Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu davanın saflarında yer alamazlar
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Adıyaman'da düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim trenden inenler bir daha bu trene binemeyecekler. Bu davaya ihanet edenler artık bu davanın saflarında yer alamazlar." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Emniyet Müdürlüğü yanında düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Sözlerine Adıyaman'ı ve ilçelerini selamlayarak başlayan Erdoğan, "Muhabbeti meydanlara sığmayan sevdası" için Adıyamanlılara teşekkür etti. Sadece meydanda 35 bin kişi olduğunu belirten Erdoğan, "Demek ki Adıyaman yine kararını verdi. Kararlı mıyız, 31 Mart akşamı inşallah yeniden bir tarih yazıyor muyuz, birilerine rağmen yazıyor muyuz?" diye konuştu.
Erdoğan, 9 ay önce Adıyamanlılarla yine bu meydanda 24 Haziran seçimleri için ahitleştiklerini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rabbim hepinizden razı olsun. Siz bizi mahcup etmediniz. Bu davayı tümsekte koymadınız, öksüz, garip, boynu bükük bırakmadınız. Yine rekor bir oy oranıyla bu kardeşinize partinize sahip çıktınız. Yüzde 67,4 ile şahsıma, 'durmak yok, Cumhurbaşkanlığında göreve devam' dediniz. Yüzde 55,1 ile milletin partisini, partinizi zirveye taşıdınız. Türkiye'nin sendelemesini, tökezlemesini özellikle bekleyenlere Adıyamanlılar olarak sandıkta unutamayacakları bir ders verdiniz. Adıyaman'ın ahdine vefalı olduğunu, sözüne sadık olduğunu cümle aleme gösterdiniz. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbime bana sizin gibi dostlar, yol arkadaşları nasip ettiği için hamdediyorum."
Şimdi önlerinde yeni bir imtihan bulunduğunu, 4 gün sonra seçim yapılacağını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"İnşallah 4 gün sonra sandıklara gidecek oylarımızı kullanacağız. Oylarımızla bir kez daha ülkemizin, şehrimizin geleceğini tayin edeceğiz. Belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi, muhtarlarımızı seçmenin yanında çok daha kritik kararlar vereceğiz. Adıyaman'ın Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını nasıl karşılayacağını da tayin edeceğiz. Şunu hiçbir zaman unutmayın kardeşlerim. Sandık bizim namusumuzdur. Sandık, milli iradenin, aşılmaz, sarsılmaz, yıkılmaz kalesidir. Sandık, milletimizin bedel ödeyerek, mücadeleler vererek elde ettiği çok önemli bir kazanımdır. Serbest seçimler insanımızın CHP'nin faşist, baskıcı zihniyetinden söke söke aldığı bir haktır. Bakmayın CHP'nin 'bu ülkeye demokrasiyi biz getirdik' demesine, hak ve özgürlük mücadelesinin sandıkta başarıya ulaşmasında merhum Menderes'in, Hasan Polatkan'ın, Fatin Rüştü Zorlu'nun hakkı vardır. O sandıkta Mamak'ta tek tek tırnakları sökülen koç yiğitlerin çığlığı vardır."
"Meşru olmayan yollara tevessül ediyorlarmış"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerin tezahüratları üzerine ise şunları söyledi:
"Seçimden sonra, inşallah Kahta gene rekor, ondan sonra biz Kahta'dayız. Sincik var, Samsat var. Ama bir şeyler duyuyorum. Besni bize kırgın mı, var mı öyle bir şey? Bir şeyler yapıyorlarmış. Meşru olmayan yollara tevessül ediyorlarmış. Bak şunu söyleyeyim, şunu bilin, bizim trenden inenler bir daha bu trene binemeyecekler. Bu davaya ihanet edenler artık bu davanın saflarında yer alamazlar. Zira şurada on binler ne için duruyor, neyin mücadelesini veriyor? Kendi makam, mevkisi için affedersin bu davayı satanlara kusura bakmasınlar, biz Bay Kemal gibi koltuğa yerleşip, ondan sonra oradan saf dağıtanlardan değiliz. Biraz sonra bazı şeyleri izleteceğim sizlere. Kardeşlerim, buralara durup dururken gelmedik. Gökten zembille de buralara inmedik. Tırnaklarımızla kazıya kazıya buralara geldik. Eğer benim milletim bugün Adıyaman'ın tüm ilçelerinde, beldelerinde bu kardeşine sahip çıkıyorsa, bu evladına sahip çıkıyorsa, bunun bir sebebi var. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik."
