Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'da konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Gençlik Kolları Kongresi öncesi binlerce kişiye hitap eden Erdoğan, "16 yıl önce yola çıkarken ne demiştik, 'Gidiyoruz gündüz gece' artık tam bir kırılma noktasına geldik. Çünkü 24 Haziran bir dönüm noktası olacak" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tam bir kırılma noktasındayız. Bunu niye söylüyoruz? Zira Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile artık bir dönüm noktasına gelmiştir. Bu dönüm noktası Türkiye'nin ileri atılım noktası olacaktır." dedi. Erdoğan, Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul Gençlik Kolları 5. Olağan İl Kongresi öncesi parti otobüsünden halka hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 yıl önce yola çıktıkları zaman "Uzun ince bir yoldayız / Gidiyoruz gündüz gece" dediklerini belirterek, "Gideceğiz gündüz gece ve şu anda da hamdolsun tam bir kırılma noktasındayız. Bunu niye söylüyoruz? Zira Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile artık bir dönüm noktasına gelmiştir. Bu dönüm noktası Türkiye'nin ileri atılım noktası olacaktır." ifadelerini kullandı.
Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nin tıklım tıklım dolu olduğunu ancak dışarıdaki vatandaşları selamlamadan içeri geçemeyeceğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'de, terörle mücadelenin başarılı bir şekilde devam ettirildiğini söyledi.
Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Kandil'de, Bestler Dereler'de mücadelenin kararlı şekilde sürdürüldüğünü dile getiren Erdoğan, "Şu anda Afrin'de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 4 bin 500'e doğru ilerliyor. Öbür tarafta Kuzey Irak'ta 300'ü aşkın terörist etkisiz hale getirildi. İçeride Cudi'de, Gabar'da aynı şekilde teröristler etkisiz hale getiriliyor. Mehmetçiğimizi aldığı ilhamla yola kararlı yürüyor. Yahya Kemal'in güzel bir dörtlüğü var; 'Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi / Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın / Galib et; çünkü bu son ordusudur İslam'ın.' İşte bu millet, tarihinde destanları yazarken böyle yazdı." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün, gençlerle özellikle birkaç hususu müzakere etmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, kongrenin ardından Özbekistan'a hareket edeceklerini, iki gün orada kaldıktan sonra Güney Kore'ye geçeceklerini, ardından perşembe gecesi tekrar Türkiye'ye döneceklerini kaydetti.
"Cumhur ittifakını sandıklardan başarıyla çıkaralım"
Erdoğan, gençlerin heyecanını 24 Haziran'a kadar devam ettirmelerini isteyerek, "Gençler, özellikle lise son sınıflardan, üniversitedeki arkadaşlarınıza kadar hepsiyle özellikle kucaklaşacaksınız. Hepsine inşallah bildiklerinizi anlatacaksınız. Bu heyecan daim olsun. Bu heyecan, devam olsun. Rehavet yok, heyecan var. Bu heyecanla tüm Türkiye gençliğini ayağa kaldıracaksınız. Rehavet yok, 'Ya nasıl olsa Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımız koşuyor yeterli.' yok. Ne diyor Rabb'imiz, 'Ancak çalıştığınızın karşılığı vardır.' diyor." şeklinde konuştu.
