Gazete Vatan Logo

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan flaş hukuk reformu açıklaması!

Hukuk reformu ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay "Halihazırda Adalet Bakanlığımız İnsan Hakları Eylem Planı üzerindeki çalışmalarını sürdürmektedir. Geniş bir istişare sürecinden sonra insan hakları konusunda yol haritamız olacak Eylem Planının Taslağı oluşturulmuştur. Buna ilave olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomik hayatın tüm paydaşları ile bir araya gelinmekte ve İnsan Hakları Eylem Planı Taslağı ve mevzuat ihtiyaçları gözden geçirilmektedir" dedi.Öte yandan TBMM'de 12 gün sürecek 2021 yılı bütçe görüşmeleri başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bütçe sunumunda salgın kısıtlamalarına rağmen, 2020 yılını pozitif bir büyüme ile kapatmayı öngördüklerini, 2021 yılında da 5,8 büyüme hedeflediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan flaş hukuk reformu açıklaması!

TBMM Genel Kurulu'nda 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler saat 12.00'de başladı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un açtığı bütçe oturumuna Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan katıldı. 12 gün sürecek ve hafta sonu da çalışacak TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bütçe sunumunu gerçekleştirdi. Oktay, Türkiye ekonomisinin dengelenme sürecinin ardından, 2019un son çeyreğindeki yüzde 6,4 oranında güçlü bir büyüme performansının etkisiyle yılın tamamında yüzde 0,9 oranında büyüyerek küresel kriz sonrasındaki kesintisiz yıllık büyüme eğilimini sürdürdüğünü söyledi.

'POZİTİF BÜYÜMEYLE KAPATMAYI ÖNGÖRÜYORUZ'

Oktay, "2020 yılının ilk çeyreğinde birçok ülkeden pozitif ayrışarak yüzde 4,5 oranında büyüme kaydedilmesine karşın, salgının tüketici davranışı üzerindeki etkileri ve salgının yayılmasına engel olmak için alınan önlemlerin ekonomik faaliyeti sınırlandırması, ayrıca salgına bağlı olarak dış talepteki daralma sonucunda net mal ve hizmet ihracatındaki gerileme nedeniyle yılın ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 9,9 oranında daralmıştır. Tekrar uygulamaya konulan salgın kısıtlamalarına rağmen, 2020 yılını pozitif bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. Ekim ve Kasım ayına ilişkin ilk öncü göstergeler de bu beklentimizi doğrular niteliktedir" dedi.

Haberin Devamı

'2021'DE YÜZDE 5,8 BÜYÜME HEDEFLİYORUZ'

Oktay, 2021 yılında büyümenin yurt içi ve yurt dışı talep arasında dengeli bir görünüm sergilemesini ve ekonominin yüzde 5,8 oranında büyümesini hedeflediklerine dikkat çekerek, "Bu büyüme sürecini, makroekonomik istikrarı koruma ve enflasyonla mücadele çabalarımızla çelişmeyecek şekilde kurguluyoruz ve bu sürecin her aşamasını titizlikle takip edeceğiz. 2021 yılında hedeflenen yüzde 5,8lik büyüme ile birlikte iktisadi faaliyetteki hızlı toparlanma ve bunun sonucunda işgücüne katılım ve istihdam oranlarında iyileşme kaydedilmesini öngörmekteyiz" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

'İŞSİZLİK ORANININ YÜZDE 12,9'A GERİLEMESİ BEKLENİYOR'

Fuat Oktay, istihdama yönelik iktisadi güven ortamının güçlenmesi sonucunda ertelenmiş yatırımların hayata geçirilmesi ve üretimdeki artışla birlikte, istihdam teşviklerinin etkili bir biçimde uygulanmaya devam edileceğini söyleyerek "Bunun yanı sıra, beceri envanterinin çıkarılması, iş-beceri uyumunun artırılması, mesleki eğitim programlarının beceri temelli olarak güncellenmesi, dijitalleşmeye uyumun hızlandırılması, etkin kariyer danışmanlığı ve aktif işgücü programlarının hedef odaklı uygulanması gibi işgücü piyasasına yönelik yapısal adımlar atacağız. Bu çerçevede, 2021 yılında 2020 yılına göre istihdamın 1 milyon 598 bin kişi artması ve işsizlik oranının yüzde 12,9a gerilemesi beklenmektedir. 2021 yılı ihracat hedefimiz ise 184 milyar dolardır" açıklamasında bulundu.

