Emine Erdoğan: Müzeler, halk eğitiminin önemli bir merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Kırşehir'in Kaman ilçesindeki Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ziyaretinde, "Müzeler, halk eğitiminin önemli bir merkezi. Mesela, bu çatı altında kadın girişimcilere cam zanaatının öğretilmesi, kültür aktarımının ve zanaatın yaşatılma çabasının kıymetli bir örnekliğidir. Kültüre ve tarihe böyle büyük bir hizmetin, milattan önce 3 bin yılına uzanan Kaman'da yürütülmesi son derece sevindirici" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Müzeler Günü nedeniyle Kaman ilçesindeki Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’ne geldi. Burada düzenlenen etkinliğe Emine Erdoğan'ın yanı sıra Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Suzuki Kazuhiro, Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Sachihiro Omura, Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara, AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli ve davetliler katıldı. Müzeyi ziyaret eden Emine Erdoğan, cam sanatı çalışmalarını inceleyerek, alevle ısıttığı cama üfleyerek şekil verdi. Ardından kendama oyunu oynayan Erdoğan, "Çok beğendim" dediği oyuncağı evde torunlarıyla oynamak istediğini söyledi. Müzede bir süre daha gezen Erdoğan, tek bir kare kağıttan yapılan Japon kültürüne ait kağıt katlama sanatı origami yapılışını izledi. Erdoğan kendisine yapılması teklif edilen origamiyi Japon sanatçılarla beraber yaptı.
'ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR ÇOK ŞANSLI'
Bu sanatla ilgili gazetecilerle sohbet eden Erdoğan, "Tüm çocuklarımız aileleriyle eserlerimizi gelip görmeleri lazım. Küçük yaştan itibaren çocuklarımıza ve torunlarımıza bu alışkanlığı kazandırmak zorundayız. Çok faydalı olacağını düşünüyorum inşallah. Onlar da kendi bulundukları durumu, geleceğe bu şekilde taşıyacaklar. Şimdiki çocuklar çok şanslı. Torunlarımı da teşvik edeceğim bu konuda" diye konuştu.
Sonrasında müze bahçesinde düzenlenen programda konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
"Sözlerime tarihimizden kısa bir anekdotla başlamak istiyorum. Japonya'yla karşılıklı dostluk ve vefaya dayalı ilişkilerimiz, 19. yüzyılın sonlarına uzanır. Malumunuz, 1890'da, Sultan 2’nci Abdülhamit'in Japon imparatoruna hediyelerini ve dostluk mesajını götüren Ertuğrul Fırkateyni, dönüş yolunda batar, 532 denizcimiz yaşamını yitirir. Bu kaza esnasında Oşimalı Japon köylüleri, var güçleriyle denizcilerimizi kurtarmaya çalışırlar. Kazanın duyulmasından sonra Japon halkı ve makamları yaralılarımız ve şehit ailelerine büyük ilgi gösterirler. Türk-Japon dostluğu, böyle insani bir zeminde temellerini atmıştır. İki ülkenin birbirine sevgiyle bağlı olduğuna inanıyorum. Köklü ilişkilerimizin geliştirilmesi için, karşılıklı çaba sarf etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bildiğiniz gibi, 2003, 2010 ve 2019 yılları, Türk-Japon ilişkilerini güçlendiren çalışmalarla kutlandı. Birbirimizin kültürlerine gösterdiğimiz bu yüksek ilgi ve alaka, kalbi ve samimi bir dostluğun delilidir."
Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'nin Japon Hükümeti'nin, 'Kültürel mirası koruma projesi' çerçevesinde hibe olarak yapıldığını anlatan Erdoğan, bahçenin Japonya sınırları dışındaki en büyük Japon bahçesi olduğunu kaydederek, "Müzemizin, 2011'de en yeşil müze ödülü alması ve 2012'de ise Avrupa'da yılın müzesine aday gösterilmesinin son derece gurur verici olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle, sayın büyükelçinin şahsında, tüm Japon makamlarına kalbi şükranlarımı gönderiyorum. Bu çalışmaların, iki ülke arasında kurulabilecek kültür köprülerinin en güzide örneği olduğuna inanıyorum. Hayatını bu kuruma adamış Doktor Omura ve değerli eşine kalbi teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
'MÜZELER HALK EĞİTİMİNİN ÖNEMLİ BİR MERKEZİ'
Emine Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Günümüzde müzeler, objelerin sergilendiği mekanlar olmaktan çok daha önemli misyonlara kavuştular. Kültür aktarımı, topluma fayda sağlamak ve sosyal refahın yükseltilmesi müzelerin baş amaçları haline geldi. İlaveten müzeler, halk eğitiminin de önemli bir merkezi. Mesela, bu çatı altında kadın girişimcilere cam zanaatının öğretilmesi, kültür aktarımının ve zanaatın yaşatılma çabasının kıymetli bir örnekliğidir. Gördüğüm el emeği, göz nuru ürünlerin hepsi birbirinden nadide. Eğitmenlerimizi ve zanaatlar kadınlarımızı tebrik ediyorum. Kültüre ve tarihe böyle büyük bir hizmetin, milattan önce 3 bin yılına uzanan Kaman'da yürütülmesi son derece sevindirici. Kaman'ımıza ve bölge insanına yapılan katkılar memnuniyet vericidir. Buradan aldığımız ilhamla, yeni kültür projelerinde buluşmayı diliyorum. Sayın büyükelçiye gayretleri nedeniyle şükranlarımı sunuyorum."