Gençlere "Rabia"yı bilip bilmediklerini soran Erdoğan, "Esma kızımızı da biliyorsunuz değil mi? İşte o Esma, Rabb'im cennetiyle, cemaliyle inşallah müşerref kılsın. Bizim Esmalarımızı da inşallah orada onlarla buluştursun. Rabb'im bize de inşallah şehadet makamını lütfetsin. Bundan daha güzel makam var mı? 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' O kadar." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gençler şimdi Rabia'mızda neler var? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Tek millette ne var? 81 milyon var. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Arap'ıyla, Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla, Roman'ıyla velhasıl, 81 milyon tek millet. Bizde ayrım yok. Niye? Rabb'im öyle emrediyor da onun için. Bizi Rabb'im kavimlere, kabilelere ayırmış. Niye? Birbirimizle iyi tanışalım, anlaşalım diye. Üstünlük Türk, Kürt, Laz, Çerkez olmakta değil, üstünlük ittika ile takva ile kim Allah'a daha yakınsa, en üstün odur. İkincisi tek bayrak. Şu bayrağımızı görüyorsunuz değil mi? Rengi şehidimizin kanından, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Üç, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
780 bin kilometrekare ile biz tek vatana sahibiz. Gençler, biz 780 bin kilometre kareye nereden geldik biliyor musunuz? Ah ah 15 milyon kilometre kareden, 780 bin kilometre kareye indik. Nerelerden nereye. Şimdi bu PKK, bu FETÖ, bunlar bölmek istediler. Bölemeyeceksiniz, böldürmedik, böldürmeyeceğiz. Ne yaptık? Ne yaptık? Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te F16 olduk, yeri geldi SİHA olduk. Bunlarla tepelerine tepelerine indik. Buradaki kararlılığımızı koruyacağız. Çünkü biz bu ülkede, şunu bilin 81 milyona aşığız. Bizde ayrım yok. Biz bu milletin dertlisiyiz. İnşallah gelecek daha iyi olacak. Dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok. Başka devlet arayanlar hadi oraya gitsinler, isterlerse biletlerini de veririz, oraya. Bizim için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka asla. Sizleri işte bu dört esası teşkil için bir yere davet ediyorum. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bizi yıkabilirler mi? 24 Haziran'da sandıkları hep birlikte patlatalım inşallah. Cumhur ittifakını sandıklardan başarıyla çıkaralım. Onun için MHP, Büyük Birlik Partisi ile yaptığımız bu ittifakta hassas olacağız. Kardeş anlayışı içerisinde beraber çalışacak ve Allah'ın izniyle neticeyi alacağız."
Erdoğan, İstanbul'da İl Gençlik Kolları Kongresi'nde konuşmasına şöyle devam etti:
Genç kardeşlerimizi selamlıyorum, işçi emekçi kardeşlerimize, ülkemizin bayrağını dalgalandıran tüm gençlerimize selamlarımı yolluyorum. Afrin'de, Cudi'de Gabar'da bizi teröristlerden koruyan mehmetçiğimizi, jandarmamızı, korucularımızı selamlıyorum.Fırat Kalkanı'nda ve Zeytin Dalı Harekat'ında şehit olan askerlerimizi Allah'tan rahmet diliyorum. Bu ülke asırlardır ölümü öldüren askerler sayesinde ayaktadır, Rabbim şehitlerimizin mekanlarını cennet eylesin.
RÜZGAR GÜLÜ GİBİ YÖN DEĞİŞTİRENLER...
Siyaset özünde millete hizmet yarışıdır. Siyasetçinin de görevi oyunu aldığı seçmene en güzel en kaliteli şekilde hizmet etmektir. Siyaset ilkelerle, belli değerlerlerle yapılan, yapılması gereken iştir. Ahlakı olmayan siyasetin ne millete ne ülkeye faydası olur. Rüzgar gülü gibi yöne değiştiren bir siyasi anlayış popülizm bataklığında debelenmeye mahkumdur. Türk siyasi hayatı bu açıdan ibret verici hadiselerle doludur.
15 MİLLETVEKİLİ İRADESİNİ UCUZA SATTI
Siyasi tarihimizde, bir tarafta ülkesine hizmet için gecesini gündüzüne katan asil devlet adamları, diğer tarafta da üç kuruşluk menfaati için 40 takla atan şahsiyet fukaraları vardır. 90 yıllık siyasi geçmişimizde milletin emanetini canı pahasına koruyan kahramanlar olduğu gibi darbecilere selam duran, tankları görünce sıvışıp kaçan korkaklar da vardır. Türk siyasetinde ülkenin bekası için kurşun yağmuru altında kenetlenenler olduğu gibi ülke düşmanlarına yancılık yapmayı siyaset zanneden muhterislere de rastlanır. Ey 15 milletvekili siz iradenizi nasıl oluyor da bu kadar ucuza satıyorsunuz? CHP kapalı kapılar ardında siyaset yaparak siyaseti kirletmeye devam ediyor.
CHP'NİN GÖZÜ YAŞLI VEKİLLERİNİ GÖRÜNCE ÇOK ÜZÜLDÜM
CHP'nin ikram ettiği o gözü yaşlı vekillerini görünce çok üzüldüm. Eyvah dedim. Siyaset parlamanetosu ne hale gelmiş. Milletimiz meseleyi çok net gördü. Bu hamlenin anamuhalefet partisini itibarsız hale getirme noktasında olduğunu görüyorum.