CHP'nin ülkede zerre kadar emeği, hizmeti olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Hak ve özgürlük mücadelesinde aynı şekilde. Cuntacıların güya adaleti tesis için bir sağdan bir soldan astığı delikanlıların bunlarda vebali var. Bunun hesabını verecekler. O sandıkta daha 22 yaşında körpe fidanken darbecilerin darağacına gönderdiği şehit Mustafa Pehlivanoğlu'nun ana hasreti var. O sandıkta ömrünü memleketine hizmete adayan rahmetli Özal'ın, rahmetli Türkeş'in, rahmetli Erbakan Hocamızın emeği var. O sandıkta 28 Şubat döneminde milli iradeye leke sürdürmeyen Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimin cesareti var. O sandıkta başörtüsünden dolayı üniversite kapılarından çevrilen kızlarımızın gözyaşı var." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşması sırasında geçmişteki başörtüsü yasağına değinerek, "Bu Bay Kemal'de utanma yok. Geçen 'Başörtüsü sorununu biz çözdük' diyor. 'Ben çözdüm' diyor. Ya sen neyi çözdün? Affedersiniz ikna odalarının sorumlusu olan kadın, İstanbul Üniversitesinde rektör yardımcısıydı, senin partinin milletvekili oldu. Sen kimi aldatıyorsun? O ikna odalarının sorumlusuydu. Kızlarımızın başörtüsüyle o kadın bizzat oynadı. Sen kimi aldatıyorsun? Artık üniversitelerde böyle bir sorunumuz var mı? Okullarımızda böyle bir sorunumuz var mı? Devlette böyle bir sorunumuz var mı? Çalışacaksınız, başaracaksınız. İnşallah o makamlara siz geleceksiniz. Onun için ha gayret. Çünkü unutmayın bir kere azmettiniz mi ondan sonra tevekkül edin evelallah neticeye git." diye konuştu.
"Bu korkaktır, ürkektir, bundan bir şey olmaz"
Seçim sandığında bir asır önce Samsun'da istiklal meşalesini ateşleyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ufku, Anadolu'yu dolaşan Mehmet Akif Ersoy'un gayreti bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"O sandıkta 104 sene önce Çanakkale'ye koşan 15'lilerin, ne demek 15'li biliyor musunuz, 15 yaşındaki gençler, fidan, fidan, bunlar tıbbiyeli öğrenciler, gönül coğrafyamızdan yüzbinlerce şehidin fedakarlığı var. O sandıkta 15 Temmuz gecesi birileri tankların arasından kaçarken, kimdi o? Bay Kemal. Saat 23.15 Atatürk Havalimanı'na iniyor ve Feto'cular alıyor onu, tankların arasından geçiriyor, Bakırköy Belediyesi'ne gönderiyor. 01.15'te de ben iniyorum ve bana diyorlar ki 'Buradan işte 2 saat kadar önce Bay Kemal geçti.' Hayırlı olsun. Ama bu adam ne diyordu? Diyordu ki 'Darbe yapılırsa tankların önüne önce ben çıkarım.' Bu var ya bu korkaktır, ürkektir, bundan bir şey olmaz. Ama ne yazık ki benim CHP'ye gönül veren kardeşlerim bu adamın peşine nasıl takılıyorlar anlamak mümkün değil. Ve o çıplak elleriyle darbecilere meydan okuyan kahramanların mücadelesi var. O sandıkta azgın azınlığın her türlü provokasyonuna rağmen, meşru zeminden ayrılmayan sessiz çoğunluğun basireti var."
