Gazete Vatan Logo

Dak edene duk edilir!

Erdoğan'dan ağır eleştiriler...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda partililere hitap ediyor. CHP'yi sert sözlerle eleştiren Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na CHP'nin adını 'Cumhuriyet Hayal Partisi' olarak değiştirmesini önerdi...

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

"Anayasa değişikliği doğrudan kabulu için gereken 367 nin altında bir oyla maalesef bu yetki Meclis'ten verilmedi. Burada kendileriyle altına attığımız imzalar ebebiyle mutabık kaldığımız MHP ve AK Parti olarak burada mhpli arkadaşları suçlayacak değilim ama şunu söylemek zorundayım gerek sayın bahçelinin gerek erdoğanın ortaya koyduğumuz irademezi ortadır. Görünen odur ki her iki siyasi parti de attığı imzalara sahip çıkmamıştır. İmza farklıdır gizli oylama farklıdır. Herkes attığı imzaya sahip çıkmış olsaydı böyle olmayacaktı. Ben bunun kitleye infial olmasını istemem ama siyaseti biz böyle anlamıyoruz. Biz bir yere imza attığıysak mezara kadar o imzanın arkasında durmak durumundayız pazara kadar değil. Şu anda biraz gecikmemizin sebebi de bu oldu. Arkadaşlarımız da tekrar Cumhurbaşkınımızın takdir hakkını kullanarak Meclis’e iade etmesinden sonra pazartesi zaten Merkez Yönetim Kurulu'nda muhtemel gelişmeleri değerlenidrmiştik. Az önce dar kapsamlı bir görüşme yaptık ve oluşan yeni duruma yönelik istişarelerimizi tamamladık ve bugün itibariylie ilgili arkadaşlarım ana muhalefet partisi ve MHP ile görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmeleri yaptıktan sonra
Referandum konusunu düşünmüyoru. Bunu da bugün çok açık bir şekilde söylüyorum.

Seçimlerin öne alınmasıyla ilgili MHP Genel Başkanı'nın olumlu kanaati zaten ortadaydı. Daha farklı tarihler dile getiriliyordu. Ama sonra bunun arkasında da ne yazık ki onlar durmadı.

Oluşan yeni durumda farklı tarihler üzerinde mutabakata varabilmemiz için yeni bir adım atılabilir. Grup Başkan Vekili arkadaşlarım çalışacak. Ülkemiz için, demokrasimiz için neyse o olsun."

'ÇOK ÇÜRÜK BİR İDDİA BU'

"Sevgili milletim parlamentoya milletvekili olarak girmedim. Milletvekilliğinden önce dört buçuk yıl İstanbul gibi bir büyük şehirde belediye başkanlığı yaptım. Zaten 18 yaşından beri siyasetin içindeyiz. Taa gençlik kollarından başlayıp buralara geldik. Şu anda bir spekülasyondur gidiyor. Büyük şehirlerle ilgili atılan adımlar bazı çevrelerce ki bunlar ideolojik hesapların peşindedir neymiş eğer mülki sınırlar büyükşehir sınırı olarak ilan edilirse o köylere hizmet etmeyecekmişiz. Çok çürük bir iddia bu. Ben buradan sesleniyorum. İstanbul ve Kocaeli mülki sınırları ile büyükşehir olmadan önce sorun, araştırın, bakın acaba köylerine İl Özel İdareelir ne kadar hizmet ediyordu. Yıllarca seçim kampanyalarına gittik, asfalt falan göremedik."

'EN ÜCRA KÖŞEYE BİLE SORUMLULUK TAŞINSIN'

“27’sinde de mülki sınırlar büyükşehir olmak suretiyle her taraf modern şehir olsun ve en ücra köşeye artık sorumluluk taşısın ve görsün.

Bizim tek derdimiz millet kazansın, ülke kazansın, siz kazanın. Aynı şekilde valiliklerinin kontrolünü yapacak ve böylece modern şehirlere kavuşacağız. Sadece şehrin merkezinde güzellikleri görüp gerisini tamamen reddeden bir anlayış var. Onun için CHP’nin yandaşlarını bu konuda daha dikkatli davranmaya ve bu ülkede bu milletin değerlerine daha huzurlu bir şekilde yaşamasına lütfen fırsat tanıyalım. Bizim büyükşehir anlayışımız bu. Bunun teferruatı üzerinde Meclis’te vakti saati geldiğinde, yasa teklifi geldiğinde konuşuruz.

