Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çalışmalarımızı yaptık pazar günü...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul düzenlenen Gençlik Festivali'nde konuştu. Kore gezisi dönüşü çalışmalar yaptıklarını ifade eden Erdoğan, 'Pazar günü İstanbul İl Kongresi'nde manifestoyu açıklayacağız' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "İstanbul Gençlik Festivali"nde yaptığı konuşmada, çok heyecanlı olduğunu ifade etti. Festival alanının güzel hazırlandığını belirten Erdoğan, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait silahların da stantlarda sergilendiğini, bunların arasında donanımlı zırhlı taşıyıcılar ve jandarmaya ait uzun menzilli silahların ilgi çektiğini söyledi.
Etnospor öncesinde fuarın görülmeye değer olduğunu dile getiren Erdoğan, etkinliğin gelecek senelerde çok daha zengin olacağına inandığını ifade etti.
Ziraat Bankası'nın hazırlamış olduğu kubbe görünümündeki 15 Temmuz görselini de çok beğendiğini vurgulayan Erdoğan, "Çünkü 15 Temmuz'un unutturulmaması lazım, gençliğin unutmaması lazım. Bu hainlere karşı, bu teröristlere karşı zaman geldiğinde bizler de neler yaparız, yapabiliriz bunu daima diri tutmamız lazım. O bakımdan çok güzel gördüm. Dolayısıyla emeği geçenlere, bu hazırlıkları yapan tüm kurum kuruluşlara, özellikle şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum." diye konuştu.
"Zor olan seçilmek değil, zor olan seçmek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir üniversitesi öğrencisinin seçilme yaşının 18'e indirildiğini hatırlatarak, idealist bir gençken kendisinin en çok kimlerden ve hangi olaylardan etkilendiğinin sorulması üzerine, şöyle konuştu:
"Öncelikle ben tabii sizler gibi bu kadar genç yaşta siyasete girme şansını tahsilli olarak bulamadım. Çünkü bizim zamanımızda biliyorsunuz 30 yaş sınırı vardı. Fakat biz dedik ki 'Niye 30 yaş? Bunu indirmemiz lazım.' Fakat verdiğimiz mücadelelerden o zaman netice alamadık. Ne zaman ki iktidar olduk, dedik ki 'Biz bu yaşı indirelim.' Ve hedefe kilitlendik, önce bunu ancak 25'e indirebildik. Sonra bir şey de dikkatimizi çekiyordu, seçme yaşı 18, seçilme yaşı 25. Niye seçme 18 de seçilme 25? Halbuki zor olan seçilmek değil, zor olan seçmektir. Bir zamanlar bir siyasetçi şöyle bir laf etmişti, şimdi ebedi alemde. Demişti ki 'Ben Taksim Meydanı'na dört ayaklı koysam seçtiririm.' Genel başkan ya... Bugün de benzeri şeyler oluyor biliyorsunuz. 'Ben 15 milletvekilini bir partiye gönderirim.' O seçti ya. '15 taneyi bir partiye gönderirim ondan sonra onlar oradan ister seçilsinler ister seçilmesinler.' Baktım arka taraftaki iki milletvekilinin gözleri yaşlı, ağlıyorlardı. Ağlaya ağlaya onları gönderdi. Hani demokrasi? Böyle bir demokrasi olabilir mi? Ama maalesef şimdi bunu görüyoruz. Bunu görmenin çok büyük faydaları var. Önümüzdeki günler ben inanıyorum birçok şeylere gebe. Çünkü ilginç gelişmeler var."
'Yaş 18, 19 ve duvarlara yazılar yazardık'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi dönemlerinde siyasi mücadeleye girmek için 30 yaşı beklediklerini anlattı.