"O alçak, vicdansız Sisi ile bir araya geldiler"
Erdoğan, 31 Mart'ta herkesin böyle bir sorumlulukla hareket edeceğini, omuzlardaki bu ağır yükün bilinciyle sandıklara gideceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Hafife almayacağız işi. Adıyaman sadece burası değil. İstanbul'da Adıyamanlı yok mu? İstanbul'daki Adıyamanlı hemşehrilerimizi, akrabalarımızı arayıp diyeceksiniz ki 'Bak İstanbul'da bizim havalimanımızdan yollarımıza kadar emeği olan Binali Yıldırım kardeşimizi destekleyin.' Bunu söylemeniz lazım. Ankara'da Adıyamanlı kardeşlerim için orada da 'Mehmet Özhaseki kardeşimizi destekleyin' dememiz lazım. 'İzmir'de Nihat Zeybekci kardeşimizi destekleyin' dememiz lazım. Çünkü bunlara 31 Mart'ta bir Osmanlı tokadını sandıkta atmamız lazım. Çünkü 31 Mart'ta evlatlarımızın ellerinden tutacak, bizden öncekilere minnet borcumuzu ödemek üzere hep beraber sandıklara koşacağız. İnşallah 82 milyon olarak o sandığın hakkını verecek, rekor oy oranlarıyla hep birlikte demokrasimize sahip çıkacağız.
Unutmayın 9 kişinin idam edildiği gün darbecilerin elini sıkmak için kuyruğa giren Avrupa'nın ikiyüzlü siyasetçilerine bir kez daha Türk demokrasisinin gücünü göstereceğiz. Unutmayın Mısır'da ne yaptı? 9 genci idam ettiler. İdam AB'de yasak. Sonra ne oldu? O alçak, vicdansız Sisi ile bir araya geldiler."
"Türk milletinin iradesine ipotek koymaya çalışan alçaklar"
Erdoğan, bundan dolayı 31 Mart'ın önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Her fırsatta Türkiye'ye hak, hukuk dersi vermeye yeltenen terör sevicilere o sandıkta yine hadlerini bildirmeye hazır mıyız? Bizi merhum Menderes'in akıbetiyle korkutabileceğini zanneden vesayetçilere o sandıkta hep birlikte 'Yeter söz de karar da milletindir' diyecek miyiz? Pensilvanya'dan, Kandil'den, Avrupa'dan Türk milletinin iradesine ipotek koymaya çalışan alçaklara sandıkta esaslı bir ders verecek miyiz?
İstanbul'un ortasında ezanımıza edepsizlik eden marjinallere, kongrelerinde bayrağımızı asmayan bölücülere, İstiklal Marşımızı okumaktan utanan CHP'li gafillere sandıkta gereken dersi verecek miyiz?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bunu da kabul etmeyeceğini belirten Erdoğan, "İspat ederim. O da var burada, hepsi kayıtlarda. CHP'nin Adalar Belediye Başkan adayı. Bay Kemal de orada, diğerleri de orada. Onlar İstiklal Marşı okuyor ama adayı orada İstiklal Marşı'nı okumadı." dedi.
16 bin 500 kilometre öteden tehditler savuran katillerden, 82 milyon olarak seçim sandığında hep birlikte gereken hesabı soracaklarını vurgulayan Erdoğan, Adıyamanlıların 31 Mart'ta sandığa, demokrasiye sahip çıkmasını istedi.
Erdoğan, 31 Mart sonuçlarının şimdiden hayırlı olması dileğinde bulunarak, "Milletin iradesi için darağacında can veren yiğitlerin ruhu şad olsun." diye konuştu.
Seçim çalışmaları
Son 26 günde Adıyaman ile beraber 56 il ve 24 ilçeyi ziyaret ettiğini aktaran Erdoğan, soğuk sıcak, kar tipi demeden, ayaza, yağmura aldırmadan, iller ve vatandaşlar arasında ayrım yapmadan, tüm Türkiye'yi dolaştıklarını belirtti.
Bir taraftan biten projelerin açılışını yaptıklarını diğer taraftan ülkenin güvenliği, ekonomisi, dış politikasıyla ilgili meseleleri takip ettiklerini vurgulayan Erdoğan, bu akşam İstanbul'un en büyük spor salonunda düzenlenen Trabzonlular gecesine katılacağını bildirdi.
Erdoğan, gittikleri her yerde kardeşliği yücelttiklerini, buruk gönülleri, kırık kalpleri tamir etmeye çalıştıklarını, milletle yüz yüze hasbihal ederken aynı zamanda onların taleplerini, eleştirilerini, mesajlarını, beklentilerini tek tek not aldıklarını, emekliler, işçiler, işverenler ve evine helal rızk götürmek için güneşle beraber dükkanını açan esnafla dertleştiklerini, teşkilatlar, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla istişareler yaptıklarını kaydetti.
