Gazete Vatan Logo

'Endişeli CHP'liler rahat olsun'

CHP Lideri Kurultay öncesi VATAN’a konuştu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde yaklaşan kurultay öncesi VATAN’ın sorularını yanıtladı. 60 kişilik Parti Meclisi için çok sayıda talep geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sizin yerinizde olmak istemezdik” esprimize, “Valla ben de olmak istemezdim...” esprisiyle karşılık verdi ve gündemin önemli konularına ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, salı günü başlayacak kurultay öncesi VATAN’la bir araya geldi. CHP’lilere, “Partide ve Türkiye’de değişimi başlatacağız” mesajını veren ve kurultayın ardından hedefin seçimler olduğunu söyleyen CHP lideri, parti içinde “İlkelerden ödün veriliyor” endişelerinin de yersiz olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “İlkelerimizden ödün vermeyiz. Endişeli olan CHP’liler rahat olsun. Atatürk’ün laik sosyal hukuk devletine inanan herkesi, DP’lileri DYP’lileri, ANAP’lıları CHP’ye davet ediyorum” dedi. İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun sorularımıza yanıtları...

- Kurultay beklentiniz nedir?

Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyulan konusu demokrasi. Müthiş kısıtlamalar var, insanlar rahat değiller. Telefonda rahat konuşamıyorlar. Bir iktidar vesayeti var. Demokrasilerde bu kabul edilemez. Bu baskı artıyor gün geçtikçe baskının aracı olarak yargı kullanılıyor. Bu da güçler ayrılığı ilkesinin toplum nezdinde itibar kaybetmesine yol açıyor. Yargının toplum nezdinde itibar kaybetmesine yol açıyor. Yasama organı yürütme organının emrinde. Bu da demokrasi açısından ciddi bir sorun.

- Kurultayın mesajı “Demokrasi ve Değişim Kurultayı” oldu. Değişimden kastını nedir?

Değişimden kastımız şu; dünya değişiyor insanlar değişiyor CHP de değişecek. Bir ana hedef var. Çağdaş uygarlık bağlamında değişecek. Yeni isimler, yeni kadrolar yeni düşünceler mutlaka tartışılacaktır. Bu da CHP’nin öteden beri geleneği olan değişimi yaşamasıdır. En çok değişen parti CHP’dir. Tek parti rejiminden demokrasiye kabul edip çok partiye geçmiştir önemli bir değişimidir. Demokrasi getirdi. İlk kez Anayasa Mahkemesi’ni seslendirdi, yargı bağımsızlığı, evrensel insan haklarının önemini vurguladı. Gelinen noktada da bugün özgürlük çok önemli. İnsanların özgür yaşamaları devletin baskısından olabildiğince arındırılması gerekiyor. Birey kendisini daha özgür hissetmelidir. Değişim sadece insanların değişimi değil düşüncelerin de değişimidir. Çağdaş uygarlık hedef olarak gösterildi. Madem küreselleşme var. Bunun yararlı ve zararlı yönleri var. Olabildiğince küreselleşme zararından korunmak ve onun getirdiği avantajlarından yararlanmak gerekiyor.

‘CHP’liler rahat olsun, ödün vermeyiz’

*Partiniz içinde bir kesimde ‘parti laiklikten, ilkelerinden uzaklaşıyor’ endişesi var?