Siyaseti daha çok üniversite sıralarında, parti çatısı altında gerçekleştirdiklerini ve yaşadıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim zamanımızda bu işin propagandaları öyle kalkıp da televizyonlarda ne bileyim billboardlarda, megaboardlarda yürütülmüyordu. Bizim yaptığımız propagandalar çok daha farklıydı. Biz geceleri sabaha kadar duvarlara afiş asardık. Ömrümüz hep böyle geçti. Anacığım evin balkonunda beklerdi, ben afiş asmaktan gelirdim. Yaş 18, 19 ve duvarlara yazılar yazardık. Yazıların da ben de güzel yazardım duvarlara yazıyı. 1 metreden aşağı yazılarımın boyu olmazdı. Tabii bilirlerdi ki bu yazı reisin. Muhalifler silerdi, biz tekrar yazardık. Böyle bir mücadele. Ama şimdi çok rahat olduğu için bakıyorsunuz megaboardlarda, billboardlarda şurada burada rahatlıkla veriyorsun siparişi, onlar oralara asıyorlar, propaganda böyle oluyor. Böyle olduğu için de tadı olmuyor. Bu tadı yakalamak çok önemli. Televizyonlarda da bu tür programları yapıyoruz bu da güzel. Ama bizim şimdi tek derdimiz sizlerle olan elektrik. Sizlerle olan elektriğimizi eğer iyi alıp verirsek, inanıyorum ki 24 Haziran artık sipariş milletvekillerinin ortaya çıkardığı cumhurbaşkanı adaylarıyla yürümeyecek. Sizin istediklerinizle yürüyecek."
"Proje bazında hazırlıklarımı yapmış vaziyetteyim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir üniversite öğrencisinin başkanlık sistemine geçildiğinde yapılacak ilk reformların neler olduğu ve bu reformların gençlere katkılarını sorması üzerine, "Öncelikle başkanlık seçimine geçişte malum şu anda 25 bakanlı bir kabine var. Başkanlık sistemine geçerken bizim kabinemiz kaç kişiden oluşacak? Parlamentodan gelecek milletvekillerinden oluşacak bir kabine yok artık. Dışarıdan oluşturacağınız bir kabine olacak." dedi.
Geçen günlerde DEİK'in Türkiye ve 50 ülkeden iş adamlarının katılımıyla bir toplantı düzenlediğini anlatan Erdoğan, bu toplantıda iş adamlarına, "Artık sistem değişiyor, sizlerden olur ya kabineye almak istersem gelir misiniz?" diye sorduğunu aktardı.
Bu sorusuna yanıt alamadığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
" 'Niye? Şu anda aldığınız parayı alamayacağınız için mi gelmiyorsunuz?' dedim. Çünkü şu anda çalıştıkları şirketlerde iyi paralar alıyorlar CEO olarak ama devlete geldikleri zaman devlette tabii aynı parayı alamayacaklar. Devlette şimdi 100-200 böyle bir para yok. Daha düşük bir maaş alacaklar. Baktım cevap yine yok. Bir, ikisi biraz gülümser oldu. Dedik bakalım, 'Birebir görüşmeler de sizlerle yapacağız, ondan sonra geleniniz olursa işinize gelenlerle anlaşırız, sizin de devlet nasıl yönetilirmiş bizzat yaşayarak içeride görmenizi isterim.' dedim. Çünkü bu iş öyle dışarıdan bakıldığı kadar kolay değil. Yapacaksak beraber yapacağız, siz de gelin. Çünkü dışarıda kaldığınız zaman, memur şöyle şu şöyle böyle filan. Şimdi bizzat işin içine girdiğiniz zaman ne denli başarılı olup olmayacağınızı yakından göreceksiniz, birinci adım bu olacak. Önce çatıyı ne yapacağız? Ama bu çatı değil ha karıştırmayın. Bu çatı değil. Bu çatı gördüğünüz gibi daha çatarken gitti. Evelallah bizim çatı şu anda bir defa proje bazında zaten hazırlıklarımı yapmış vaziyetteyim."
Yatırımlar animasyonlarla tanıtılacak
Erdoğan, bu akşam manifestolarına nihai şekli vereceklerini ve pazar günü açıklayacaklarını söyledi. Güney Kore'den gelirken de manifesto üzerinde çalışmaya devam ettiklerini anlatan Erdoğan, aday tanıtım toplantısında da yapacakları yatırımları animasyonlarla görüntülü olarak yayınlayacaklarını kaydetti.