"Şunu unutmayın, sizi üzen bizi üzmüş demektir. Sizi üzen beni üzmüş demektir. Sizin gönlünüzü kıran bizi yaralamış demektir. Sizi hürmetsizlik eden bize, milli iradeye hürmetsizlik yapıyor demektir. Çünkü bu dava milletin davasıdır, millete hizmet davasıdır." diyen Erdoğan, bugüne kadar milletin rotası, çizdiği istikamet dışında asla başka yollara sapmadıklarını, bundan sonra da sapmayacaklarını vurguladı.
Erdoğan, başkaları gibi Adıyaman'ın yolunu sadece seçimden seçime hatırlayanlardan olmadıklarını belirterek, son 10 yılda 8 kez Adıyaman'a gelerek vatandaşlara kulak verdiğini, mitingler yaptığını, toplu açılış törenleriyle şehre kazandırılan eserlerin gururunu Adıyamanlı vatandaşlarla birlikte yaşadığını anlattı.
"Bu ten bu canda olduğu müddetçe rotamızı siz çizeceksiniz"
Türkiye'yi bugünkü başarılarına vatandaşların destekleriyle taşıdıklarının altını çizen Erdoğan, vatandaşların muhabbeti, kadirşinaslığı ve hayır dualarından daha büyük bir mutluluk tanımadığını dile getirdi.
Dün 9 genç kızdan bir mektup aldığını, bu kızların 56 hatmi şerif indirdiğini, 150 civarında Yasin-i Şerif'i kendisi için okuduğunu anlatan Erdoğan, "Bu nedir? Bu dertli olmak değil mi? Bu bir aşk, heyecan. Ne yapıyor, Cumhurbaşkanı'nı manen teşvik ediyor. Elhamdülillah, sizin isteklerinizi biz emir, talimat telakki ederiz. Boynumuzun borcu bilip ona göre davranmayı sürdürürüz. Adıyamanlı, Manisalı, İstanbullu, Ankaralı, Artvinli kardeşlerim müsterih olsun. Bize 17 yıldır Türkiye'ye hizmet etme, bu millete hizmetkar olma onurunu tattıran 82 milyonun her bir ferdi gönlünü ferah tutsun. Bu ten bu canda olduğu müddetçe bizim rotamızı siz çizeceksiniz, pusulamızı siz tayin edeceksiniz." dedi.
Adıyaman'ı sadece aşkla sevmediklerini, bu sevdayı eserlerle, yatırımlarla da ispat ettiklerini söyleyen Erdoğan, buna rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "17 yıldır ne yaptınız?" diye sorduğunu anımsatarak, Adıyaman'a bugüne kadar yapılan yatırımların yer aldığı videoyu vatandaşlara izletti.
"CHP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa'nın "Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri" sözüne atıfta bulunarak, şöyle devam etti:
"Bay Kemal, sadece Adıyaman'da yaptıklarımızı dev ekranda gösteriyorum. Senin bir defa hücrelerine sinmiş, yalan, yalan, yalan, iftira, iftira, iftira. Bu adamın başka bir meziyeti yok zaten. Şimdi 31 Mart'ta sandıklardan bir tokat daha yiyecek ama ben CHP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum; siz bu adamdan kurtulmak istemiyor musunuz? Eğer kurtulmak istiyorsanız 31 Mart'ta gelin bu kararınızı verin.
Zira bana, aileme iftiralar attı, geldi Mecliste kağıtları salladı. Dava açtım ve şu anda Yargıtay safhasında. İlk Derece'de davaları ailecek kazandık. 2,5 milyon. Şimdi Yargıtay bunu onadığı takdirde Bay Kemal'den gelecek parayı Mehmetçik Vakfına hibe edeceğim. Bu parayı ama Bay Kemal kendisi veremiyor, yardım sandığı kurdu ve kendi milletvekilleri 5'er bin lira veriyor. Bu yardım sandığıyla bunu hallediyor. Şimdi ben diğerleri için de aynı yola başvurdum. Onlar da yardım sandığı kuracak. Bir tane hanımefendi var, ona da 250 bin liralık bir dava açtım. Hangisi olursa olsun, hepsine dava ve gelen parayı da Mehmetçik Vakfına."
"Halkımız eninde sonunda bu işin hesabını soracak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman'ın her köşesini eserlerle donattıklarına dikkati çekerek, "Niye bu yalanları söylüyorsun? Ama bu adam bakar kör, gözü var görmez, kulağı var duymaz, dili var hakkı söylemez çünkü mühürlü." şeklinde konuştu.