Partililerimizin böyle bir endişeye kapılmasına gerek yok. CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarıdır. Onun gösterdiği bir hedefi var; çağdaş uygarlık hedefi var. Mustafa Kemal’in 21. Yüzyıl’a taşıyacak olan da bu hedeftir, çağdaş uygarlıktır. Partililer rahat olsunlar. Ana ilkelerden kopmadan devrimci ruhundan, mazlumların yanında olmasından demokrasi özleminden, laiklikten ödün vermeden ve geliştirerek gelecek kuşaklara taşıyacağız. Statükocu olarak adlandıran kesimler de var. Çağda uygarlığı hedef gösteren düşünce asla statükocu değildir. Bu iyi bilinmelidir. Atatürk çok yönlü bir devlet adamıdır. Bir askerdir aynı zamanda iyi bir diplomattır. Bilime önem verir. Sanata sanatçıya değer verir. Aynı zamanda bireye önem veren bir insandır. 1921’de kurduğu ilk kuruluşlardan birisi Çocuk Esirgeme Kurumudur. Mustafa Kemal özel bir önem vermiştir. Geleceği gören öğrenen bir Mustafa Kemal vardır. CHP’yi bir çınara aynı zamanda bir filize benzetirim. Köklü gelenekleri vardır çınardır ama değişen dönüşen filizlenen bir çınar olduğunu unutmayalım. Filizlerden birisi sosyal demokrat düşüncedir. Bülent Ecevit tarafından ortanın solu hareketi sonra gelmiştir. Biz de Türkiye’ye özgürlüğü yeniden getirmek durumundayız. Bizim sosyal demokrasi, evrensel sosyal demokrasi kurallarını Türkiye’ye getirmemiz gerekiyor. Bunu uygulamamız gerekiyor. Evrensel sosyal demokrasiye katkı yapan bir parti olmamız gerekiyor. Bizim içindeki koşullarımız; bölgesel kalkınmadaki sorunlarımız evrensel sosyal demokrasiye katkı yapmamızı sağlıyor bir anlamda mecbur kalıyor.

DP’lilere ve ANAP’lılara davet

- Parti içinde muhalifler dahi size kredi veriyor. Kadrolarınızı eleştiriyor. Yeni yapının tam olarak oturması için sabırla bekleyecek misiniz?

Sabırlı bir insanım. Farklı düşünenlere saygı duyuyorum. Farklı düşünmenin CHP’ye büyük artılar getireceğine inanıyorum. Farklı düşünmek CHP aleyhine düşünmek anlamına gelmez. Farklı düşüncelerden bizde yararlanmalıyız. Ben farklı düşünenleri eleştirmedim. Partiyi eleştirenleri partiye zarar verecek söylemleri geliştirenleri eleştirdim. CHP’lilerin bu olaya bakması lazım Türkiye içinde bulunduğu duruma bakması lazım. Eski DP’liler DYP’lileri, ANAP’lıları, Atatürk’ün laik demokratik sosyal demokrat ilkelerine inanan vatandaşların hepsini CHP çatısı altına bekliyorum. Onlar Türkiye’nin 21. yüzyılda bölgesinden yıldız olabilmesi için CHP’ye destek vermelidir. Güven kaybeden sözüne güven duyulmayan bir ülkeden, bölgesinde kararlı duruşu olan başka ülkelerin iç işlerine girmeyen özgürlüklerine demokrasilerine katkı olan bir ülke olmalıyız.

‘İdeolojimizi tartışmaya hiç gerek yok’

- Kurultayın ardından parti içi kavganın sona ermesi beklentisi var ve hedefin artık seçimler olması beklentisi var. Kavga bitecek mi?

Türkiye iyi yönetilmiyor herkes bunu biliyor son Suriye krizi Türkiye’nin kimler tarafından yönetildiğini açıkça gösterdi. Ekonomi de sıcak paraya teslim oldu. İşsizlik temel bir sorun çözülmedi. CHP’ye büyük görev düşüyor. Kendi içinde uyumlu olan ortak ses çıkaran, ülke sorunlarına kilitlenmiş halka güven veren çözümleri halka sunan bir CHP’ye ihtiyaç var. Bizim temel hedefimiz bu. Partinin ideolojisini tartışmaya hiç ama hiç gerek yok. Kendi felsefi, görkemli bir tarihi var. Hangi siyasi partiye böyle görkemli tarih nasip olmuş. Onu tümüyle tartışma dışında bırakmamız ve geleceğe yönelmemiz gerekiyor. Geleceğe bakmamız lazım. Önümüzde 3 seçim var. Türkiye iyi yönetilmiyorsa itibar kaybı varsa bizim insan haklarının özgürlükleri esas alan bir yol haritası üzerinden ekonomi ve sosyal yaşama bakmamız gerekiyor. İnsanı mutlu olan özgür olan bir toplum yaratmalıyız. Türk insanı bunu hak ediyor. Kendi sorunlarımızı çözmede başkalarının tavsiyelerini alabiliriz ama kendi irademizi öne koymak zorundayız. Kendi sorunlarımızı çözmede başkalarının iradesi ortaya çıkıyor. AKP bunu yapıyor bunu yaptığı için de hiçbir sorunu çözemedi.

