Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Kıbrıs Rum Yönetimi provokatif faaliyetlerinin cevapsız kalmayacağını bilmelidir
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Doğu Akdeniz'de hem ülkemizin hem de Kıbrıs Türk halkının eşit hakları ve meşru çıkarları vardır. Kıbrıs Rum Yönetimi provokatif faaliyetlerinin cevapsız kalmayacağını bilmelidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, resmi ziyaretler çerçevesinde Türkiye’de bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel'i ağırladı. Oktay ve Üstel arasında gerçekleşen ikili görüşmeler sonrasında ortak bir basın açıklaması yapıldı. Başbakan olarak ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yapan Üstel’i ve heyetini ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını kaydeden Oktay konuşmasında, “Sayın Başbakan ile bugünkü görüşmemizde, KKTC'de yürütülen projeler ile siyasi ve ekonomik alanlardaki gelişmeleri ele aldık. Bölgemizde ve dünyada yaşanan dönüşümler, küresel ekonomide devam eden artçı sarsıntılar ve oluşan fırsatları birlikte değerlendirdik. Kuzey Kıbrıs'ta, Kıbrıs Türkü odaklı bir perspektifle yapılması gereken reformları, yapısal revizeleri masaya yatırdık. KKTC'nin istikrar içinde kalkınarak, tüm kurum ve kuruluşlarıyla güçlendirilmesine öncelik veriyoruz. Hepimiz, değer üreten ve kendi kendine yeten bir KKTC ekonomisi istiyoruz. Hepimiz, yarının kısa vadeli planlarının değil orta ve uzun vadeli büyük hedeflerin konuşulduğu, sürdürülebilir yapıda bir Kuzey Kıbrıs istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“40 milyon dolar değerinde 2 mobil treyler elektrik santralini KKTC'ye gönderme kararı aldık”
2001 yılından bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapılan yatırımların ikili anlaşmalar çerçevesinde düzenlendiğine vurgu yapan Oktay, “2001 yılından bu yana ülkemizden KKTC'ye yapılan ekonomik ve mali yardımlar, ortak bir çalışmanın ürünü olan ikili anlaşmalarla düzenlenmektedir. 2022 yılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması yürürlüğe girmiştir. 4 milyar 250 milyon lira ödenek tahsis ettiğimiz protokol çerçevesinde, yaşanan enerji sorununu çözmek için 40 milyon dolar değerinde 2 mobil treyler elektrik santralini KKTC'ye gönderme kararı aldık. Bildiğiniz gibi yine elektrik harcamaları için geçtiğimiz günlerde destek sağlamıştık, şimdi de mobil santraller ile sürdürülebilir bir çözüm sunuyoruz” açıklamasında bulundu.
“İşbirliği protokolünün yegane amacı KKTC'nin her alanda yapısal olarak güçlendirilmesi ve kendi kendine yetebilmesi için gerekli koşulların oluşturulmasıdır”
Önceki dönemden KKTC turizm sektörü teşvik ödemesinin sürecini de başlattıklarını belirten Oktay, "KKTC'de okulların teknik teçhizat, donanım ve tefrişi, Mesarya tarımsal sulama projesi, Lefkoşa 500 Yataklı Devlet Hastanesi ve yapımı devam eden Yeni Girne Hastanesi, Belediyeler ve Köylerin Altyapılarına Katkı Projeleri, Turizm-Sanayi ve Tarım Sektörü Hibe Programları, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Binaları Projesi, Dijital KKTC ve veri merkezi gibi projeler, anlaşma çerçevesinde devam etmektedir. İşbirliği protokolünün yegâne amacı KKTC'nin her alanda yapısal olarak güçlendirilmesi ve kendi kendine yetebilmesi için gerekli koşulların oluşturulmasıdır” şeklinde konuştu.
“Ne yazık ki bu anlaşma üzerinden KKTC'de suni bir gündem oluşturulduğu görülüyor”
Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan ikili anlaşma protokolünün bazı çevrelerce suni gündem oluşturmak için art niyetle sorgulandığına vurgu yapan Oktay şunları kaydetti:
“Ne yazık ki bu anlaşma üzerinden KKTC'de suni bir gündem oluşturulduğu görülüyor. Anlaşmanın içerisinden bazı unsurlar cımbızlanarak, art niyetle sorgulanıyor. Tüm bu karalama kampanyasıyla, anlaşma içeriğinde öngörülen yapısal reformlara ciddi anlamda ihtiyaç olduğu gerçeği görmezden gelinmektedir. Bu ancak KKTC'yi hantal bırakmak ve devlet işleyişini felç etmek isteyenlerin beyhude bir çabası olabilir. Asıl sorgulanması gereken, iyi yönde değişime karşı çıkan, böyle gelmiş böyle giderci anlayıştır. Sorgulanması gereken, kişisel beklentileri sebebiyle yapısal reformların önünde duranlardır. Bireysel saiklerle KKTC'yi çağın gerisinde bırakma çabası, şehitlerimizin kanlarına ihanet ve gaflettir. İnanmışlık, azim ve kararlılıkla yürümek bizim ortak özelliğimizdir.”
