Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında duyurdu: Yeni kanun hazırlıyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizde içme suyu temini konusunda en büyük sorunlardan biri kayıp-kaçak oranlarının yüksekliğidir. Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark görmüyoruz" dedi. "26 adet yer altı barajı inşa ettik. Bu sayısı 150'ye yükselteceğiz" diyen Erdoğan, 'Su Kanunu" hazırlıyoruz. Meclis'e gelecek" ifadeleri kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin su kaynaklarını en etkin ve verimli bir şekilde kullanmanın gayretindeyiz." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen "Suyun Gücü Milletle Buluşuyor Toplu Açılış Töreni"ne katıldı.
Buradaki konuşmasına tüm vatandaşları selamlayarak başlayanCumhurbaşkanı Erdoğan, bugün canlı bağlantıyla 4 farklı şehre kazandırdıkları birbirinden önemli 5 eseri resmen hizmete alacaklarını söyledi.
Açılış sevincini yaşadıkları tesislerden en önemlisinin Ankara İçme Suyu İkinci Merhale Gerede Sistemi Projesi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu proje Ankara'nın nüfusa bağlı olarak artan içme suyu ihtiyacını uzun vadede karşılamak amacıyla attığımız kritik bir adımdır. 1,2 milyar liralık toplam yatırım rakamıyla su alanında ülkemizin vizyon eserlerinden biri olan Gerede Sistemi, bünyesinde Türkiye'nin en uzun, dünyanın da sayılı su iletim tünelini barındırmaktadır. Uzunluğu 31,5 kilometre ve 4,5 metre çapı olan bu tünel ülkemizde ilk defa aynı anda 3 tünel delme makinesi kullanılarak inşa edilmiştir." diye konuştu.
Projenin su kaynağının Gerede havzasındaki Ulusu Çayı üzerinde yapılan Işıklı Regülatörü olduğunu dile getiren Erdoğan, buradan temin edilen suyun Gerede Tüneli vasıtasıyla hiçbir enerji tüketmeden, cazibeli olarak Çamlıdere Barajı'na iletildiğini ifade etti.
Erdoğan, "Gerede Sistemi'yle Ankaramız'a memba kalitesinde içme suyu sağlamanın yanında şehrimizin 2050 yılına kadarki içme suyu ihtiyacını da gideriyoruz. Projeden şu ana kadar Ankara'ya verilen suyun miktarı toplam 312 milyon metreküpü, bunun ekonomik karşılığı ise 1 milyar lirayı buluyor. 5 milyon 663 bin nüfuslu Ankara'da halihazırda 2 milyon 550 bin kişi Gerede Sistemi'yle tedarik edilen suyu kullanıyor. Salgına ve yaşanan kuraklığa rağmen hamdolsun Ankara'da şimdiye kadar içme suyu sıkıntısı çekilmemesinin sebebi işte bu projedir." dedi.
Gerede Sistemi'ne ilaveten bugün Işıklı Regülatör Havzası Atık Su Arıtma Tesisi ve Atık Su Toplama Kolektör Hattı'nın da hizmete alınacağını belirten Erdoğan, "Bu tesislerle Gerede'nin ev ve sanayi kaynaklı atık suları 19 kilometre uzunluğundaki kolektör hatlarıyla regülatör mansabına iletilecek, günlük 8 bin 200 metreküp kapasiteli atık su arıtma tesisinde arıtılacaktır. Böylece atık suların Işıklı Regülatör Havzasındaki Ankara'nın en büyük içme suyu kaynağını kirletmesinin önüne geçilecektir." diye konuştu.
Ankara'ya bu tesisleri kazandırırken komşu şehirleri de ihmal etmediklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çankırı'da 70 milyon liralık bir yatırımla inşa ettiğimiz Dereçatı Barajı'nı, Kırıkkale'de toplam yatırım tutarı 63 milyon lira olan Sulakyurt Sulaması'nı da bugün resmen devreye alıyoruz. Temelden 50,5 metre yüksekliğe sahip Dereçatı Barajı ile 6 bin 910 dekar tarım arazisinin basınçlı borulu sistemle sulanması sağlanacaktır. Bu şekilde hem topraklarımızın verimi artacak hem de pompajlı sulamaya oranla daha tasarruflu olacağı için çiftçilerimizin enerji maliyetleri düşecektir. Taretözü Deresi üzerinde bulunan 51 metre yüksekliğindeki Sulakyurt Barajı ise 25 bin 690 dekar tarım arazisini sulamaktadır. Şu an faal olarak çalışan sulama tesisiyle yıllık 17 milyon lira gelir artışı ve yaklaşık 2 bin 300 kişiye istihdam oluşturulacaktır. Bu tesisimiz de cazibeli sulama sistemiyle inşa edildiği için çiftçimizin enerji yükünü çok ciddi oranda hafifletmektedir."