‘Türkiye rant cumhuriyeti oldu’

- Yerel seçimlerde hedefiniz nedir? ‘İstanbul’u alacağız’ diyor musunuz?

İstanbul meydanda, kaç yıldır yönetiyorlar, sorunları çözülmedi. Halkın bunu görmesi lazım. CHP, İstanbul’u yönetse böyle İstanbul olabilir miydi? CHP nasıl yönetiyor diye merak eden varsa İzmir’e, Antalya’ya baksınlar. Celal Doğan’ın Gaziantep’ine baksınlar. Türkiye’yi bunlar büyük bir rant cumhuriyetine çevirdiler. Kendi yandaşlarının nemalandırıldığı bir cumhuriyete dönüştürüldüler. Bu çok önemli bir durum. Siz özgürlükleri kısıtlıyorsunuz yargı bağımsızlığı kalkıyor demokrasi belli alanlarda kalkıyor. Düşünce özgürlüğü kısıtlaması var. Medya baskısı var. Bunlar ile gelişme olmaz, büyüme demokratikleşme olmaz. CHP’ye ihtiyaç var. Onun için CHP’nin sosyal demokrasi evrensel ilkelerini esas alan yönetimine Türkiye’nin ihtiyacı var.

‘Basın hürdür sansür edilemez

- Terör konusunda öneriniz oldu. MHP’den randevu talebiniz olacak mı?

Kurultayı bir bitirelim. İktidarın bu konuda ne yaptığını bilmiyoruz bizim önerimiz açık. Meşru zeminde komisyon kuralım bu sorunu çözmek için oturalım konuşalım. Bu söylemin arkasındayız. Her yerde dillendireceğiz.

- Anayasa komisyonunda ele alınan basın maddesini nasıl görüyorsunuz?

O madde öyle geçmez. Çünkü ‘basın hürdür sansür edilemez’, nokta... Bunun tartışması olmaz. Demokrasilerde bunun tartışması olmaz. Basın halkın gözü kulağı ve sesidir belli çevrelerin çıkar gruplarının değil. Halkın gözü kulağı ve sesidir. Basın hürdür sansür edilemez. Tartışmaya da gerek yok.

‘Niye Genelkurmay açıklıyor?’

- Suriye krizi konusunda Genelkurmay’ın açıklamalarını nasıl görüyorsunuz?

Bu konudaki açıklamaları niye Genelkurmay yapıyor ben bunu anlamıyorum. Genelkurmay siyasi bir otorite mi? Her açıklamada biraz daha irtifa kaybediyor. Ahmet Davutoğlu orada oturuyor neden açıklama yapmıyor. Başbakan orada oturuyor, bizimle görüşmede masanın başında o oturuyordu, neden açıklama yapmıyor?. Genelkurmay siyasi otoriteye bağlı değil mi? Siyasi otoriteye bağlı ise siyasi otoriteye bilgi verir, açıklama yapar. İstihbarat örgütü olmayan bir Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklama yapmasını doğru bulmuyorum. İstihbarat MİT’teyse MİT açıklama yapsın. Ordu kendi kendisini toplumun gözünde itibarsızlaştırıyor. Bu açıklamaları siyasi otorite yapar. Genelkurmay tam bir şamar oğlanına döndü. Bırakın açıklamayı Başbakan yapsın. Genelkurmay siyasi otoritenin yükünü üstüne alıyor. İktidar bölgesinde oyun kuran devlet olmadığını gösterdi. Türkiye büyük devlettir ama AKP yönetiminde değil. Güçlü devlettir ama AKP yönetiminde değil. Hukuk devletidir ama AKP yönetiminde değil. Türkiye’de demokrasi vardır. Ama AKP yönetiminde yoktur. Bunların tümü askıya alınmıştır.