“Bu birliktelik isimlerin, kişilerin, makamların değil milletimizin bir ve beraber oluşundandır”
KKTC’nin kalkınması ve güçlenmesi için işbirliğinin devam edeceğinin altını çizen Oktay, “Biz, Kıbrıs Türkü'nün gerektiğinde canını ortaya koyan, mücahit ruhunu iyi biliyoruz. Ada'daki varlığını, Kıbrıs Rum tarafının mezalimi karşısında bu özelliği sayesinde koruyabilmiştir. Aynı mücadeleci ruhun KKTC'nin kalkındırılması, güçlendirilmesi, çağı yakalamış, sapasağlam bir devlet haline getirilmesi için sergilenmesi gerekir. Bugün de yine işbirliği içinde, fikir birliği içinde, gönül birliği içindeyiz. Bu birliktelik isimlerin, kişilerin, makamların değil milletimizin bir ve beraber oluşundandır. Bu sebeple de ezelidir, ebedi kalacaktır” dedi.
“Maraş'ın ekonomi, turizm ve sosyal hayat anlamında canlandırılması yönünde yürütülen çalışmalarla ilgili de yaklaşımımız milim değişmemiştir”
İkili görüşmelerinde Kıbrıs meselesindeki son gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirten Oktay şu ifadeleri kullandı: “Türk tarafı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin çağrısı doğrultusunda gerçekleşen son gayri resmi görüşmede ayakları yere basan, Ada'daki iki tarafın egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayanan bir vizyon ortaya koymuştur. Bu vizyona Türkiye olarak tam desteğimizi sürdüreceğiz. Maraş'ın ekonomi, turizm ve sosyal hayat anlamında canlandırılması yönünde yürütülen çalışmalarla ilgili de yaklaşımımız milim değişmemiştir. Tüm çözüm önerilerini reddederek, Maraş'ın Ada'yla bütünleşmesini yıllardır engelleyenlerin, KKTC'nin burada yaptığı ve yapacağı çalışmalarla ilgili tek bir söz söyleme hakkı yoktur. KKTC makamlarının da defaatle vurguladığı üzere Maraş'ta atılacak tüm adımlarda mülk sahiplerinin hakları gözetilecektir.”
“Doğu Akdeniz'de hem ülkemizin hem de Kıbrıs Türk halkının eşit hakları ve meşru çıkarları vardır”
Kıbrıs Rum Yönetiminin provokatif faaliyetleri karşısında sessiz kalınmayacağına da dikkat çeken Oktay, “Kıbrıs Rum Yönetiminin Doğu Akdeniz'de tek taraflı olarak sürdürdüğü hidrokarbon faaliyetlerine KKTC'den gösterilen haklı tepkileri kuvvetle destekliyoruz. Doğu Akdeniz'de hem ülkemizin hem de Kıbrıs Türk halkının eşit hakları ve meşru çıkarları vardır. Kıbrıs Rum Yönetimi provokatif faaliyetlerinin cevapsız kalmayacağını bilmelidir. Tüm bu alanlardaki çalışmalarımızı KKTC ile samimiyet ve kardeşlik temelinde, dayanışma ve eşgüdüm içinde sürdüreceğiz. Çözüm odaklı, Kıbrıs Türkünü ve Türkiye-KKTC gönüldaşlığını gözeten bir anlayışla KKTC'nin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu duygularla Başbakan Ünal Üstel'e ve hükümetine çalışmalarında bir kez daha başarılar diliyor, Kuzey Kıbrıs'a muhabbetlerimi iletiyorum” diye konuştu.
“KKTC’nin ekonomik kalkınması ve gelişmesi için son derece önemli olan bu hususların en erken dönemde hayata geçirilmesi için hükümetimiz azami tüm gayreti gösterecektir”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak hükümetin Cumhuriyet Meclisi’nden güvenoyu alarak göreve başlamasının akabinde ilk yurtdışı ziyaretini ana vatan Türkiye’ye gerçekleştirmekten dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarının altını çizen KKTC Başbakanı Üstel, “Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki 2022 İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü 14 Nisan 2022 tarihinde imzalanmıştır. KKTC’nin ekonomik kalkınması ve gelişmesi için son derece önemli olan bu hususların en erken dönemde hayata geçirilmesi için hükümetimiz azami tüm gayreti gösterecektir. Bu vesile ile anavatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile anlaşmanın hazırlanmasına katkı sunan tüm yetkililere teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı bir borç biliyorum” şeklinde konuştu.
“Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti her zaman yanımızda olmuş ve Kıbrıs Türk halkına yönelik katkı ve desteğini hiçbir zaman esirgememiştir”
Türkiye Cumhuriyeti’nin her dönemde olduğu gibi dünya genelinde yaşanan ekonomik kriz ve pandemi dönemlerinde de KKTC’nin yanında olduğuna dikkat çeken Başbakan Üstel, “Dünya genelinde yaşanmakta olan ekonomik kriz, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş ve pandeminin oluşturduğu sıkıntılar tüm ülkeleri olduğu gibi KKTC’yi de olumsuz etkilemiş, ülkemizin ekonomisi daralmış ve mali gelirlerimiz azalmıştır. Bu zor günlerde geçmişte olduğu gibi anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti her zaman yanımızda olmuş ve Kıbrıs Türk halkına yönelik katkı ve desteğini hiçbir zaman esirgememiştir. KKTC ekonomisinin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması ve kendi ayakları üzerinde durabilmesi amacıyla geçmişte her yıl olduğu gibi bu yıl da 2022 yılı için imzalanan anlaşma ile Kıbrıs Türk halkının yaşam standartlarının daha ileriye götürülebilmesi ve refah düzeyinin yükseltilebilmesi için gerekli imkanlar sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.