'DÜNYADA ERKEN SEÇİMDEN KORKAN TEK ANA MUHALEFET PARTİSİ'

Bu erken tarih konusunda, dünyada seçimlerin erkene alınmasına çalışan bunu engellemek için her şeyi yapan tek ana muhalefet partisi sanıyorum Cumhuriyet Halk Partisi’dir. BDP ile CHP nin 18 haziran seçimlerinden beri pek çok konuda ortak hareket ettiği CHP’nin yolu BDP’yi haklı çıkarmaz.

Biz boşuna ya parlamento ya parlamento demiyoruz. Bu ifadeleri bunlardan kaç kez dinledik onun için diyoruz.
Bildiğiniz gibi CHP’nin tarihinde ‘millet olmasa milleti ne güzel idare ederiz’ anlayışı var. Bugün içinde de’ şu seçimler olmasa ne güzel siyaset yaparız anlayışı içinde’ olduğunu görüyoruz.

CHP’nin yaptığı bizim Ak dediğimize Kara demekten başka bir şey değil. Bunu kendileri de bildikleri için hatta küfür ederk karşı çıkıyorlar. Şahsım ve arkadaşlarım hiçbir zaman biz onların düştükleri noktaya düşmeyeceğiz. Çünkü bizim ahlak anlayışımıza uymaz. Bizim aldığımız edep dersinde bu yok.

‘FELLİK FELLİK KAÇACAK DELİK ARIYOR’

Milletimiz o muhteşem irfanıyla, o derin ihsanıyla her şeyi görüyor ve gereğini yapıyor.Sanki yarın seçim olsa iktidara gelecekmiş gibi konuşuyor. Ama seçim dediğinizde de sandık dediğinizde de fellik fellik kaçacak delik alıyor. Çıkardığınız gürültü mezarlıktan geçenlerin ıslıklarına benziyor. Korkularını kendi ıslıklarıyla bastırmaya çalışıyorlar. Türkiye’de kuru gürültüye pabuç bırakılan dönemler artık geride kaldı. Milletimizin
Tarihi buyounc aiktidarı hep başkı yerde aramıştır. Çok partili hayatta

'CUMHURİYET HAYAL PARTİSİ YAP'

"Bu CHP zihniyetinin tihniyetini görüyoruz. CHP’nin ülke yönetimi anlaşı da şu millet olmasa ne güzel yönetiriz.
Ben tabii Kılıçdaroğlu kendi kafanda kurduğun siyasi anlayışını nasıl yapacaksan yap, ama genel partinin adını Cumhuriyet Hayal Partisi yap. Gerçek hayatta bu millet senin de senin zihniyetinin de biliyor."

'ESED'LE KILIÇDAROĞLU'NU AYIRT EDEMEZ HALE GELDİK'

Mesele Kılıçdaroğlu’nun kendi dünyasında yaşaması değil. Dış politika konusunda öyle tavırlar ortaya koyuyor ki akıl alır gibi değil. Suriye konusunda Esed ile Kılıçdaroğlu’nu ayırt edemez hale geldik.

Dışişleri Bakanımız'ı onun vizyonunu ahlaka sığmaz biçimde eleştiriyor. Ama bakanımızın kitabını okumamış. Gençler bizim hediye olarak göndermiş kendisine.

Sayın Kılıçdaroğlu, Suriye’de Baas Partisi’nden başka parti yoktur. Ben tanıştığımızdan bu yana, bunu tavsiye ettik. Bırak isteyen istediği partiyi kursun rahat ol. Bak bu halk seni seviyor. Ama dinlemedi. Dün onu seven halk bugün karşısında. Bu konuda ben sizden destek istiyorum dedi. Partimiz, partisiyle ilişki de kurdu. Maalesef bu adımları da atmadı. Çünkü aldatıyordu. Aynısı Kılıçdaroğlu’nda da var.

'DAK EDENE DUK EDİLİR'

Sadece bu mu? Değil. Ey Kılıçdaroğlu sen bu ülkenin Başbakan’ına istediğin gibi hakaret küfür ediyorsun. Sıkıysa birisi gitsin Beşar’a orada hakareti yapabilsin. Nerede belli olmayan bir hücreye gönderilir.Hatay’lı bir ailenin çocukları, Suriye’nin cezaevlerinde kaldı. En son cumhurbaşkanı’nın talimatıyla bırakıldılar. Kılıçdaroğlu bu mu demokrasi be? Türkiye böyle bir şey yaşadı mı? Sen belki denemedin ama şiir okuduğundan dolayı gitti yattı içeride. Kim vardı bu zihniyetin arkasında CHP zihniyeti vardı.

Bakın Arap atasözü ne diyordu "Men dakka dukka". Dak edene duk edilir. Şimdi bu oluyor.

Haberin Devamı