Esenboğa Havalimanı'nın bugünkü görünümünün, havalimanına giden yollardaki değişimin, yaptıkları yatırımlar sayesinde olduğuna, İstanbul'daki Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli ile Osmangazi Köprüsü'nü yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"İzmir milletvekili bu adam. İzmir milletvekili olduğu halde yapılanları görmüyor, 'Ne yaptınız' diyor. İnsan utanır. İzmir-Manisa arasında sadece Sabuncubeli Tüneli bile yeter. İzmir'in suyu yoktu, İzmir'e Gördes Barajı'nı yaptık ve İzmir'e suyu da biz getirdik ama bir insan nankör oldu mu ona ne dersen de. İnanıyorum ki halkımız eninde sonunda bu işin hesabını soracak."
Son 17 yılda Adıyaman'a 16 milyar lira yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, ailelerin sıkıntı yaşamaması için okul kitaplarını ücretsiz dağıttıklarını, çocukları zararlı alışkanlıkların, terör örgütlerinin pençesine kaptırmamak için Türkiye'nin dört bir yanını gençlik merkezleriyle, millet kıraathaneleriyle, spor tesisleriyle donattıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, Adıyaman'da sporcu yetiştirme merkezi, Besni Gençlik Merkezi ile Kahta Spor Kompleksi'nin yapımının, Gölbaşı Gençlik Merkezi'nin ise ihalesinin devam ettiğini bildirdi.
Besni'ye davet edildiğini belirten Erdoğan, "Besni'de kulağıma maalesef kirli şeyler, haberler geliyor buna üzüldüm. İnşallah Besni'de, Besnili kardeşlerim oradaki çevrilen bu çirkin, kirli oyunları sandıkta evelallah düzeltecek, biz de bu oyunu oynayanlara sandıkta bunun hesabını sizlerle soracağız." ifadesini kullandı.
Seçime 4 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, "Çok çalışacağız çünkü benim halkımın, benim Besnili kardeşimin iradesi parayla satın alınamaz, onu parayla satın almaya çalışanlar da bunun hesabını verecek. Ne, nedir bunları biliyoruz. AK Parti'de yer bulamayan veya AK Parti'den aday olamayanlar malum ya İP'e gidiyor ya SP'ye gidiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Recep Tayyip Erdoğan, bu kişilerden vatandaşın pazar günü hesabını soracağını vurgulayarak, çünkü Adıyaman'ın özellikle ilçeleriyle birincilikleri, ikincilikleri, üçüncülükleri kazanmış bir il olduğunu, yine bunu yapacağını kaydetti.
300 yataklı Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesini yatırım programına aldıklarını, yakında da ihalesini yapacaklarını bildiren Erdoğan, 150 yataklı Adıyaman Devlet Hastanesi ile toplam 17 sağlık tesisinin proje ve ihale çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maalesef Samsat ilçesinin ard arda iki deprem geçirdiğini ve devletin de tüm imkanlarıyla zor günlerinde Samsatlıların yanında bulunduğunu ifade etti. Birinci etap konutların inşaatının bitmek üzere olduğuna ve hak sahiplerine teslim edeceklerine değinen Erdoğan, "Samsat'ın tamamen yıkılan altyapısını yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımız hızla devam ediyor. İkinci etap deprem konutlarının inşaatına da çok yakında başlıyoruz." diye konuştu.
"Kahta'ya bir hükümet meydanı kazandıracağız"
Besni-Araban-Gaziantep yolunu, Kahta-Narenci-Nizip yolunu ve Besni şehir geçişini bu yıl tamamlayacaklarını duyuran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Adıyaman Kuzey Çevre Yolu Projesi çalışmalarını devam ettiriyoruz. Altınşehir ve otogar civarında projesi biten köprülü kavşak çalışmasını başlatacağız. Bugün itibarıyla Altınşehir Köprülü Kavşağı'nın ihalesini gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Kahta'ya bir hükümet meydanı kazandıracağız.
