Dünyanın gözü bu zirvede! Türkiye ile Libya arasında 5 kritik anlaşma...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. Heyetler arası görüşmelerinin ardından, 5 anlaşmanın imza töreni yapıldı.Erdoğan, Türkiye'nin Libya'ya her türlü desteği vereceğini belirterek, "Bu vesileyle corona belasının yaygın şekilde devam ettiği sürede yarın 150 bin doz aşıyı da kendilerine teslim edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Libya'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Dibeybe ve mümtaz bakanlarını misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyduğunu söyledi.
Rahmet, mağfiret ve bereket ayı Ramazan-ı Şerif'in arifesinde gerçekleşen bu tarihi ziyaretin, ülkeler için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz eden Erdoğan, bu vesileyle tüm İslam aleminin ramazan ayını tebrik etti.
Erdoğan, 2014'te ihdas edilen ancak Libya'daki sıkıntılar nedeniyle bir araya gelemeyen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısını başarıyla icra ettiklerini belirterek, görüşmede, dayanışma ve iş birliğini daha da ileriye taşıma arzularını karşılıklı teyit ettiklerini aktardı.
"Ortak tarihimizden aldığımız güçle, istikbalimizi inşa ediyoruz"
Libya ile 500 yılı aşan köklü, derin ve özel münasebetlere sahip olduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İki dost, kardeş ve akraba millet olarak, bekalarımız ve ay yıldızlarımız için yüzyıllardır kader birliği yaptık. Egemenliğimize kastedenlere karşı yekvücut halinde mücadele verdik. Gazi Mustafa Kemal'in, Enver Bey'in, Fethi Bey'in, Nuri Bey'in, Muhammed Es-Senusi'nin, Çöl Aslanı Ömer Muhtar'ın ve nice kahramanlarımızın kutlu mücadeleleri sonucunda bugünlere gelebildik. Bu ortak tarihimizden aldığımız güçle, istikbalimizi inşa ediyoruz. Libya'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir. Türkiye, doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyiyle tüm Libya'yı muhabbetle kucaklamaktadır. Bu anlayışla, Milli Birlik Hükümeti'ne evvelki meşru hükümetlere olduğu gibi her türlü desteği vermeye devam edeceğiz."
"Türkiye'nin desteği siyasi süreci canlandırmıştır"
Erdoğan, Trablus'a yönelik saldırıların ciddi boyutlara ulaştığı bir dönemde, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümetin davetine icabetle Libyalıların yardımına koştuklarını anımsattı.
Milli Mutabakat Hükümeti'nin uluslararası topluma yaptığı çağrıya desteğin sadece Türkiye'den geldiğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz, meşru hükümetin yanında yer alırken, başkaları darbeci Hafter'i desteklemeye ve silahlandırmaya devam ettiler. Darbecilerin işlediği insanlık ve savaş suçları, zaman geçtikçe tek tek ortaya çıktı. Terhune'de bulunan toplu mezarlar, işgal döneminin canlı şahitleridir. Hak, adalet ve meşruiyet yerine, darbenin ve darbecilerin yanında saf tutanlar, bu katliamlara da ortak olmuşlardır. İmzaladığımız Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası kapsamında Libya'ya verdiğimiz destek, Trablus'un düşmesini önlemiş, yeni katliamların önüne geçmiş ve ateşkesi sağlamıştır. Türkiye'nin desteği, aynı zamanda Berlin Konferansı'na giden yolu açmış, siyasi süreci canlandırmıştır. Tüm bu çabalar sonucunda Milli Birlik Hükümeti kurulabilmiştir. Bundan böyle önceliğimiz, Milli Birlik Hükümeti'nin yetkisinin ve egemenliğinin ülke sathına teşmil edilmesidir. Kurumların ve silahlı kuvvetlerin birleştirilmesi ve milli mutabakat sürecinin ilerletilmesi zaruridir. Libyalı kardeşlerimizin, daha iyi şartlarda yaşamaları için kamu hizmetleri geliştirilmelidir. Bu vesileyle uluslararası toplumu, tüm bu alanlarda ilerleme sağlanması ve seçimlerin öngörülen tarihte düzenlenmesi için Libya'ya samimi destek vermeye davet ediyorum. Gayrimeşru aktörlere arka çıkarak Libya'da, Libyalıların hilafına çıkar elde etme döneminin artık bitmesini temenni ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz'i daima bir barış ve refah havzası olarak gördüklerini dile getirdi.