'BANKALARIMIZ REEL SEKTÖRÜN YANINDA OLMUŞTUR'

2020 yılı içinde bankaların yanında, reel sektör kuruluşlarının finansman kaynaklarına erişimi için de gereken tedbirler alındığını ve bankaların kredi kanallarını açık tutmasının sağlandığını vurgulayan Oktay, "Bu yaklaşımla, salgın sürecinde ekonominin çarklarının dönmesi ve işsizlik artışının engellenmesi amacına kamu bankalarımız öncülüğünde ulaşılmıştır. Kredi piyasalarının kullanılarak reel sektörün desteklenmesi uygulaması sadece ülkemize özgü bir durum değildir. Olağanüstü şartlar nedeniyle gelişmiş ve gelişmekte olan çok sayıda ülke, ticari kuruluşların ve tüketicilerin korunması amacıyla kredi kullandırmaya dönük düzenleme esneklikleri veya kredi destek paketleri gibi tedbirler uygulamıştır. Salgının zirve yaptığı dönemde kamu bankaları öncülüğünde gerçekleştirilen kredi genişlemesinin firmalarımızın faaliyetlerine devam edebilmesi ve bu kuruluşlardaki istihdamın sürdürülebilmesi için hayati bir önem arz ettiğine dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Salgın sürecinde kamu sermayeli bankalarımız elbette varlık nedenleri olan işlevlerini icra etmişler, bu zor günlerde; çiftçimizin, esnafımızın, KOBİlerimizin ve yatırımcımızın, kısaca reel sektörün yanında olmuşlardır" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

'AŞI MÜCEDELE GÜCÜMÜZÜ ARTIRACAK'

Haberin Devamı

Oktay, 2020 yılı Kasım ayı itibarıyla Covid-19 salgını kapsamında ekonomiyi desteklemek amacıyla atılan adımların büyüklüğünün 562 milyar liraya ulaştığını kaydetti. Oktay, Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçların yerli üretimini teşvik ettiklerini ve yine yerli aşı çalışmalarında insanda uygulama aşamasına geldiklerini anlatarak, "2021 yılı Nisan ayı gibi de yerli aşımız hazır hale gelmiş olacaktır. Bunun yanında yaptığımız anlaşmalarla önümüzdeki günlerde sağlık çalışanlarımız öncelikli olmak üzere aşılama çalışmalarına başlamış olacağız. Böylece aşı çalışmalarına erken dönemde başlayan ilk ülkeler arasında yer alacağız. Aşı, mücadele gücümüzü artıracak; ancak bizler bu süreçte de maske, mesafe ve temizlik olarak nitelendirdiğimiz tedbirlere titizlikle uymayı sürdüreceğiz. "Bu bütçeye 'faiz bütçesi', 'haramzadelerin bütçesi' diyenler, bu topraklara tek bir çivi çakmamış, bu ülkenin insanını yıllarca hor görmüş ve bu yüzden de milletimiz tarafından ebediyen muhalefetle görevlendirilmiş, muhalefete mahkum edilmiş olanlardır" " diye konuştu.

OKTAY SORULARA YANIT VERDİ

TBMM Genel Kurulunda 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde yapılan konuşmaların ardından, hükümet adına soru, görüş ve eleştirilere yanıt veren Oktay, yenilikçi çevre ve şehircilik politikalarıyla kentsel dönüşüm projelerinden sosyal konut projelerine, çevre dostu yeşil koridorlardan millet bahçelerine kadar şehirleri donattıklarını ifade etti.

TOKİ aracılığıyla 2020 yılında yatırım bedeli 44 milyar lira olan 115 bin 581 sosyal konutun daha temelini attıklarını belirten Oktay, son iki yılda da 102 bin 500 binayı yapı denetiminden geçirdiklerini kaydetti.

Oktay, bu yıl ülkenin dört bir yanında gerçekleşen doğal afetlerin herkesin yüreğini yaktığını dile getirerek, "Başta İzmir, Elazığ, Malatya ve Giresun olmak üzere doğal afetlerden etkilenen şehirlerimizin yanında olduk, vatandaşlarımızın yaralarını en hızlı şekilde sardık. Afetten etkilenen bölgelere bu yıl toplam 165 milyon lira kaynak sağladık. 3 bin 34 afet konutunun yapımını tamamladık. 20 bin 858 afet konutunun da yapım süreci devam etmektedir." diye konuştu.

İzmir'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde 116 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatan Oktay, depremin hemen ardından arama kurtarma ekipleri, gönüllü ekipler ve ilgili kamu kurumlarının gece gündüz demeden büyük fedakarlıkla çalışarak 107 vatandaşı enkazdan kurtardığını belirtti.

Oktay, "İzmir'de depremden ağır hasar almış ya da yıkılmış binaların yüzde 30'unun 1990-2000 yılları arasında, yüzde 70'inin ise 1990 öncesi yapılmış yapılar olduğunu görüyoruz. 2000 yılından sonra yapılan binalarda yıkım ya da hasar tespit edilmemiştir. Bu, 1999 depremi sonrası aldığımız tedbirlerin ve uyguladığımız yapı denetim çalışmalarımızın ne kadar isabetli olduğunu göstermektedir." ifadelerini kullandı.

Deprem sonrasında İzmir’de tarihinin en büyük kentsel dönüşüm seferberliğini başlattıklarını vurgulayan Oktay, ilk etapta 5 bin konut için proje hazırladıklarını, vatandaşlara verdikleri kira ve taşınma yardımlarının da kesintisiz olarak devam ettiğini söyledi.

