Dışişleri Bakanlığı: Tümüyle reddediyoruz
Dışişleri Bakanlığınca, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Barış Pınarı Harekatı hakkında bugün aldığı karara tepki gösterilerek, "AP'nin Barış Pınarı Harekatı hakkında benimsediği tutumu tümüyle reddediyoruz." açıklaması yapıldı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Parlamentosu’nda bugün kabul edilen Barış Pınarı Harekatı konulu karar tasarısına tepki gösterildi.
Açıklamada, "AP'nin bugün (24 Ekim) Barış Pınarı Harekatı hakkında benimsediği tutumu tümüyle reddediyoruz. Teröristleri sürekli parlamentosunda ağırlayanların aldığı bu karar aslında bizi şaşırtmamıştır." ifadesi kullanıldı.
Barış Pınarı Harekatı'nın Türkiye'nin uluslararası hukuk temelinde, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı olduğu belirtilen açıklamada, harekatın, BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca yürütüldüğü vurgulandı.
Açıklamada, harekat kapsamında, AB ve NATO tarafından da terör örgütü kabul edilen PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınırken, sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir uygulandığı anımsatıldı.
Harekatın meşruiyetinin, Türkiye'nin ABD ve Rusya ile yaptığı anlaşmalarla da tescil edildiğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bugüne kadar defaatle uluslararası kamuoyuna ve en üst düzeyde yabancı resmi muhataplarımıza yaptığımız açıklamalarla, AP kararında yer alan iddiaların tamamı evvelce tarafımızca yalanlanmış veyahut gerekli izahat getirilmiştir. AP, tüm bu açıklamalarımıza rağmen, gerçeklerle bağdaşmayan bir karar kabul ederek, Türkiye’ye karşı ön yargılı ve sağduyudan yoksun tutumunda ısrar etmiştir."
Açıklamada, Türkiye'nin Suriye’den kaynaklanan PKK/PYD/YPG ve DEAŞ terörüyle ve yasa dışı göçle mücadele ettiğini, bu kararla, AP'nin Türkiye ile dayanışma göstermek yerine, bir terör örgütünün gündemine hizmet etmeyi ve asılsız iddialarına itibar etmeyi seçtiği aktarıldı.
Kararın, mayıs ayında gerçekleştirilen seçimlerle yeni kurulan AP ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirme ve iş birliği ortamı yaratma çabalarına hizmet etmediği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Karar, AP’nin bölgesel ve küresel alandaki önemli gelişmeleri gerektiği şekilde takip edemediğini, neden ve sonuçlarını objektif ve bütüncül bir şekilde değerlendiremediğini, sağlam ve amaca uygun stratejiler geliştiremediğini göstermektedir. Suriye krizi bağlamındaki gelişmelerle gümrük birliği, katılım öncesi fonlar vb. ilgisiz konuları bağlantılandırmaya çalışmayı ayrıca ciddi bir hata olarak görüyoruz. AP ve AB, Suriye’de siyasi çözüm sürecini hızlandıran Türkiye, Avrupa ve NATO sınırında bölücülüğü ve terör bölgesi oluşumunu ve demografik değişiklik çabalarını engelleyen ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyan, ilave düzensiz göçü önleyen ve Suriyelilerin güvenli ve gönüllü bir şekilde ülkelerine dönüşüne yardımcı olan bu harekat için AB adayı ve NATO müttefiki Türkiye’ye şükran duyacağına, basiretsiz kararlar almaya devam etmektedir. Türkiye, kendi güvenliğinin, ayrılmaz bir parçası olduğumuz Avrupa’nın güvenliği ile doğrudan bağlantılı olduğunun bilincindedir. Bu nedenle, bugüne kadar Avrupa’nın güvenliğine önemli katkılar sağlamış, bu uğurda büyük fedakarlıklar yapmıştır. Bu tutumunu sürdürmekte kararlıdır. Hiçbir güç ve hiçbir karar Türkiye’yi ulusal güvenliğini sağlamak için gerekli adımları atmaktan alıkoyamaz."