"Akdeniz'de komşumuz olan Libya ile deniz yetki alanlarına ilişkin imzaladığımız mutabakat muhtırası, her iki ülkenin milli menfaatini ve istikbalini güvence altına almıştır." diyen Erdoğan, Dibeybe'nin bu muhtıranın Libya'nın milli menfaatlerine uygun olduğunu müteaddit kereler duyurduğunu, ötesinin kendileri açısından lafügüzaf olduğunu aktardı.
Bu husustaki kararlığı bugün tekrar teyit ettiklerini, görüşmelerde ayrıca başta yatırımlar olmak üzere ikili ticaret ve ekonomik ilişkileri güçlendirecek somut adımlar üzerinde durduklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Artık Libya'da yaraların sarılmasına, yeniden imara, kalkınmaya ve Libyalı kardeşlerimizin refahına odaklanmalıyız. Türkiye, sağlam kurumsal yapısı ve güçlü özel sektörüyle Libya'nın alt yapı ve üst yapısında, yeniden imarına her türlü desteği verecektir. Türk özel sektörünün Libya'ya geri dönüşünü hızlandıracak adımlar üzerinde de fikir birliğine vardık. Yarın Başbakan Dibeybe'nin iş adamlarımızla yapacağı toplantıda da tüm bu konular etraflıca değerlendirilecektir. Enerji, sağlık, finans, yerel yönetimler, eğitim ve kültür sahalarında iş birliğimizi daha da ilerletecek adımları hızla atacağız. Bu vesileyle, şu koronavirüs belasının yaygın bir şekilde devam ettiği süreç içerisinde, şu an itibariyle, yarın 150 bin doz aşıyı da kendilerine teslim edeceğiz. Bingazi'deki başkonsolosluğumuzu şartlar olgunlaştığında yeniden faal hale getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca Türkiye'nin koronavirüsle mücadeledeki tecrübelerini, aşı dışında ilaçlar da dahil olmak üzere Libya'ya süratle aktaracağız. Bu amaçla Trablus'taki bir salgın hastanesini işleteceğiz."
"Gayretlerimizi müştereken sürdüreceğiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya'nın savunma sanayinin, askeri ve güvenlik mimarisinin yeniden yapılandırılmasına yönelik desteklerinin kesintisiz süreceğini vurguladı.
Libya'nın, savaş, yıkım ve istikrarsızlıkla anılan bir ülke olamayacağına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Barış, huzur ve refahın hakim olduğu bir Libya için gayretlerimizi müştereken sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, Libya'da zafere giden yolu açan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Vatanlarını ve özgürlüklerini savunurken gazilik payesiyle şereflenen Libyalı kahramanlara acil şifalar diliyorum. Rabb'imden, Libya'yı ve Libyalı kardeşlerimizi bir an önce hasretini çektikleri barış iklimine kavuşturmasını niyaz ediyorum. Konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, aziz kardeşim Sayın Dibeybe ve heyetine ziyaretleri için tekrar teşekkür ediyorum."
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, "Görüşmelerimizde, Libya'nın siyasi, toplumsal, ekonomik egemenliğinin ve bağımsızlığının, ülkenin doğusu, batısı ve güneyindeki tüm topraklarında barışın korunmasının altını çizdik." dedi.
Dibeybe, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Türk yönetimi ve halkına, mübarek ramazan ayında gösterdikleri ev sahipliği için teşekkür eden Dibeybe, bugünkü toplantıların, birbirlerini birçok noktanın buluşturduğu iki dost ve kardeş arasında gerçekleşmesi nedeniyle büyük önem arz ettiğini söyledi.
Özellikle Türkiye başta olmak üzere tüm komşu ve dost ülkelerle karşılıklı çıkarlar doğrultusunda stratejik ilişki arzu ettiklerini belirten Dibeybe, şunları kaydetti:
"Birazcık hikmet ve iradeyle herkesin çıkarlarını hayata geçirebiliriz. Görüşmelerimizde, Libya'nın siyasi, toplumsal, ekonomik egemenliğinin ve bağımsızlığının, ülkenin doğusu, batısı ve güneyindeki tüm topraklarında barışın korunmasının altını çizdik. Libya'nın egemenliğine saygı duyulması, diğer ülkelerle de ilişkilerin başladığı temel noktayı teşkil ediyor."
