tehlikeye atarız. Bunları ve diğer projelerimizi hayata geçirmek için hem Cumhurbaşkanlığı hem de Meclis'ten başarıyla çıkmak zorundayız."
ERDOĞAN'DAN İNCE'YE 100 BİN LİRALIK DAVA
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin "Sen 2001'de partiyi kurarken icazet almaya Pensilvanya'ya gittin mi, gitmedin mi?" sözleri için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusuna bulundu. Erdoğan, ayrıca İnce'ye 100 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın başsavcılığa verdiği dilekçede, Muharrem İnce'nin dün Balıkesir mitingindeki yaptığı konuşmalara yer verildi. İnce'nin mitingdeki "Sen 2001'de partiyi kurarken icazet almaya Pensilvanya'ya gittin mi, gitmedin mi?" sözlerinin, Erdoğan'ın kişilik haklarına ağır saldırı ve tümüyle asılsız olduğu belirtilen dilekçede, böyle bir iddianın dile getirilmesinin, düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği belirtildi.
'FETÖ'NÜN AMACINA HİZMET ETMEKTEDİR'
Dilekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapılan haksız ithamların, FETÖ'nün amacına hizmet ettiği belirtilerek, "Şüpheli, FETÖ ile mücadeleye herhangi bir katkı sağlamadığı gibi adaylık süresince tüm mesaisini FETÖ ile mücadele eden kişi ve kurumları asılsız ithamlarla yıpratmaya çalışmaktadır" denildi. Dilekçede, İnce'nin açıklamalarının, 5237 sayılı TCK'nın 299'uncu maddesinde düzenlenen 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçunun unsurlarını taşıdığı vurgulanarak, soruşturma açılması istendi.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, aynı sözleri nedeniyle Muharrem İnce'ye 100 bin TL'lik manevi tazminat davası açtığı da belirtildi.