Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş altın açıklaması: Tamamını ülkemize getirdik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.Erdoğan, " Gece yarısı operasyonları ile kuru hareketlendirerek, ülkemizi ekonomik krizlerin altında ezmek için atağa kalktılar. Biz tabi yurt dışındaki altınlarımızın tamamını ülkemize getirerek, döviz rezervimizi güçlendirerek önlemimizi almıştık. Önlemlerimiz ve güçlü ekonomi politikalarımız ile bu süreçleri de hamdolsun atlattık. " dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep TayyipErdoğan, "Gezi olaylarındaki amaç neyse ekonomimize yönelik saldırılardaki amaç da odur. Çukur eylemlerindeki niyet neyse kur, faiz, enflasyon üçgeni üzerinden kurulan oyun da aynıdır. 15 Temmuz darbe girişiminin gerisindeki sinsi gayeyle ekonomimizi krize sokma planlarındaki hedef aynıdır." dedi.
Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen "AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"na katıldı.
Buradaki konuşmasında, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 9 Temmuz 2018'de yemin ederek yeni yönetim sisteminin ilk cumhurbaşkanlığı görevine başladığını anımsatan Erdoğan, 3'üncü yılı geride bıraktığını, önümüzdeki ay sonunda da doğrudan milletin oyuyla cumhurbaşkanı seçilişinin 7'nci yılını tamamlayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağustos ayının da AK Parti'nin kuruluşunun 20'nci yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Buradan bir kez daha 24 Haziran 2018 seçimlerinde yurt içinde ve yurt dışında sandıkta şahsıma teveccüh gösteren 26 milyon 325 bin vatandaşımın her birine şükranlarımı sunuyorum." ifadesini kullandı.
"Milletimiz, bize de yeri geldiğinde canı pahasına sahip çıkmıştır"
Aynı seçimlerde sandığa giderek oyunu kullanan 59 milyon 355 bin vatandaşın her birine de demokrasiye ve milli iradenin üstünlüğüne olan bağlılıkları sebebiyle teşekkür eden Erdoğan, "Türkiye'nin, vesayetin ve darbecilerin üstünü örtmek için gösterdiği tüm çabalarına rağmen gücü ve büyüklüğü işte buradadır. Şartlar ne olursa olsun demokrasiyi işletme, ülkesine, özgürlüğüne ve geleceğine sahip çıkma iradesini ortaya koyan milletimiz, seçimleri bir murakabe ve muhasebe vesilesi olarak değerlendirmektedir. Rahmetli Menderes'ten beri kendi değerlerine saygılı, hayallerini gerçekleştirmek için çalışan herkesin yanında yer alan milletimiz, bize de yeri geldiğinde canı pahasına sahip çıkmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, AK Parti'yi kurarken "Bu parti milletin partisidir", iktidara geldiklerinde de "Milletimiz ne istiyorsa, ne bekliyorsa onu yapacağız" dediklerini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Girdiğimiz her seçimde sadece ve sadece milletimize güvendik, milletimizden destek bekledik. Sırtını karanlık mahfillere dayayarak efelenenler, sandıkta dersini alırken, milletimiz bizi hep iktidarda tutarak, itimadını gösterdi. Özellikle son 8 yıldır ülkemizle birlikte partimizin ve şahsımızın da yaşadığı kesintisiz saldırı sürecinden, milletimizden aldığımız güç ve destek sayesinde dimdik çıkmayı başardık. Hatırlarsanız, fitili ilk Gezi olaylarıyla ateşlediler. Batılı medya kuruluşlarının gece gündüz canlı yayın yaptığı, ayaküstü bin yalanın aynı anda söylendiği olayları hatırlıyorsunuz değil mi? Güya 'ağaç' diyerek, güya 'çevre' diyerek yola çıktılar, sonra işi ülkemizin tüm kalkınma projelerinin durdurulması, istiklalini ve istikbalini temsil eden milli politikalarından vazgeçilmesi talebine kadar götürdüler."