"Bizler gerçek anlamda tüm ülkelerle stratejik iş birliğini, özelde de Türkiye ile bunu arzulamaktayız"
Libya hükümetinin beklentileri çerçevesinde güvenlik teşkilatını organize etmeyi ve istikrarı temin etmeyi arzuladıklarını kaydeden Dibeybe, "Bizler, her türlü terör eylemleri ve terör gruplarına karşı mücadelemizi sürdürecek, yasa dışı göç konusunda da çabalarımızı yoğunlaştıracağız." ifadesini kullandı.
Dibeybe, görüşmelerde, ülkesi ve Türkiye arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasının iki ülkenin çıkarına olduğuna vurgu yaparak, ilgili ülkeler ile herkesin çıkarına olacak diyalog sürecinin başlatılmasının da önemli olduğunun vurgulandığını aktardı.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe, ülkesi ve Türkiye arasındaki ikili ticaret ilişkileri ve hacminin dengeli şekilde daha da arttırılmasını temenni ettiklerini dile getirdi.
İki ülke arasındaki çeşitli alanlardaki iş birliğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Dibeybe, "Ulaşım alanında tekrar THY'nin seyahatlerine başlaması ve korona ile mücadele bağlamında ortak sağlık iş birliği konusunu da ele aldık. Özetle, bizler gerçek anlamda tüm ülkelerle stratejik iş birliğini, özelde de Türkiye ile bunu arzulamaktayız." dedi.
Dibeybe, her iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde ilişkileri geliştirmek arzusunda olduklarını vurgulayarak, "Bu (Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği ) konseyimiz ve diğer bizi bir arada tutan mekanizmaları ve kurullarımızı da daha aktif hale getirme arzusundayız." ifadelerini kullandı.
Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin bir sonraki toplantısının Trablus'ta olmasını arzu ettiklerini dile getiren Dibeybe, konuşmasını ramazan ayını kutlayarak tamamladı.
Türkiye-Libya ortak bildirisi yayımlandı
Türkiye ve Libya arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) Birinci Toplantısı sonrasında imzalanan ortak bildiride, Libya'nın doğu, batı ve güney olmak üzere tüm sathında egemenlik, bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin muhafazasının önemi teyit edildi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen toplantının ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe'nin imzasıyla ortak bildiri yayımlandı.
İki ülke arasındaki? köklü dostluk ve kardeşlik bağlarına dayanan ilişkilerin karşılıklı yarar, saygı ve eşitlik temelinde güçlendirilmesi, işbirliklerinin derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi yönündeki iradelerin ifade edildiği belirtilen bildiride, Libya'nın doğu, batı ve güney olmak üzere tüm sathında egemenlik, bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin muhafaza edilmesinin önemi teyit edildi.
Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) toplantısında seçimle belirlenen Başkanlık Konseyi ve Milli Birlik Hükümeti'nin Libya'nın yegane meşru yönetim yapısı olduğu vurgulanan bildiride, Libya'da 24 Aralık 2021'de yapılması öngörülen genel seçimlere giden siyasi sürecin pürüzsüz olarak ve takvime bağlı şekilde yürütülmesi için eş güdüm ve iş birliği içinde hareket etme kararlılığı beyan edildi.
Libya'daki sorunların Libyalıların öncülüğünde ve sahipliğinde, 2015 tarihli Libya Siyasi Anlaşması, ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararları, Berlin Konferansı Sonuçları ve LSDF Yol Haritası çerçevesinde siyasi yöntemlerle çözüme kavuşturulabileceği vurgulanan bildiride, "Türkiye'nin Libya'da kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin tesisi ve idamesine yönelik katkılarının önemini vurgular, Türkiye ve Libya arasında akdedilen mutabakat muhtıralarının her iki ülkenin ortak çıkarları ile bölgesel istikrar ve iş birliği için önem taşıdığını vurgular, bunların içerdiği ilkelerin geçerliliğini teyit eder, mutabakat muhtıralarının ilerletilmeleri için niyet beyan eder." denildi.
