Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar: Oynanan oyunların farkındayız!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te "Demokrasi Konuşmaları" programında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2008'i iyi hatırlayın. 'Kriz bizi teğet geçecek' dedim. Ve bizi teyit geçti" diyerek, "İnşallah ekonomi de de yatırım, istihdam, üretim ihracat büyüme merkezli programımızla refahı yaygınlaştıracağız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, eşi Emine Erdoğan ile dün Siirt ziyareti sırasında katıldığı "Demokrasi Buluşması" etkinliği programında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Tillo'ya kalbi selam sayılarımı gönderiyorum. Bugün malum Güldal Akşit kardeşimizi hakka uğurladık. Cennetiyle cemaliyle müşerref kılsın inşallah. Partimizin kurucu üyeleri arasında yer aldı. 2 dönem milletvekilliği yaptı. Son zamanlarda benim danışmanlarımdan bir tanesiydi. Babası da ülkemizin önemli diplomatlarından bir tanesiydi. Son dönemde bu hastalık Güldal hanımefendiyi de vurdu. Bizleri de İnşallah sevgili habibine komşu olanlardan nesil eylesin.
"ONLAR KAÇACAK BİZ KOVALAYACAĞIZ"
Malum bir mağarada bu teröristler sıkıştırıldı. 7 tane orada halledildi. Artı 2 terörist daha halledildi. Sayı 9 oldu. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Er ya da geç bunları kazımadan kökünü kurutmadan bize durmak yok. Bay Kemal, 'Kandili yakıp, yıkacağım' diyor. Sen Kandil'i yakıp yıkacağım diyorsun Kandil'in mensuplarıyla birlikte Ankara'dan İstanbul'a yürüyorsun. Bu nasıl yakmaktır nasıl yıkmaktır. Kimi aldatıyorsun. CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Aman bu işe dikkat edelim. Şu anda HDP'nin önünde Diyarbakır anneleri var. Kaç kere bu annelerin yanına giderek ziyaret ettin? Onların derdiyle kaç kere dertlendin? Çünkü böyle bir dertleri yok ama bizim derdimiz var. Biz bu derdimizle beraber inşallah Diyarbakır annelerinin diğer illere de yavaş yavaş savrulmasıyla hep yanında olduk, yanında olacağız. Onların evlatları dağdan geldikçe onları mutlu oldukça bizde mutlu olacağız. İşin sonunda terör örgütlerinin kökünü kazıyacağız
KILIÇDAROĞLU'NA 'HELALLEŞME' TEPKİSİ
Helalleşme diye ortaya atılanların önce buraya gelip kardeşlerimizden helallik alması lazım. Bu kardeşiniz Siirt'in damadı ya. Ve tabii evlendiğim dönemlerdeki tanıdığım Siirt bugün ne yazık ki yok. Çoğu göç ettiler. Terör sebebiyle. Buradan topraklarını terk ederek, İstanbul, İzmir Ankara'ya göç ettiler. 1960 darbesinden 1980 darbesine, 15 Temmuz darbesine utanç galerisinden geçerek geldiğimiz bu yer hepimiz için çok önemlidir. Nice kavimlerin nice inançların, kültürlerin gelip geçtiği bu topraklar, güç kavgalarının merkezi olmuştur. Ülkemize musallat edilen ve 40 yıldır kendi insanımızın kanını döken bölücü örgütün ayakta tutulmaya çalışıldığını iyi biliyoruz. Hollanda'da 15 tane PKK'lıyı apar topar topladılar, bedelini ödediler. Bunlara dünyada barınacakları yer kalmayacak. Yeter ki biz dik duralım. Türkiye'nin demokraside hak ve özgürlükler geldiği noktayı yok sayıp, bizi yeniden iç bataklıklara itmeye çalışanlara yüz vermiyoruz. Irak'ta Suriye'de ve birçok yerde sergilenen oyun bizde de denenmek istendi.
"OYNANAN OYUNLARIN FARKINDAYIZ"
Milletimizin bütünlüğünü bozmak için oynanan oyunların farkındayız. Onun her fırsatta tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz. Bunları söylerken de oynanan tüm senaryolara meydan okuyoruz. Türkiye’yi geldiği noktayı yok sayıp bizi yeniden iç kavgalarımızın bataklığına itmek isteyenlere fırsat vermiyoruz. Irak’tan Suriye’ye, Libya’dan Sudan’a kadar pek çok yerde sergilenen oyun bizde de denenmek istendi. Bu hesaplaşmaların hepsinden de anlımızın akıyla çıktık. Şimdi aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz. Şunu açıkça belirtmek istiyorum. 2008’de bizi teğet geçecek demiştim ve hatırlayın bizi teğet geçti. Burada meselenin dolar olmadığını meselenin faiz olmadığını anlamak için bir adım geriye çekilip akıl ve vicdan penceresinden fotoğrafa bakmak yeterlidir. Siyasi özgürlük ile ekonomik özgürlük madalyonun iki yüzü gibidir. Biri olmadan diğeri anlamsızdır. Biz her nasıl bu süreçlerde vatandaşlarımızı özgürlüklerine kavuşturduysak ekonomide de yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme merkezli yeni programımızla refahı yaygınlaştıracağız.
"KARDEŞLERİMİZİN HAKKINI BÜYÜK ORANDA İADE ETTİK"
28 Şubat öncesi ve sonrası Türkiye çok farklı bir dönemi yaşadı. Bu dönemin mağdurları ve mazlumları var. Hep bizim düşüncemiz şu oldu; Biz bu işin hesabını soracağız. Rabbim o fırsatı verdikten sonra adımlarımızı hemen kararlı bir şekilde attık. Biz göreve geldikten itibaren arkadaşlarımızın bana sordukları 28 Şubat meselesi hep gündemimizde oldu. Ama biz o mağdur mazlum olan kardeşlerimizin haklarını da kendilerini geri vereceğiz. Büyük oranda bu işi de başardık. Bazı bizi anlamayanlar oldu. Ama sonra onlar da anladılar. Ve şu andaki noktaya geldik. İş kolay değil. Tabii hassas davranmak da şart. Bir 15 Temmuz'u da düşünün ve 15 Temmuz'dan sonra bize söylenen ne biliyor musunuz. "İçeride olan FETÖ'cüler niye tutuluyor, bırakılması lazım" diyorlar. Bunların yapmış olduğu zulüm tarifi mümkün mü? Bunların bedeli ödemesi lazım.
Hala onların ödettiği faturanın acısını çekiyoruz. Bunlar ne terörle mücadele ettiler, bu ülkede kendileri terörizmin altyapısını oluşturdular. Oluşturdukları altyapıyla altından kolay kolay kalkılamayacak bir şekilde bu ülkeye bedel ödettiler. Şu anda komşu diye bildiğimiz Yunanistan'da yaşayabiliyorlar. Biz de bunlara yargının verdiği hüküm neyse gereğini yapacağız. Onlar size olan zulmün bir başka çeşidini evlatlarının Kandil'e kaçırılması ve ya farklı yerlere kaçırılmasıyla ciddi anlamda zulüm ettiler.