Hazırlıklı olmadan böyle bu yola çıkılamayacağının da altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunların öyle hazırlığı yok. Bunlarda var mı bir tane Yavuz Sultan Selim Köprüsü hazırlığı, bir tane Marmaray hazırlığı var mı? Bunlarda bir tane şu anda bizim bitirmek üzere olduğumuz 29 Ekim'de açılışını yapacağımız 3. Havalimanı hazırlığı var mı? Biz açılışa hazırlıyoruz, onlar ise şu anda daha bu işin projesinde bile değiller. Biz Osman Gazi Köprüsü açtık, bitirdik. Bunların böyle bir Osman Gazi Köprüsü var mı? Bunların bir İstanbul-İzmir otoyol projesi var mı? Biz bitirdik. Bunlar daha yolun başında bile değiller. Niye? Bunların hayalleri yok ki ürünleri olsun. Daha çok söyleyeceğim şeyler var. Bütün bunlar şu anda bu manifestonun, seçim beyannamesinin içinde yer alıyor."
Bağımlılıkla mücadele
Cumhurbaşkanı Erdoğan, madde bağımlılığıyla mücadele konusunda değerlendirmelerinin sorulması üzerine, teknoloji bağımlılığını "Yeni bir felaket" diye tanımladı.
Bağımlılık denilince akıllara ilk uyuşturucu bağımlılığının geldiğine değinen Erdoğan, 2,5-3 yaşlarındaki torununun bile evde cep telefonunda oyunlar oynadığını anlattı. Anne ve babasının torununun elinden cep telefonunu alamadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çatışıyorlar vesaire, oyuna devam ediyor. Bu denli kopamıyor. Bu da büyük bir tehlike. Bizim şimdi bunlara karşı tedbirler geliştirmemiz lazım. Nitekim üniversitelerle şu anda ortak çalışma içerisindeyiz, dayanışma içerisindeyiz. Sağolsun Yeşilay'ın bu konuda güzel çalışmaları var. Yeşilay bu çalışmalarıyla birlikte nasıl tedbirler oluşturabiliriz, nasıl bunların karşısına dikilebiliriz, çünkü bu bizim milletçe bir sorunumuz. Ne yapıp yapıp bizim bunun önünü almamız lazım. Yoksa evlad ü iyal gidiyor. Bunu halletmezsek ne yapacağız? Bunun bedeli öyle sıradan rakamlar değil, bir neslin kopması, gitmesi bunu neyle ifade edebiliriz, izah edebiliriz. Buna karşı çok ciddi, kararlı tedbirler almak için mücadelemizi veriyoruz. Bunun da başlı başına en önemli adımı eğitim öğretim ve başta Yeşilay olmak üzere STK'lardan çok büyük destekler bekliyoruz. Bunlarla beraber de bunun önünü açacağız ama ben geliyorum bir yere. Bu iş ne olursa olsun manevi eğitim olmaksızın, bunun önünü almak mümkün değil. Manevi eğitimi de usul ve esaslarına göre vermek zorundayız."
'Önümüzde İdlip var, Tel Rıfat var, Mümbiç var'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fırat Kalkanı'na başladıysak ne diye başladık? Burada bizim ertelenmiş müdahale hakkımız var. Niye ertelenmiş müdahale hakkı diyorum? Çünkü bizim, Zeytinlik Harekatıydı bu harekatın adı, Fırat Kalkanı'nın adı Zeytinlik Harekatıydı. Gecikti o, onu daha önceden yapmamız lazımdı. Daha önceden yapsaydık Kilis bu kadar vurulmazdı." dedi.
Erdoğan, "Kararlı bir şekilde Afrin'de duruyoruz, güvenliği tamamen tesis edene kadar oradayız, sonra önümüzde İdlip var, Tel Rıfat var, Mümbiç var." ifadesini kullandı.
İstanbul Üniversitesi'nin 'bölünmesi' tartışmalarına ilişkin Erdoğan, şunları söyledi:
"YÖK bu noktada adımını atmış vaziyette ama her ikisinde de (taslak çalışmalar) İstanbul Üniversitesi adı var ve bunun yanında her ikisinde de o konuda da bir çalışma şu anda yapılıyor, İstanbul Üniversitesi'nin logosunu kullanma durumları da söz konusu. Sadece bir ilave olarak belki Cerrahpaşa orada ilave olarak kullanılacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Kılıçdaroğlu) Senin artık günah defterin hazır, yalan söylemene gerek yok. 'Ben farkında olmadım onun için Bakırköy Belediye Başkanının evine gittim, orada bir kahve içtik falan filan o esnada bunlar olmuş' desen yutarlar. Ama sen bunları gizleyeceksin, hala yalan söyleyeceksin, bunu kimse yutmaz, kayıtlardasın sen." dedi.