- Başbakan, CHP’nin Suriye’yi desteklediğini iddia ediyor?

Bizi kısır tartışmaların içine çekmek istiyor. CHP bu ülkeye demokrasi getirmiştir. CHP bu ülkeye sosyal demokrasi getiren partidir. Özgürlükleri seslendiren partidir. Başbakan bunları bilemez. Merak ettiğim Rusya’ya niye gidecek? Kamuoyuna ‘Ben bu gerekçeyle Rusya’ya gidiyorum’ desin. 1 yıl önce dedik ki ‘Türkiye Suriye konusunda adım atsın uluslararası konferansı Türkiye’de toplasın Rusya, Çin, İran, Suriye’den 2 kanat davet edin, Türkiye’de toplantı yapın’ dedik. Yapmadılar. Duymazlıktan geldiler. Bir yıl sonra Rusya yaptı toplantıyı. Başbakan şimdi Rusya’ya gidiyor. CHP’nin ne kadar ülke yönetiminde kararlı tutarlı öneriler yaptığını Başbakan’ın bilmesi görmesi lazım.”

Numan Kurtulmuş kurtuldu ama Asiye nasıl kurtulduysa o da öyle!

- HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, AKP’ye katılıyor. Bu siyasi gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Numan Kurtulmuş, kurtuldu. Kendisine göre kurtuldu. Asiye nasıl kurtulduysa Numan Kurtulmuş da öyle kurtuldu. Söylemleri AKP için kullandığı bütün söylemleri siyasi yaşamı boyunca önüne konulacaktır. Bir faturası olacak. O kurtuluşun, kurtuluş olmadığını bilmesi lazım.

Derviş’i aradım ama davet etmedim

- Yenilenecek Parti Meclisi’nde ve MYK’da bir sürpriz olacak mı?

Büyük bir sürpriz olmayacak listelerde. MYK’yı seçilecek PM’ye göre bakacağız değerlendireceğiz.

- Anahtar liste ile mi seçime gidilecek?

Kurultayda çarşaf liste uygulanacak. Anahtar liste yapısını yarın (bugün) il başkanları ile yapılan değerlendirmede onlara da soracağız.

- Kemal Derviş’i çağırdınız mı?

Yönetime kesinlikle davet yok. Ekonomi konuştuk, dışarıdan ekonomi nasıl görünüyor diye sohbet ettik.

Poğaça çalanlar içeride, insan boğanlar dışarıda

- 3. Yargı Paketi kapsamında ülkücülerin tahliyelerini nasıl görüyorsunuz?

Bir yargıç kararı toplum vicdanında kabul görmüyorsa o yargıcın kararı sağlıklı değildir. Çıkan bir yasa toplumun vicdanını kanatıyorsa sağlıklı değildir. İnsanları telle boğan, öldüren insanlar için düzenleme yapmak tepkilere yol açtı. Ayrıca pişman olmadıklarını söylediler. Bu ne demektir ‘aynı koşullar olursa ben yine boğarım’ demektir. Bu sözleri Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi vicdanına sorup ‘Biz ne yaptık?’ diye sorgulaması lazım. Kendisine sorması lazım. Milletvekilleri içeride, poğaça çalanlar içeride, insanları telle boğanlar dışarıda...

- Büşra Ersanlı tahliye edildi

Çok mutlu oldum. Kendisi ile görüşeceğim.

‘Bu ayıbın giderilmesi lazım’

- Ersanlı’nın tahliyesi milletvekilleri için bir umut oldu mu?

Vekillerin tutuklu olması ayıp ve bu ayıbın giderilmesi lazım.

Haberin Devamı