"81 ilde 81 milyon metrekare" hedefiyle başlattıkları millet bahçeleri projeleriyle şehirleri yeşille ve doğayla buluşturmaya devam edeceklerini vurgulayan Oktay, "77 ilde büyüklüğü 50 milyon metrekareyi bulan 272 millet bahçesini hayata geçiriyoruz. Bugüne kadar 22 ilde 6 milyon metrekare büyüklüğünde 35 millet bahçesinin açılışlarını gerçekleştirdik ve vatandaşımızın hizmetine açtık. 237 millet bahçesinin de yapım, projelendirme ve yer çalışmaları devam etmektedir. 2023 yılına kadar da diğer millet bahçelerimizi açarak 81 ilde 81 milyon metrekare millet bahçemizi milletimizin kullanımına sunmuş olacağız." dedi.

KÖİ Projeleri

Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan projelere değinen Oktay, KÖİ modelinin, özel sektörün projeleri kısa vadede ve etkin şekilde gerçekleştirerek yatırım maliyetlerini düşürmesi nedeniyle tercih edilen bir kamu finansman modeli olduğunu anlattı.

Tecrübelerini her yeni projeye yansıttıklarını ve her projenin daha önceki projelere göre kamu açısından daha az maliyetli olduğunu belirten Oktay, buna örnek olarak Avrasya Tüneli Projesi'ni gösterdi.

Avrasya Tüneli'nin yatırım bedelinin yaklaşık 1,3 milyar dolar olduğunu kaydeden Oktay, sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren öngörülenden 8 ay daha erken, yaklaşık 4 yıl gibi bir sürede inşaatın tamamlandığını ve 2016 yılının sonunda tünelin hizmete açıldığını dile getirdi.

Oktay, projenin vatandaşların ihtiyaçlarına doğrudan cevap verdiğini, İstanbulluların Anadolu ve Avrupa arasında kaybettikleri zamanın büyük bir bölümünü telafi ettiğini vurguladı.

Avrasya Tüneli Projesi'nde garanti sayılarına ulaşılmasının ardından, geçişler üzerinden hasılat paylaşımı mekanizması ile kamunun pay alacağına işaret eden Oktay, "Bu payın sözleşme süresi boyunca yaklaşık 4,8 milyar liraya ulaşması beklenmektedir. Ayrıca ödenecek garanti tutarlarının da düşülmesiyle sözleşme dönemi boyunca yaklaşık 3 milyar lira net gelir elde edilmesi beklenmektedir." bilgisini paylaştı.

Sözleşme dönemi sonunda projenin devlete devredileceğine işaret eden Oktay, "Hatta yeniden işletme hakkı devriyle gelir getirebilecek ya da sözleşme süresi bittiğinde tercih edilirse devletimiz de işletebilecektir. Bunun yanı sıra Avrasya Tüneli'nin her işletme yılı sonunda ekonomiye olan katkısı köprülere olan endirekt faydası da hesaba katılarak hesaplanmaktadır." dedi.

Fuat Oktay, Avrasya Tüneli'nin açılışından bugüne kadar 98 milyon saat zaman tasarrufu, 1,3 milyar araç-kilometre azalması, 60 bin ton emisyon azalımı, 150 bin ton yakıt tasarrufu ile ülkenin ekonomisine toplam 5,23 milyar lira katkı sağladığını söyledi.

Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi

Gebze-İzmir Otoyolu'ndaki Osmangazi Köprüsü'nün de KÖİ modeli ile yapılmış ileri derecede mühendislik gerektiren dünyanın en büyük 4. Asma Köprüsü olduğuna dikkati çeken Oktay, bu projenin hayata geçmesiyle seyahat süresinin kısaldığını, hizmet konforunun arttığını ifade etti.

İstanbul-İzmir arasındaki yollara yönelik projelerin tamamlandığını ve sürenin 3,5 saate indiğini dile getiren Oktay, "İzmir-Bursa-İstanbul arasındaki illerimiz bu hizmetten yararlanmaktadır. Projemiz 382 kilometre otoyol ve köprüden oluşmakta olup bağlantı yolları ile beraber toplam 426 kilometredir. Toplamda 4 kesim otoyol ve bir köprü bulunmaktadır. Yapım maliyeti yaklaşık 6,3 milyar dolar olan projenin, Osmangazi Köprüsü kısmı sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren yaklaşık 3 yıl 4 ay içerisinde tamamlanmıştır. Tamamı ise yaklaşık 6 yıl 4 ayda hizmete girmiştir. Proje 2036 yılında kamuya devredilecektir." diye konuştu.

Osmangazi Köprüsü'nün de erken açılarak vatandaşların hizmetine sunulduğunun altını çizen Oktay, erken açıldığı için kamunun 2 milyar dolardan fazla bir ödemeye katlandığı iddiasının doğru olmadığını belirtti.