Gölbaşı-Adıyaman-Kahta hızlı tren hattı etüd çalışmaları devam ediyor. Etüd çalışmalarının ardından inşası için gerekli adımları atacağız. Atatürk Baraj Gölü'ne 30 araç ve 100 yolcu kapasiteli feribotların yanaşabileceği yerler yapacağız. Adıyaman'da Eğriçay üzerinde Vadi Yaman Projesi'ni hayata geçireceğiz. Burayı büyük bir millet bahçesi olarak sizin istifadenize sunacağız."
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, sulama projelerinin Adıyaman'ın adeta hayat damarı olduğunu vurgulayarak, "187 bin dekar araziyi sulayacak Adıyaman'ın 2050 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacını karşılayacak Koçali Barajı'nın inşası sürüyor. Gömükan Barajı'ndan 73 bin dekar zirai arazinin sulanmasını sağlayacağız." dedi.
Akçalı 1 ve 2 Barajları ile Çelikhan-Yeşiltepe, Gerger-Çifthisar, Gölbaşı Çelik-Gölbaşı Balkan ve Pınar Yayla barajlarının inşaatlarının devam ettiği bilgisini paylaşan Erdoğan, plan ve proje safhasında yer alan 28 sulama tesisiyle 1 milyon dekar zirai arazinin sulanmasını sağlayacaklarını anlattı.
"Yönetmeliğini çıkarıp meseleyi kökten çözüme kavuşturacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bir dedikodu var, tütün. Adıyaman'ın tarihinde ve ticaretinde çok önemli paya sahip." diyerek, şunları söyledi:
"Bu meseleyi istismar ederek, sizleri aldatmaya çalışanlar olduğunu duydum. Geçmişte tütünün satışı yasakken, biz kooperatifler aracılığıyla tütünün değerinden satılabilmesine imkan sağladık. Bunu biz yaptık. Bu konuda herhangi bir geriye gidiş söz konusu değildir, olmayacaktır, Meclisimizde gerekli yasal düzenlemeler yapılmıştı, yakında yönetmeliğini çıkarıp bu meseleyi kökten çözüme kavuşturacağız."
Adıyaman'ın daha önce çok kötü durumda olan bir organize sanayi bölgesi bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Son 17 yılda Adıyaman'da Gölbaşı-Besni-Kahta Adıyaman mermer ihtisas organize sanayi bölgelerini, 2 araştırma-geliştirme merkezini faaliyete geçirdik. 5 organize sanayi bölgemizde şu an 10 bin 530 kişi istihdam ediliyor. İnşallah tüm parsellerde üretime geçildiğinde bu sayı 16 bin kişiyi aşacak. Organize sanayi bölgelerimizin tamamını doğal gaza kavuşturuyoruz." ifadelerini kullandı.
Turizme 10 milyar avroluk yatırım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi ve doğal güzellikleriyle Adıyaman'ın adeta bir açık hava müzesi olduğunu dile getirdi.
Şehrin bu güzelliklerini turizme kazandırmak için 10 milyar avroluk yatırım gerçekleştireceklerini bildiren Erdoğan, panorama ve arkeoloji projesini de programa aldıklarını, yakında ihalesini yapacaklarını söyledi.
Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman merkezde Kültür Merkezi Projesi'ni hayata geçireceklerini belirterek, Terre Antik Kenti'nin turizme kazandırılması için gayret gösterdiklerini ifade etti.
"Bölücülerin siyasi uzantılarıyla pazarlık masasına oturan muhalefet"
Alandaki vatandaşlara "Biz bunları yaparken, peki CHP'nin başını çektiği muhalefet ne yaptı?" sorusunu yönelten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Onlar sadece engellemenin, yokuşa sürmenin, yargı kararlarıyla yatırımlara mani olmanın mücadelesini verdiler. Bu ülkede bunların dikili tek bir ağaçları olmadığı gibi bir de bizim size hizmet götürmemizi sabote etmeye kalktılar. Takoz siyasetiyle, esersizlik siyasetiyle, istismar siyasetiyle hep pürüz çıkardılar. Türkiye'nin demokrasi hamlelerini, ülkemize çağ atlatacak ve dünyada bizi devler ligine yükseltecek mega projelerimizi sürekli karaladılar, kötüledir.
