Divan Otel de yataklık etti!
Başbakan grup toplantısında konuştu
Başbakan, valinin ve emniyet müdürünün görevden alınmasını talep eden Gezi eylemcileri için “Sen hangi iktidara konuşuyorsun yahu?” dedi
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı uzun konuşmada Alevi paketini yeniden açacaklarını söyledi, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili iddialarını yineledi, CHP’ye yüklenmeyi sürdürdü:
İsyancı Yeniçeriler gibi
“Başbakan yardımcımızla yaptıkları görüşmeden sonra çıkıp, yeniçerinin o isyancı grupları gibi, ‘şu valiyi görevden alacaksın, şunu görevden alacaksın’ gibi ültimatom sallayanlar vardı. Sen hangi iktidara konuşuyorsun yahu? AK Parti iktidarıyla bunlar konuşulur mu? Yazılı ve görsel medyadakiler bu tiplere hadlerini bildirmiyor. Önce haddini bileceksin yahu. Sen kalkıp da yok bilmem ne platformuymuş, ne platformu olursan ol yahu. Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı.”
Oyunları bozacağız
Yazılı görsel ulusal ve uluslararası medya nasıl görevler üstlendiğini hep gördük. Bunların kayıtları var. Zaman zaman teşkilat içinde, halkımıza görüntüleriyle açıklayacağız. Çünkü Müslüman bir sokulduğu yerden bir defa daha sokulmaz. Bu oyunları bozacağız.
Divan Otel yatakçılık yaptı
Diyorlar ki “otele polis saldırdı” durup dururken saldırmadı. O meydanlarda polisle çatışanlar oraya gitti. Oranın sahipleri de onlara güzel bir ev sahipliği yaptı. Oranın peşinden polis oraya girdi. Biliyorsunuz yasalarda yataklık etmek de suçtur. Bu bir yataklık etme suçudur aslında.
Cami 3 gün işgal edildi
Bizim toplantımıza gelenler Kandil simidi gösteriyorlar. İçlerinden tabii sözde sanatçı çok. Ama ayakkabıyla girilen, içinde içki içilen camiyi gizliyorlar. Üç gün. Üç gün Bezmi Alem Valide Sultan Camii, yani Dolmabahçe Camii işgal altında. Oradan operasyonlarını idare ettiler. Yönettiler. Biz son anda olayı duyduk. Eğer biz bu tahriklere kapılmış olsaydık, allah muhafaza bu ülke çok tehlikeli şeyleri yaşayabilirdi. Bu oyunu biz bozduk.
Hedef çözüm süreci
Kürt kardeşlerim bu oyuna gelmemiştir. Şunu da açık açık söylüyorum. Çözüm sürecini sabote etmek için kullanılan bu gösteriler tersine kardeşliğimizi birliğimizi perçinlemiştir.
‘Faşist İnönü’
Başbakan konuşmasında isim vermeden İsmet İnönü’ye de faşist suçlamasında bulundu:
“Eğer faşist, diktatör görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar, geçmişlerine baksınlar, emri altına girdikleri Suriye’nin Esed’ine baksınlar, parti genel merkezlerindeki mili şefin fotoğrafına, Dersim katliamının mimarı milli şeflerine baksınlar.”
‘Aleviler maalesef olaylarda yer aldı’
BAŞBAKAN konuşmasında Alevilere özel bir yer ayırdı: “Alevi vatandaşlarımızın da kitlesel olarak yer aldığını maalesef gördük. Onların taleplerini de gayet iyi anlıyoruz. Biz onlarla ilgili olarak biliyorsunuz, Alevi açılımı başlığı altında bir dizi toplantılar yaptık. Temsilcilerini bir araya getirdik. Şu anda yine Başbakan Yardımcıma bırakılan yerden devam ettirilmesi noktasında talimatım var. Ama bunları masada çözmeliyiz. Aynı yanlışlara düşmemek gerekir.
CHP katliamının mimarı
Dersim katliamının olduğu dönemde bu ülkenin iktidarı hangi partiydi? CHP’ydi. Peki CHP bu katliam karşısında ne yaptı? Tavrı oldu mu, olmadı. Bu dönemin başbakanı olarak ben o dönemde yapılmayan, özür beyanını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına Tayyip Erdoğan yaptı, özür diledi. Sadece Dersim olayları bile bizim için çok önemli bir samimiyet göstergesidir. Dersim olaylarında CHP iktidardı. Sivas olayları yaşandığında, iktidar ortağı SHP yani CHP’ydi. Gazi Mahallesi yaşandığı ortamda iktidar ortağı yine CHP. CHP bu olayları engelleyemediği gibi peşine düşmemiştir. AK Parti özür dilerken, bu büyüklüğü gösterirken, CHP başındaki genel başkana rağmen o bu özrü dileyememiştir.”