Toplam yatırım tutarı 1 milyar 470 milyon lira olan tüm tesislerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bu yatırımların Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Su, denizler, göller, dağlar, yaylalar üzerinde yaşadığımız toprak, hasılı Rabbimizin yarattığı her şey bizlere verilmiş birer emanettir. Eşref-i mahlukat, yani yaratılmışların en şereflisi olan insan elbette bu nimetleri kullanacak, hayatını idame ettirirken de faydalanacaktır. Ancak insanoğlu emanete ihanet etmeyecek, gelecek nesillerin ve diğer canlıların bu nimetler üzerindeki hakkını bencilce gasbetmeyecektir. Bunun için Peygamberimiz Aleyhisselatuvesselam, akarsuyun kenarında bile abdest alınsa suyun ihtiyatlı kullanılmasını emretmiş, suda insanla beraber diğer canlıların da hakları olduğunu ifade etmiştir. Ecdadımız da bir taraftan suyu sebiller, kanallar, kemerler, şadırvanlar, çeşmelerle tüm canlılar için erişilebilir kılarken diğer taraftan da israfına mani olacak pek çok adım atmıştır."
Kimi yazarların özellikle İstanbul için "su medeniyetinin başkenti" ifadesini kullanmasının, ecdadın su kullanımı ve mimarisinde geldiği yeri göstermesi bakımından çok önemli olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Farklı kaynaklardan temin edilen su bir kısmı halen ayakta kalan kemerler vasıtasıyla şehre ulaştırılmış, havuzlarda dinlendirilirken sonra su terazileriyle basıncı ayarlanmış ardından da her biri ayrı bir zarafet örneği çeşmelerle İstanbulluların hizmetine sunulmuştur. Benzer bir mühendislik dehasını asırlar öncesinde Endülüs'te de görmek mümkündür. Endülüs Müslümanları su kanalı inşasında öyle ileri gitmişlerdir ki bazı kaynaklara göre İspanya'nın başkenti Madrid'in su ihtiyacı uzun yıllar boyunca su kanallarından karşılanmıştır. Bu tarihi birikimden ilham ve cesaret alarak biz de bugün ülkemizin su kaynaklarını en etkin ve verimli bir şekilde kullanmanın gayretindeyiz."
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iklim değişikliği ve kuraklık sebebiyle su kaynaklarının giderek azaldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Suyu, açık kanalet sistemleriyle kullanmanın yanlış olduğu inancındayız. Zira açık kanalet sisteminde malum yüzde 60-70'lere varan buharlaşmanın suyu ne derece israfa yönelik hale getirdiğini görüyoruz. Onun için de bundan sonraki süreçte daha çok açık kanalet değil, kapalı sistemle suyu kullanmanın gayreti içinde olacağız ve yatırımlarımızı da buna yönelik yapacağız."
Erdoğan, sosyal ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak kişi başına içme ve kullanma suyu ihtiyacının günden güne arttığını, su kaynaklarına ziraat, endüstri ve evsel atıkların karışmasıyla suların her geçen gün kirlendiğini, dünya genelinde 2025'e kadar su kıtlığı yüzünden 700 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağının ifade edildiğini anlattı.
"Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında hiçbir fark görmüyoruz"
Su kaynaklarının azalmasının Türkiye gibi kişi başına kullanılabilir su miktarı bakımından "su stresi çeken bir ülke" için çok ciddi riskler içerdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin her geçen gün daha da kötüleşen bu tablo karşısında gereken adımları şimdiden atması şarttır. Daha önce de ifade ettiğim gibi suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark görmüyoruz. Bu amaçla hükümet olarak son 19 yılda ülkemizin su ve gıda güvenliğini garanti altına alacak pek çok önemli projeyi hayata geçirdik. Şehirlerimiz, içme suyu sıkıntısı yaşamasın diye 81 İl İçme Suyu Eylem Planı hazırladık. Bu eylem planıyla illerimizin 2040, 2050 ve hatta 2071 yıllarına kadar içme suyu ihtiyacını planlamış durumdayız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de içme suyu temini konusundaki en büyük sorunlardan birinin kayıp kaçak oranının yüksekliği olduğunu vurgulayarak, belediyelerin su kayıp kaçık oranını şu anki yüzde 38'ler seviyesinden yüzde 25'e düşürmesi için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Mahalli idarelerin yeni su kaynağı araştırmadan daha ziyade, öncelikle mevcut şebekedeki su kayıplarını azaltmaları gerektiğini dile getiren Erdoğan, bu konuda tüm belediyelerin gereken hassasiyeti göstereceğine inandığını kaydetti.