Millet, memleket düşmanlarıyla el ele verip, manipülasyonla, yalan ve iftira kampanyalarıyla daima Türkiye'nin paçasından çektiler. Allah aşkına yollardan, barajlardan, tünellerden rahatsız olan bir muhalefet dünyanın başka hangi ülkesinde vardır? Yasakları savunan, darbecilerden medet uman, bir gecede 250 insanımızın kanını döken FETÖ'cü alçaklardan imdat bekleyen bir muhalefet başka nerede bulunur? 3-5 oy için bölücülerin siyasi uzantılarıyla pazarlık masasına oturan bir muhalefete başka hangi ülkede rastlanır?"
"Bu küstahlığı Kürt kardeşlerim sineye çeker mi?"
Konuşmasının bu bölümünde alana kurulan ekrandan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin bir konuşmasını izleten Erdoğan, "Bu adam Kürt değil ama bu adam ne idüğü belirsiz. Bu adam, benim Kürt kardeşlerimi istismar ederek oradan rant elde ediyor." ifadesini kullandı.
"Ne diyor, 'Kürdistan.' Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de Kürdistan diye bir yer olmadığının altını çizdi. Erdoğan, "Irak'ın kuzeyinde var. Eğer sen çok seviyorsan defol git oraya." dedi.
"Siz bu ülkeyi bölemeyeceksiniz, buna gücünüz yetmeyecek." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu tehdit dilini, bu küstahlığı benim Kürt kardeşlerim sineye çeker mi? Bunlar kim oluyor da benim Kürt kardeşlerimin oyunu, CHP'ye, adı İYİ ama kendisi karışık partiye pazarlayabilir. Bunlar kim oluyor da Anamuhalefet Partisinin Ankara, İstanbul, İzmir adaylarını bu şekilde tehdit edebiliyor. Buna rağmen ne CHP'den ne hanımdan ne de Saadet'ten, eş başkanların bu hezeyanlarına hiçbir tepki yükselmiyor. Hiçbirisi bu eş başkanın tehditlerini, hakaretlerini üzerine alınmıyor.
Peki, kendi izzeti nefsini dahi korumayan bir muhalefet, bu milletin haysiyetini, onurunu koruyabilir mi? Terörist başına özgürlük isteyenleri belediyelere sızdırmaya kalkan bir muhalefet Türkiye'nin beka meselesini çözebilir mi? Başında bulunduğu partiyi 9 senede Kandil'in, Pensilvanya'nın maskotuna çeviren bir siyasetçinin bu ülkeye en küçük bir faydası olabilir mi? Soruyorum size, girdiği 9 seçimin 9'unu da kaybedenlerden Adıyaman'a hayır gelir mi? Kalp gözü, gönül gözü kapalı olanlardan Türkiye'ye hayır gelmez. Kişisel çıkarlarını memleketin menfaatinin üstünde tutan bir siyasetçiden partisine de seçmenine de 82 milyona da hiçbir fayda gelmez. 'Baskı sürsün, yasaklar kalkmasın' diye uğraşanlara dünyanın hiçbir yerinde demokrat denmez."
"Siyaset omurga işidir"
Siyasetin vizyon, kapasite ve ufuk meselesi olduğunu işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyaset omurga işidir, dirayet ve cesaret işidir. Siyaset tankların arasından kaçıp gidenlerin işi değildir. Siyaset darbecilere alkış tutanların değil, demokrasiye canı pahasına sahip çıkanların işidir." dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, siyasetin, beyaz kefeni giyerek millete hizmet edenlerin işi olduğunu dile getirerek, böyle bir siyasetçi ve devlet adamı olmanın gayreti içinde olduklarını söyledi.
"Sizlerin emanetine leke sürdürmemenin çabasındayız." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah ömür verdikçe bu milletin hizmetkarı olmaya devam edeceklerini bildirdi.
31 Mart için Adıyaman'dan güçlü bir destek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerden çok çalışmalarını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Adıyaman'da bir zamanlar bizimle birlikte yol yürümüş olsa da artık başkalarının kılıcını çalanlar olduğunu biliyorum. Unutmayın taş yerinde ağırdır. Hem bu ülkeye ve millete hizmet etmeye talip olup, hem de bu ülkenin ve milletin yeminli düşmanlarıyla yol yürünemez. Unutmayın terör örgütünün mensuplarıyla el ele omuz omuza, kol kola yürüyenlerle yol yürünmez. Eğer maksat hizmetse bunun yeri AK Parti'dir. Çünkü, yaparsa AK Parti yapar. Eğer maksat nefis tatmini ise böyle bir anlayışın AK Parti'de zaten yeri yoktur."