Doğu Akdeniz'de diyalog ve iş birliğini destekleyecek ve tüm tarafların haklarının garanti altına alınmasını amaçlayan bölgesel bir konferans düzenleme ihtiyacı da vurgulanan bildiride, Libya'da Güvenlik Sektörü Reformu ve kapasite inşası alanındaki iş birliğinin Libya'nın ihtiyaç ve talepleri uyarınca güçlendirilmesine olan istekler belirtildi.
Bildiride, "Hangi gerekçeye dayanırsa dayansın terörizmin bütün türlerini ve tezahürlerini kınar, iki ülkeye tehdit teşkil eden terör grupları ve suç örgütleriyle mücadelede tam dayanışma içinde hareket edileceğini ifade eder, şiddet içeren aşırılık, ayrılıkçılığın her türü ve tezahürü, sınır aşan organize suçlar, uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti, kara para aklama, kültürel ve tarihi mirasa karşı suçlar, siber suçlar, dezenformasyon kampanyaları, göçmen kaçakçılığı ve sınır aşan güvenlik tehditlerine karşı ikili, bölgesel ve uluslararası işbirliğini geliştirmeye devam edeceklerini teyit eder." ifadeleri kullanıldı.
İki ülkenin düzensiz göç, insan ticareti ve göçmen kaçakçılığıyla mücadelede iş birliği içinde hareket edecekleri, düzensiz göç alanındaki deneyimlerini paylaşacakları vurgulanan bildiride, ikili ticaret hacminin dengeli bir yapıda 5 milyar dolara yükseltilmesi hedefiyle çalışılacağı teyit edildi.
Karma Ekonomik Komisyonun müteakip toplantısının en kısa sürede düzenlenmesi, Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine yeniden başlanması konusunda mutabık kalındığı belirtilen bildiride, Libya'nın yeniden inşası sürecinde Türk müteahhitlik ve özel sektörünün oynayabileceği potansiyel rol ifade edildi.
Bildiride, Türk şirketlerinin çözüm bekleyen meselelerinin söz konusu şirketlerin sözleşmelerine uygun olarak, iki ülkenin yürürlükteki mevzuatı çerçevesinde ve sözleşme taraflarının çıkarlarını güvence altına alacak şekilde çözümlenmesine bağlı kalınacağı vurgulandı.
İki ülke halklarının ortak yararına olacak şekilde enerji alanındaki iş birliğinin geliştirilmesinin ve derinleştirilmesinin öneminin altı çizilen bildiride, bu bağlamdaki çalışmaların başlatılması konusunda hazır olunduğu beyan edildi.
Türk Hava Yolları'nın Libya seferlerine yeniden başlaması hedefiyle gerekli saha incelemelerinin yapılması hususunda anlayış birliğine varıldığı belirtilen bildiride, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi ile Libya Devleti Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Diplomatik Araştırmalar Enstitüsü arasında 14 Mart 2012'de Trablus'ta imzalanan mutabakat zaptı uyarınca ilk etapta Libyalı diplomatlara eğitim programı düzenlenmesinin kararlaştırıldığı belirtildi.
Diplomatik kanallar aracılığıyla ilgili bakanların belirleyeceği düzeyde Dışişleri Bakanlıkları arasında periyodik olarak siyasi istişareler yapılmasının da kararlaştırıldığı belirtilen bildiride, koronavirüs (Kovid-19) salgını başta olmak üzere salgın hastalıklarla mücadelede sağlık kurumları arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi için kararlılık ifade edildi.
Küresel, bölgesel ve ulusal güvenlik meselelerinde, birbirlerinin ulusal menfaat ve güvenlik kaygılarına uygun şekilde ortaklaşa hareket etme konusunda iki ülkenin anlaştığı belirtilen bildiride, YDSK'nin düzenli faaliyetlerinin iki ülke arasındaki stratejik ve kardeşlik ilişkilerini güçlendireceğine olan inanç ve iki ülke halkları arasındaki tarihi bağların güçlendirilmesine katkı sağlayacağı ifade edildi.
Bildiride savunma sanayi, sağlık, turizm, eğitim, kültür, medya, karşılıklı yatırımlar, kardeş belediyecilik ve finans alanlarında ikili iş birliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmaların devamının kararlaştırıldığı belirtilerek, YDSK Birinci Toplantısı sonuçlarının yakından takip edilmesi ve bir sonraki YDSK Toplantısının Libya'da düzenlenmesi konusunda mutabık kalındığına işaret edildi.