"Son 3 yılda, su alanında 41 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık"
Suyun medeniyetin mihenk taşı olduğunu bilerek su yatırımlarına ağırlık verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplam 277 milyar liralık yatırımla, 600 barajı, 423 göleti, 590 hidroelektirik santralini, 1457 sulama tesisini, 262 içme suyu tesisini hizmete alarak bu alanda adeta destan yazdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtiğimiz son 3 yılda, su alanında 41 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık, 152 baraj ve gölet, 225 sulama tesisi, 46 içme suyu ve 402 taşkın koruma tesisi olmak üzere toplam 1000 tesisi yine bu dönemde tamamladık. Son 19 yılda 262 adet tesisle 45 milyon kişiye ilave içme suyu sağladık. Yaptığımız tesislerle, su depolama kapasitemizi 177,2 milyar metreküpe yükselttik. Denizin içinden askıda borularla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne içme suyu götürdük. Ülkemizin yüz akı GAP projesinde 2002 yılına kadar 200 bin hektar arazi sulanırken yapılan yatırımlarla bu rakamı 571 bin hektara çıkardık. Hidroelektrik santral projelerinde kamu özel sektör iş birliği sayesinde devletin sırtından 60 milyar dolar tutarında bir yatırım yükünü kaldırdık. Böylece, ülkemizin 44 milyar kilovatsaatlik elektrik üretim kapasitesini 108 milyar kilovatsaate çıkardık. İklim değişikliği ve nüfus artışı sebebiyle önemi giderek artan depolama yapılarına alternatif olarak, bu anlatacağım gerçekten çok çok önemli, 26 adet yeraltı barajı inşa ettik. 2023'e kadar tamamlanan yeraltı barajı sayısını 150'ye yükselteceğiz."
"Mecliste bir su kanunu hazırlıyoruz"
Sanayi sektöründe suyun verimli kullanımı için gereken tedbirleri aldıklarını belirten Erdoğan, "Hedeflerimize daha hızlı ulaşabilmek ve su yönetimindeki çatışmaları önlemek amacıyla Meclis'te bir su kanunu hazırlıyoruz. Tüm bu adımları vakitlice atarak, geleceğimize daha bir güvenle bakmayı amaçlıyoruz. Hükümetimizin, 84 milyonun tüm fertlerinin huzuru, esenliği, refahı için yürüttüğü bu çalışmalara, belediyelerimizden farklı siyasi partilere kadar herkesin gereken desteği vereceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, açılışı yapılan eserlerin şehirlere hayırlı olmasını dileyerek tesislerin Türkiye'ye kazandırılmasında katkısı olan tüm kurumları tebrik etti.
Konuşmaların ardından, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına suyun gücünü ve önemini anlatan bir tablo takdim etti.
Erdoğan, dana sonra tesislerin açılış ve kurdele kesim törenlerine canlı bağlantıyla katıldı.
İlk olarak Kırıkkale Sulakyurt Barajı'nın açılışını yapan Erdoğan, buradaki açılışta "Evet hep söyledik ya, su akar Türk yapar ve yapıyoruz." dedi.
Daha sonra Çankırı Merkez Dereçatı Barajı'nın açılışına bağlanan Erdoğan, "7 bin dekar araziyi sulayacak. İnşallah bereketli geleceğe vesile olsun." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü olarak Ankara İçme Suyu 2. Merhale Projesi Gerede Sistemi'nin açılış törenine bağlanarak, "Ankara'nın yarısının su ihtiyacını burası sağlayacak' deniliyor. İnşallah hayırlı olur. Bu demektir ki inşallah Ankara susuzluğu yaşamayacak." ifadelerini kullandı.
Canlı bağlantılardan sonra Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın okuduğu duanın ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlar ve protokol üyelerinin katılımıyla salonda kurdele kesimi yapıldı.
Erdoğan, "Makaslar ve kurdele bugünün hatırasına hepimizde kalıyor." diye konuştu.
Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanvekili Celal Adan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin ile milletvekilleri de katıldı.