"Teröristleri açtıkları kuyulara gömdük"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki oyunu gördüklerini ve kararlı bir duruş sergileyerek tuzağı bozduklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ardından FETÖ'nün emniyet ve yargı içindeki militanları üzerinden 17/25 Aralık kumpasını devreye soktular. Montajların, iftiraların, yalanların havada uçuştuğu bu kumpası da milletimizle birlikte hamdolsun boşa çıkardık. CHP'nin borazanlığını yaptığı bu süreci, mahalli seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini gölgelemek için kullanmaya çalıştılar. Bunun için çevirmedikleri fırıldak kalmadı ama milletimizin dirayeti ve kararlılığı sayesinde her iki seçimde de hüsrana uğradılar. Sonra PKK sahne aldı. Bazı il ve ilçelerimizde çukurlar kazarak, masum insanları canlı kalkan olarak kullanarak, kendilerince bir senaryoyu uygulamaya koydular. Yine milletimizle omuz omuza vererek, kahraman polislerimizin, jandarmalarımızın ve askerlerimizin fedakarca mücadelesiyle teröristleri açtıkları kuyulara gömdük."
"15 Temmuz darbe girişimi, tarihimizin en büyük ihanet kalkışmalarından biridir"
"Sınırlarımız içinde başaramadıkları tezgahı bu defa sınırlarımızın ötesinden kurmaya kalktılar" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ardı ardına gerçekleştirdiğimiz harekatlarımızla DEAŞ'ından PKK/PYD'sine kadar tüm teröristlerin tepesine bulundukları yerlerde bindik ve sınırlarımızı güvenli hale getirdik. Önümüzdeki hafta 5'inci yıl dönümüne ulaşacağımız 15 Temmuz darbe girişimi, FETÖ eliyle gerçekleştirilen ama arkasında çok daha geniş bir şebekenin bulunduğu, tarihimizin en büyük ihanet kalkışmalarından biridir. Milletimizle beraber darbecilere göğsümüzü siper ederek bu alçak kalkışmayı sabahın ilk ışıklarıyla birlikte akamete uğrattık. Bu vesileyle çukur eylemlerinde, sınır ötesi harekatlarımızda, sınır içindeki operasyonlarda, 15 Temmuz'da şehit olan güvenlik güçlerimize, askerlerimize, vatandaşlarımıza, dostlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum."
"Şehitler tepesi boş değil, toprağını kahramanlar bekliyor. Ve bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor" dizelerini aktaran Erdoğan, "Milletimiz, son 8 yıldır yaşadığımız her hadisede 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak bayrağımızı dalgalandıran işte o beklenen rüzgarı estirmiştir. Hep söylediğim gibi; Rabb'ime beni böyle bir milletin mensubu olarak dünyaya getirdiği, böyle bir dönemde ülkemin başında olma şerefi bahşettiği için ne kadar hamdetsem azdır." dedi.
"Saldırılara karşı hazırlığımızı önceden yapmıştık"
Türkiye'ye diz çöktürme, milleti pes ettirme ve karanlık senaryoları hayata geçirme gayretlerinin bu kutlu mücadelelere rağmen sona ermediğine dikkati çeken Erdoğan, şunları paylaştı:
"Terör örgütlerini kullanarak kan dökmek suretiyle Türkiye'yi rayından çıkartmayı başaramayanlar, bu defa daha sinsi yol ve yöntemlere yöneldiler. Yeni hedef ekonomimizdi. Gece yarısı operasyonlarıyla döviz kurunu harekete geçirerek kur üzerinden faizleri ve enflasyonu yükselterek, ülkemizi ekonomik krizlerin altında ezmek için defalarca atağa kalktılar. Biz, yurt dışındaki altınlarımızın tamamını ülkemize getirmek ve döviz rezervlerimizi güçlendirmek suretiyle bu saldırılara karşı hazırlığımızı önceden yapmıştık. Aldığımız ilave tedbirler, kurduğumuz dengeleyici mekanizmalar ve uyguladığımız güçlü ekonomi politikası sayesinde hamdolsun bu süreci de en az hasarla atlattık.
Elbette sıkıntılar yaşadık, yaşıyoruz ama hedeflenen sonuçlarla bu sıkıntılar arasında dağlar kadar fark vardır. Buradan bir kez daha ifade ediyorum Gezi olaylarındaki amaç neyse ekonomimize yönelik saldırılarda ki amaç da odur. Çukur eylemlerindeki niyet neyse kur, faiz, enflasyon üçgeni üzerinden kurulan oyun da aynıdır. 15 Temmuz darbe girişiminin gerisindeki sinsi gayeyle ekonomimizi krize sokma planlarındaki hedef aynıdır. Biz de diğer saldırılara ve tuzaklara hangi karşılığı vermişsek ekonomide de aynı mukabeleyi ortaya koyduk. Salgın dönemi, bize bu tuzakları kuranların, aslında ne kadar kırılgan ekonomik, siyasi, sosyal bir yapıya sahip olduklarını açıkça göstermiştir."